Paraşütle uçulmaz!

Altan Tan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Twitter -@ekrem_imamoglu

Paraşütün henüz icat edilmediği yıllarda nevzuhur ve kerameti kendinden menkul bazı zevat için 'Gökten zembille inmiş' metaforu kullanılırdı.

Şimdilerde ise ciddi bir emek ve gayret göstermeden bir yere gelen/getirilenler için 'Paraşütle geldi' tabiri kullanılıyor.

Ekrem İmamoğlu da siyaset dünyamıza paraşütle inenlerden. 

İşin daha da özüne inmek isterseniz  'paraşütle indirilenlerden.'

Alınmasına gerek yok;

CHP gibi yaklaşık 100 yıllık bir partide  ciddi hiçbir başarı hikayesi ortaya koymadan binlerce akademisyen, yazar, çizer ve siyasetçiyi  sollayarak en öne geçmek paraşütle inmek değil de nedir?

Üstelik ilk 'paraşütçü' de Sayın İmamoğlu değil!

Siyaset dünyamıza paraşütle inen Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Turgut Sunalp, Necdet Calp, Bülent Ulusu, Ferit Melen, Sadi Irmak, Naim Talu... gibi onlarca kişi var.

Hem iş öyle paraşütle sağ salim yere inmekle bitmiyor.

Marifet, yere ayak bastıktan sonra paraşütü ustaca toplayıp ayağa kalkmakta ve hedefe doğru hızlı adımlarla yürüyebilmekte.

Yürüyebilenlere en büyük örnek olarak Adnan Menderes ile Süleyman Demirel gösterilebilinir. 

Allah var, her ikisi de işin hakkını verdiler!

Bülent Ulusu, Ferit Melen, Sadi Irmak, Naim Talu... gibi başbakanlık yapmış diğer isimleri ise bugünün gençleri hatırlamıyorlar bile, 

Silinip gittiler.

İsmi ilk ortaya çıktığından bu yana Ekrem İmamoğlu ile ilgili birçok yazı yazdım.

İlk söylediklerimi özetleyerek bir kez daha tekrarlayayım:

'İmamoğlu İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı'nı kazanır kazanmaz halk tabiri ile daha seçim gecesi teri bile soğumadan bazı çevreler tarafından 4 yıl sonra yapılacak seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. 

Bu kadar aceleciliğin nedenini kurcalamamak mümkün değil!

İmamoğlu Beylikdüzü gibi İstanbul'un taşrası sayılan bir yerden kaptan köşküne 'Dünya başkenti' İstanbul'a nasıl başkan oldu?

Kimlerin desteği ile öne çıktı?

Parti içinde aday olmak isteyen kişiler neden ciddi bir adaylık yarışına girmedi?

Aday olabilmesi için Kılıçdaroğlu nasıl ikna edildi?..

Cevaplandırılması gereken daha onlarca soru var ancak ne yazık ki cevapları bende yok.

Bu soruların cevaplarını bulmak tam da acar gazetecilerin işi, tabi memlekette hala yandaşlıktan ve yalakalıktan uzak 'acar gazeteciler' varsa! 

'Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar!' demişler.

İmamoğlu’na da bu konuda bir diyeceğimiz yok, cumhurbaşkanı da olmak isteyebilir padişah da, kendi bileceği bir iş.

Benim ise bildiğim tek bir şey var!

Her ne olmak istiyorsa istesin önce İstanbul'da başarılı olması lazım.

İstanbul'da bir başarı ortaya koymadan bir üst sınıfa çıkması mümkün değil.

İmamoğlu lise son sınıfta okulu boşlayarak dershanelere giden öğrenciler gibi korkarım ki devamsızlıktan kalacak!

Lise diploması alamadığından da üniversite sınavını kazansa bile kayıt yaptıramayacak.'

İmamoğlu ile ilgili olarak yazıp söylediklerim kısaca bu minvalde.

İmamoğlu'nun başkanlığı harala-gürele içinde 3 yılını bitirdi.

Eskisinden farklı göze çarpan bir değişiklik yok! 

İstanbul yine eski tas eski hamam!

Aksini iddia ediyorsanız İstanbul'da ikamet eden veya gelip giden  (yerli-yabancı) rastgele 100 kişiye (1000-2000... de olabilir) sorun, cevapları kabulümüz.

Sayın İmamoğlu'nun aklından çıkarmaması gereken bir şey var.

Paraşütle inilir ancak paraşütle uçulmaz!

Bir diğer önemli konu da Türkiye gibi her yönüyle önemli ve stratejik bir ülkeye başkan olmak isteyen İmamoğlu'nun siyasi fikirleri.

Merak ediyoruz, Sayın İmamoğlu'na göre;

Türkiye'nin en önemli ilk 5 sorunu ne?

Bu 'en önemli' 5 sorun ile ilgili kendilerinden 5 cümle rica ediyoruz.

Birer paragrafı geçmeyecek kısalıkta sadece 5 cümle!

Merak ettiğimiz bir diğer mevzu da;

Batılı diplomatlar başta olmak üzere;

Türkiye büyük sermayesi, 

Türkiye'de Batı ile sıkı fıkı vakıf ve dernekler,

Türk solu,

İYİ Parti ile

Derin HDP'nin neden Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı oldukları?

Salt Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkmakla kalmayıp ısrarla neden İmamoğlu'nu öne sürdükleri.

Öküzün altında buzağı aramıyoruz.

Doğru düzgün soruyoruz ve bu sorularımıza sağa sola kıvırmadan doğru düzgün cevaplar bekliyoruz!

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU