7 üyesi ve iki okyanusa olan limanlarıyla 300 milyonluk dev: Doğu Afrika Topluluğu

Ömer Faruk Özbil Independent Türkçe için yazdı

Doğu Afrika Topluluğu, gümrük birliğini sağlayarak bölgesel bir ekonomik güç oluşturmayı hedefliyor. Bu sayede küçük ekonomilerin asla ulaşamayacağı veya ülkelerin bireysel olarak elde edemeyeceği ölçekte bir endüstri inşa etmeyi amaçlıyor. 

Doğu Afrika Topluluğu (EAC), uzun bir geçmişe sahip. 1927'de Kenya ile Uganda arasındaki gümrük birliği anlaşmasına kadar dayandırılabilir.

Yıllar içerisinde Doğu Afrika Yüksek Komisyonu, Doğu Afrika Ortak Hizmetler Örgütü ve Doğu Afrika Topluluğu gibi isimlerle, Doğu Afrika ülkelerinin bir araya gelme girişimleri ve çalışmaları oldu. Bu toplulukların sonuncusu 1977 yılında dağıldı. 

Uzun yıllar süren çeşitli müzakere ve anlaşmalardan sonra 7 Temmuz 2000 yılında, Kenya, Uganda ve Tanzanya'nın anlaşmasıyla Doğu Afrika Topluluğu ortaya çıktı.

22 yıldan beridir bu topluluk kesintisiz şekilde devam ediyor. 3 üye ile başlayan topluluk geçtiğimiz günlerde Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin katılmasıyla birlikte 7 üyeye ulaştı.

Topluluğun üye devletleri; Kenya, Tanzanya, Uganda, Ruanda, Burundi, Güney Sudan ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti. Doğu Afrika Topluluğu, 300 milyon kişiye ev sahipliği yapan, Hint Okyanusundan Atlas Okyanusuna kadar uzanan devasa bir bloğa dönüşmüş durumda. 


Afrika Tipi Schengen

EAC ülkeleri kendi aralarında 4 ana sütun üzerine entegrasyon inşa etmeyi amaçlıyorlar; gümrük birliği, ortak pazar, para birliği ve siyasi federasyon.

Gümrük birliği ve ortak pazar protokolleri topluluk ülkeleri tarafından halihazırda uygulanıyor. Gümrük birliği protokolü kapsamında, bölgede üretilen mallardan vergi alınmıyor veya çok cüzi vergilendirme yapılıyor.

Doğu Afrika dışından yapılan ithalatlarda ortak bir dış tarife uygulanıyor. Ortak pazarın amacı, şirketlerin ve vatandaşların sınır ötesindeki ticari faaliyetlerini kolaylaştırmak. 

Ruanda ve Kenya, EAC vatandaşları için çalışma izini ücreti almıyor. EAC vatandaşları ülkeler arası seyahatlerinde herhangi bir vizeye tabi tutulmuyor. Topluluk üyesi ülkeler Kasım 2022 tarihine kadar aşamalı olarak ortak elektronik pasaporta geçmeyi amaçlıyor.

Bu pasaportlar ile Doğu Afrika ülkelerinde serbest dolaşım hakkı elde edilecek. Örneğin, Uganda, 4 Nisan itibariyle eski pasaportları yürürlükten kaldırarak EAC'ye uyumlu elektronik pasaportlara geçiş yaptı.

Buna ek olarak, Avrupa Birliği'nin uyguladığı schengen tarzı bir vizelendirme hayata geçirilecek. Doğu Afrika vizesi alan kişiler üye ülkelerin tamamına giriş hakkı elde edecek. 


Doğu Afrika ortak para birimi mümkün

EAC için en önemli kritik eşiklerden birisi ortak para birimine geçiş olarak görülüyor. Bunun için 2013 yılında Doğu Afrika Para Birliği Protokolü imzalandı. 10 yıllık bir zaman çizelgesi hazırlanarak ortak para birimine geçiş için 2023 tarihi belirlendi.

Daha önce Independent Türkçe için kaleme aldığım "Afrika'da ortak para birimi mümkün mü?" başlıklı yazımda bu konuyu irdelemiştim. Yazımın bir bölümünde şu ifadeleri kullanmıştım:

Kişisel kanaatim, 54 ülkelik bu koca kıtanın tüm ülkeleri, onca çeşitliliklerine rağmen ortak bir para birimine geçmeyi denemek yerine, bölgesel para birimlerine geçmeleri çok daha kullanışlı ve akıllıca bir yaklaşım olur. Örneğin Doğu Afrika para birimi hayal değil. Ülkelerin kendi aralarında güçlü bağlar kurma olasılığı gayet mümkün. Bu sebeple bir Doğu Afrika Şilini kurulması bana göre çok daha mümkün.


Doğu Afrika'da ortak para biriminin uygulanabilir olduğu kanaatindeyim. Lakin hedef olarak belirlenen 2023 tarihine böylesi büyük bir organizasyonun yetişmesi pek mümkün gözükmüyor. Ortak para birimine geçiş çok olası gözükse de bu tarih muhtemelen 2023 olmayacak.

Doğu Afrika Topluluğu gelecek vadeden ve güçlü bir organizasyona dönüşme olasılığı yüksek bir yapı. Üye ülkeler, topluluğu her geçen gün daha fazla benimsiyor ve önemsiyor.

Kongo'nun topluluğa dahil olmasıyla etki ve nüfus bakımından ciddi bir artış yakalandı. Önümüzdeki yıllarda büyüme ivmesi ve kapasitesi giderek artacağa benziyor.


Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin EAC'ye katılmasının ne gibi etkileri olacak?

EAC'nin son üyesi 2016 yılında Güney Sudan olmuştu. 2019 yılında ise Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) üyelik başvurusunda bulundu.

3 yıllık değerlendirme ve çalışmanın ardından 29 Mart 2022 tarihinde KDC resmi olarak topluluğa katıldı. Üye ülke devlet başkanları Kenya'da bir araya gelerek katılım anlaşmasını imzaladı.

KDC'nin birliğe tam entegrasyonu için 4 ay ile 1 yıl arasında süre gerekiyor. Prosedürlerin ardından KDC tam entegre şekilde topluluk üye olmuş olacak.

Peki, Kongo'nun EAC'ye katılması ne anlam ifade ediyor?

Kongo'nun 90 milyonluk nüfusunun eklenmesiyle birlikte EAC pazarının büyüklüğü 300 milyon kişiye ulaştı.

Sadece nüfus açısından değil, zengin yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından da Kongo'nun topluluğa büyük katkıları olacak.

Kongo'nun EAC'ye dahil olması, bölgenin birleşik GSYH'sini yüzde 22 ve coğrafi alanını yüzde 79 artırdı. Topluluğun 200 milyar dolara yakın bir ekonomik büyüklüğe ulaşması öngörülüyor.

Kongo için en önemli etkilerden biri şüphesiz vatandaşlarının vizesiz diğer ülkelere seyahat etmesi olacak. Özellikle ticari amaçlı seyahatler çok daha hızlı, basit ve ucuz hale gelecek.

Zira Kongo'nun komşularından olan Uganda'ya gitmek isteyen Kongolu biri vize ve diğer işlemler için 120 dolar ödüyordu.

Ülkedeki bir aylık asgari ücrete tekabül eden bu miktar özgürce hareket etmeyi engelliyordu.


Doğu'dan Batı'ya uzanan bir koridor

Kongo, Kenya hariç tüm EAC üyeleri ile sınır komşusu. Bu açıdan sınırlardaki engellerin kaldırılması ticarete ciddi bir ivme katacaktır.

2,5 milyon metrekareye yakın toprak büyüklüğü ile Afrika'nın en büyük ikinci ülkesi olan Kongo'nun başkenti Kinşasa ülkenin en batısında bulunuyor.

Kongo'nun doğusunda bulunan şehirlerden Kenya'nın Mombasa ve Tanzanya'nın Tanga limanlarına ulaşım, Kongo'nun kendi limanlarına olan ulaşımdan çok daha kolay ve hızlı.

Kongo bugüne kadar Atlas Okyanusundaki limanından ticaret yaparken artık Hint Okyanusundaki limanları da kullanabilecek.

Bu sadece Kongo açısından değil diğer üye ülkeler açısından da büyük avantaj demek. Kongo'nun topluluğu dahil olmasıyla birlikte EAC'nin hem Hint hem de Atlas Okyanuslarından limanları olmuş oldu. 

Kongo'nun EAC'ye katılmasıyla sadece dışarıya ürün satmak değil topluluğun kendi içinde de ürün satışı daha hızlı ve kolay hale gelecek.

Zira Doğu Afrika ülkeleri KDC ile sınır komşusu olmasına rağmen ticaret hacimleri istenilen seviyede değil. Kongo'nun limanı ülkenin en batısında, bu nedenle genelde ürünler Asya ülkelerinden buraya konteynırlarla gönderiliyor.

Öte yandan Zambiya gibi çevre ülkelerden ürün satın alan Kongo, EAC ile ciddi bir ticaret hacmi yakalayamıyordu. Topluluğa dahil olmasıyla birlikte üye ülkelerle arasında ticaret hacminin artacağı öngörülüyor.

Kenya Başkanı Kenyatta, imza törende yaptığı konuşmada önemli bir noktaya vurgu yaptı, "KDC'nin topluluğa dahil edilmesi, EAC'nin ihtiyaç duyduğu altyapıyı, özellikle Doğu'dan Batı'ya uzanan ana geçiş koridorlarını geliştirmek ve kaynakları birleştirmek için daha iyi bir konuma getirecektir" dedi.

Doğu'dan Batı'ya uzanan bir koridor vesilesiyle kaynakları birleştirmek… Bu açıdan şüphesiz Kongo'nun EAC'ye katacağı çok şey olacak. Afrika ülkelerinin kendi içindeki ticaret hacimlerinin artmasına büyük katkı sunacak.


Olası entegrasyon zorlukları

KDC'nin topluluğa tam anlamıyla entegre olması pek kolay olmayacak. Özellikle ülkenin doğu bölgesinde, Ruanda ve Uganda sınırında çok sayıda terör örgütü faaliyet gösteriyor.

O bölgelerin ticarete eklemlenebilmesi için güvenliğin sağlanması zaruri. Müttefik Demokratik Güçleri (ADF) isimli terör örgütü topluluk için ciddi bir sorun teşkil ediyor. Zira ülkenin maden zengini doğu bölgesinde ciddi bir yapılanmaları mevcut. 

Kongo'nun altyapı yetersizliği ise diğer önemli husus. Ülkenin yol açısından büyük eksikliği bulunuyor. Yüzölçümünün büyüklüğü hesaba katılırsa ülkede ticaretin akışkan hale getirilmesi için yeni yolların inşa edilmesi uzun yıllar alacağa benziyor.

Altyapı yetersizliği ve güvenlik sorunları entegrasyon için sorun oluşturacak iki önemli başlık. Topluluk üyelerini ortak çalışması sonucu bu sorunların ortadan kalkması mümkün gözüküyor.

Uganda, Kongo ile sınırının bulunduğu bölgeleri başkente bağlayacak otoyol çalışmaları yürütüyor. Bu gibi katkılarla entegrasyonun önündeki engeller hızlıca aşılabilir.


Sekizinci ülke olarak Somali

Kongo'nun EAC'ye katılımının ardından, Somali topluluğa sekizinci üye olarak katılmak için başvuru sürecini başlatıyor.

EAC Genel Sekreteri Mathuki, Somali'nin başvurusunu değerlendirmek ve ülkenin EAC'ye katılmaya hazır olup olmadığını belirlemek için Somali'ye bir doğrulama misyonu göndermeyi düşündüklerini söyledi.

Somali önemli bir ticaret ülkesi. Topluluğa dahil olması, EAC'nin büyük ivme yakalaması anlamına geliyor. Somali'deki siyasi istikrarsızlık ve terör örgütlerinin varlığı en büyük iki sorun. Lakin bölge ülkelerinin katkı ve destekleriyle Somali bu sorunları aşabilir. 


Doğu Afrika topluluğu gelecek vadediyor

7 üyesi ve iki okyanusa olan limanlarıyla 300 milyonluk Doğu Afrika Topluluğu, Afrika'daki en etkin ve en iyi performans gösteren blok denilirse yanlış olmaz.

Gümrük birliğini sağlayarak küçük ekonomilerin asla ulaşamayacağı veya ülkelerin bireysel olarak elde edemeyeceği ölçekte endüstrilere erişebilmek için bölgesel ekonomiyi kullanıyorlar. Üye ülkelerin vatandaşları kendi aralarında vizesiz seyahat edebiliyor.

Ticari ve toplumsal bağ kurma açısından vizesiz seyahat kritik öneme sahip. Gelecekte Somali, Sudan ve Etiyopya gibi bölgenin büyük aktörleri de dahil olursa, tam anlamıyla Doğu Afrika Topluluğu oluşturulmuş olur.

Tüm bu gelişmeler ışığında Afrika'nın bölgesel ortaklıkları ileride kıtanın tamamında kurulacak ortaklığın önünü açma potansiyeli bulunuyor. Doğu Afrika Topluluğu gelecek vadediyor. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU