Görünmez sessiz katil PM10 ve PM2.5 kirliliği

Prof. Dr. Mustafa Öztürk Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Twitter

PM10 ve PM2.5 olarak bilinen partikül maddeler, havada asılı kalan son derece küçük katı partikülleri ve sıvı damlacıkları tanımlayan bir terimdir.

Partikül maddeler nitratlar, sülfatlar, organik kimyasallar, ağır metaller, toprak veya toz partikülleri ve alerjenler (polen fragmanları veya küf sporları gibi) dahil olmak üzere çeşitli bileşenlerden oluşabilir.

Partikül kirliliği ağırlıklı kaynakları, dizelli motorlu taşıtlar, istiap haddinin üzerinde yük taşıyan dizel araçlar, kömür, fuel-oil ve odun yakan ısıtıcılar ve baca gazı arıtması olmayan endüstriden kaynaklanmakta.

Kış aylarında ısınmada kömür ve fuel-oil yakılan yerleşim bölgelerinde PM10 ve PM2.5 kirliliği oluşur.

Yaşlı dizel araçların ve toplu taşıma araçlarının yoğun olduğu ve istiap haddenin üzerinde yük taşıyan dizel araçların olduğu bölgelerde PM10 ve PM2.5 kirliliği olur.

Baca gazı arıtması olmayan sanayi tesisleri, PM10 ve PM2.5 kirliliği salımlar.

Sıcaklık enversiyonları, PM10 ve PM2.5 kirleticilerinin havada askıda kalmasına ve birikmesine neden olur.

Özellikle yağışsız ve sakin havalarda PM10 ve PM2.5 kirliliği ciddi oranda artar. 

Sıcaklık enversiyonlu günlerde ısınmada kömür ve fuel-oil kullanılan şehir içi bölgelerde ve trafikte dizelli araçların yoğun olduğu yollarda PM10 ve PM2.5 kirliliği yüksek oluşur.

Küresel ısınmanın etkisi ile şehirlerde sıcaklık enversiyonlu gün sayısı artmakta.  

Sakin ve kuru havalarda, şehirlerde PM10 ve PM2.5 kirliliği artıkça partiküller, virüsleri daha fazla tutma potansiyeli artmakta ve enfeksiyon ajanları için taşıyıcı görevi yapabilmekte. Bu da Kovid-19 virüsünün yayılma ve bulaş riski artırmakta.

En çok virüs, PM2.5 kirleticiler üzerinde bulunmakta. PM2.5 çapları küçük olduğu için akciğerlere en çok zarar veren partiküllerdir.

Çapları 2.5 mikrondan küçük olan PM'ler, alveol dediğimiz hava keselerine kadar ulaşıyor. Bu yüzden dışarıda maskesiz dolaşılmamalı. 
 

1.jpg
Şekil 1. PM10 ve PM2.5 kirliliğinin solunum yolları ile verdiği hasar

 

Hava kirliliği böbrek hastalığı olan kişilerde kalp ile ilgili zararlı etkilere sahip olabilir.

Hava kirliliği ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatır ve enfeksiyonla savaşma kabiliyetinden ödün verir.

Kronik olarak yüksek PM2.5 seviyelerine uzun süre maruz kalmak, bağışıklıktaki taviz nedeniyle akciğerlerin enfeksiyonları temizleme yeteneğini zayıflatır ve genel popülasyonu Kovid-19'a yakalanmaya daha yatkın hale getirir. 

Hava kirliliğinin olduğu günlerde dışarıda egzersiz yapmayınız ve trafiğin yoğun olduğu bölgelerde yürüyüş yapmayınız.  

Dünya genelinde her on kişiden sadece biri WHO'un güvenlik sınırlarına uygun hava soluyor.

Fukaralaşma ve pahalılık, ısınmada kalitesiz ve kötü yakıt kullanılmasını ve hava kirliliğini tetikler.


Hava kalitesi indeksi 

PM10 kirleticisi için AB üye ülkeleri sınır değeri ile Türkiye ulusal sınır değeri 24 saatlik ortalama, 50 mikrogram/m3, yani aynıdır. 50 mikrogram/m3'lük değeri, bir yılda 35 defadan fazla aşamaz. 

Hastalıklar ve erken ölümler ancak AB standartlarının mümkün olan en kısa sürede, en geç 2030 yılına kadar 2021 WHO Küresel Hava Kalitesi Yönergeleri düzeyleriyle tam olarak uyumlu hale getirilmesiyle önemli ölçüde azaltılabilir.

2005 hava kalitesi yönergelerine kıyasla önerilen 2021 AQG (hava kalitesi rehberi) seviyeleri Tablo 1'de verilmiştir. 

 

t1.jpg
Tablo 1. WHO PM10 ve PM2.5 sağlık değerleri 

 

Tablo 1'de verilen 2021 sınır değerlerine uyulması halinde milyonlarca hayat kurtarabilir.

Bu yeni WHO standartları yasal olarak bağlayıcı olmalı ve ulusal hükümetleri daha iyi hava kalitesi için harekete geçmeye zorlamalı.


Ulusal sınır değerler

Hava kirliliğinin sağlık üzerine etkilerinin kolay şekilde anlaşılması için Uluslararası boyutta hava Kalitesi İndeksi (AQI) geliştirilmiştir.

PM10 kirleticisinin sağlık üzerine etkisi aşağıda isimler ve renkler kategorisi için 6 Hava Kalitesi İndeksi (AQI) kullanılır. 
 

2.jpg
*L: Limit değer, B: Bilgi eşiği, U: Uyarı Eşiği

 

 

4.jpg
Tablo 2. PM10 için hava kalitesi indeksi

 

Hava kalitesi indeksi yükseldikçe hava kirliliği de artmakta. Hava kalitesi indeksi, 100'ün üzerinde olduğu zaman hava kalitesinin sağlık açısından kötü olduğunu söyleyebiliriz.

Hava kalitesi indeksi 300'ün üzerinde olduğunda, hava kalitesi sağlık açısından zararlı demektir.    

İyi: Hava kalitesi indeksi, 0-50 arasında olduğunda, hava kalitesinin sağlık açısından iyi olduğunu ve hava kirliliğinin küçük etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz.  

Orta: Hava kalitesi indeksi, 51 ile 100 arasında olduğunda ise hava kalitesi kabul edilebilir sınırlar içinde demektir. Bazı kirleticiler bazı insanlar için olumsuz etkiye sahiptir. Ozona karşı oldukça hassas olan kişilerde solunum semptomları görülür. 

Hassas Gruplar için Sağlıksız: Hava kalitesi indeksi 101-150 arasında olduğunda hassas grup üyelerinin sağlıkları üzerinde olumsuz etkileri görülür. Akciğer hastası kişiler büyük risk altındadırlar. Partikül kirliliğine maruz kalan akciğer hastası kişiler daha büyük risk altındadırlar. Hava kalitesi indeksi bu aralıkta iken genel olarak sağlıklı kişiler çok fazla etkilenmez. 

Sağlıksız: Hava kalitesi indeksi 151-200 arasında olduğunda herhangi bir kişide sağlık etkileri görülmeye başlar. Hassas kişilerde daha ciddi sağlık etkisi görülmeye başlar. 

Çok Sağlıksız: 201-300 arasındaki hava kalitesi indeksi, AQI, sağlık açısından alarm işaretini gösterir. Herhangi bir kişide ciddi sağlık etkileri görülebilir. 

Tehlikeli (Zararlı): Hava kalitesi indeksi, 300'ü aştığı zaman acil sağlık ikazları başlar. Tüm halk olumsuz olarak etkilenir. 

İllerde yerel yönetimler veya mahalli idareler, günlük olarak ölçülen değerleri hava kalitesi indeksine dönüştürerek sağlık üzerinde oluşturacağı etkileri ile birlikte kamuoyuna duyururlar.  

Bazı şehirlerde meteorolojik parametreler kullanılarak diğer günler için hava kalitesi indeksi tahmininde bulunmak mümkündür. 

Hesaplanan hava kalitesi günlük olarak gazete, radyo ve TV'lerde yayımlanarak halka duyurulmakta. Hava kalitesi indeksi yerel hava kalitesinin sağlık üzerinde ne anlama geldiği konusunda bizlere yardımcı olur.

Aşağıda hava kalitesi indeksinin yüksek çıkmasına neden olan sorumlu kirletici ve bunun sağlık üzerine etkileri Şekil 2'de verilmiştir.  
 

5.jpg
Şekil 2. Hava kalitesi indeksi 


Hava kalitesi indeksi kullanılarak elde edilen verilerin sağlık üzerine etkileri ile ilgili bilgiler, PM10 kirleticisi detaylı olarak verilmiştir.

Ayrıca Tablo 3'de verilen bilgilerden faydalanarak hava kirliliğinden sağlığımızı nasıl korumak gerekliği hakkında bilgi edinilebilir.

Tablo 3'de PM10 kirliliğinin sağlığımızı nasıl etkili konusunda bilgi verir.
 

6.jpg
Tablo 3. Partikül Madde (PM10) ile ilgili Hava kalitesi İndeksi (HKİ) için kirletici- spesifik uyarı açıklamaları ve kirletici-spesifik sağlık etkileri açıklaması

* Partikül madde (PM10) için HKİ 24 saatlik partikül madde kons. ortalaması esas alınarak belirlenmiştir.

 

PM10 ve PM2.5 boyutu

PM10 (10 mikrometre veya daha küçük çaplı partiküller): Bu partiküller boğaz ve burundan geçip akciğerlere girecek kadar küçüktür.

Bir kez solunduğunda, bu parçacıklar kalbi ve akciğerleri etkileyebilir ve ciddi sağlık etkilerine neden olabilir.

PM10 ve PM2.5 boyutu Şekil 3'de verilmiştir. 
 

7.jpg
Şekil 3. PM10 ve PM2.5 boyutu

 

PM2.5 (2,5 mikrometre veya daha küçük çaplı partiküller): Bu partiküller o kadar küçüktür ki, akciğerlerin derinliklerine ve kan dolaşımına geçebilir ve diğer organları etkileyebilir.  

Uzun süreler (yıllar) boyunca PM2.5'e maruz kalmanın olumsuz sağlık etkilerine neden olabileceğine dair yeterli kanıt vardır.

PM10'un PM2.5 içerdiğini unutmayın.
 

8.jpg
Şekil 4. PM10 ve PM2.5 boyutlarının karşılaştırılması 

 
Aerodinamik çapları 10 mikrometrenin altında olan PM10 kirleticileri, saç kılından 5 ila 7 kat daha küçük boyuttadır. Yine aerodinamik çapları 2.5 mikrometrenin altında olan PM2.5 ise 20 ila 28 kat daha küçüktür.  

 

PM10 ve PM2.5'un sağlık etkileri 

Isınmada kömür kullanılması ile salımlanan kirleticiler, insanların ömrünü kısaltır. 

İnce partikül maddeler (PM2.5), akciğerlere kadar ulaşır ve tüm ana organları etkileyerek kan dolaşımı yoluyla vücuda daha fazla girebilir.

PM2.5'e maruz kalmak hem kardiyovasküler hem de solunum sistemimizde inme, akciğer kanseri ve kronik obstrüktif akciğer hastalığını (KOAH) tetikleyen hastalıklara neden olabilir. 

PM10 kirliliği, sağlık açısından çok tehlikeli.

Kalp veya akciğer hastalığı olan kişiler, hamile kadınlar, çocuklar ve yaşlılar, partikül (PM10) kirliliğine maruz kalmaktan en çok etkilenen kişilerdir.

Kısa süreli ve uzun süreli maruziyetin farklı etki mekanizmalarına sahip olduğu düşünülmekte. Kısa süreli maruz kalma, önceden var olan hastalıkları alevlendiriyor gibi görünürken, uzun süreli maruz kalma büyük olasılıkla hastalığa neden olur ve ilerleme hızını artırır.

Küresel Hastalık Yükü (GBD) çalışma tahminlerine göre, 2015 yılında yaklaşık 4,2 milyon toplam ölüm, doğrudan 2,5 mikrometre (PM2.5) ortam hava kirliliğinden daha küçük partikül maddeye atfediliyor.

PM2.5 ile ilgili milyonlarca ölümün neredeyse yüzde 80'i gerekli önlemler alınsa önlenebilir.



Kısa süreli maruz kalma (saatler ila günler) şunlara yol açabilir:

  • Tahriş olmuş gözler, burun ve boğaz.
  • Kötüleşen astım ve kronik bronşit gibi akciğer hastalıkları (kronik obstrüktif akciğer hastalığı veya KOAH olarak da adlandırılır).
  • Kalp hastalığı olan kişilerde kalp krizi ve aritmiler (düzensiz kalp atışı).
  • Solunum ve kardiyovasküler sistem hastalıklarına bağlı hastane başvurularında ve erken ölümlerde artış.

Uzun süreli maruz kalma (uzun yıllar) şunlara yol açabilir:

  • Azalmış akciğer fonksiyonu.
  • Kardiyovasküler ve solunum yolu hastalıklarının gelişimi.
  • Artan hastalık ilerleme hızı.
  • Yaşam beklentisinde azalma.

Diğer yandan PM10 ve PM2.5'un sağlığı etkileyebilecek bazı hastalıklar şunlardır:

  • İnme.
  • Nefes almada sorun.
  • Göğüste sıkışma.
  • Akciğerler düzgün çalışmıyor.
  • Şiddetli Solunum yolu hastalıkları.
  • Düzensiz kalp atışı vb.
  • Solunum sistemi semptomlarda artma ihtimali.
  • Akciğer hastalığı olanlarda, astımlı gibi, kötüleşme (şiddetlenmesi) ihtimali.
  • Muhtemelen genel halk üzerinde solunumla ilgili kötüleşme ihtimali.
  • Kalp ve akciğer hastalığı olanlarda erken ölüm.
  • Görme kaybı.
  • Üç yaş gelişme eksikliği, dikkat eksikliği ve hiperaktivite eksikliği,
  • Akciğer kanserine neden olur.

Hem PM2.5 hem de PM10 kirleticileri nefes aldığınızda, bu kirleticiler solunum yolu ile akciğerlere nüfuz ederek öksürük ve astım ataklarına neden olabilir.

Yüksek tansiyon, kalp krizi, felç vb ciddi hastalıklar oluşabilmekte ve bunun sonucunda erken ölüm gerçekleşebilmekte.

PM10 ve PM2.5 kirliliğinin olduğu bölgelerde solunum hastalığı olanlar, yaşlılar, çocuklar, bebekler ve hamile kadınlar dikkatli olmalı ve zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamalılar. 

  • Dünyadaki erken doğumların beşte biri, PM2.5 kirleticisiyle ilgili olduğu ve PM2.5 kaynağı ise dizel araçlar ve ısınmada kullanılan kömürdür.
  • PM10 ve PM2.5 kirleticisi bebeklerin erken ölümlerine neden olmaktadır.
  • PM10 ve PM2.5 kirliliğine maruz kalan hamile kadınların erken doğum yapma ve düşük ağırlıklı bebekler doğurma ihtimalleri daha yüksektir.
  • Hava kirliliği çocukların sağlığını ve geleceğini engelliyor.
  • Ve PM10 ve PM2.5 kirliliği virüslerin yayılmasını kolaylaştırır.

WHO, hava kirliliğinden yılda en az 7 milyon insanın öldürdüğünü belirtirken, 2018 yılında yapılan bir çalışmada kömür, fuel-oil, dizel, benzin ve gaz yakma nedeniyle yılda 8,7 milyon erken ölüm olduğu tahmin ediliyor.

Fosil yakıt kaynaklı hava kirliliği dünya çapında her 5 ölümden 1'inden sorumlu.

Yani bu rakamlar tüm ölümlerin yüzde 20'sini oluşturmakta ve milyonlarca sağlıklı yaşam yılı daha kaybına neden olduğu tahmin edilmekte.

Bu sayı tütün içimi artı sıtmadan ölümlerin toplamından fazla. 

2020 yılında yayımlanan bir çalışmada AB ülkelerinde PM2.5'den erken ölüm sayısı 403 bindir.

ABD'de 350 bin erken ölüm fosil yakıt kaynaklı kirliliğine bağlanıyor.

Hindistan'da, 2018'de yaklaşık 2,5 milyon insan (14 yaş üstü) fosil yakıt kirliliğinden sorumluydu; 14 yaş üstü insanlar arasında Hindistan'daki toplam ölümlerin yüzde 30'undan fazlasını temsil etmekte.

Fosil yakıt (kömür ve fuel-oil) kirliliğine atfedilen solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle her yıl 5 yaşın altındaki binlerce çocuk erken ölmekte. 

Hava kirliliğinden ölümlerin çoğu gelişmekte olan ülkelerde olmakta.

Türkiye'de PM10 ve PM2.5 kirliliğinden erken ölümlerin sayısı mutlaka araştırılmalı.   

Bilimsel çalışmalarda ortalama olarak, PM10'un iki günlük hareketli ortalamasındaki 10 mg/m3 artış, sırasıyla toplam kardiyovasküler ve solunum mortalitesinde yüzde 0,44; yüzde 0,36 ve yüzde 0,47'lik artışlarla ilişkili olduğu tespit edilmiştir.

PM2.5'teki aynı değişiklik için karşılık gelen mortalite artışları yüzde 0,68, yüzde 0,55 ve yüzde 0,74 idi.

Hava kirliliği çocuklarda, akciğer büyümesi ve işlevinde azalma, solunum yolu enfeksiyonları ve ağırlaştırılmış astımı içerebilir.

Yetişkinlerde, iskemik kalp hastalığı ve inme, dış mekan hava kirliliğine atfedilebilen erken ölümün en yaygın nedenleridir ve ayrıca diyabet ve nörodejeneratif durumlar gibi diğer etkilere dair kanıtlar ortaya çıkmakta.

Bu, hava kirliliğine atfedilebilen hastalık yükünü, sağlıksız beslenme ve tütün içimi gibi diğer önemli küresel sağlık riskleriyle aynı seviyeye getiriyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) rakamlarına göre hava kirliliği, tüm yetişkin ölümlerinin tahmini dörtte birine kalp hastalığı ve felçten, yüzde 43'ü akciğer hastalığından ve yüzde 29'u akciğer kanserinden neden oluyor.

PM10 ve PM2.5 kirliliğinin potansiyel sağlık etkileri Şekil 5'de verilmiştir.
 

9.jpg
Şekil 5. PM10 ve PM2.5 kirliliğinin sağlık üzerine etkileri 

 

Hava kirliliği, yaşam süresini ortalama iki yıl kısaltıyor. Hava kirliliğinin yüksek seviyelerde olduğu Delhi-NCR'deki insanlar hayatlarının 9,5 yılını hava kirliliği nedeniyle kaybediyor.

Hava kirliliği nedeniyle çocukların yüzde 10-15'i astım hastası, alerjik bronşitten muzdaripler.

Havadaki kirleticilerin bir kişinin metabolizmasını değiştirebilecek obezojenler olarak bilinen belirli kimyasallar içerir.

Bir kişi kirli hava soluduğunda, bu obezojenler vücuda girer. Bu endokrin sistemini bozar ve obeziteye yol açar.

Obez kişiler, daha fazla kirli hava solurlur ve sonuç olarak daha fazla acı çekerler. Havası kirli olan şehirlerde yaşanan obez kişiler daha fazla PM2.5, PM10, SO2 ve NOx'lü hava solur.

WHO'ya göre ekonomik yük açısından, tahmini küresel sağlıkla ilgili dış maliyetler (yani, bir bütün olarak toplum tarafından üstlenilenler) 2013 yılında 5 trilyon dolar ve ek olarak 225 milyar dolar tutarında işgücü verimliliği kaybı olmuştur.

WHO Avrupa Bölgesi için, hastalık maliyetlerine ilişkin tahminler de dahil olmak üzere, hava kirliliğinden kaynaklanan sağlık etkileri ve ölümlerin genel yıllık ekonomik maliyeti 1,575 trilyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Kişi başına düşen milli gelir arttıkça hava kalitesinde iyileşme olduğu tespit edilmiştir.

Hava kirliliğini azaltmak, sağlık açısından büyük ve uygun maliyetli faydalar sağlar ve iklim krizine neden olan karbon emisyonlarını azaltır.


Ankara Siteler PM10 kirliliği 

Ankara Sitelerde PM10 kirliliği sağlık için çok tehlikeli seviyede.

Ankara sitelerde PM10 kirliliği sınır değerlerinden 22 kat yüksek olarak ölçülmüştür.

Tehlikeli seviyeden 2,3 kat yüksek. WHO'un belirlediği sınır değerlerinden 24 kat daha yüksektir. 

PM10 kirliliği bakımından Ankara-Siteler zaman zaman alarm veriyor. Sitelerde zaman zaman dayanılmaz PM10 kirliliği yaşanıyor. 

PM10 kirleticisinin bir kısmı solunum yolu ile ciğerlere kadar ulaşır. PM10 kirletici, Kovid-19 virüsünün yayılmasına ve bulaş riskinin artmasına yardımcı olur. Bu bölgede yaşayanlar kesinlikle maskesiz dışarıda dolaşmasınlar. 

15 Kasım 2021 tarih saat 14.00'den 16 Kasım 2021 tarih saat 12.00 kadar PM10 değeri tehlikeli sınır değerlerinin en az iki kat üzerinde seyrediyor. 
 

10.jpg
Şekil 6. Ankara Sitelerde 72 Saatlik PM10 değerleri

 

Bu kadar yüksek PM10 kirliliğinin yüksek olduğu günlerde insan sağlığı üzerinde geçici ve kalıcı ciddi olumsuzluklar oluşturmuştur.  

Ankara Siteler bölgesinde PM10 kirliliği insan sağlığı için tehlikeli boyutta devam etmiştir. Bölge için acil çözümler alınması şart.

10 Kasım 2021 ile 16 Kasım 2021 tarihleri arasında Ankara Sitelerde PM10 kirliliğinin değişimi Şekil 7'de verilmiştir.  
 

11.jpg
Şekil 7. Ankara Sitelerde 7 Günlük PM10 HKI değerleri 

 

Bu kadar yüksek PM10 konsantrasyonu ile kirlenmiş havanın solunmasından kaynaklanan erken ölümler, PM10 konsantrasyonun yüksek olduğu gün veya sonraki bir ila iki ay içinde meydana gelebilir. 

Siteler bölgesinde yaşayan hamile kadınlar ve çocuklar hava kirliliğinden dolayı ciddi risk altında.

Bu bölgelerde yaşayanların ve çalışanların hastanelere başvuruları, şikayet konuları ve burgular incelenmeli. Özellikle acil servislere başvuruların yaşları ve şikayet konuları incelenmeli.

Hava kirliliğinin, özellikle PM10 kirleticisinin sağlık üzerine etkileri bilimsel olarak ortaya konmalı. 
 

r1.jpg
Resim 1. Ankara'da enversiyonlu günlerde hava kalitesi görüntüsü

 

Resim 1'de görülen kirli hava, soluyanları hasta eder.

Temiz hava temel bir insan hakkıdır.

 

Iğdır PM10 kirliliği 

Iğdır'da, 13 Kasım 2021 ile 16 Kasım 2021 tarihleri arasında, PM10 Kirliliği Sınır Değerlerinden en az 7 kat daha yüksek.

Yani hava normal şartlara göre 7 kat kirli. WHO belirlediği sınır değerinden 8 kat daha yüksek. 
 

12.jpg
Şekil 8. Iğdır'da 72 Saatlik PM10 Değerleri 

 

13.jpg
Şekil 9. Iğdır'da 7 Günlük PM10 HKI Değerleri 

 

PM10 kirleticisinin bir kısmı solunum yolu ile ciğerlere kadar ulaşır. PM10 kirletici, Kovid-19 virüsünün yayılmasına ve bulaş riskinin artmasına yardımcı olmakta.

Iğdır'da yaşayan hamile kadınlar ve çocuklar ciddi risk altında. 

Iğdır'da yaşayanlar dışarıda maskesiz kesinlikle dolaşmaması gerekir. 

Kasım ayında İzmir Torbalı, Manisa Akhisar, Kütahya Heymeana ve Denizli Sümer'de PM10 kirliliği zaman zaman çok kötü, alarm, seviyesine ulaşmakta.

PM10 ve PM2.5 kirliliğinin yüksek olduğu günlerde dışarıda maskesiz dolaşılmamalı. 


Hava kirliliğine karşı çözüm

Topografyası çukur şeklinde olan, yıllık ortalama rüzgar hızının düşük olduğu ve hakim rüzgar yönünü duvar gibi yüksek binalarla çevrili olduğu yerleşim bölgelerinde rüzgar hızı önlenir ve şehirde ölü noktalar oluşur.

PM10 ve PM2.5 kirliliğinin sık aralıklarla olduğu şehirlerde;  

  • Isınmada kömür ve fuel-oil kullanımı yasaklanmalı. Isınma, doğal gaz veya elektrikle yapılmalı.
  • Ağaçlandırma seferberliği ilan edilmeli ve şehiriçi bölgelerde kişi başına düşüne yeşil alan 15 metrekarenin üzerine çıkartılmalı.
  • Çatılar güneş tarlasına dönüştürülerek ısınmada elektrik enerjisi kullanılmalı.
  • Isınmada ısı pompalarının kullanımı yaygınlaştırılmalı.
  • Binaların yalıtılması yapılarak ısınmada ve soğutmada enerji tüketimi azaltılmalı.
  • Yaşlı araçların, özellikle dizelli araçların, şehir içinde dolaşmasına dur denilmeli (özellikle hava kirliliğinin sık sık olduğu aylarda).
  • Araçların İstiap haddinin üzerinde yolcu ve yük taşıması kesinlikle yasaklanmalı.
  • Şehir içinde elektrikli toplu taşıma araçları yaygınlaştırılmalı.  
  • PM10 kirliliğinin yüksek olduğu günlerde öncelikle dizelli araçların şehiriçi bölgelerde çalışmasına dur denilmeli.
  • Şehirlerde bisikletle ulaşım yaygınlaştırılmalı.
  • PM10 ve PM2.5 salımlama potansiyeli yüksek olan sanayi tesislerinin baca gazı arıtma tesislerini verimli çalıştırılmalı. PM10 ve PM2.5 giderme ünitesi olmayanlar tesisler gerekli önlemelerini alıncaya kadar faaliyetten men edilmeli. Kirletme potansiyeli olan tesisler sık sık denetlenmeli.  
  • Hava kirliliğinin yüksek olduğu günlerde maskesiz dışarıda dolaşılmasına izin verilmemeli.
  • Hava kirliliğini önceden tahmin eden çalışmalar geliştirilmeli.
  • Küçük şehirler 1*1 km ve büyük şehirler 5*5 km grid alanlara bölünerek ve meteorolojik verilerde dikkate alınarak kirletici kaynaklar tespit edilmeli ve çözüm yolları ortaya konmalı.

Fosil yakıt kullanımı sıfırlandığı zaman, dünya nüfusunun ortalama yaşam süresi bir yıldan fazla artacak, küresel ekonomik ve sağlık maliyetleri ise yaklaşık 2,9 trilyon dolar azalacak.

Daha temiz hava, daha iyi sağlık politikaları için bir kilometre taşıdır.

Hava kalitesini iyileştirmeye yönelik atılacak her adım sağlık açısından faydalar sağlar.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU