Bahçeli açıklamıştı… Bir obüs mermisi 1000, bir uçak bombası 3 bin, F16’nın bir saatlik uçuşu 14 bin dolar; Dövizdeki artış savunma maliyetlerini etkileyecek

Güçlü bir ordu aynı zamanda ciddi harcama da gerektiriyor. Sıradan bir top mermisi, uçaktan atılan normal bir bomba bile ciddi maliyet. Döviz yükseldikçe Türkiye’nin savunma sektörü yatırımlarının da bedeli artıyor

Bahçeli'nin verdiği bilgiye göre bir Fırtına obüsünün mermisi 1000 dolar / Fotoğraf: AA

Savaş ve güçlü bir orduya sahip olmak tarih boyunca maliyetli bir iş oldu.

Roma İmparatorluğu’nun sınırları genişledikçe ordusu da büyümüş; o dönem için hayli ciddi denebilecek bir sayıya 150 binlere ulaşmıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ancak böylesine bir gücün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak Roma hazinesinde ciddi sorunlara yol açacaktı.

Keza Osmanlı da ilk yüzyıllarında düzenli ordu olarak sadece Yeniçerileri ikame ediyor, onun dışında sipahiler ve akıncılar ancak savaştan savaşa orduya katılıyordu.

Buna rağmen 16'ncı yüzyılın ortalarına kadar  her padişah değişiminde, mevcutları 12 bin civarında olan Yeniçerilere ulufe dağıtmak ciddi bir soruna dönüşüyor, hazineyi sarsıyordu.

Ateşli silah kullanımının yaygınlaşmasıyla maaşlı yeniçeri sayısının da artarak neredeyse 100 bine ulaşması ve savaşların uzaması Osmanlı devletinin ekonomik olarak gerilemesinde rol oynayacaktı.

Geçmişte zafer kazanılması halinde yağma yoluyla ganimet elde ediliyor, savaş masrafları karşılanabiliyor, hatta bazen kârlı çıkılabiliyordu.

Bahçeli, silah ve bombaların maliyetini açıklamıştı

Günümüzdeki savaşlar, geçmişten de maliyetli. Eskisi gibi aleni yağma da yapılamadığından daha ağır bedelleri oluyor. 

Televizyonlarda birçok insanın merakla izlediği tüfek, top, füze atışlarının her biri sadece insan öldürmüyor aynı zamanda ceplerimizden çıkan parayı da temsil ediyor.

Örneğin Türkiye kamuoyu, bir obüs mermisinin fiyatını bizzat MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bir açıklamasında öğrenmişti. 

Türkgün Gazetesi’ne 29 Kasım 2019 tarihinde verdiği röportajda Bahçeli, bir Fırtına obüsünün mermisinin 1000 dolar olduğunu söyledikten sonra şöyle devam etmişti:

Günde 500 mermi 500 bin dolar eder. Tek bir fırtına obüsünün sadece atıştaki mermi maliyeti yılda 50 milyon dolara yaklaşıyor.

Bir harekâtta 100 obüs topu kullanıldığını düşünürsek yılda sadece 5 milyar dolar obüs maliyeti karşımıza çıkar.
 

bahçeli.jpg
MHP Lideri Devlet Bahçeli / Fotoğraf: AA


Bir savaş uçağının attığı sıradan bir bombanın fiyatı 2500 dolar.

F-16’ların attığı bombanın ortalama fiyatı da yaklaşık 3 bin dolar. Bu bombaların lazer güdümlüsü var, sığınak delicisi var, var da var.

Türkiye bunları iki yıldır Kırıkkale’de üretiyor. TSK’nın yerli malı olarak geliştirilen Roketsan’ın ürettiği Cirit Füzelerinin maliyeti de epey fazla.

Bu işler kolay olmuyor derken kast ettiğim bu. Nasıl olsa ezbere konuşmak maliyetsiz.


Bir F-16’nın bir saat uçması 14 bin dolar

Bahçeli, aynı röportajda bir F-16’nın hiç ateş açmadan 1 saat havada uçmasının maliyetinin 14 bin dolar olduğunu söylemişti.
 

f16.jpg
F16'ların bir saatlik uçuş maliyetinin 14 bin dolar olduğu iddia edildi / Fotoğraf: AA


MHP lideri, "Sadece Zeytin Dalı Harekatı’nın ilk gününde uçan savaş uçaklarımızın yakıt bedeli 1 milyon dolar. Bomba ve mühimmat bedelinden bakınız hiç bahsetmiyorum bile" ifadelerini kullanmıştı. 

SİHA’lardan atılan MAM-L’nin kilogramı bile 2 bin dolar

Örnekleri arttırmak mümkün.

Roketsan’sın eski Genel Müdürü Selçuk Yaşar, 20 Nisan 2018 günü Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte Türkiye’de üretilen cirit füzeleri ile SİHA’lardan atılan akıllı mermi MAM-L’nin kilogram fiyatının 2 bin doların üzerinde olduğunu söylemişti. 
 

mam-l.jpg
SİHA'larda kullanılan MAM-L'nin kilogramının maliyeti iki bin dolar / Fotoğraf: AA


Açık kaynaklardaki bilgilere göre MAM-L’lerin ağırlığının 22 kilo olduğu düşünülürse bu durumda her bir MAM-L neredeyse 44 bin dolar değerinde. 

Cirit füzelerinin ağırlığı ise açık kaynaklarda 15 kilogram olarak veriliyor. Dolayısıyla bir cirit füzesinin maliyeti de 30 bin dolara geliyor.

Piyadenin tüfeği 1481 dolar, el bombası 45 dolar

Örnek verdiğimiz sistemler gelişmiş ürünler.

Piyadelerce kullanılan silahlara bakılınca da maliyetler çok ucuz değil.

2019 yılında Savunma Sanayii Başkanlığı’nca Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için 50 bin adet MPT-76 piyade tüfeği üretileceğine dair haberlerin yapıldığı dönemde çıkan haberlere göre 4,2 kilogram ağırlığında bir MPT-76’nın maliyeti 1481 dolardı. 
 

mpt-76.jpg
MPT-76 tüfeğinin maliyeti 1481 dolar / Fotoğraf: AA


Örneğin piyade tarafından kullanılan ABD yapımı M67 el bombasının maliyeti Wikipedia’da bu silahı tanıtan bir metine göre 45 dolar.

Dolayısıyla bir savaş anında üzerinde bir piyade tüfeği, şarjör ve dört el bombası taşıyan bir askerin teçhizatı bile kıyafetleriyle birlikte 2 bin doları buluyor.

Üretim milli ama maliyet yine de yüksek

Silahlanmaya ayrılan paralar özellikle güvenlik kaygılarının daha az olduğu ülkelerde daha çok sorgulanıyor.

Özellikle döviz kurlarındaki artışın Türkiye’de zorladığı sektörlerin başında savunma sanayi geliyor.

Türkiye, 1990’lardan beri dış alımdan çok milli üretime yönelmeye çalışıyor. Ancak milli üretim de silahların maliyetinin daha fazla ucuzlatmıyor.

Silahların araştırma geliştirme çalışmaları, lisans anlaşmaları ve yapımı için bazı malzemelerinin yurtdışından alınması derken milli üretim sistemler de neredeyse ithal olanlara yaklaşıyor.

Savunma sanayisi üzerine araştırmalar yapan BlueMelange analistlerinin Independent Türkçe için hazırladığı bilgilere göre Türkiye, savunma sanayisi için çok ciddi miktarda dövizi alt ürün veya mamul tedariki için dışarıya ödüyor. 

BlueMelange'nin bilgi notunda, bir savunma sitesinin 21 Haziran 2021 tarihinde yerli bir silah sistemine dair yayınladığı haberinde yer alan bir açıklama örnek gösterildi. Açıklamada şöyle deniliyordu:

 

Savunma Sanayii Başkanlığı ile ASELSAN arasında Aralık 2017’de imzalanmış olan kısa menzilli/alçak irtifa hava savunma sistemi sözleşmesine ait 91 milyon 939 bin euro ve 1 milyar 767 milyon 865 bin TL değerindeki opsiyon paketi, 18 Haziran 2021 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamına dahil edildi.

Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapılan açıklamada söz konusu opsiyona ait teslimatların 2023-2024 döneminde gerçekleşeceği belirtildi.

ASELSAN ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında 29 Aralık 2017 tarihinde, toplam bedeli 122 milyon 422 bin 715 euro ve 1 milyar 11 milyon 395 bin 262 TL tutarında kısa menzilli/alçak irtifa bir savunma sistemi sözleşmesi imzalanmıştı.

Söz konusu sözleşme kapsamında teslimatlar 2019-2022 yılları arasında gerçekleştirilecekti. Böylelikle kısa menzilli/alçak irtifa bir savunma sistemi sözleşmesinin toplam tutarı, 5 milyar TL’ye yaklaştı.


Dövizdeki artış silahlara ödenecek maliyeti de arttırdı

BlueMelange analistlerinin yukarıdaki açıklamayla ilgili yorumları ise şöyle: 
 

Biz 35mm Oerlikon namlulu kundağı motorlu kısa menzil/alçak irtifa hava savunma sistemi (radar, komuta kontrol, haberleşme dahil) için toplam 214 milyon euro (o günün kuru ile 2,2 ama güncel kur ile 3,5 milyar lira) ve 2,8 milyar lira ödeyeceğiz.
 

havasavunma.jpg
Oerlikon hava savunma sistemi de maliyeti artan silahlardan / Fotoğraf: Twitter@1savasansahin


Yani yaklaşık 1 yılda ödenecek ulusal para birimi 5 milyar liradan 6,3 milyar liraya zıplamış durumda.

1 yılda sadece euro kaynaklı değer kaybının faturası yüzde 26 artış. Lira kısmında da yaşanan değer kaybı da yıllık (resmi olarak) yüzde 75. 


"Döviz arttıkça savunmada yatırıma ayrılan pay düşecek"

Artan döviz maliyetlerinin, milli savunma bütçesinde yatırım için ayrılan miktarı daralttığını belirten BlueMelange analistleri şöyle konuştu:

Salt 2022 MSB (Milli Savunma Bakanlığı) bütçesi yaklaşık 8,9 milyar dolar olarak sunulmuşken bugün gelinen noktada MSB bütçesi 5,3 milyar dolar, Savunma Sanayi Destekleme Fonu bütçesi ise 2 milyar dolar olmaktadır.

Bu bütçelerden yeni tedarik ve proje yürütmek 1-2 milyar dolarlık bir pay bırakmaktadır. 2023 bütçesi ise dolar bazında yüzde 20 civarında aşağı inecektir.


"Bir Altay tankının maliyeti 20 milyon dolara mal olacak, paranın önemli kısmı yurtdışına gidecek"

BlueMelange analistleri, Türkiye’nin savunma sanayisinin Rusya Federasyonu gibi yüzde 100 kendini idame ettirebilen bir savunma sektörü olmadığını hatırlatıyor. 
 

altaytankı.jpg
Altay tankının üretim süreci tamamlanmadı / Fotoğraf: AA


Eğer üretilebilirse 2030 yılına kadar üretilmesi planlanan 250 Altay tankı için eskalasyon hariç maliyetin en az 5,5 milyar euroyu bulabileceğini söyleyen BlueMelange analistleri, şöyle devam etti: 
 

Ukrayna’da Javelin füzeleri ile patlayan T-72B3M veya T-90M Rus tankının maliyeti Rusya için birkaç milyon dolar karşılığı Ruble olup yüzde 100 yine Rus kaynakları ile yerine konabilirken, Türkiye 250 adetlik bir Altay filosu için geliştirme ve tedarik olarak tank başına 20 milyon dolardan fazla bir ücreti tankın çeliğinden kompozitine gücünden metaline lisansından elektroniğine büyük kısmı yurtdışına kayacak şekilde ödeyecektir.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU