Pençe-Kilit operasyonu Şengal'in kilidini açacak mı?

Prof. Dr. Bilal Sambur Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Türkiye, 18 Nisan'da Metina, Irak'ın Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgelerinde büyük bir operasyon başlattı. Operasyon, havadan ve karadan sürüyor. Türkiye, Pençe oprasyonlarını seri bir şekilde devam ettiriyor.

İlk Pençe operasyonu, 28 Mayıs 2019 tarihinde yapıldı. Son üç yıl içinde Türkiye, Pençe-2, Pençe-3, Pençe-Kartal, Pençe-Kaplan, Pençe-Yıldırım ve Pençe-Şimşek operasyonlarını gerçekleştirdi.

Pençe operasyonlarında Türkiye, Hakurk, Zaho-Barzan, Sinat-Haftanin, Darabi-Karaçok Dağı, Gara, Metina, Zap, Basyan, Avaşin bölgelerini kontrolüne almayı hedefledi.

Pençe operasyonları ışığında Türkiye'nin PKK'ya karşı önleyici müdahele konsepti bağlamında yeni bir strateji geliştirdiğini, Irak ve Suriye içinde bir tampon bölge oluşturmak için sürekli olarak operasyonlar yaptığını, Irak ve Suriye'de varlığını operasyonlarla devamlı ve kalıcı hale getirdiğini söyleyebiliriz.

Her operasyondan sonra Türkiye, Irak Kürdistan Bölgesi'ne (IKB) kalıcı olarak yerleşmiş ve kendisine ait üs bölgeleri kurdu.

IKB'de 12 askeri üsse ve kırktan fazla askeri noktaya sahip olan Türkiye, her operasyonun sonunda askeri varlığını artırmaktadır.

Türkiye, yapmış olduğu bu operasyonlarla, PKK'nın kontrol ettiği bölgelerde önemli bir güç ve etkinliğe kavuşmuştur. 


Türkiye, uzun süreden beri Irak Kürdistan Bölgesi içinde PKK'nın kontrol ettiği noktalara yapacağı müdahalenin askeri ve lojistik hazırlıklarını yapmaktaydı.

Pençe-Kilit operasyonu, sürpriz bir gelişme değil, çoktandır konuşulan bir müdahaledir. Pençe-Kilit operasyonu, PKK'nın kontrolünde olan Medya Savunma Alanları denilen bölgelere yapılan en büyük operasyonlardan birini oluşturuyor.

Bu operasyonu, PKK'nın lojistik ve silahlı gücünü kırmanın ötesinde daha büyük stratejik hedefleri gerçekleştirmek isteyen stratejik bir askeri müdahale olarak değerlendirebiliriz.


Pençe-Kilit operasyonunda Türkiye, KDP ile ortak hareket ediyor. KDP, bölgede PKK varlığının ortadan kaldırılması ve kendisine alternatif bir gücün ortaya çıkmaması için Pençe-Kilit operasyonuna destek veriyor.

KDP, kendisine tehdit olarak gördüğü PKK'nın Türkiye tarafından etkisizleştirilmesinden çok memnun. Erbil'de bugün en güçlü aktör, Türkiye'dir.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani'nin Dolmabahçe'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesinden iki gün sonra Pençe-Kilit operasyonunun başladığını hatırlatmakta yarar var.  

Erbil'deki KDP yönetimi Pençe-Kilit operasyonuna tam destek vermesine rağmen Bağdat merkezi yönetimi, operasyonu Irak'a saldırı olarak değerlendirdiğini açıkladı ve Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Ali Rıza Güney'e protesto mektubu verdi.

Türkiye, Bağdat hükümetinin açıklamalarını dikkate almamaktadır. Bağdat hükümetinin karşı çıkmasına rağmen Türkiye, Pençe-Kilit operasyonunu sürdürmeye devam edecektir.


Türkiye, Irak Kürdistan Bölgesi'nde varlığını çok güçlendirdi. Bugün IKB'de en güçlü aktör, Türkiye'dir. Türkiye'nin IKB'de varlığını güçlendirmesi, PKK'ya karşı müdahalelerin merkezinin artık Suriye değil, Irak olacağını gösteriyor.

Türkiye, Irak içinde PKK ile uzun sürebilecek bir çatışmalar sürecinin içine girmiş bulunuyor.

Dünya çapında silahlı çatışma verilerini tutan açık kaynak kodlu ACLED'e göre 2021 yılında Türkiye ve Irak Kürdistan Bölgesi'nde ayda ortalama 209 silahlı çatışma çıkıyor.

2017 Yılından beri Türkiye'nin Bayraktar TB2 insansız hava araçlarını Irak Kürdistan Bölgesi'nde kullanması, PKK'nın gerilemesine ve büyük kayıplar vermesine neden oldu.

Türkiye, Pençe-Kilit operasyonunda İHA, SİHA ve ATAK helikopterleri başta olmak üzere çok güçlü bir askeri teknoloji kullanıyor. 


Uluslararası şiddeti azaltmak ve insan hakları alanlarında faaliyet gösteren ABD merkezli Hristiyan Barış Timi (CPT), Türkiye'nin Kilit-Pençe operasyonuyla IKB'de 5 yeni askeri üs kurma amacında olduğunu söylüyor.

Türk ordusunun Türkiye sınırından Şeladize'ye doğru 19 kilometre içeri girdiğini söyleyen CPT, Türkiye'nin Çiyayê Reş, Şkefta Birindara, Ars-Fars, Werxêl ve Kurejar'da 5 yeni askeri üs kurmak hedefinde olduğunu iddia ediyor.

Türkiye, PKK'ya karşı mücadelesini artık kendi sınırları içinde değil, Suriye ve Irak'ın içinde yapıyor.

Türkiye, Irak'ın kilometrelerce içine askeri olarak yerleşmek ve buralarda kalıcı olmak şeklinde yeni bir stratejiyi hayata geçirdi.

Türkiye, Suriye'den sonra Irak'ta da varlığını kalıcılaştırmak için büyük operasyonlar yapmakta ve politikalar uyguluyor.


Türkiye'nin IKB ve Irak'ta varlığını güçlendirmesinden en çok rahatsız olan ülke, İran'dır.

İran tarafından desteklenen Irak'taki Şii Haşdi Şabi'nin bir kolu olarak bilinen Kataib Hizbullah, "Irak'ın kuzeyindeki Türk güçleri, açık şekilde Irak'ın bölge bütünlüğünü ihlal ederek ülkenin petrol ve doğalgaz kaynaklarını ele geçirmeyi hedefliyor" şeklinde bir açıklama yaptı.  

Türkiye'ye karşı eylem çağrısında bulunan Irak Hizbullah'ı, "Irak hükümetine sadık grupların, ülkedeki istihbarat görevlilerinin ve Haşdi Şabi güçlerinin duruma uygun tavır alması gerektiğini" savunuyor.

Irak'taki Türkiye varlığının Amerikan varlığından daha tehlikeli olduğunu savunan İran destekli Şii milis grup Asaib Ehli-l Hak'ın lideri Kays el Hazali, Türkiye'nin bölgede düzenlediği operasyonları eleştiriyor.

Kays el Hazali, "Türkiye'nin Musul ve Kerkük'e yönelik hayallerinin gerçeğe dönüşmeyeceğini" dile getirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Irak Hizbullah'ı ve Asaib Ehli-l Hak örneklerinde görüldüğü üzere İran'ın, Türkiye'nin Erbil'i kontrolü altına almasına, IKB doğalgazını taşıma konusunda girişimlerde bulunmasına ve Şengal'i kontrol etme girişimlerine karşı kendisine bağlı güçleri harekete geçirecek politikalar izleyeceğini söylemek mümkün.

Türkiye ve İran, Irak'ta birbirleriyle büyük bir güç mücadelesi içindeler. İran, Irak'ı Türkiye'ye bırakmamak için askeri ve politik kaynaklarını hayata geçireceğinin sinyallerini veriyor.

Bugün Irak'ın içlerine eline sokan tek bölgesel gücün İran olmaktan çıktığını, Türkiye'nin en az İran kadar Irak'ta güç kazandığını söyleyebiliriz. Türkiye'nin eli, Erbil'de, Süleymaniye'de, Kerkük'te ve Bağdat'ta dolaşmaktadır.


Pençe-Kilit operasyonu, Türkiye'nin yaptığı son operasyon olmayacaktır. Türkiye, bundan sonra Irak'ın derinliklerinde çok daha büyük operasyonlar yapacaktır.

Türkiye, son pençe operasyonuyla Irak'ın ve Şengal'in kapılarının kilidini açmayı amaçlıyor. Irak ve Şengal'in kilidini açan Türkiye, IKB başta olmak üzere Telafer, Kerkük, Musul ve Şengal bölgelerinde etkinliğini maksimum düzeye çıkaracaktır.


Pençe operasyonlarıyla Irak Kürdistan Bölgesi'nde alan hakimiyetini tam olarak sağlamayı hedefleyen Türkiye, PKK'nın Şengal'de güçlenmesine izin vermeyecektir.

Sincar'ın yeni bir Kandil olmasına izin vermeyeceğini ilan eden Türkiye, Şengal'de varlığını artırmayı ve güçlendirmeyi hedefliyor.

Şengal'i kontrol etmeyi isteyen Türkiye, Kürdistan gazı üzerindeki planlarını daha rahat hayata geçirme imkanına kavuşacaktır. İran ve Suriye arasındaki en stratejik geçiş noktası Sincar dağlarıdır. 

Irak ve Suriye'de etkili olmak için Türkiye, Sincar'da kontrolün kendisinde olmasını istemektedir. Türkiye, Şengal'i kontrol ederek İran ve PKK'yı Irak ve Suriye'de etkisizleştirmeyi amaçlamaktadır.

Pençe operasyonunun, Şengal'in kilidini Türkiye'ye açana kadar süreceğini öngörebiliriz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU