Fransa'da yeni yılın ilk gününde işlenen üç kadın cinayeti, harekete geçme çağrılarını ateşledi

"24 saatte meydana gelen üç cinayetin ardından tek yapılan, Cinsiyet Eşitliği Bakanı'nın derneklerle görüşmeye gitmesi oldu"

Fransa'da kadınlar, 2019'da işlenen 100. kadın cinayetini Eyfel Kulesi'nin önünde protesto etmişti (AFP)

Fransa'da yılın ilk gününde işlenen üç kadın cinayeti gündemi sarstı. Haberlerin yayılmasının ardından kadına yönelik şiddet uygulayanlara ve kadın cinayeti işleyenlere verilen cezaların artırılması için yapılan çağrılar arttı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ülkenin kuzeydoğusundaki Labry'de ev içi şiddet ihbarına giden polis ekipleri, 56 yaşındaki bir kadının göğsünden bıçaklanarak öldürüldüğünü gördü. Eşi, bir tartışmanın ardından kadını öldürdüğünü kabul etti.

Aynı gün batıdaki Saumur'un yakınlarında 28 yaşındaki bir kadın asker, bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Kendisi de asker olan 21 yaşındaki Alexandra Verron, olayla ilgili gözaltına alındı.

Nice'de bir arabanın bagajında 45 yaşındaki bir kadının cesedi 2 Ocak'ta bulundu. Yetkililer, kadının boğularak öldürüldüğünü düşünüyor. Kadının 60 yaşındaki eski kocası hakkında cinayetten soruşturma başlatıldı.

"Şiddet, yeni yılla bitmiyor"

Ülkenin en büyük feminist örgütlerinden #NousToutes Kolektifi (#BizHepimiz Kolektifi) sözcüsü Marylie Breuil, cinayetlerin şoke edici olduğunu ancak gidişata şaşırmadıklarını söyledi:

Şiddet, yeni yılla bitmiyor.

Kolektif, ilk iki cinayetin ortaya çıkmasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u harekete geçmeye çağırdı.

Breuil, söz konusu cinayetlerin "Fransa'daki iklimin ve saldırganların cezasız kalmasının göstergesi" olduğunu savundu. Üç kadından birinin, fail olduğu iddia edilen kişi hakkında daha önce polise şikayette bulunduğunu vurguladı.

Fransa Adalet Bakanlığı'nın 2019 tarihli bir raporu da öldürülen kadınların yüzde 65'inin, cinayetten önceki bir zamanda polisle temasa geçtiğini göstermişti.
 


Breuil, "İşler doğru yapılsaydı ve şikayetler dikkate alınsaydı, bu kadınların yüzde 65'inin kurtarılabileceğini anladık" dedi.

Fransa'da hükümet, yeni yıldaki cinayetlerin ardından hızlıca olayları kınadı. Cinsiyet Eşitliği Bakanı Elisabeth Moreno polisin, yargının ve sağlık hizmetlerinin "bu musibete karşı sürekli seferberlik halinde" olduğunu savundu. Ancak aktivistler, hükümetin çabalarını yeterli bulmuyor.

Breuil bu konuda şöyle konuştu:

24 saatte meydana gelen üç cinayetin ardından tek yapılan, Cinsiyet Eşitliği Bakanı'nın derneklerle görüşmeye gitmesi oldu.

Fransa'da hükümet, kadınlara karşı işlenen suçlara ilişkin ilk kez eleştirilmiyor. Ülkede 2019'dan bu yana mağdur kadınların barınması için daha fazla para ayrılması ve konu hakkında uzman polis memurlarının oluşturulması gibi reformlar yapıldı.

"Bu utanç verici"

Ancak bu adımlar yeterli bulunmuyor. Macron yönetiminin ülkede yaşananlarla "alakası olmadığını" düşündüklerini söyleyen Breuil, "Hükümetin sessiz kaldığını düşünüyoruz ve bu utanç verici" diye konuştu.

Féminicides Par Compagnons ou Ex adlı kadın hakları örgütün, ülkede geçen yıl 113 kadının partneri veya eski partneri tarafından öldürüldüğünü tahmin ediyor. "Bir partner tarafından öldürülmenin" tanındığı Fransa hukukunda "kadın cinayeti" terimi resmi olarak kullanılmıyor.

Örgüt tahminlerinin muhtemelen eksik olduğunu düşünüyor:

İncelenen ve savcıların sessiz kaldığı çok sayıda vaka sayılmadı.

#NousToutes ayrıca, bütün kadın cinayetlerini resmi olarak saymaya karar veren İspanya'daki sistemin Fransa'da da uygulanması için baskı yapıyor. Breuil, bu sayede "ülkede kadınlara yönelik istismarın boyutunu göstermeyi" istediklerini belirtti.

 

Independent Türkçe, CNN International, Guardian

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU