İstanbul Barosu ve TKDF'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "sürtük" tepkisi

TKDF, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyururken, İstanbul Barosu'ndan yapılan açıklamada "İvedilikle özür dilemesini bekliyoruz" denildi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan dün partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada 2013'teki Gezi eylemlerini işaret ederek "Bu teröristler, eşkıyalar bira şişeleriyle caminin içini pislemişti. Bunlar çürük, bunlar sürtük" ifadelerini kullanmıştı.

Çok sayıda vatandaşın tepkisini çeken ifadeler için CHP ve TİP suç duyurusunda bulunurken İstanbul Barosu ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'ndan (TKDF) da açıklama geldi.

"Özür bekliyoruz"

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği imzalı açıklamada "Cumhurbaşkanı'nın tekrar etmekten hicap duyduğumuz onur kırıcı bu sözleri nedeniyle ivedilikle özür dilemesini bekliyoruz" ifadesi yer aldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Açıklama şöyle:

Anayasa’nın “Cumhurbaşkanının Görev ve Yetkileri“ başlıklı 104. Maddesinde :

'Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder' denilerek Cumhurbaşkanı’nın milletin birliğini temsil ettiği vurgulanmıştır. Ne yazık ki; T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gezi anmasının 9. yılında millete hitaben “sürtük, çürük” gibi hakaret ve ayrımcılık içeren sözler sarf etmiştir. Gezi parkının imara açılmaması, yeşilin ve ağaçların korunması için mücadele veren tüm yurttaşlara yönelik hakaret ve ayrımcılık içeren bu sözlerin milletin tamamının temsilcisi olan Cumhurbaşkanı tarafından söylenilmiş olması son derece esef vericidir. 

Konuşmasında Gezi’ye katılanların 'camide bira içtiklerini ve camiyi kirlettiklerini' beyan eden Cumhurbaşkanı, bahsettiği camiin bizzat müezzininin 'ben din görevlisiyim, olmayanı söyleyemem, camide içki içilmedi' şeklindeki açıklamasını da yok saymıştır.

Anayasa’nın 103. maddesinde yer alan Cumhurbaşkanı yemin metninde: Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim'  belirtildiği üzere milletin huzur ve refahı ve herkesin insan hak ve hürriyetlerinden yararlanmasını kendisine ülkü edineceğine ve üzerine aldığı görevi tarafsızlıkla yerine getireceğine ant içen Cumhurbaşkanı’nın tekrar etmekten hicap duyduğumuz onur kırıcı bu sözleri nedeniyle ivedilikle özür dilemesini bekliyoruz. 

TKDF: Suç duyurusunda bulunacağız

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu da AK Parti genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.

Federasyondan yapılan açıklamada "Cumhurbaşkanının halka yönelik sarf ettiği bu sözler ülke demokrasisinde kara bir leke olarak anılacaktır" denildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında kadınları hedef alarak sarf ettiği 'sürtük' sözü nedeniyle 03 Haziran 2022 tarihinde suç duyurusunda bulunacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.

Kadınlara karşı işlenen tüm suçların hesabını  sormaya devam edeceğiz. Kadınlar iktidarınızda boyun eğmedi, eğmeyecek.

Yaşasın Gezi Direnişimiz, yaşasın kadın dayanışması!

Ne olmuştu?

Erdoğan, henüz başbakan olduğu dönemde, Gezi eylemlerinin devam ettiği süreçte 11 Haziran 2013 tarihli konuşmasında camide içki içildiğini öne sürmüş, hatta cuma günü görüntülerini açıklayacağız demişti. Açıklamanın üzerinden 9 yıl geçti ancak o görüntüler ortaya çıkmadı.

İddialara konu olan caminin müezzini ise "Ben camide içki içen görmedim, din adamıyım yalan söyleyemem" demişti.

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU