"Devletin ideolojisi İslam'dır" tartışması: "Bir ülkenin anayasal düzeni, lise bilgisi düzeyinde ele alınmamalı"

Kocaeli Valisi Seddar Yavuz'un "Devletin ideolojisi İslam'dır" çıkışı tartışmalara neden oldu. İlahiyatçılar ve anayasa hukukçuları açıklamaya tepkili

“Devletin ideolojisi İslam’dır” tartışması / Fotoğraf: TRT World

Devletin bugünkü tanımı laiklik olsa da ki biz laikliği yanlış anlıyoruz hâlâ. Bu ülkede ket, çelik fanus devletin ideolojisi İslam'dır.

Lozan'a bakarsanız Lozan da aynıdır. Bu ülkede sadece ve sadece azınlıklar gayrimüslimlerdir.

Bir daha söylüyorum. Atatürk'ü de anlamayanlar var ülkede, devleti de anlamayanlar var. Bu ülkede azınlıklar sadece ve sadece gayrimüslimlerdir.

Müslüman hiçbir unsur bu ülkede dün de bugün de azınlık değildir…


Bu sözler Kocaeli Valisi Seddar Yavuz'a ait.

T24'ün haberine göre Ramazan'da ihtiyaç sahiplerine yardımlarda bulunan iş insanlarıyla bir araya gelen Yavuz, Akçakoca Toplantı Salonu'nda yaptığı konuşmada sarf etti bu sözleri.

Vali Yavuz'un "Devletin ideolojisi İslam'dır" açıklaması, tartışmaları da beraberinde getirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ADD'den suç duyurusu

Atatürkçü Düşünce Derneği Kocaeli Şubesi, Vali Yavuz hakkında suç duyurusunda bulundu.

ADD Kocaeli Şube Başkanı Taylan Bingöl, suç duyurusu sonrası yaptığı açıklamada, "Devletin valisi AKP eliyle adım adım değiştirilmek istenen Cumhuriyet rejimimizin valisi olmak yerine, kentimizde AKP İl Başkanı'nı kıskandıracak kadar AKP sözcüsü olmuş Seddar Yavuz suç işlemektedir" ifadelerine yer verdi.

"Derhal görevden alınmalı"

Açıklamaya tepki gösteren bir diğer isim de Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce oldu. 

İnce, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Türkiye Cumhuriyeti; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Anayasal düzene aykırı açıklamalar yapan Kocaeli Valisi derhal görevden alınmalı ve hakkında idari ve yasal süreç başlatılmalıdır" çağrısında bulundu.
 


"İslam'a ideoloji demek İslam'a saygısızlıktır"

İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç ise İslam'a ideoloji demenin İslam'a saygısızlık olduğunu söyledi: Kocaeli valisi, devletin ideolojisi İslam'dır, demiş. İslam ideoloji değildir. İslam'a ideoloji demek İslam'a saygısızlıktır. İdeolojiler insan ürünüdür. Oysa İslam Allah'ın dinidir ve siyaset üstüdür.
 


"Türkiye demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir"

1982 Anayasası'nın ikinci maddesinde "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" tanımı yer alıyor.

Bir diğer deyişle laiklik, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeleri arasında sayılmakta. 

İlahiyatçı ve anayasa hukukçuları, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin ideolojisi laiklik mi yoksa İslam mı?" tartışmalarını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Devletin ideolojisi laikliktir"

Eski Saadet Partisi Genel Başkanı ve anayasa hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Kamalak, devletin ideolojisinin laiklik olduğunu söyledi.

Kamalak, "Uygulamaya bakıldığında milletin ideolojisi İslam, devletin ideolojisiyse laikliktir. İşin özü budur" dedi.
 

Kamalak -AA
Eski Saadet Partisi Genel Başkanı ve anayasa hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Kamalak / Fotoğraf: AA


"Akıl yürütme çok sorunlu"

Eski Anayasa Mahkemesi (AYM) Raportörü Prof. Dr. Osman Can, anayasada böyle bir ifadenin olmadığını söyledi.

Toplumun çoğunluğunun Müslüman olması ve Lozan'da gayrimüslimlerden bahsetmiş olmasının devletin ideolojisinin İslam olduğuyla ilgili bir şey olmadığını kaydeden Prof. Dr. Can, "Akıl yürütme çok sorunlu" dedi.

Devletin İslam diye bir ideolojisinin olmadığını, devletle ilgili tanımlamanın anayasaya dayanması gerektiğini vurgulayan Can, şunları söyledi:
 

Anayasada böyle bir ifade yok. Toplumun çoğunluğunun Müslüman olması bu gerçeği değiştirmez.

Diğer yandan böyle bir ifadenin anayasada yer alması zaten devleti belirli bir inanç, mezhep veya tarikatın suistimal aracına dönüştürme riski barındırır.

 

Osman Can
Eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Prof. Dr. Osman Can / Fotoğraf: Twitter


"Bir ülkenin anayasal düzeni lise bilgisi düzeyinde ele alınmamalı"

Açıklamada Lozan'la ilgili bilgilerde de büyük sorunlar olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Can, "Lozan sadece "gayrimüslim" olanlardan değil, tüm sosyolojik azınlıklardan bahseder. Müslüman ya değil, dil, inanç ve kültür olarak çoğunluktan farklı olanların haklarını güvence altına alır. Bir ülkenin anayasal düzeni lise bilgisi düzeyinde ele alınmamalı" dedi ve ekledi:
 

Laiklik devletin tanımı değil, devletin hem özelliklerinden biri, hem de inanç eksenli çoğunlukların taşkınlıklarına ket vuran önemli bir sınır ve riayet edilmesi gereken kuraldır, ahlakın temel kuralının diğer bir ifadesidir.

Laikliğin geçmişte militanca anlaşılması bu gerçeği değiştirmez.

 

“Laiklik bir ideoloji değildir”

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Sibel İnceoğlu’na göre sorun, devletin hangi ideolojide olacağı değil, sorun, devletin bir ideolojisinin olmasıdır.
 

Sibel İnceoğlu
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Sibel İnceoğlu / Fotoğraf: Twitter


Devlete bir ideoloji atfetmenin, devletin bir ideoloji lehine endoktrinasyon yani sistematik telkinde bulunabileceğini kabul etmeyi de getirdiğine dikkati çeken Prof. Dr. İnceoğlu, şunları kaydetti:

Bu tür uygulamalar ise, devleti, toplumu dizayn etmekle görevli bir aygıta dönüştürür.
 

Bu tartışma konusu olan örnekte olduğu gibi, devletin ideolojisi İslam ise devlet dini eğitim almak istemeyen bireyleri de kendi ideolojisini dayatarak din eğitimine tâbi tutar ya da yönetenlerin inandığı biçimde dini uygulamayan bireyleri kendileri gibi uygulamaya zorlar veya inanmayanlara ya da farklı inançları olanlara ayrımcı muamele yapabilir.

Bunun ismi modern dünyada özgürlükçü demokrasi değil, otoriter bir devlet modelidir.

Laiklik ise bir ideoloji değildir, inançlar karşısında devletin nötr, tarafsız olmasını tarif eder. Dolayısıyla demokrasi ve özgürlükleri besler.


"Kurnazca gündemi değiştirme çabasıdır"

İlahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu ise Kocaeli Valisi'nin doğru bilgi paylaşmadığını söyledi.

"Bir vali için yanlış bilgi vermek ayıp değil mi?" diyerek tepki gösteren Kırbaşoğlu, "Birincisi, böyle bir şey yok. İkincisi, ülke ekonomik olarak çöktüğü için tamamen gündemi değiştirmek ve milletin geçim derdi ile ilgili tepkilerini hafifletmek adına başvurulmuş kurnazca bir gündem değiştirme çabasıdır" yorumunda bulundu.
 

HAYRİKIRBAŞOĞLU.jpg
İlahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu / Fotoğraf: Twitter


Politik açıklamanın sorgulanması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Kırbaşoğlu, anayasada böyle bir tanımın olmadığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
 

Koskoca bir vali nasıl böyle bir şey söyler? "Nereden çıktı?" diye herkes güler. Dediğim gibi amaç gündemi sulandırmaktır.

İktidarın dini ve milli konularla ilgili çıkışların tamamı siyasi, ekonomik ve sosyal anlamdaki çıkışını örtme ve gizlemeye yönelik PR çalışmalarıdır.

Doğrusu çok ayıp ve acemice bir açıklama. "Vali" demek anayasayı en iyi bilenlerden biri olmak demektir. Aslında anayasada bir suç bu.

Devleti yöneten insanların, sıradan vatandaşların yapmayacağı şeyleri yapması devlet ve yönetenlere olan güveni azaltır.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU