"Edirne'deki en büyük hesabı, İmralı'dakine verecek" diyen Erdoğan'a yanıt: Kafa karışıklığı yaratmaya yönelik psikolojik bir hamle

HDP ve öncülleri partilerde siyaset yapanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Edirne-İmralı arasındaki olduğunu savunduğu "hesaplaşmayı" değerlendirdi. Siyasetçilere göre Erdoğan Öcalan'a bel bağlamış gibi görünüyor

Abdullah Öcalan - Selahattin Demirtaş / Fotoğraf: Twitter

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin dünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) grup toplantısında yaptığı açıklamanın yankıları sürüyor.

Erdoğan konuşmasında, eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı ismini anmadan kullandığı ifadeleri dikkati çekti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Abdullah Öcalan ile Selahattin Demirtaş arasında "hesaplaşma" olduğunu iddia eden Erdoğan, "Edirne'deki, en büyük hesabı İmralı'dakine verecek. Zannediliyor ki her yer şu anda toz pembe. Değil. Onlarında kendi içlerinde ayrı bir hesaplaşmaları var ve bu hesaplaşmayı da yapacaklar" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Haziran 2019'da tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinden iki gün önce de Öcalan ve Demirtaş arasında bir liderlik mücadelesi olduğunu söylemişti.

Taraflar arasında bir "hesaplaşma" ya da "liderlik mücadelesi" olup olmadığı bilinmez, ancak seçimler yaklaştıkça konu daha çok gündeme gelecek gibi görünüyor.

Peki, Erdoğan yaptığı açıklamayla neyi kast etti? Bu mesajı toplumla paylaşmasının nedeni ne olabilir?

Konuyu Independent Türkçe'ye değerlendiren siyasiler, açıklamanın algı oluşturma amaçlı olduğu görüşünde.

"HDP'de kafa karışıklığı yaratılmak isteniyor"

HDP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Abdullah Öcalan'ın eski avukatı Doğan Erbaş, Cumhur İttifakı'nın uzun bir süredir HDP'yi hedef aldığını, kapatılma davasının bunun en somut örneği olduğunu söyledi.

 

Doğan Erbaş
Doğan Erbaş / Fotoğraf: Twitter

 

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son Meclis grup toplantısında yine HDP'yi hedef aldığını hatırlatan Erbaş, "HDP siyasal denklemin dışına çıkarılmak isteniyor. Bütün çabalarına rağmen HDP'yi zayıflatamadılar. Bunun detaylarına girmeye gerek yok ama iktidar Kürt sorunu karşısında bir çıkmazda" dedi.

"Özel savaş taktiği diyebilecek bir algı operasyonudur"

Yeni bir psikolojik hamlenin başlatıldığına dikkati çeken Erbaş, "HDP'de kafa karışıklığı yaratmaya yönelik bir atraksiyon gibi geliyor bize. Bir gerçeği yansıtmaktan ziyade algı yaratma operasyonun bir parçası olarak görüyoruz" dedi ve ekledi:

"Geçmişte de benzer algılar denendi ama başarılı olunmadı. İktidar, Kürt sorununun demokratik çözümünde diyaloga dayalı müzakere ve muhataplarıyla çözmek yerine bir tür özel savaş taktiği diyebileceğimiz böyle bir algı operasyonu başlattığını görüyoruz. Ancak bundan sonuç alamayacaklarını da belirtmek isterim."

"Erdoğan Öcalan'a bel bağlamış gibi görünüyor"

Eski Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Siirt Milletvekili Osman Özçelik de Erdoğan'ın açıklamasını soğuk savaş yöntemi olarak değerlendirdi.

 

Osman Özçelik
Osman Özçelik / Fotoğraf: Twitter

 

Tüm amacın muhalefet gruplarını birbirine düşürmek olduğunu ileri sürün Özçelik, "Erdoğan'ın muhalefetin bir bölümünü önce kendi tarafına çekme gayretleri boşa çıkınca bu sefer onları birbirine düşürmek istedi. Bu gayret çok ucuz kasaba politikacılarının yaklaşımıdır" yorumunda bulundu.

İmralı ile Edirne arasında bir kavga var gibi gösterilmeye çalışıldığını savunan Özçelik, "İmralı ile Edirne arasında bir bütünlük veya birlik yok ki kavga olsun. Çünkü ayrı kulvarlarda politika sürdürülüyor. Erdoğan tekrar Abdullah Öcalan'a bel bağlamış gibi görünüyor. Öcalan'ın ondan yana tavır yakınacağını düşünüyor ve HDP'ye oy veren kitlenin bir bölümünün Öcalan'dan etkilenerek HDP'ye karşı tavır alacağını düşünüyor" diye konuştu. 

"İktidarı kaybetme korkusu içerisinde ve ne dediğini bilmiyor"

"Bu tamamen hayali bir kurgudan ibarettir. Çok ucuz kasaba politikası, hiçbir anlamı ve değeri yok" diyen Özçelik, devamında şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanının endazesi kaçmış, iktidarı kaybetme korkusu içinde. Ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilemiyor. Açıklamasının hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Ama önemli olan da şu ki güya teröre karşı büyük bir mücadele veriyor iken ve terörün baş sorumlusu diye gösterdiği Öcalan'dan da medet umuyor. Böyle yaman bir çelişki ancak endazesi kaçmış politikacıları yaklaşımı olabilir."

"Çelişkiden siyaseten yarar sağlayacağı kanaatinde"

Eski Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır Milletvekili Sedat Yurttaş ise Erdoğan'ın kastettiği şeyin Öcalan ile Demirtaş arasında ciddi bir siyasal çelişki olduğu ve bunun da daha genel bir hesaplaşmaya doğru yol aldığı ve aslında yorum gerektirmeyecek içerikte açık bir mesaj olduğu görüşünde.

 

Sedat Yurttaş
Sedat Yurttaş / Fotoğraf: Arşiv

 

Erdoğan'ın pek kimsenin sahip olamayacağı bir bilgi paylaştığına değinen yurttaş, "Bunu oldukça kuvvetli bir vurguyla yapmış olması, düşündürücü. Çelişkiden siyaseten de yarar sağlayacağı kanaatinde. Bu noktada bir kez daha Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi kararlarını en hafif deyimiyle ihmal ettiğini söylemek de mümkün" değerlendirmesinde bulundu.

"Belki de seçimler çok uzak değil"

Yurttaş, "Ancak 23 Haziran seçimleri öncesinde Öcalan'ın İmralı'dan yazdığı mektubun Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı tarafından kamuoyuna açıklattırılmış olması ile Osman Öcalan'ın TRT Kurdî'ye çıkarılmasını hatırlarsak, şaşırtıcı da gelmemeli" dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:

"Her ne kadar uzun süredir Kürt meselesi sadece güvenlik meselesi olarak ele alınıyor gibi görünse de sanki çok daha başka boyutlarıyla da masada duruyor, konuşuluyor gibi. Bu mesajı toplumla paylaşmasının esas nedeni, Kürt meselesinin bütün boyutlarıyla, belki Millet İttifakı'ndan çok daha etraflı bir şekilde ilgili olduğunu, doğrudan göstermiş oluyor. Belki de seçimler artık çok uzak değil. Belki de Kürtlere ‘çözüm süreci' döneminde attığı tarihi adımı kayda geçen bir mesaj olarak hatırlatmış oluyor."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU