TÜSİAD Başkanı Orhan Turan: Enflasyonla mücadele gerekirse büyümeden taviz verilerek yapılmalı

ESİAD Yatırım Zirvesi'nin açılışında konuşan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, enflasyonla mücadele için gerekirse büyümeden taviz verilmesi gerektiğini söyledi

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, ESİAD tarafından İzmir'de  düzenlenen  "Yatırım Zirvesi"nin açılışında konuştu / Fotoğraf: AA.

Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD), iş insanları ile finans kuruluşlarının temsilcilerini buluşturmak için İzmir'de "Yatırım Zirvesi" düzenledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bir otelde gerçekleşen zirvenin açılışında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Kovid-19 salgınının ardından Rusya-Ukrayna arasındaki savaşla insanlığı son derece etkileyen bir döneme şahit olunduğunu belirtti. Turan, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin "Enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik, biz büyümeyi tercih ettik" şeklindeki açıklamasının aksine, enflasyonla mücadele için gerekirse büyümeden taviz verilmesi gerektiğini söyledi.

Ekonomik açıdan bozulan, değişen arz zincirleri, enerjide yaşanan sıkıntı, gıda arzı ve güvenliğinin tüm dünyada yeni bir gündem oluşturduğunu kaydeden Turan, ham madde ve gıda fiyatlarındaki artış gibi risklerin temel insani ihtiyaçları ve toplumsal dengeyi tehdit edecek ölçeğe ulaştığını ifade etti.

"Değişimin ne çok hızlı ne de kolay olacağını düşünüyoruz"

Bu yıl Davos Zirvesi'nde öne çıkan başlıkların gıda ve iklim koşularının değişimine bağlı olarak şekillenen jeopolitik dengeler ve sürdürülebilirlik olduğunu aktaran Turan, şunları kaydetti:

Tüm dünyada gıda güvenliğinin risk altında olduğu ve enflasyonu kontrol etmenin daha zor olacağı bir sürece girdik. Bu liste halihazırda ulaştığımız son derece yüksek enflasyon rakamları ve komşu coğrafyalarındaki mülteci akımları nedeniyle Türkiye için bir kat daha zorlu bir süreç oluşturacaktır. Tedarik zincirindeki değişim ve kopma eğilimi pandemiden daha önce de başlamıştı. Korumacılık, devletin ekonomideki rolünün artması, ticaret politikalarının dış politikanın aracı haline getirilmesi gibi gelişmeleri zaten gözlemliyorduk. Ancak bu değişim ve kopma süreci pandemiyle de hız kazandı. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı ve Çin'deki yeniden artan vakalara karşı alınan radikal tedbirlerle de ciddi bir kırılma yaşandı. Uzun dönemde çoklu krizleri yaşadığımız bu konjonktürde değişimin ne çok hızlı ne de kolay olacağını düşünüyoruz

"Gerekirse büyümeden taviz verilebilir"

Ekonomileri desteklemek için yaşanan rekor parasal genişleme ve düşük faiz politikasının sona erdiğini savunan Turan, enflasyonla mücadelenin temel öncelik olduğu ve gerekirse büyümeden taviz verilebileceği bir döneme girildiğini anlattı.

"Fırsatları değerlendiremiyoruz"

Tüm dünyada finansman koşullarının zorlaşmaya başladığını vurgulayan Turan, "Türkiye ekonomisi potansiyeli çok yüksek, reel kesimi de yaşanan şoklara karşı son derece esnek bir ekonomi. Bunların yanında güçlü bir finansal sistemimiz var. Keza nüfusumuz son derece genç ve dinamik. Tüm bu gerçekler ekonomimizi emsallerimizden, yakınımızdaki Avrupa ekonomisinden de ayrıştıran güçlü yanlarımız. Bugün geldiğimiz noktada bu denli hızlı değişen ve bir taraftan da yeni fırsatları sunan global koşullarda içeride yaşadığımız enflasyon, kur, faiz döngüsünden çıkamadığımız için bu fırsatları yeterince değerlendiremiyoruz. Dünyadaki değişimin hızını ve bunun sunduğu yatırım fırsatlarını arzu ettiğimiz düzeyde de yakalayamıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Ucuz işgücüyle, ihracatta rekabet kazanma devri bitti"

Turan, ucuz işgücüyle, ihracatta rekabet kazanma devrinin yerini yüksek nitelikli iş gücüyle ve teknolojiyle yüksek katma değer yaratmaya bıraktığını dile getirdi.

Türkiye'nin stratejik konumu, lojistik altyapısı ve büyük pazarlara erişim alanı ile uluslararası yatırımcılar için önemli bir yatırım merkezi olduğunu, bu rolünü güçlendirmek için hem özel sektör hem de kamu tarafından yürütülen çalışmaların hızlıca hayata geçirilmesinin önem taşıdığını ifade eden Turan, "Zor global koşullar beraberinde yeni fırsatlar da getiriyor. Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafya bir taraftan son derece zorlu fakat bir taraftan da iktisadi açıdan muazzam avantajlar barındırmaktadır" görüşünü paylaştı.

 

AA, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU