"Seçim kanunlarında yapılan değişiklik anayasaya aykırı, AYM'nin üye yapısına rağmen ihlalleri tespit edeceğini ümit ediyoruz"

Uzun süre AK Parti'nin hukukçu heyetinde yer alan Ayhan Sefer Üstün, seçim kanunlarında yapılan değişikliklerde anayasaya açık aykırılıklar bulunduğunu söylüyor

Fotoğraf: AA

Ayhan Sefer Üstün, uzun bir süre Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) hukukçu kurmaylarından biriydi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı da yaptı.

AK Parti'nin son dönem politikalarına itiraz edince, partinin eski genel başkanı ve önceki başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ile birlikte partiden ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk edildi.

İhraç edilmeyi beklemedi ve istifa etti. Şimdi, Davutoğlu'nun kurduğu Gelecek Partisi saflarında siyaset yapıyor. Gelecek Partisi Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı olarak görev yapıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Seçim kanunlarında yapılan değişiklikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Üstün, TBMM'de kabul edilen değişikliğin anayasaya aykırı olduğunu düşünüyor. 

"Seçim kanunundaki değişiklik siyasi mühendislik, çıkar ve hesaplaşma saikiyle yapıldı"

Üstün'e göre seçim kanunları, anayasalardan sonra en önemli temel yasalar, kurucu ve yapıcı özellik taşır. Bu kanunlar siyasi partileri ve tüm vatandaşları çok yakından ilgilendiriyor.

Yasaların yöntem itibarıyla sağlanabilecek en büyük uzlaşma ile çıkması gerektiğini belirten Üstün, "Demokrasinin ve siyasal hakların ileriye gitmesi, teminat altına alınması gibi genel hedefleri olmalıdır. Ancak iktidar partilerinin, bütün bu temel değerleri ve hedefleri göz ardı ederek, hiçbir uzlaşı arayışına girmeden, tamamen 'siyasi mühendislik, siyasi çıkar ve siyası hesaplaşma' saikiyle bu teklifi yasalaştırdıklarını gördük" dedi. 

Kanunların kamu yararı gözetilerek hazırlanması gerektiğine dikkati çeken Üstün, "Seçim kanunlarının değiştirilmesine ilişkin teklifler, anayasa zikredildiği şekliyle, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma haklarının iyileştirilmesi, demokrasinin niteliklerinin arttırılması gibi kamu yararını önceleyen saiklerle hazırlanmalıdır" diyerek, bu saiklerle hazırlanmadığını düşündüğü kanunun öncelikle bu yönüyle anayasaya aykırı olduğunu savundu.

"Artık başkanlık sistemi var, 'yönetimde istikrar' ilkesi yerine 'temsilde adalete' yoğunlaşılmalı"

Kabul edilen kanun teklifinde, anayasada belirtilen "Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak şekilde düzenlenir" hükmüne aykırı düzenlemeler içerdiğini ifade eden Üstün, şunları söyledi:

"Zira 2017 referandumu ile başkanlık sistemine geçildi. Yürütmenin belirlenme süreci, ayrı sandık ve ayrı seçim usulü ile doğrudan seçmen tercihi ile yapılır hale geldi ve Meclis'le ilişkisi kalmadı. Başkanlık sisteminde anayasanın emrettiği 'yönetimde istikrar' ilkesi, başarılı ya da başarısız olduğu değerlendirmelerini bir kenara bırakırsak başkanlık sistemi ile göreceli olarak zaten sağlandı.

Yeni kanunla yüzde10 genel seçim barajı yüzde 7 olarak değiştiriliyor. İlk bakışta iyi bir şeymiş gibi algılansa da bu yanıltıcı bir durum. Yüzde 10 barajı, 12 Eylül 1980 askeri darbesi şartlarında ve parlamenter sistemin ihtiyaç duyduğu 'yönetimde istikrar', 'temsilde adalet' ilkeleri dengesi içerisinde geliştirilmiş ve üzerinde çokça tartışmalar yaşanmış bir oran. Her ne kadar iptali için Anayasa Mahkemesi'ne dava açılmışsa da 12 Eylül atmosferi ve yönetimde istikrar endişesi, Anayasa Mahkemesi'nin bu oranı iptal etmesini engelledi. Oysa bugün için 12 Eylül darbe şartları olmadığı gibi yönetimde istikrar göreceli olarak sistem değişikliği ile sağlanmış olduğundan, baraj sıfır olmalıdır. Türkiye' de var olan tüm siyasi fikirlerin mecliste temsil edilmesini engelleyen barajlar olmamalı."

"Seçim barajı ve ittifaklarla ilgili düzenleme 'temsilde adalet' ilkesine aykırı"

2017 referandumunda iktidar partisi sözcülerinin, "Başkanlık sistemine geçilirse baraj kalkacak" taahhüdünde bulunduğunu hatırlatan Üstün, "Herhangi bir genel seçim barajına ihtiyaç olmadığı halde yüzde 7 gibi bir seçim barajı düzenlemesi yapmak anayasamızın 67. maddesinde belirtilen, seçim kanunlarının 'temsilde adalet' ilkesine aykırılık teşkil ediyor. Bu kanunun getirdiği yüksek baraj oranının uygulanması durumunda, yüzde 7'nin altında oy almış çok sayıda partinin toplam oy oranının karşılığı olan seçmenin mecliste temsil edilememesi tehlikesi ile karşı karşıya kalınacak. Bu da 'temsilde adalet' ilkesini yok eden bir sonuç doğuracak" şeklinde konuştu.

Kanunla ittifak sisteminin de değiştirildiğine ve milletvekili dağılımında ittifakların devreden çıkartıldığına işaret eden Üstün, "Mevcut sistemde artık oylar çöpe gitmiyor ve mecliste temsil edilebiliyor. İktidar sözcüleri daha düne kadar bu yöntemin uygulanmasıyla, mecliste seçmen temsilinin yüzde 96'ya kadar çıktığını övücü sözlerle ifade ediyorlardı. Getirilen düzenleme ile bundan böyle artık oylar milletvekili dağılımında hesaba katılamayacak ve artık oylar yönünden 'temsilde adalet' ilkesini ortadan kaldırılacak. Dolayısıyla kanun, bu yönüyle de anayasaya aykırılık içeriyor" ifadelerini kullandı.

"Seçim kurullarının 3 ay içinde değiştirilmesi, anayasadaki amir hükme ters"

Anayasada, seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamayacağı ilkesinin olduğunu vurgulayan Üstün, kabul edilen teklifin, il ve ilçe seçim kurulu başkan ve üyelerinin seçim yöntemi yeniden düzenlediğini belirterek şunları kaydetti:

"298 sayılı kanuna ilave edilen geçici bir madde, daha önce seçimi yapılan il ve ilçe seçim kurulunu lağvederek 3 ay içerisinde yeni kanuna göre kurulların oluşturulmasını düzenliyor. İktidar, kanunun yayını tarihinden itibaren 3 ay içerisinde il ve ilçe seçim kurullarını yeni kanuna göre değiştirerek fiili olarak anayasanın 67. maddesinde yer alan amir hükme aykırı düzenleme yaptı."

Ayhan Sefer Üstün, muhalefet partilerinin, "anayasaya aykırılık" iddiasıyla iptal davası açması durumunda, Anayasa Mahkemesi'nin mevcut üye yapısına rağmen bu ihlalleri tespit edeceğini ümit ettiğini sözlerine ekledi. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU