MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Son dönemde yeni parti kuracağına dair basında geniş yer alan Ahmet Davutoğlu'nu da gündemine alan MHP Genel Başkanı, "Bugüne kadar susma orucu tutmuş gibi sızlanan siyasetçinin ülkemizin başına ne çoraplar ördüğü malumdur. Yeni bir halden bahseden eski Başbakan'ın sistem eleştirileri trajikomiktir" dedi. Bahçeli, konuşmasında “ismi bayatlamış kişiler” ifadelerini kullanarak Abdullah Gül ve Ali Babacan gibi isimlere de tepki gösterdi:
31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden hemen sonra siyaset borsası hareketlenmiş, ismi bayatlamış kişilerin yeni parti kurma iddiaları ortalığı çalkalandırmıştır. Bir dönem Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış isimler, birden bire yüksek sesle konuşmaya, kamuoyu hazırlamaya başlamışlardır. Bunların eleştirdikleri iktidar partisinin düne kadar tam göbeğinde yer alan isimler olması garip ve tuhaf bir çelişki olarak karşımızdadır. Ya yeni bir hal ya da izmihlal diyen zatın, bugün susma vakti değil çıkışı, yeni bir siyasete vurgu yapması zamanlama itibariyle oldukça manidardır. Bugüne kadar sanki hiç konuşmamış, yıllarca susma orucu tutmuş birisi gibi sızlanan bu eski siyasetçinin ülkemizin başına ne çoraplar ördüğü herkesin malumudur. Türkiye’nin çok cepheli sürdürdüğü mücadelesine bigane kalan, bunun yerine yeni bir halden bahseden eski Başbakanın sistem eleştirileri gerçekten talihsizliktir, traji komiktir. Ülkemizi dipsiz uçurumların kıyısına kadar sürükleyip stratejik derinlikte boğulmasının atmosferini hazırlayanların farklı zeminlerde ortaya çıkmaları yalnızca yeni bir hale duyulan arzuyla açıklanamaz. Kaldı ki, Türkiye’nin yeni bir hale değil, yeni bir partiye değil, kararlı ve inançlı yürüyüşünü devam ettirmeye ihtiyacı vardır. Niyet sahipleri bilmiyor ve görmüyorlarsa ikazen kendilerine hatırlatayım; sosyal doku, siyasal bünye yeni bir parti kurulmasına kapalıdır. ‘Bugün susma vakti değil’ diyenler, 23 Haziran günü İstanbul’da sandık başına gittiğinde “her şey çok güzel olacak” mesajı verenler aldıkları sufle her neyse, kulaklarına üflenen nelerse gereğini yapmaya başlamışlardır. Şunu unutmayınız ki, devlet ve siyaset adamı için vefa her şeyin önündedir. Dününe vefa duymayanların devletin geleceğinde pay sahibi olmaları, millete ve ülkeye onurluca hizmetleri mümkün değildir. Dahası bir insanda vefanın olması için önce vicdan ve yürek olmalıdır. Yeni parti kurmak isteyenler buyursun kursunlar. Nasıl olsa siyaset mezarlığına bir yenisinin daha ilave edilmesi önemsiz bir ayrıntı olacaktır. Adeta sütten çıkmış ak kaşık gibi konuşanlara tavsiyem, geçmişlerine bakmaları, yedikleri herzeleri, yabancıların gazına gelerek verdikleri zarar ve ziyanı görmeleri, biraz izanları varsa özeleştirilerini yapmalarıdır.
Kılıçdaroğlu'na: Aklı varsa kendine saklasın
Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Bahçeli, "CHP Genel Başkanı, tarafsızlık referandumuna hazırız diyor. Türkiye durup durup referandum mu yapacak? Aklı varsa kendine saklasın" ifadelerini kullandı:
CHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı’nın partisiyle olan bağını sorgulayarak “Tarafsızlık referandumuna hazırız” diyor. Türkiye durup durup referandum mu yapacak? 16 Nisan’da Türk milleti iradesini göstermedi mi? Daha neyin tarafsızlığından, neyin referandumundan bahsediliyor? Kılıçdaroğlu öncelikle Türkiye’nin karşı tarafında yer almasından dolayı nedamet getirsin, içine düştüğü vahim sapmayı, tehlikeli savrulmayı düşünsün, şahsı için dert etsin. Eğer aklı varsa da kendine saklasın. HDP’yle aynı tarafta olandan bizim duyacağımız hiçbir şey yoktur. PKK’yla aynı bloğa girenden öğreneceğimiz bir şey olamayacaktır. FETÖ’ye itiraz edemeyen, S-400 konusunda Türkiye’nin tezlerini savunamayan, bekayı bilmeyen, belaya kucak açan CHP Genel Başkanı’nın tarafsızlık çağrısı, referandum önerisi bize göre nevrotik bir vaka, tedavisi aciliyet arz eden tükenmişlik sendromudur. CHP önce suyu bulandırmakta, sonra da bundan rahatsız olduğunu açıklamaktadır. Bu siyaset tarzı çürüktür, güdüktür, güdümlüdür, bayağıdır.
“CHP’den bir halt olmayacaktır”
Bahçeli, son dönemde gündeme gelen “parlamenter sisteme dönüş” haberlerine tepki göstererek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni savundu:
“Bilinmelidir ki, CHP’den hiçbir halt olmayacaktır. Ruhunu CHP’ye satan İYİ Parti’den, yuları Kandil’e teslim edilmiş HDP’den bu memlekete, bu millete en küçük hayır gelmesi bile düşünülemeyecektir. Bunlar zilletin sacayağıdır, Türk milleti bunları başından mutlaka savacaktır. CHP demek kriz demektir, kaos demektir, kavga demektir, kargaşa demektir. İster sevsinler, ister sevmesinler, durmayıp papatya falı açsınlar, baktılar olmuyor hemen tanıdık medyumlara koşsunlar, fakat ne yapsalar boştur, ne etseler nafiledir. Çırpınışları da boşunadır. Zira Türkiye’nin geleceği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bu gelecek de bir gün gelecek, millet zilleti eninde sonunda alt edecek, hakikat çirkefi ve siyaset çirkinliğini inanıyorum ki kalbura çevirecektir. Parlamenter sistemle daha fazla mesafe alamayacağımız 15 Temmuz'da belli olmuştu. Devletin etkin ve verimli çalışması lazımdı. 3 erk arasındaki demokratik ayrımın belirginleşmesi büyük zorunluluktu. İç ve dış sorunlarımız tırmanıyordu.Devlet yönetimindeki fiili düğümün çözülmesi gerekiyordu."
Devlet Bahçeli, 16 Nisan 2017'de halkoylamasıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ‘Evet’ denildiğini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 9 Temmuz 2018'de üçüncü evreye geçtiğini belirtti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bahçeli'den Fehmi Koru tepkisi: Serbest dolaşması normal değil
Konuşmasında isim vermeden gazeteci Fehmi Koru'yu kastederek, Koru'nun FETÖ ile bağlantılı olduğunu öne süren Devlet Bahçeli, "Pensilvanya'nın Korusu" ifadesini kullandı:
Pensilvanya’nın Korusu geçtiğimiz hafta sonu yazdığı bir yazıda, MHP’yi yeni sistemden en karlı çıkan parti olarak değerlendirmiş, iktidar üzerindeki etkisinin de belirleyici ve dönüştürücü olduğunu iddia etmiştir. Ayrıca iktidar ittifakı içerisinde de MHP’yi kast ederek, küçük ortağın bu yeni sistemden büyük ortaktan daha fazla yararlandığını söylemiştir. Bu dil ayan beyan nifak dilidir. Bu ağız tıpkısının aynısıyla karanlık bir ağızdır. Pensilvanya elçisinin MHP’ye husumet beslemesi normaldir. Normal olmayan hala konuşması ve serbestçe gezmesidir. Bizim yeni sistemden karlı çıkalım diye bir beklentimiz ve hedefimiz olmadı. Buna en azından millet şahittir. Ancak zamanında FETÖ’den karlı çıkan, en fazla nemalanan, biti de epey kanlanan şahsın yaptıklarının ağır sonuçlarına şu ana kadar katlanmamış olması adalet ve milli vicdan adına büyük bir handikaptır. Bizim nüfus kütüğü Pensilvanya’da olanlarla yolumuz kesişmez, elimiz birleşmez. Birleşik Krallık’ın koruluğundan Pensilvanya koruluğuna geçen bir sözde gazetecinin yazdıkları, yazacakları, söyledikleri, söyleyecekleri bizim nazarımızda haysiyetsizdir, hükümsüzdür.
Halife Hafter'e kınama
MHP Genel Başkanı, konuşmasında Libya’daki gelişmelere de yer vererek "Libya'nın doğusunda silahlı çetesiyle Türkiye’yi tehdit eden Halife Hafter’i şiddetle kınıyor, ülkemizin sabrını daha fazla zorlamamasını bu çürümüşe tavsiye ediyorum" dedi.
Independent Türkçe