ABD sınırındaki nezarethanede bebekler bakımsızlık içinde ve “travma geçirmiş” çocukların yıkanmasına izin verilmiyor

Tesisi inceleyen çocuk doktoru Dolly Lucio Sevier: Gözaltındaki gençler “tamamen dehşet içinde ve boyun eğmiş durumda”

ABD Sınır Devriyesi (USBP) nezarethanesinde ishal olan bebeklere günlerce temiz giysi verilmediği ve biberonların temizlenmeden tekrar tekrar kullanıldığı ortaya çıktı. Nezarethanedeki birçok çocuğunsa gözaltı nedeniyle “tamamen dehşet içinde” olduğu belirtildi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Teksas eyaletinde yer alan McAllen şehrindeki göçmen ve sığınmacılar ana işlem merkezinde 38 çocuğu inceleyen çocuk doktoru Dolly Lucio Sevier’e göre, gardiyanlar çocukların ellerini yıkamalarına ve dişlerini fırçalamalarına izin vermiyor. Sevier ayrıca Ursula adıyla bilinen merkezdeki yaklaşık 20 çocuğun solunum yolu enfeksiyonu belirtisi gösterdiğini söyledi.

The Atlantic’e konuşan Sevier’e göre çocukların yıkanmasını engellemek “kasıtlı olarak hastalığın bulaşması için çaba harcamaya eşdeğer.” Sevier bazı çocukların bir aydır gözaltında tutulduğunu ve buna rağmen yıkanmalarına veya kıyafet değiştirmelerine izni verilmediğini belirtti. 

Aralarında sürekli boğuk boğuk nefes alan küçük bir bebeğin de bulunduğu grubu muayene eden Sevier, çocukların “tamamen dehşet içinde ve boyun eğmiş durumda” olduğunu söyledi. Sevier normal koşullarda bu yaştaki çocukların biraz utangaç olabileceğini ancak “bir yabancıdan korkmamaları" gerektiğine dikkat çekti. Dr. Sevier’e göre tüm bunlar travmaya işaret ediyor “çünkü bu tamamen alışılmadık bir davranış.” 

 

gözaltı merkezi dhs oig2.jpg
Göçmen gözaltı merkezleri (ABD İç Güvenlik Bakanlığı/OIG)

 

Sevier, tıbbi bakıma en çok ihtiyacı olanları bulmak için çocukların kilitlendiği alanlara girmeye çalıştığını ancak engellendiğini ifade etti. 

The Independent iddialara ilişkin USBP’nin üst kurumu ABD Gümrük ve Sınır Koruma Birimi’yle (CBP) irtibata geçti ancak bir cevap alamadı.

Sevier’in röportajı Trump’ın Washington’da “Amerika’ya Selam” konuşması yapacağı 4 Temmuz’dan bir gün önce yayımlandı. Bu tarih, ABD’de bağımsızlık bildirgesinin yıl dönümünü ve yeni kurulan eyaletlerin bir araya gelerek “tüm insanların eşit yaratıldığını, yaratıcıları tarafından kendilerine devredilemez hakların verildiğini ve bunların arasında yaşam, özgürlük ve mutluluğa erişme haklarının olduğunu” kabul etmesini temsil ediyor. 

ABD Başkanı Trump Twitter’da çarşamba günü yaptığı paylaşımda, yasa dışı yollarla ABD’ye gelen ve gözaltına alınan göçmenler veya sığınmacılar için “artık geldikleri yere kıyasla çok daha iyi koşullarda yaşıyorlar ve çok daha güvendeler” demiş ve şunları söylemişti:

İşler ne kadar iyi gözükürse gözüksün, mükemmel bile olsa, Demokrat ziyaretçiler her halükarda şok olmuş ve dehşete düşmüş gibi davranacak. Sadece demagoji yapıyorlar.

Trump’a göre sorunu çözmenin yolu göçmenlik kurallarını sıkılaştırmaktan ve liyakat temelli bir sistem oluşturmaktan geçiyor. 

 

gözaltı merkezi dhs oig.jpg
Göçmen gözaltı merkezleri (ABD İç Güvenlik Bakanlığı/OIG​​​​​​​)

 

Dr. Sevier 15 aylık ve ateşli bir bebeğin üç hafta boyunca gözaltında tutulduğunu ve gardiyanlar değiştirene dek günlerce temizlenmemiş aynı biberonla beslendiğini söyledi. Sevier The Atlantic’te yer alan resmi tıbbi belgede ebeveynlere bebeklerinin biberonlarını değiştirme şansı vermemenin “vicdansızlık” olduğunu ve “kasıtlı zihinsel ve duygusal taciz olarak görülebileceğini” yazdı. 

Sevier’in ortaya çıkardığı bu vahşet ve Trump’ın tweetleri, bir milli güvenlik izleme örgütünün salı günü Teksas’ın Rio Grande Vadisi’ndeki 5 ABD Gümrük ve Sınır Koruma Birimi tesisinin insanlık dışı koşullarını açıklamasının ardından geldi. Tesislerdeki aşırı kalabalığı “tehlikeli” diye nitelendiren açıklamada aynı zamanda üst düzey bir merkez yöneticisinin durum hakkındaki “işleyen bir saatli bomba” değerlendirmesine de yer verilmişti. 

ABD Genel Müfettişlik Bürosu (OIG) “bir tesiste bazı yetişkinlerin sadece ayakta durabilecek kadar yer bulunan alanlarda bir hafta boyunca bekletildiği” ve çoğu kişinin “günler, haftalar ve hatta neredeyse bir aydır” gözaltında olmasına rağmen hala geldiklerinde üzerlerinde olan kıyafetlerle tutulduklarını ortaya çıkarmıştı.

 

 

OIG’nin raporuna göre yalnızca işlenmiş sosisli sandviçlerden oluşan bir beslenme biçimi sebebiyle birçok kişi kabız oldu ve tıbbi yardıma ihtiyaç duydu. Ayrıca iki tesise de müfettişler gelene kadar çocuklar için bile hiç sıcak yemek sağlanmadı.

Bu rapor yine OIG’nin denetlediği Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza tarafından yönetilen merkezlerin uyarılmasından sadece birkaç hafta sonra yayımlandı. OIG intihar amaçlı hazırlanmış ipleri bulduktan sonra koşullarda acil düzeltme talep etmiş, görevlilere bozulmuş yemek servis etmemeleri ve insanları sebepsiz yere tecrite göndermemeleri konusunda uyarılarda bulunmuştu. 

Sınır yetkilileri özellikle aile geçişlerinin artması karşısında yer ve maddi eksiklik gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Pazartesi günü Trump şartların iyileştirilmesi için 4,6 milyar dolar (yaklaşık 26 milyar TL) ek sağlayacak yasayı imzaladı. 

Reuters’ın haberine göre Dr. Sevier’in iddialarının ardından bir grup gazeteci Ursula tesisinde tura çıkarıldı. Tesisteki temiz kıyafetler, diş fırçaları, diş macunları ve çocuklar için atıştırmalıklar gazetecilere gösterildi. Bir yetkilinin ifadesine göre yanında kimsesi olmayan çocuklar ve aileler artık yasal sınır olan 72 saat içerisinde serbest bırakılıyor. 

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/americas/us-politics

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU