Kendini "sosyalist" ilan etmekten tecrit karşıtı "kırmızı hap" mücadeleciliğine Elon Musk'ın siyasi görüşleri

Tesla ve SpaceX'in patronu, her iki partiye de bağışta bulundu ve Joe Biden'dan Donald Trump'a, sendikalardan "zamirlere" varıncaya kadar herkese saldırdı ancak hepsinin altında tutarlı bir ideoloji var

(AFP)

Siyasetin dışında kalmayı tercih ederim.

Teksas Valisi Greg Abbott, Elon Musk'ın eyaletin kürtaj karşıtı yasalarını desteklediğini iddia edince ona cevap vermek zorunda kalan teknoloji yöneticisinin sözleri bunlar.

Eğer öyleyse Bay Musk bunu göstermenin tuhaf bir yolunu seçmiş. Tesla ve SpaceX'in CEO'su olarak on yılı aşkın süredir kamuoyunun tanıdığı Güney Afrika doğumlu patron, Donald Trump ve Bernie Sanders'tan düzenleyici kurumların yetkililerine, Kovid kurallarına, sendikalara ve "zamirlere" kadar herkese ve her şeye saldırdı.

ABD Başkanı Joe Biden'ı aylarca eleştirdikten sonra, geçmişte "ezici bir çoğunlukla" Demokratlara oy verdiğini ama şimdi gelecekteki en az bir seçimde desteğinin yönünü Cumhuriyetçilere çevireceğini mayısta açıkladı:

Geçmişte Demokratlara oy verdim çünkü iyiliğin partisi (çoğunlukla) onlardı. Ancak bölünmenin ve nefretin partisi haline geldiler, bu yüzden artık onları destekleyemem ve Cumhuriyetçilere oy vereceğim.

Bu, Biden'ın en önem verdiği yasa tasarıları olan, altyapı ve sosyal harcamalarla ilgili hamlelerine elektrikli otomobil endüstrisine gereksiz sübvansiyonlar verdiği ve federal bütçedeki "çılgın" açığı artırdığı gerekçeleriyle geçen yıl saldırdıktan ve sonrasında da ABD Başkanı'nı "nemli, insan kılığına girmiş, çoraptan kukla" diye nitelendirdikten sonra oldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bir ay sonra daha da ileri giderek Cumhuriyetçi bir adaya oy verdiğini açıkladı ve Beyaz Saray için yarışması halinde Cumhuriyetçi Florida Valisi Ron DeSantis'i destekleyeceğini öne sürdü.

"Mayra Flores'e oy verdim, ilk kez bir Cumhuriyetçi'ye oy vermiş oldum. 2022'de devasa bir kırmızı dalga" diye tweet attı.

Bir Twitter kullanıcısı "Sanırım başkanlık seçiminde [de] Cumhuriyetçilere?" şeklinde soru yöneltti.

Musk, "[Daha sonra belirlenecek]" diye yanıtladı.

Devamında "Nereye meylediyorsun?" sorusu soruldu.

Musk, "DeSantis" dedi.

Daha sonra karşılık veren DeSantis, Güney Afrika doğumlu dolar milyarderinin yorumları hakkında espri yaptı:

2022'ye odaklandım ama Elon Musk ile birlikte, Afrikalı Amerikalıların desteğini memnuniyetle karşıladığımı söylemek isterim. Ne diyebilirim ki?

Kime oy verirse versin, 50 yaşındaki Musk'ın politik görüşlerinin tam olarak ne olduğunu belirlemek önceden zordu. Kendisini çeşitli biçimlerde; "orta yolcu", "sosyalist" ve "toplumsal olarak liberal, ekonomik olarak muhafazakâr" gibi tanımlarken hem Demokratlara hem de Cumhuriyetçilere pek çok sefer bağış yaptı.

Sosyal ağın yönetiminin çok solcu olduğunu ve çevrimiçi "halk meydanının", "ifade özgürlüğü" için yeniden ele geçirilmesi gerektiğini savunarak, bu nisanda Twitter'ın tamamını hisse başına 54,20 dolara (yaklaşık 44 milyar dolar) satın almak için olağanüstü bir teklif sundu.


Peki Elon Musk gerçekte neye inanıyor? Ve 250 milyar dolarlık tahmini servetiyle dünyanın en zengin kişisi olduğu göz önüne alındığında, bu geri kalanımız için ne anlama geliyor?

Elon Musk kimlere para bağışladı?

Kendi siyasi görüşlerini açıklarken, Musk zaman zaman kafa karıştırdı. En tutarlı tema "toplumsal olarak liberal, ekonomik olarak muhafazakâr", hatta "toplumsal olarak çok liberal" olması. Kayıtlarda bağımsız gözüktüğünü iddia ederek şöyle dedi:

Açık olmak gerekirse, ben muhafazakâr değilim.

Nisanda Twitter'da kendisinin de aralarında olduğu siyaseten orta yolcuları tasvir eden bir çöp adam karikatürü yayımladı: Sol, aşırılıkçılığa doğru hızla uzaklaşıp merkezin zeminini uzaklara sürüklerken siyasi yelpazede hareketsiz duran orta yolcular öncesine kıyasla sağcı gözüküyor.


Bununla birlikte 2018'de, kendisini "Iain Banks tarafından en iyi şekilde tanımlanan türden bir ütopyacı anarşist" olarak tanımladı. Bu tanım, merhum İskoç bilimkurgu yazarının (şüpheci de olsa) özlemle yazdığı; parası, yoksulluğu, ücretli işçiliği, polisi, hapishanesi, daimi ordusu olmayan ve neredeyse sonsuz bir temel mal bolluğuna sahip ve uzay yolculuğu aşamasına ulaşmış Culture (Kültür) adındaki anarko-sosyalist medeniyetten geliyordu.

Bir başka noktada, "sosyalist" olduğunu iddia etti ancak "kaynakları en üretkenden en az üretkene kaydıran türden değil". Daha sonra bunu çok ciddiye almamamız gerektiğini söyledi.

Bunun yerine, Musk'ın üzerine konuştuğu konular hakkında para harcamasına odaklanıp siyasi bağışlarına bakalım. Kâr amacı gütmeden lobicilik faaliyetlerini gözlemleyen Open Secrets'in topladığı verilere göre Elon Musk, 2002'den bu yana siyasilere, partilere, siyasi eylem komitelerine (PAC) ve referandum kampanyalarına toplamda 1,2 milyon dolar verdi.

Bu para neredeyse eşit şekilde 542 bin dolarla Demokratlara ve 574 bin 500 dolarla Cumhuriyetçilere giderken Kaliforniya'daki kabaca solcu sayılabilecek iki referandum kampanyasına da 85 bin dolar verildi. Bu denge yıllar içinde dalgalandı: 2006, 2013 ve 2017'de ezici çoğunlukla Cumhuriyetçilere bağışta bulunurken, 2015'te yalnızca Demokratlara para verdi.


Ayrıca SpaceX'in kurduğu PAC'e toplamda 30 bin dolar verdi ve komite bu miktarın yüzde 54'ünü Demokratlara, yüzde 46'sını da Cumhuriyetçilere bağışladı. Musk'tan bizzat para alan politikacıların çoğu, Tesla'nın eskiden merkezinin bulunduğu Kaliforniya ve uzun süredir roket testiyle fırlatmaların yapıldığı SpaceX tesislerini tuttuğu Teksas eyaletlerindeki yasama üyeleriydi.

Bu arada lobicilere SpaceX yaklaşık 9,7 milyon dolar, Tesla da 5,5 milyon dolar harcadı. Bu şirketlerden ilkinin gelirinin çoğu devletle yaptığı sözleşmelere bağlı, ikincisiyse birçok düzenlemeye tabi. Sunlight Foundation, 2013'te "SpaceX'in siyasi destek kazanmak için yürüttüğü kampanya, sistematik ve sofistike oldu" diye yazmıştı.


Bay Musk'ın açıklamalarına göre, bu bağışlar kendi kişisel inançları hakkında pek fazla sinyal vermiyor. Onun yerine, bunları sadece Amerika'da iş yapmanın maliyeti olarak tanımlıyor.

2013'te Huffington Post'a "Washington'da sesinizi duyurmak için biraz katkıda bulunmak zorundasınız" demişti:

Ancak... Washington'u birçok kişinin düşündüğü kadar yozlaşmış bulmadım, yani bazılarının zannettiği kadar parayla işlemiyor ve bunun için gerçekten minnettarım, çünkü eğer böyle olsaydı hiç şansımız olmazdı.

"Toplumsal olarak çok liberal" mi? Musk karışık sinyaller gönderdi

Peki ya Bay Musk'ın toplumsal görüşleri? Temsili demokrasiye karşı "doğrudan demokrasiyi" savunan ve gelecekteki Mars kolonilerinin, herhangi bir yasanın yurttaşların yüzde 40'ının oyuyla bozulmasına izin vermesini öneren güçlü bir liberteryen çizgiye açıkça sahip.

Ayrıca, bu uyuşturucu yasallaşmadan önce ABD'de esrarla ilişkili suçlardan hapse giren kişilerin serbest bırakılmasını savundu ve hatta podcast sunucusu Joe Rogan'la yaptığı bir röportaj sırasında da bizzat içti.


Musk, Cumhuriyetçilerden daha fazla sayıda Demokrat siyasetçiye bağışta bulundu ve belirli Demokratları sıklıkla methederken bu övgüleri karşı tarafa nadir sundu. Uzun zaman önce 2005'te, Kaliforniya'daki 82 sayılı kanun teklifi için 10 bin dolar verdi. Bu teklif, dört yaşındakilerin hepsinin okul öncesi eğitim masraflarının karşılanması için zenginlerden alınacak vergileri artırmayı öneriyordu ama kanunlaşmadı.

Donald Trump, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adaylığına adayken Musk kendisi hakkında şunları söyledi:

Muhtemelen doğru kişi olmadığını biraz daha fazlasıyla hissediyorum. Birleşik Devletler'i iyi gösterecek bir karaktere sahip gibi görünmüyor.

Öte yandan Musk'ın toplumsal meselelerle ilgili açıklamaları, ekonomik görüşlerine kıyasla, nadiren yüksek perdeden veya netti. Gerçekten de, sık sık zıt sinyaller verdi ve zaman zaman sosyal muhafazakârlıkla flört eder gibi göründü.

Örneğin 2020 baharında, takipçilerine "Kırmızı hapı alın" dedi ki bu ifade beyaz üstünlüğü yanlıları ve anti-feministler tarafından kendi dünya görüşlerinde radikalleşme sürecini tanımlamak için kullanılıyor.

O dönemler Kaliforniya'nın Kovid tecridi politikalarını "faşist" olarak tanımlayıp onlara karşı bir mücadeleye girişti. Pandeminin başlarında "koronavirüs paniğinin aptalca olduğunu" ve nisan sonuna kadar virüsün Amerika'dan gideceğini beyan etti.

Aynı yılın temmuzunda "zamirler berbat" ifadesini Twitter'da paylaştı ve birçok kişi bunu translara laf atma olarak gördü (çünkü zamirler İngilizce'nin temel ve kaçınılmaz bir parçasıdır).

O zamanki kız arkadaşı Claire Boucher, namıdiğer elektronik müzikçi Grimes, kesinlikle bu şekilde okuyarak şöyle yanıt verdi:

Seni seviyorum ama lütfen telefonunu kapat veya beni ara. Nefreti destekleyemem. Lütfen buna son ver. Senin kalbinin böyle olmadığını biliyorum.


Natranslar translarla dayanışma göstermenin yaygın yolu olarak Twitter profillerinde zamirlerini belirtirken, onları Amerika'nın sömürge olduğu dönemdeki baskıcı Kırmızı Ceketliler'e benzeten bir mimi Aralık 2020'de Twitter'da paylaştı. Daha sonra şöyle açıkladı:

Transları kesinlikle destekliyorum ama tüm bu zamirler estetik bir kabustur.

Musk'ın 2014'te 10 bin dolar bağışladığı Teksas Valisi Greg Abbott, 2021 eylülünde CNBC'ye verdiği röportajda şu iddialarda bulundu:

Elon, Kaliforniya'dan çıkmak zorunda kaldı, kısmen Kaliforniya'daki toplumsal politikalar yüzünden ve Elon sürekli olarak bana Teksas eyaletindeki toplumsal politikaları beğendiğini söylüyor.

Onu muğlak ve hafif bir şekilde reddeden Musk'ın bu tavrı, sendikalara veya vergi tekliflerine karşı gösterdiği cehennem azabı gibi tepkilerin yanına bile yaklaşmadı. "Genelde, hükümetin nadiren halka iradesini dayatması ve bunu yaparken de toplam mutluluklarını en üst düzeye çıkarmayı hedeflemesi gerektiğine inanıyorum" dedi:

Bununla birlikte, siyasetin dışında kalmayı tercih ederim.


Pro-kapitalist ve sendika karşıtı

Musk'ın serbest piyasa kapitalizmine inancı çok daha tutarlı. Sosyalizm beyanlarına karşın, hükümetin iş dünyasına müdahale etmesine derin bir şüpheyle yaklaşan, ekonomik açıdan ateşli bir liberaldir.

6 Aralık 2021 Pazartesi günü Biden'ın Yeniden Daha İyisini İnşa Et (Build Back Better) Yasası'na yaptığı saldırının temelinde bu yatıyordu. Biden, tasarının elektrikli araba satın alanlara 12 bin 500 dolara varan bir vergi indirimi öngörmesinin halihazırda yükselişe geçen bir sektöre yönelik "gereksiz" bir bağış olduğunu söyledi.

Bunu, şirketler ve ulus devletler arasındaki farkı açıklayan önemli bir felsefi argümanla destekledi. Bu ikisini kapitalin (yani malla hizmet üretimi için gereken diğer kaynaklar ve paranın) faydalı amaçlar için dağıtılmasının farklı yolları olarak çerçeveye oturttu.

Sırasıyla iş dünyası liderleri ve hükümetten bahsederek "Sermaye tahsisi işini, sermaye tahsisinde büyük beceri göstermiş kişilerden alıp sermaye tahsisinde çok zayıf beceri göstermiş bir varlığa vermek mantıklı değil" dedi:

Basitçesi en büyük şirket, hükümettir ve şiddet tekeline sahiptir. Ona karşı yardım isteyebileceğiniz hiçbir yer yoktur. Peki o varlığa ne kadar para vermek istiyorsunuz?

Bu düşünce biçimini Bay Musk'ın tüm geçmişinde görebilirsiniz. Operasyonların verimliliğine yönelik engel olarak gördüğü sendikalara, özellikle de kendi şirketlerindekilere, kuvvetle karşı çıktı ve milyarderlere yönelik gelir vergisi önerilerinde bulunan Bernie Sanders'la bu konu üzerine defalarca çarpıştı.

Ekimde Biden'ın "sendikalar tarafından kontrol ediliyor gibi göründüğünü" iddia etti. 2018'de de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda sendikalaşma girişiminde bulunan Tesla çalışanlarının hisse senedi opsiyonlarını kaybedeceğini söylemiş, düzenleyicilerse bunun yasadışı olduğunu ileri sürmüştü.

Musk devlet müdahalesini onayladığında, hükümet bürokrasisini en aza indiren ve yetkililerin kazananları seçmesinden kaçınan tedbirleri tercih etme eğiliminde. Yeşil endüstri için sübvansiyonlardan ziyade karbon vergisi istiyor ve bunun oluşturulması için Biden yönetimi üzerinde lobi faaliyeti yürüttüğünü söylüyor.

Onun argümanı, fosil yakıtların fiyatının çevreye maliyetini düzgün bir şekilde yansıtmadığı; yani şirketlerin kararlarını yanlış bilgilere dayandırdığını söylüyor. Karbonun vergilendirilmesi bu dengeyi düzeltecek ve serbest piyasanın, kendi salımlarını en iyi şekilde nasıl azaltacağını kendi yöntemiyle çözmesini sağlayacaktır. Gerçi bunların hiçbiri onu hem Tesla hem de SpaceX için milyarlarca dolarlık devlet sübvansiyonunu kabul etmekten alıkoymadı.

Benzer şekilde Musk, yakında işlerinin yapay zeka (AI) tarafından ellerinden alınacağına inandığı insan işçileri desteklemek için evrensel temel gelir uygulamasını uzun zamandır savunuyor. Bazı açılardan bu epey solcu bir fikir zira vergi mükelleflerinin dev miktarlarda parasını harcamayı içeriyor.

Gelgelelim Richard Nixon gibi bazı muhafazakârlar ve Milton Friedman gibi serbest piyasa ekonomistleri de, devlet bürokratlarının kimin yardımı hak ettiğine karar vermesini engelleyeceğini ve bu parayı alanları iş buldukları için cezalandırmaktan kaçınacağını düşünerek, evrensel temel geliri savunmuştu.

Yeşil enerji genellikle Musk'ın kırmızı çizgisi oldu

Bir diğer gerçek tutarlılık noktasıysa, küresel ısınma ve temiz enerji. Musk 2006'da, fosil yakıt çıkaranlara özel bir vergi getirilmesi amacıyla Kaliforniya'da düzenlenen referandum kampanyası Teklif 87'ye, 75 bin dolarla şimdiye dek tek seferde yaptığı en büyük bağışlarından birini yaptı.

O zamandan beri, emisyonlar genellikle onun kırmızı çizgisi oldu. Donald Trump'ın başkanlığının ilk yıllarında, "Başkan mantığın seslerini ne kadar çok duyarsa o kadar iyi" diyerek Beyaz Saray'ın danışma konseylerinden birine katıldı. Ancak Trump, ABD'yi Paris İklim Anlaşması'ndan çekince istifa eden Musk şunları söyledi:

İklim değişikliği gerçek. Paris'ten ayrılmak Amerika ya da dünya için iyi değil.

Ve Musk yakın zamanda Bitcoin'e girmeye ikna edildiğinde (siyasi sorunlara teknolojik çözümler bulunmasına yönelik eğilimi ve liberteryen bakış açısı göz önüne alındığında bu gayet doğal, tartışmalara düşkünlüğü de cabası) onu yeniden düşünmeye sevk eden şey bu para biriminin muazzam karbon emisyonlarıydı.


2021 mayısında "Tesla, Bitcoin'le araç alımlarını askıya aldı" dedi:

Bitcoin madenciliği ve işlemleri için fosil yakıtların kullanımının hızla artmasından, özellikle de tüm yakıtlar içinde en kötü emisyonlara sahip kömürden endişe duyuyoruz.

Kripto para pek çok yönden iyi bir fikir ve umut vaat eden bir geleceğe sahip olduğuna inanıyoruz ama çevreye bu kadar büyük bir maliyeti olmamalı.

Musk'ın Biden'ı desteklediği konular da karbonla bağlantılıydı. Başkan göreve başladıktan hemen sonra Musk, Fortune'a şunları söyledi:

Yeni yönetimin iklime odaklanması beni süper heyecanlandırdı... Yeni yönetimle birlikte sürdürülebilir enerjinin geleceği konusunda çok iyimserim.

Tutkuları yıldızlara uzanan bir teknokrat

Tüm bu meselelerin hepsinde, Musk'ın siyasi görüşlerinin geleneksel sol-sağ şemalarla kolayca örtüşmeyen bir damarı var: Teknokrasi.

Musk'ın dedesi Joshua Haldeman, 1930'larda ve 40'larda hem politikacıları hem de bankerleri en fazla uzmanlığa sahip olanlarla değiştirmeye inanan ilk teknokrat hareketin Kanada'daki lideriydi.

Olağanüstü bir kapitalist olan Elon Musk, büyükbabasının yerini birebir doldurmuyor. Ancak hareketin kurucusu William Henry Smyth gibi, onun açıklamaları da diğerlerini zorlayan siyasi sorunları bilim insanları ve mühendislerin çözebileceği inancına güçlü bir şekilde temelden sahip olduğuna işaret ediyor.

Tarihçi Jill Lepore'un öne sürdüğü gibi Musk, egzotik bir tekno-kapitalizm türüyle sayısız takipçisine ilham veriyor ve Lepore bu türe "Muskizm" adını veriyor. Pek çok fikrinin, bazıları çok eski olmak üzere, bilimkurgulardan geldiğini; yani roketlerin ve otomobillerin yanında "gelecek vizyonları" da sattığını söylüyor.

Bir simülasyonda yaşıyor olabileceğimizi düşünüyor, İskoç bilimkurgu yazarı Iain M. Banks'e muntazaman atıfta bulunuyor ve "insan ırkının hayatta kalmasına karşı en ciddi tehdit" diye adlandırdığı yapay zekanın tehlikeleri kafasını özellikle meşgul ediyor. Sadece beyaz yaka işlerinin kitlesel otomasyonundan değil, aynı zamanda teoride insanların dizginleyemeyeceği kadar güçlü bir hiper-zeki yapay zekanın yükselişinden de endişeleniyor.

2014'te "Yapay zekayla şeytanı çağırıyoruz" demişti:

Pentagram ve kutsal suya sahip bir adamın olduğu tüm o hikayelerde sanki, evet, o adam şeytanı kontrol edebileceğinden emin. Öyle yürümez.

Hem bu hem de küresel ısınma Musk'ın, insanlığın uzun vadede hayatta kalması için diğer gezegenleri kolonileştirerek "çok gezegenli bir tür" haline gelmesinin hayati önemde olduğuna dair inancını besliyor. Ne kadar ciddiye alırsanız alın, bunun Musk'ın diğer politik görüşlerini şekillendiren önemli bir hedef olduğu açık.


Burada iki şey dikkate değer. Birincisi bu meseleler teknoloji endüstrisi dışında çok iyi bilinmiyor ve bunlara öncelik vermek, diğer herkesin bir fırsatı kaçırdığına inandığınızı gösteriyor.

Diğeri Musk'ın bu geleceği, devletin atacağı adımlarla ya da resmi hareketler veya sendikalar gibi kolektif kurumlar aracılığıyla gerçekleştirmeye çalışmaması. Bunun yerine, kendi tarafından yönetilen ve sermayeyi nasıl tahsis edeceğine karar verdiği, yukarıdan aşağıya işleyen bir hiyerarşiye sahip, kâr amaçlı şirketler aracılığıyla bunu bizzat çözmek istiyor.

Başka bir deyişle o, kendine özgü bir teknokrat: Mühendisler ve ineklerin şu anda mevcut olanlardan daha iyi hükümet ve ekonomi sistemleri tasarlayabileceğini düşünen yetenekli bir mühendis ve büyük bir inek.

Kanıt istiyorsanız, esasen çok verimsiz otobüsler icat ettiğini söyleyen geleneksel ulaşım uzmanlarının herhangi bir tavsiyesinden kaçınarak yeni bir toplu taşıma biçimi inşa etmeye çalışan sorunlu Hyperloop projesine bakın. (Aynı zamanda Biden'ın altyapı tasarısının faydalanıcıları arasında.)

TIME dergisi 2021'de Musk'ı Yılın Kişisi olarak adlandırırken onu şu şekilde tanımladı:

Teknolojinin her şeyi mümkün kıldığı gelecekten gelen adam, görkemli endüstriyel geçmişimizin özelliklerini taşıyor.

Ancak gerçekte o geçmişte yaşayan pek çok kişi, sanayicilerini "soyguncu baron" diye küçümsedi ve sanayicilerin yaptığı kötülükler bugün hala yürürlükte olan düzenlemelere ve sosyal politikalara ilham verdi.

Bu yüzden Profesör Lepore, Muskizm'i tanımlarken "çok fazla feodalizm" içerdiğini söyleyerek şöyle diyor:

Sanki bir bu lordlar var, geri kalan bizlerse köylüyüz ve kaderimiz onların ellerinde çünkü en iyisini onlar biliyor... Dünyanın en zengin iki kişisi olan Jeff Bezos ve Elon Musk'ın insanlığın dünya dışındaki kaderine karar vereceği fikri, tuhaf bir şekilde gerici.

Musk'ın bu tür iddialara dikkafalı bir yanıtı var. 2021 mayısında Saturday Night Live'da, "Gücendirdiğim herkese şunu söylemek istiyorum: Elektrikli arabaları yeniden icat ettim ve insanları bir roket gemisiyle Mars'a gönderiyorum" dedi:

Benim de rahat, normal bir herif olacağımı mı düşündünüz?

Bu makale ilk olarak 9 Aralık 2021 tarihinde yayımlanmıştır


 

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Eren Umurbilir

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU