Bir çöküşün portresi: Haiti'de neler oluyor?

Çetelerin başkentin dörtte üçünü kontrol ettiği bildirilirken enflasyonun yüzde 30'u bulduğu ülkede gelecek görmeyenler ölüm riskini alıp ABD'ye kaçıyor

Haiti son olarak eski senatör Yvon Buissereth ve yeğeninin yanmış cesetlerinin bir otomobil içinde bulunmasıyla hafta sonunda dünyada gündem oldu (Reuters)

7 Temmuz 2021'de Devlet Başkanı Jovenel Moïse'nin suikasta kurban gittiği Haiti'de sular durulmak bilmiyor. Karayipler'de yaklaşık 12 milyon kişinin yaşadığı ülke, çete savaşlarıyla gündemde.

CNN International, "Çeteler, Haiti polisiyle savaşta avantajı elde etti" başlığını attığı haberde ülkedeki çöküşü anlattı. 

Başkent Port-au-Prince ve çevresinde dahi polis, kontrolü sağlamak için yaptığı operasyonlarda çete üyelerinin yoğun ateşiyle karşılaşıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Temmuz ayında başkentteki gecekondu mahallesi Cité Soleil'de yaklaşık 10 gün süren çatışmalar toplamda 470 kişinin ölmesine, yaralanmasına ya da kaybolmasına yol açtı. Sosyal medyada yayılan videolarda, çetelerin buldozerlerle ya da yakarak rakiplerinin evlerini yok ettiği yer alıyor. 

Birleşmiş Milletler (BM) bölgesini genişletmek isteyen G9 isimli bir çetenin diğer gruplarla çatışmaya girmesi sonucunda Cité Soleil'de bu kadar kanın döküldüğünü bildirdi.

Evlerinden kaçmak zorunda kalan sivillerin bir kısmına BM'nin Dünya Gıda Programı yemek, Hugo Chavez parkıysa yuva sağlamaya çalışıyor. Parktaki sinek ve su basmış açık hava tiyatrosunda en küçüğü 4 aylık olan çocuklar uyumaya çalışıyor. İçinde bulunduğu duruma kızan Natalie Aristel, şu ifadelerle derdini anlatıyor:

İşte su birikintisinde uyuyorum. Evimi yaktılar, kocamı 7 kere vurdular. Onu görmeye hastaneye bile gidemiyorum. Bu parka yemek getirseler de kimseye hiçbir zaman yetmiyor. Çocuklar ölüyor.

Bir başka kadın "4 çocuğu var, ilki kayıp ve bulamıyorum" derken bir diğeri "Devlet bizi tamamen yüzüstü bıraktı. Tuvalet için bile para vermemiz gerekiyor" ifadesini kullanıyor. 

Genç bir çocuksa "Annem ve babam öldü, teyzem beni kurtardı. Okula gitmek istiyorum ama orası da yıkıldı" sözleriyle durumu anlatıyor. 

Toplumsal çöküş korkusunun yaşandığı ülke için siyaset de yeterince çözüm üretemiyor. Enflasyon yüzde 30 oranında, benzin kıtlığı yüzünden istasyonlarda kuyruklar var. BM çete savaşlarının küçük çocuklar için açlıktan ölme riskine neden olduğunu bildiriyor zira ebeveynler ne işe gidebiliyor ne de gıdaya erişebiliyor.

Haiti

Cite-Soleil’den kaçan çocukların bazıları da bir okula sığındı (Reuters)


CNN'e konuşan bir güvenlik yetkilisi, başkentin dörtte üçünün çeteler tarafından kontrol edildiğini söylüyor. Emniyet Genel Müdürü Frantz Elbe'yse bu iddiayı reddederek "Bu kent bölgesinin geneliyle ilgili bir problem değil" diyor. 

Ancak orta olan bir gerçek var ki, ülkenin altyapısının en önemli kısımlarından bazıları çetelerde. Kentin en önemli limanı ve ülkenin güneyine uzanan ana otoyol bunlar arasında. 

Birilerini kaçırmak da ülkede yükselişte olan işlerden biri. Geçen sene bir yetimhaneyi ziyaret ettikten sonra kaçırılan Amerikalı ve Kanadalı 17 misyoner, 400 Mawozo çetesine fidye ödendikten sonra özgürlüğüne kavuşabildi. 

Emniyet Genel Müdürü Elbe, mevcut kısıtlı imkanlarıyla ellerinden geleni yaptıklarını söylüyor:

Çeteler mücadele yöntemlerini değiştirdi. Eskiden bıçakları vardı, şimdi büyük silahları var. Polisin iyi donanımlı olması lazım ama elimizdeki az sayıdaki silahla da çete üyeleriyle mücadelede elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.

Ülkenin bu halinden rahatsız olup kaçmaya çalışanlar, önce başkentin açıklarındaki Gonave adasına gidiyor. Buradaki insan kaçakçılarından biri kendini Johnny diye tanıttıktan sonra işini anlatıyor. Johnny, ilk önce 10 bin dolarlık (yaklaşık 180 bin TL) bir tekne alınması gerektiğini ve bunun için de yaklaşık 200 müşteriye ihtiyaç duyduğunu söylüyor. 

Mevcut teknesinin durumunu iyi gördüğü için 250'ye yakın kişiyi sığdırabileceğini düşünen insan kaçakçısı, hedefin ABD olduğunu belirtirken şu ifadeleri de kullanıyor:

Eğer ölürsek ölürüz, başarırsak da başarırız.

Johnny, yakın zamandaki bir yolculukta 29 kişinin öldüğünü belirterek şöyle konuşuyor:

Teknenin motorunda sorun çıktı. Tekne su aldı. Yardım çağırsak da gelmesi çok uzun sürdü. Diğerlerini kurtarmaya çalışırken tekne batıyordu. Yardım çok geç geldi.

Bazen yanlışlıkla Turks ve Caicos Adaları veya Küba'ya da giden tekneler, buralardaki göçmen sayısını da artırdı. 

2021'nin tamamında 19 bin 629 Haitili; ABD, Küba veya Turks ve Caicos Adaları'ndan ülkesine iade edilirken bu sene bu sayı şimdiden 20 bin 16'yı gördü. 

Tüm risklere rağmen pek çok Haitili için tek çare bu yolculuğa çıkmak. Eskiden öğretmen olan bir üniversite mezunu, neden Johnny'nin bir sonraki teknesine binmek istediğini şu sözlerle anlattı: 

Öğretmenlik yaptım ama olmadı. Şimdi her gün güneş ve tozun altında motosiklet sürüyorum. Aile kurduğumda onlara nasıl bakacağım? Ya Amerika'ya giderim ya da köpekbalığı beni yer.


Independent Türkçe, CNN International, AA

DAHA FAZLA HABER OKU