Altun: Canlarını kurtarmak için ülkemize sığınanlara sahip çıkmak tarihi ve insani sorumluluğumuzdur

Altun, "Biz, vatanlarından, yurtlarından koparılan insanların yurtlarına barış gelsin, bu insanların vatan hasretleri bitsin, topraklarına salimen dönebilsinler diye uğraşıyoruz" dedi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Yerel Medya Çalıştayı" açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında sığınmacı sorunuyla ilgili tartışmalara değinen Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda net bir tavır ortaya koyduğunu söyleyerek,  "En başından beri “Mazlumları katillerin eline teslim etmeyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanımızın, Suriye’de zulüm düzeni son bulsun diye 10 yıldır verdiği mücadele ortadadır" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Biz, Suriye’de zulüm düzeni son bulsun diye uğraşıyoruz" diyen Altun, şöyle devam etti:

Biz, vatanlarından, yurtlarından koparılan insanların yurtlarına barış gelsin, bu insanların vatan hasretleri bitsin, topraklarına salimen dönebilsinler diye uğraşıyoruz. Elimizden geldiğince de bu gayretlerimize devam edeceğiz. Canlarını kurtarmak için ülkemize sığınanlara sahip çıkmak bizim tarihi ve insani sorumluluğumuzdur.

"Milletimiz dezenformasyon içerikli haberler asla prim vermemiştir"

Suriye'deki güvenli bölgelere şimdiye kadar 500 bin Suriyelinin döndüğünü hatırlatan Altun, "Bu sayıyı güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşlerle artıracak çalışmaları da sürdürüyoruz" dedi.

Altun şöyle devam etti:

Biz inanıyoruz ki milletimizin kalbinde geçmişten bugüne kök salan merhamet adlı bir çınar var. Devletimizin gerçekçi ve insani adımları da bu çınara yaslanmaktadır. Milletimiz zaten sistematik yalan ve dezenformasyon içerikli haber ve söylemlere asla prim vermemiştir, vermeyecektir.  Zira bu milletin toplumsal genlerinde ırkçılık ve nefret hiçbir zaman yer bulamamıştır. Art niyetli emeller, her zaman olduğu gibi beyhude bir çaba olarak kalacaktır. Biz biliyoruz ki canını ve onurunu korumak için vatanını terk etmek, gönüllü bir tercih değil bir mecburiyettir. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU