Global Times: Eskişehir'deki nadir toprak elementleri keşfi Çin'in konumunu sarsmayacak

Yazıda Çin'in gücünün tedarik zincirinden geldiği vurgulandı

Lantan, seryum, praseodim, neodimyum, prometyum ve samaryum hafif nadir toprak elementleri olarak kabul edilirken itriyum, evropiyum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, holmiyum, erbium, tulyum, iterbiyum ve lutesyumu ağır nadir toprak elementleri olarak sınıflandırılıyor (Wikimedia Commons)

Eskişehir'de 694 milyon tonluk nadir toprak elementleri rezervinin bulunmasının ardından başlayan tartışma sürüyor.

Türkiye'nin bu keşifle birlikte Çin'den sonra dünyanın en büyük ikinci rezerv sahası olduğu ilan edilirken, Çin Komünist Partisi'nin gayri resmi yayın organı Global Times'ta konuyla ilgili bir yazı yayımlandı.

Gazetenin kurumsal imzasıyla yayımlanan yazıda keşfin Çin'in bu maden üzerinde kurduğu tekeli etkilemeyeceği savunuldu.

Nadir toprak elementleri F-35'lerde de kullanılıyor

Aslında 17 metalik elementten meydana gelen bir set olan nadir toprak elementleri (NTE), birçok yüksek teknolojili cihazın önemli bir bileşeni.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bunlar özellikle cep telefonları, sabit diskler, monitörler, elektrikli ve hibrit otomobiller de dahil olmak üzere 200'den fazla üründe kullanılıyor.

Diğer yandan mıknatıslar, lazerler, radar ve sonar sistemlerinde de kullanılan bu elementler savunma sanayinde de önemli bir yer tutuyor. 

Örneğin ABD'li havacılık firması Lockheed Martin'in geliştirdiği F-35 savaş jetlerinin her biri, gelişmiş hedefleme sistemlerinin kullanımı için yaklaşık 400 kilogram itriyum, terbiyum ve diğer nadir toprak elemenlerini içeriyor.

Çin'in element tekeli: ABD'yi tehdit etmişti

1993'te NTE üretiminin yüzde 38'i Çin'de, yüzde 33'ü ABD'de, yüzde 12'si Avustralya'da ve yüzde 5'i de Malezya ve Hindistan'daydı. 

Ancak 2008'de Çin, dünya NTE üretiminin yüzde 90'ından fazlasını teşkil eder hale gelmişti. 2011'e kadar Çin, dünya üretiminin yüzde 97'sini elde etti. 

İstatistikler Çin'in nadir toprak rezervlerinin küresel rezervlerin yaklaşık yüzde 37'sini oluşturduğunu gösteriyor. Türkiye'deki keşfin öncesinde Vietnam, Brezilya ve Rusya da küresel rezervlerin sırasıyla yüzde 18,33, yüzde 17,5 ve yüzde 17,5'ini teşkil ediyordu.

Çin'in, ABD'ye yaptığı NTE ihracatını iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik nedenlerle kısıtlayacağı yönünde iddialar da ortaya atılmıştı.

Çin Komünist Partisi'nin resmi yayın organı Halkın Günlüğü gazetesinde "Nadir elementler, Çin'in ABD'nin sebepsiz yere uyguladığı baskıya karşı koyması için karşı silah haline gelecek mi? ABD Çin'in ticaret savaşında kapasitesini hafife almamalıdır" ifadeleri kullanılmıştı.

Çin Hükümeti ayrıca Çin'den NTE'leri ihraç edebilecek Çinli ve Çin'de faaliyet gösteren ortak girişim şirketlerinin sayısını da sınırlamaya başlamıştı.
 


Türkiye dengeleri değiştirecek mi?

Eskişehir'deki keşfin ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, nadir element üretimine başlayacaklarını söylemişti. Erdoğan, "Amacımız tesis tam kapasiteye ulaştığında burada yıllık 570 bin ton cevher diyerek 10 bin ton nadir toprak oksitleri 72 bin ton barit 70 bin ton florit ve 250 ton torium üretimi gerçekleştirmektedir" demişti.

Enerji Bakanlığı, bu rezervin dünyada Çin'in 800 milyon tonluk rezervinin ardından ikinci en büyük rezerv olarak kayda geçtiğini bildirmişti. Rezervin bin yıllık küresel talebi karşılamaya yeteceği ifade edilmişti.

Böylece Türkiye'nin bu madenin ihracatındaki dengeleri değiştirip değiştirmeyeceği merak konusu olmuştu.

Global Times: Gücümüz tedarik zincirinden geliyor

Öte yandan Global Times'ta 5 Haziran'da yayımlanan yazıda bu keşfin Çin'in konumunu sarsmayacağı öne sürüldü. Yazıda Çin'in bu madenleri işlemek için gereken endüstriyel araçlara sahip olduğu vurgulandı:

Gerçek şu ki Çin şu anda nadir toprak elementleri üretmek için eksiksiz bir endüstriyel zincire sahip tek ülke. Bu önemli bir işleme üstünlüğü. Herhangi bir miktardaki nadir toprak elementi rezervinin açığa çıkarılmasıyla azalacak kadar basit bir şey değil.

Yazıya göre nadir toprak tedarik zincirinin esaden Çin'e dayanmasının nedeni, ülkenin eksiksiz bir endüstriyel zincir kurması ve bu zincirin maliyetiyle çevresel etkilerinin az olması.

Nadir toprak rezervlerinin yeni keşifleri, Çin'in tedarik zincirindeki konumunu etkilemeyecek.

Ancak yazıda, teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu elementlerin giderek önem kazandığı ve diğer ülkelerinde tedarik zincirleri kurmaya çalıştığı vurgulandı. Çin'in asıl bu durumu tehdit olarak değerlendirdiği belirtildi:

ABD kendi nadir toprak tedarik zincirini geliştirmeye başladı. Nadir toprak önemli bir stratejik malzeme. Bu nedenle Çin gelecekte nadir toprak kaynaklarının korunmasına ve uygulama teknolojisinin geliştirilmesine daha fazla dikkat edecek.

 

Independent Türkçe, Global Times, American Geosciences, Air Force Magazine, Energy Industry Review

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU