Petrol şirketleri ve enerji geçişi konusundaki pozisyonları

Houston'da yapılan konuşmalara göre petrol üretimine yönelik yatırımın artması, yalnızca artan küresel petrol talebini karşılamak için değil, aynı zamanda rezervlerde yaşanan kan kaybını telafi etmek için de gereklidir

Fotoğraf: AFP

Teksas eyaletinin Houston şehrinde aralık ayının ilk haftasında düzenlenen Dünya Petrol Kongresi'nin bu en büyük ve önemli yıllık toplantılarında uluslararası petrol şirketleri bir araya gelme fırsat buldu.

CEO'lar, İskoçya'nın Glasgow kentinde düzenlenen COP26'da sunulan enerji geçiş politikalarıyla ilgili sorulara yanıt verme şansı elde ettiler.

Petrol şirketlerinin pozisyonları, artan fosil yakıt talebi dikkate alınarak dengeli bir enerji geçişine dayalı politikaların benimsenmesinin gerekliliği şeklinde özetlenmektedir.

Bu, petrol ve doğalgazın enerji geçişinin önemli bir bileşenini oluşturacağı anlamına geliyor. Enerji geçişi sürecinin başarılı olması birkaç on yıl alacağından, petrol yatırımlarının hızla kısılmasına son verilmesi gerekiyor.

Zira yatırım kısıntısının sonuçları, bu dönemde olduğu gibi kısa ve orta vadede petrol arzında kıtlık, yüksek fiyatlar ve enflasyon olacaktır. Petrol şirketleri aynı zamanda uzun vadeli enerji geçişindeki konumlarını korumak için sıfır emisyon yatırımlarını da ilerletmek zorundalar.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Saudi Aramco Başkanı ve CEO'su Amin Nasser, Houston konferansında yaptığı konuşmada başkanlara ve dünya liderlerine, fosil yakıt (kömür, petrol ve doğalgaz) yatırımlarına önümüzdeki yıllarda da devam etmeleri çağrısı yaptı.

Aksi takdirde dünyanın yükselen ekonomik enflasyon ve onları emisyonları azaltma hedeflerinden bazılarını terk etmeye zorlayabilecek sosyal huzursuzlukla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

Nasser, dünyanın "bir gecede" sürdürülebilir enerjilere geçeceğine dair yanlış bir varsayım bulunduğu ve bunun "büyük bir hata" olduğu konusunda da ikaz etti.

Nasser, açıklamasında şunları söyledi:

Petrol ve doğalgazın öngörülebilir gelecekte ve sonraki dönemde enerji geçişinde kilit bir rol oynayacağı argümanını kabul etmenin neden zor olduğunu anlıyorum. Bu gerçeği kabul etmek, maliyetli sıfır emisyon programlarını geciktirecek veya durduracak enerji güvensizliği ve sosyal huzursuzluklarla uğraşmaktan çok daha kolay.


Nasser, geçtiğimiz aylarda ortaya atılan bazı senaryolara karşı da uyarıda bulunduğu açıklamasında "Dünya, geleceğe dönük gerçekçi olmayan senaryolar ve varsayımlar sonucunda karmaşık bir enerji geçiş süreci ile karşı karşıya bulunuyor" dedi.

Uluslararası Enerji Ajansı geçen yaz Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman tarafından söz konusu dönemde şiddetle eleştirilen bir senaryo yayınlamıştı.

Halliburton Grubu Başkanı Jeff Miller ise Houston Konferansı'ndaki konuşmasında "Son 7 yılda petrol yatırımlarında büyük düşüşler oldu" dedi. Miller, bunun nedenini iklim değişikliğiyle ilgili kampanyaya ve petrol şirketlerinin karlarındaki düşüş nedeniyle yatırım için gerekli fonlarının azlığına bağladı.

Petrol üretim sektörüne yapılan yatırımın tarihi oranlarına kıyasla yüzde 50 düştüğünü, Batı Afrika'da ise yaklaşık yüzde 75 oranında bir düşüş kaydettiğini sözlerine ekledi.

Petrol dergisi "Argus" tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre petrol üretim sektöründeki yatırımlar geçen yıl yaklaşık dörtte bir oranında azalarak 300 milyar dolar seviyesine geriledi.

Bu, son 5 yıldaki ortalama yatırım oranından, yani yıllık yaklaşık 500 milyar dolardan çok daha az bir miktar. Argus'a göre bu düşüşlerin arkasındaki neden, petrol ve doğalgaza yönelik gelecekteki talep oranları konusundaki belirsizlik ve korona pandemisi.

Temel anlaşmazlık, iklim değişikliği hareketlerinin talepleri ile küresel piyasalarda petrol ve doğalgaza yönelik fiili talep arasındaki büyük uçurumda yatıyor.

Uçurum, yatırımları uzun vadeliden kısa vadeliye çekti ve bu da, kısa ve orta vadede petrol ve doğalgaz arzının yetersiz kalabileceğine ilişkin korkuları artırdı.
 


Petrol endüstrisi ayrıca başkanlar ve hükümetlerle müzakerelerde birçok sorunla da karşılaşıyor. Tartışmanın odak noktası, petrol yatırımlarındaki düşüşün devam etmesi, bunun yakın gelecekte enerji piyasaları üzerindeki olumsuz etkileri ve yatırımların azalması sonucunda beklenen sosyal ve ekonomik çalkantılardır.

Houston'da yapılan konuşmalara göre petrol üretimine yönelik yatırımın artması, yalnızca artan küresel petrol talebini karşılamak için değil, aynı zamanda rezervlerde yaşanan kan kaybını telafi etmek için de gereklidir.

Nitekim Dünya Enerji Forumu Genel Sekreteri Joseph McMonigle konuşmasında şunları söyledi:

Uluslararası ve ulusal petrol şirketlerinin petrol üretim sektörüne yaptığı yatırımlar 2020'de yüzde 35 düştü. Şu an sektöre yapılan yatırımların oranında pandemi öncesine kıyasla yüzde 25'lik bir düşüşle karşı karşıyayız. Şirketler 2019'da bu sektöre 525 milyar dolar harcadı. Ama bu miktar 2021'de 341 milyar dolara geriledi. Piyasalarda dengeyi yeniden sağlamak için 2030'a kadarki birkaç yıl boyunca yıllık 525 milyar dolar yatırım oranına dönmeliyiz. Enerji krizinin kapıyı çalmasından korkuyorum.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU