Cambridge araştırmacıları, disleksinin bireylere kazandırdığı yeni özel yeteneği ortaya koydu

Araştırmacılar disleksinin insan türünün hayatta kalmasında önemli bir rol oynadığını düşünüyor

Disleksi bireylerin normal zeka düzeyinde olmasına rağmen dil, okuma, ve yazma becerilerinde sorunlar yaşamasına neden oluyor (Unsplash)

Cambridge Üniversitesi’nde biliş, davranış ve beyin üzerinde çalışan iki araştırmacı, disleksisi olan kişilerin bilinmeyeni keşfetmede uzmanlaştığını tespit etti.

Frontiers of Psychology adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan yeni makalede araştırmacılar, psikoloji ve sinirbilimdeki önceki deneysel çalışmaları yeniden gözden geçirdi.

Helen Taylor ve Martin David Vestergaard’ın imzasını taşıyan makalede dünya genelinde dislektik bireylerin (küresel nüfusun yüzde 20 kadarının) keşif ve merak açısından diğerlerinden daha iyi olduğu sonucuna vardı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Makalede ayrıca, disleksinin insan evriminde de önemli bir rol oynamış olabileceği savunuldu.

Buna göre dünya çapında her 5 kişiden birini etkileyen nörolojik durum, insan türünün değişen ortamlara adapte olup hayatta kalmasında önemli bir rol oynamış olabilir.

Araştırmanın başyazarı Taylor, "Bu araştırma, dislektik kişilerin bilişsel güçlerini daha iyi anlamamızı sağlayacak yeni bir çerçeve öneriyor" diye konuştu.

Dünya Nöroloji Federasyonu disleksiyi "zihinsel yetenekleriyle orantılı okuma, yazma ve heceleme gibi dil becerilerini kazanamayan çocuklarda görülen bir bozukluk" diye tanımlıyor.

Disleksi belirtileri arasında alfabedeki harfleri öğrenme ve hatırlama sorunu, konuşma veya telaffuzda zorluk, kafiyeleri algılayamama veya özbakımda güçlük çekme gibi durumlar yer alıyor.

Öte yandan dislektik bireylerin görsel yeteneklere, yaratıcılık ve problem çözmeyle ilgili güçlü becerilere sahip olabilir.

Taylor da disleksili kişilerin yaşadığı bu zorluklara rağmen, söz konusu nörolojik durumun faydalarının zararlarından daha ağır basabileceğini savunuyor.

"Disleksili kişilerin yaşadığı zorlukların, yeni bilgilerin keşfedilmesi ve mevcut bilgilerin kullanılması arasındaki bilişsel bir değiş tokuş sürecinden kaynaklandığına inanıyoruz" diyen bilim insanı sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bu sonuçlar, disleksisi olan kişilerin sanat, mimarlık, mühendislik ve girişimcilik gibi keşifle ilgili yetenekler gerektiren belirli mesleklere neden yöneldiğini de açıklayabilir.

 

Independent Türkçe, Neuroscience News, Futurism

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU