Nişantaşı Üniversitesi "akademisyen kıyımı"nın ardından "adrese teslim" ilanlarla gündemde

Türkiye'deki akademik seviyenin niteliği tartışma konusu. Üniversite kadrolarının içinin boşaltıldığı eleştirileri yapılıyor. Akademisyen ilanlarına eklenen özel şartlar nedeniyle liyakat yerine torpilin geçerli olduğu ifade ediliyor

Fotoğraf: nisantasi.edu.tr

Türkiye'de akademik seviyenin düşmesine ilişkin tartışmalar büyüyor.

Üniversitelerdeki öğretim kadrosunun niteliği ve eğitim kalitesinin geçmişi mumla arattığı, liyakat kavramının derin yara aldığı ifade ediliyor.

Pek çok devlet üniversitesi "kadrolaşma" iddialarıyla eleştiri oklarının hedefinde.

Günümüzde pek çok akademisyenin özel üniversiteler olarak bilinen vakıf üniversitelerini tercih etmesi sebebiyle devlet üniversiteleri kadrolarının geçmişteki kadar iyi olmadığı eleştirileri yükseliyor.

Aslında vakıf üniversitelerinin çoğunun durumu da pek parlak görülmüyor.

Bu üniversitelerde kapasitenin üzerinde bölüm açıldığı ve yeterli kadroların bulunmadığı konuşuluyor.

Diğer taraftan pek çok yerde belli akademisyenler dışında iyi maaş alabilen yok.

Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) kararı ve kanun yok sayılarak, akademisyen maaşları devlet üniversiteleri seviyesine getirilmiyor.

Vakıf üniversitelerinde maaş düşüklüğünün yanı sıra baskı, mobbing gibi haksız durumlara ilişkin açılan pek çok dava da var.

Akademi camiasına yakışmayacak usulsüzlüklere karşı hakkını arayan akademisyenlerin ise işten atıldığı ileri sürülüyor.

Bunlara son olarak "adrese teslim ilanlar" eklenmiş durumda. "Maaş düşüklüğü", "mobbing" ve "işten atılma" haberleriyle gündemden düşmeyen Nişantaşı Üniversitesi'nde de benzer bir durumun yaşandığı iddia edildi.

Büyük bir "akademisyen kıyımı"na imza atıldığı ifade edilen üniversite, yeni alım ilanları verdi. Ancak üniversite tarafından 12 Nisan tarihinde yayınlanan ilanlarda, profesör kadroları için bile bazı "özel koşulların" arandığı görüldü.

Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal İlimler Fakültesi'nin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi ile Finans ve Bankacılık Bölümü için açılan ilanlar dikkat çekici. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde "network örgütler" alanında çalışmalar yapmış olma şartı aranıyor. Finans ve bankacılık bölümü için ise "gayrimenkul finansmanı" alanında çalışma yapmış olma şartı var.

Her iki şartın da profesör kadrosu için eklenmiş olduğu görüldü. 

Ancak ilgili üniversitenin ders programına bakıldığında siyaset bilimi kamu yönetimi bölümünde 'network', 'örgüt' ya da 'network örgütler' ile ilgili bir ders bulunmamakta. Yine aynı üniversitenin bankacılık ve finans bölümü için "gayrimenkul finansı" çalışmış olan akademisyen aranırken, ilgili bölümün ders programında "gayrimenkul" ile ilgili bir ders yok.

 

Nişantaşı Üni akademisyen ilanı.jpg
Onlarca akademisyenin işine son veren Nişantaşı Üniversitesi, 174 kişilik ilan açtı / Kaynak: Nişantaşı Üniversitesi

 

Haber yayına hazırlandığında ısrarlı aramalara rağmen "adrese teslim" ilan konusunda üniversite yönetimi bir geri dönüş yapmadı ve herhangi bir açıklamada bulunmadı.

 

Ne olmuştu?

Nişantaşı Üniversitesi'nde 27 Mart Salı günü itibariyle onlarca kişinin işine son verilmesi tepki çekmişti.

Sadece Nişantaşı değil, pek çok devlet üniversitesi de "tuhaflıklarıyla" son dönemde haber olmuştu. 

Gaziantep İslam ve Bilim Üniversitesi Rektörü Nihat Hatipoğlu'nun aynı üniversitede birçok fakültenin dekanlığının yanı sıra televizyon programı yapması, Hakkari Üniversitesi eski Rektörü Ömer Pakiş hakkında oğlunu kadroya alması, Iğdır Üniversitesi'nde Selçuk Ekici'nin eşine kadro tahsisi ve Turgut Özal Üniversite'sine temizlik görevlisinin öğretim görevlisi olarak atanması da sıkça tartışılmış, akademide liyakatin mumla arandığı ifade edilmişti.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU