TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasıyla istifa tartışmaları gündeme geldi. Çünkü Yıldırım’ın TBMM başkanı olarak AK Parti adaına belediye başkan adaylığı Anayasanın 64. Maddesine aykırı görülüyor.
Gözler şimdi Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) vereceği kararda.
Yıldırım'ın adaylığına özellikle muhalefet duruma karşı çıkıyor ve sıklıkla istifa çağrısı yapıyor.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, parti genel merkezinde yaptığı açıklamada TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın istifa etmesi gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu, "Buradan Binali Yıldırım Bey'e bir dost tavsiyesinde bulunuyorum; Çevrenizdekiler sizi bu işe ikna etmiş olabilir; fakat sizin istifa etmeniz ülkenin hayrına olacaktır" dedi.
CHP Milletvekili Muharrem İnce de Yıldırım’a istifa çağrısında bulunanlardan. İnce, sosyal medya hesabından şu şekilde açıklama yaptı:
“Binali Yıldırım'ın aday olarak açıklandığı ve adaylık faaliyetlerine devam ettiği halde istifa etmemesi Anayasa'yı uygulamak, Anayasal düzeni korumakla görevli olanların Anayasa'yı açıkça ihlal etmesidir.
Anayasa Meclis Başkanları parti faaliyetlerine katılamaz derken istifa etmiyorsun, Meclis Başkanlığı koltuğundan İnmiyorsun, Tayyip Erdoğan İn deyince Başbakanlık'tan iniyorsun!
Yerel seçimde partinin adayı olmak parti faaliyetidir ve adaylık çalışmalarına TBMM Başkanı olarak devam etmek, TBMM Başkanının yetki ve imkanlarını kullanmak Anayasal Düzeni tanımamaktır. Anayasa'ya uymayan fiili durumlar ortaya çıkarma, TBMM Başkanlığı'ndan İstifa et, İn Ali!”
HDP milletvekili Meral Danış Bektaş, “Yıldırım’ın TBMM Başkanı olarak mevcut durumunun Anayasa’ya açık bir aykırılık teşkil etmekle birlikte Meclis Başkanlığının tarafsız konumu da yok sayılmaktadır” dedi.
HDP ayrıca konuyla ilgili soru önergesi verdi.
Ankara Barosu da konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Yıldırım’ın büyükşehir belediye başkanı adayı gösterilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu savunan baro, meclis başkanının herkese eşit ve tarafsız davranmakla yükümlü olduğu ifade edildi. Baronun açıklaması şöyle:
“Maddenin konuluş amacına ve gerekçelerine uyulması gerektiğinden hareketle, üyesi bulunduğu siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya devam edecekse, Anayasa’ya aykırı bu durumun ortadan kaldırılması için sayın meclis başkanını ‘Meclis başkanlığı’ sıfatını bırakmaya ve hukuka aykırılığa son vermeye davet ediyoruz. Demokrasimizin sağlıklı işleyebilmesi için sayın meclis başkanının, zaman kaybetmeden, siyasi etiğe uygun şekilde hareket etmesini temenni ediyoruz.”
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu da istifanın hukuki olarak şart olduğunu söylüyor. Durakoğlu, “Yıldırım’ın resmi olarak Yüksek Seçim Kurulu tarafından adaylığı ilan edildiği zaman istifa etmesi şart” diyor.
2015 yılından itibaren HDP’nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) temsilcisi olarak görev yapan Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ise T’24’e yaptığı açıklamada “Siyasi etik ve siyasi ahlak olarak meclis başkanın seçim takvimi başladığı 1 Ocak tarihinden itibaren partisiyle beraber gurubuyla, milletvekilleriyle beraber partisinin bayrağı, amblemi flaması olan herhangi bir yerde adaylık çalışması yapmaması gerekir Yaparsa o gün anayasal suç işlemiş olur. 17 Şubat’tan itibaren yaparsa YSK’nin bunu engellemesi gerekir. Anayasa 94. Maddesi çok açık.” dedi.
Yasaya göre aday olan milletvekillerinin istifası şart değil ama meclis başkanı ve başkanvekilleri bir parti faaliyetine katılamaz
Mahalli İdareler Kanunu'na göre, milletvekilleri, belediye başkanları, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeleri ile muhtarların adaylıklarını koyabilmek için istifa etmeleri gerekmiyor.
Ama Anayasanın 94. maddesine göre “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine, görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar.” deniliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Binali Yıldırım’ın istifasının gerekmediğini söylemişti.
CHP’li vekil Mahmut Tanal, tutuklulara seçim engelini YSK’dan sonra KDK ve İHEK’e taşıdı
Bu arada CHP Milletvekili Mahmut Tanal, cezaevlerindeki bir kısım tutukluların oy kullanamayacağını öngören YSK’nın 1133 numaralı kararını Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) ile İnsan Hakları Eşitlik Kurumu’na (İHEK) taşıdı.
Anayasa’nın 67. Maddesi’nin, seçimlerin eşit şartlarda yargı yönetimi ve denetimi altında yapılacağını öngördüğünü hatırlatan Tanal, hak ihlali tavsiye kararı verilmesini talep etti.
