2022'nin sürprizleri

Bilge yazar aklın yetersizliğinden veya çözümün azlığından değil, aşırı bencillikten ve bunun 'ahlaki iflas eşiğine' ulaşmış olmasından şikayet ediyor. Problem bu

Fotoğraf: David Watkis/Unsplash

Amin Maalouf 'Le Dereglement du monde' (Çivisi Çıkmış Dünya) adlı kitabında "Pusulasız bir halde girdik yeni yüzyıla" ifadelerini kullanarak uyarıda bulunmuştu.

Bu uyarıyı Kovid-19 salgınından önce yapmıştı. 10 yıl geçtikten sonra insanlığın 100 yıldan beri eşi ve benzerini görmediği hastalık felaketinin gelmesinin ve bunun getirdiği feci sonuçların akabinde Maalouf daha da karamsar bir hale büründü.

Zira Maalouf'un 'Nos frères inattendus' (Beklenmedik Kardeşlerimiz) adlı romanının baş kahramanı, sanki geri dönülmesi mümkün olmayan köklü değişikliklerden ötürü kimsenin kurtulamayacağı bir zamana tanıklık eden son kişiymiş gibi vaktini yaşadığı günleri yazmakla harcıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Jeopolitik analistlerin çoğu karamsarlık açısından Maalouf'tan farklı değil. Ancak umuda tutunma, doğuştan gelen zekaya güvenme ve hayatta kalma içgüdüsü, bazılarını mutluluk getiren sürprizler üzerine bahse girmeye itiyor.

Doğru kalplere mutluluk vermeyen verilerin olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Ancak aynı zamanda bu zamanın araçları olağanüstü ve imkanları hayallerin ötesindedir.

Dört bir yana dağılmalarına rağmen küçük, kırık dökük bir teknede yelken açan ve birbirlerine sövmekten ve dövüşmekten vazgeçmeyen insanların ihtiyacı olan şey kurtulsalar da batsalar da, bunun en nihayetinde hep birlikte olacağını farketmeleridir.

Bu yüzden bu yıl, bütün ihtimallere açık bir şekilde başlıyor. Çin bir ABD sorununa dönüştükten ve iki dev arasındaki çatışma varoluşları açısından belirleyici olduktan sonra ne yaşatan ne de öldüren kör ve sağır bir savaşa tanık olabiliriz.

Aynı zamanda oyunu yatıştıran anlaşmalara ya da peş peşe gelen finansal ve gayrimenkul krizleri yüzünden Çin tarafında bir iç diyaloğa veyahut Çin aşısının güçsüz olduğu ortaya çıktıktan sonra sağlık krizi yüzünden bir tökezlemeye şahit olabiliriz.


Hafif semptomları ve geniş çapta yayılma gücü ile Omicron varyantının bizi nereye götüreceğini kesin olarak söyleyemeyiz. Çok az insan ölüyor. Ancak milyonlarca hasta var.

Havaalanlarının işleri aksıyor. Binlerce uçuş iptal ediliyor. Okullar kapanıyor. Fabrikaların çalışmaları azalıyor. Fransızlar, Omicron'un bulaşma hızı yüzünden 10 milyon Fransız'ın birkaç hafta sonra karantinaya girmesini ve içlerinden 3 milyonun hiçbir şekilde evden çalışamayacak durumda olmasını bekliyor.

Bu, kaçınılmaz olarak yeni bir durgunluk döneminin yolda olduğunu gösteriyor.


Ancak tahminler daha çok falcıların tahminlerine benziyor. Zira küresel ekonominin çöküşünün kaçınılmaz olduğu söylendikten sonra, sadece aşıların 2021 baharında işlerini yapmasının ardından tüketiciler salgın öncesine göre daha canlılık kazandı.

Fabrikalar ve limanlar satın almaya susamış müşterilerin, seyahate aç olanların ve eğlence düşkünlerinin isteklerine yetişemiyordu.

Ayrıca falcı kadınlar Omikron'dan sonra insanların ruh halini tasavvur edemez ya da yakıt fiyatlarını öngöremez ve ekonomik büyümeyi veya acil durum türünü tahmin edemez.

Öyleyse her şey mümkün. Sahne karışık. Bu sahnede büyüyen teknolojik gelişim, günlüklerin dijitalleştirilmesi, evlerde izole bir şekilde çalışılması, bir zamanlar delilsiz bir şekilde doğru kabul edilenlere ilişkin varoluşsal insani sorgulamalar, insani değerleri ve ilkeleri belirlediği 500 yıllık tekellikten sonra Batı'yı dünyayı yönetme koltuğundan eden çok kutupluluk, yıkıcı iklim değişiklikleri, görüşün bulanıklaşmasına ilişkin gittikçe artan korkular ve belirsizlik iç içe geçmiş durumda.


Netflix ve bu gibi platformların sinemaların yerini alacağına ilişkin öngörülerin ardından Örümcek Adam filmi rekor bir süre içerisinde yaklaşık 600 milyon dolar hasılat elde etti.

Salgını izleyecek yoksulluk hakkında çok şey yazıldı çizildi. Ancak insanlar karantinalarından çıkar çıkmaz insanların beklenmedik birikimler yaptığı ortaya çıktı. Kurumlar işçi arayıp bulamazken şikayet, tembellik yapmak isteyen ihmalkar kişilerden geldi.

Havacılık sektörünün modern tarihindeki en büyük durgunluğa tanık olduğu bir dönemde Airbus şirketinin önümüzdeki 10 yıl için ürünleri önden ayırtıldı.


Yeni dünya, acımasızlığın ve belirsizliğin ortasında şekilleniyor. Salgın sayesinde çok fazla ders çıkarıldı. BMW ve Volkswagen gibi şirketler, fabrikanın yakınında fabrikasyon parçalarına dayalı entegre bir endüstri kurabilmek için araçlarının kurulumunu yeniden gözden geçiriyor ve modellerinin karmaşıklığını azaltıyor. Yerele dönülüyor.

Artık kıtalardan toplanan parçaların arkasından koşmak yok. Tedarik zincirlerinin sıkıntıya girmesi ve nakliye üzerindeki baskıların ardından, bir cep telefonunu Şanghay'dan New York'a nakletmek için gerekli olan süre iki katına çıktı.

Apple'ın Amazon ve Google'ın esnekliğinden ders çıkarmasının zararı yok. Herkes bir başkasının tecrübesine, zararına, kazancına ve sınavı geçmesinin veya tuzağa düşmemesinin sırrına bakıyor.

ABD de maske ve ilaç sıkıntısından sonra şirketlerini elinden geldiğince yerelleştirmeye çalışıyor. Zira ürünleri elde tutmak, kor ateşi elde tutmak gibidir.
 


Bu noktaya gelmek kaçınılmazdı. Salgın hız kazandı ancak biz zaten hızlı bir zamandayız. Her şey aniden geliyor ve sürprizler sadece dinamik kişilerin hayatta kalabileceği büyüklükte.

Bu kişiler şartlara uyum sağlayabiliyor ve ne kadar büyük olursa olsun her soruna bir çözüm bulabiliyorlar. Elon Musk buna bir örnek. Musk cebinden enerji ve uzaya yerleşmek için sihirli çözümler çıkarıyor.

Uygulamalı fizik, malzeme bilimi ve yenilenebilir enerjiden anlıyor ve arabaları ve roketleri seviyor. Başka bir zamandan gelmiş gibi görünen Musk, Zuckerberg'i geride bırakıyor.


Önce zengin bir aile tarafından finanse edilen, ardından Almanya'da uygun üretimi yapamayınca ABD merkezli Pfizer firması ile anlaşarak aşı geliştiren Türk çifte bakın.

Bölünmelerin ve asosyalliğin olduğu kadar sınırları olmayan bir dünya bu.


Geçtiğimiz yıl bir asrın çirkinliğini ortaya çıkarmış gibiydi... Radikalizm yanlıları, bilimi inkar edenler, komplo teorilerine sarılanlar, karantinaya girmeyi ve maske takmayı reddedenler, asosyaller, insanlıktan nefret edenler...

Yeni yılda bu saydıklarımızın daha kötüsünün gelmesinden endişe duyuluyor. Aç insan sayısının 1 milyara yaklaşması da dahil olmak üzere her şey mümkün.

Jeff Bezos gibi Forbes milyarderler listesindeki 500 kişiden biri bu 1 milyar insanı doyurabilir. Ancak Bezos uzay maceralarını tercih ediyor. Bir adam tek başına 177 milyar doları elinde tutarken bir aile bir dolarla -ki o da varsa- yaşıyor.

Amin Maalouf'a geri dönersek, bilge yazar aklın yetersizliğinden veya çözümün azlığından değil, aşırı bencillikten ve bunun 'ahlaki iflas eşiğine' ulaşmış olmasından şikayet ediyor. Problem bu.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU