Kurtulmuş'tan CHP mitingleri yorumu: Demirtaş'ın tweetinin ardından karar alınması manidar

"Ne garip bir tecellidir. Terör örgütünün karar mercileri bunu dile getirdikten sonra CHP'nin böyle bir konuya yönelmiş olması, CHP için 'Eyvah, ört ki ölem' diyebilecekleri bir noktadır"

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş , Samsun'da bir otelde basın mensuplarıyla bir araya geldi / Fotoğraf: AA

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, muhalefetin her gün miting yaparak "Erken seçim istiyoruz." diyebileceğini belirterek, "Bu, demokratik hakkıdır ama Türkiye'de seçimler, 2023 yılının haziran ayında yapılacak ve arkasından da 2024 yılında yerel seçimler yapılarak belediyelerde yeni başkanların seçilmesi sağlanacak" ifadesini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Samsun'da bir otelde basın mensuplarıyla bir araya gelen Kurtulmuş, yaptığı açıklamada, muhalefetin Türkiye'yi erken seçime zorlama ana başlığı etrafında ortaya koyduğu bir stratejinin bulunduğunu söyledi.

"Türkiye, olgun bir siyasi demokrasiye sahiptir"

Türkiye'nin muhalefet partilerinin legal, meşru gösterilerle hükümetin yerine kendilerinin işbaşına gelmesi için her türlü mitingi yapabileceğini dile getiren Kurtulmuş, "Her türlü siyasi faaliyet yapabilir. Türkiye, olgun bir siyasi demokrasiye sahiptir. Hatta bundan da memnun oluruz çünkü asıl olan sokakların zehirlenmeden demokratik taleplerinin yerine getirilmesidir. Yakın zamanda yaşadığımız Gezi Parkı, vesaire eylemlerinde olduğu gibi sokakların karıştırılarak Türkiye'yi bir iç çatışmaya dönüştürmesi değil, makul bir plan ve proje çerçevesinde muhalefetin yapılabilmesidir. Bunun yolu da meşru zeminlerde yapılacak gösterilerdir, taleplerdir, toplantılardır" diye konuştu.

"Zamanlama manidar"

Türkiye'nin ikinci partisinin yeri geldiği zaman "Biz Atatürk'ün partisiyiz" dediğini anlatan Kurtulmuş, Cumhuriyet ve Cumhuriyet'in kuruluşunu sahiplenen bir partinin cezaevinden atılan tweetlerle ya da terör örgütünün gölgesindeki siyaset merkezlerinden dile getirilen fikirlerle üst üste örtüşen adımları atmasının manidar olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, şöyle konuştu:

CHP'nin şimdiye kadar attığı adımların tam tersi adımları atarak tezkereye "hayır" oyu verdiğini belirterek, "Ne garip bir tecellidir. Terör örgütünün karar mercileri bunu dile getirdikten sonra CHP'nin böyle bir konuya yönelmiş olması, CHP için 'Eyvah, ört ki ölem' diyebilecekleri bir noktadır. Aynı şekilde Demirtaş'ın cezaevinde geçtiğimiz günlerde 'Hemen sokaklara çıkın, sokaklarda gösteri yaparak hükümeti alaşağı etmek için mücadele edin' tweetinin hemen ardından Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Türkiye'nin ikinci partisinin hemen miting kararını birkaç saat içerisinde alması da herhalde son derece manidardır. Dolayısıyla bu konuyu aziz milletimizin takdirlerine sunuyoruz

"Söyledikleri tek şey: Recep Tayyip Erdoğan’ı istemiyoruz"

CHP'nin hiçbir plan ve projesi olmayan bir parti durumunda bulunduğunu savunan Kurtulmuş, söyledikleri tek şeyin "Recep Tayyip Erdoğan'ı istemiyoruz" olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, "AK Parti'yi istemiyoruz. Giderse gitsin. Nasıl giderse gitsin.' Çok şükür, orada bir merhale kazandılar. Önceden 'Nasıl giderse gitsin' diyorlardı, şimdi diyorlar ki 'Demokratik yollarla gitsin' Bunun için bir adım atmaya gayret ediyorlar. Siyaset, evet, partiler arasında bir yarışı gerektirir. Siyaset, bir düşmanlık alanı değil, bir rekabet alanıdır. Bütün partiler ortaya çıkar, mücadele eder. Milletimiz de bu mücadelede kimin projesini, kimin programını doğru görüyorsa ona destek olur. Milletimiz zaten her sandıkta hesaplaşıyor" dedi.

"İstanbul Sözleşmesi'nin kadına karşı şiddetle ilgili öngördüğü konuların tamamı şu andaki Türk hukuk sistemi içerisinde var"

Bir basın mensubunun, "İstanbul Sözleşmesi'nden çekildik, bunun için bir alternatifiniz var mı?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "İstanbul Sözleşmesi'nin kadına karşı şiddetle ilgili öngördüğü konuların tamamı şu andaki Türk hukuk sistemi içerisinde vardır. Sözleşme zaten bir sözleşme, hukuki bir yaptırımı yok ama hukuki yaptırımları olan konular, yasalar vardır. Dolayısıyla yasa bakımından kadına karşı şiddetin önlenmesiyle ilgili Türkiye, gerekli adımları güncelliyor, daha iyi adımlar da atıyoruz. Kadına karşı şiddet, ağır bir insanlık suçudur" ifadelerini kullandı.

"O iddianameyi yazan savcı hanımefendiye teşekkürlerimizi ifade ediyoruz"

Kadıköy-Tavşantepe metrosunda Senanur Damgacı'ya bıçak çekip tehdit ve hakaret eden zanlının videosunu izlediğinde insanın kanının donduğu dile getiren Kurtulmuş, "Bu kadar adilik, bu kadar şerefsizlik, bu kadar insan dışılık olmaz. İki hanımefendiye bıçağı sallıyor, biraz daha cesaret etse Allah korusun. Mesela anında tutuklandı. Buradan o iddianameyi yazan savcı hanımefendiye de teşekkürlerimizi, tebriklerimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Çok net ve çok açık. Kadına karşı şiddetin bütün insanlığa karşı işlenmiş bir şiddet olduğunu, orada olayın bireysel olmadığını, bütün savunmasız kadınlara karşı işlenmiş bir cürüm olduğunu ifade eden güzel bir iddianame hazırlandı. Böylece hukuk diline de yeni bir bakış açısı kazandırdı. Bu mücadeleyi hep beraber sürdüreceğiz" dedi.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU