Bahçeli’den "yüzde 50 + 1" açıklaması: Tartışmaya açmak güvensizliği körükleyecektir

“Bize göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi lehine en güçlü argümanlardan biri 50+1 oyla iktidara gelmek için partiler arası uzlaşı ve kutuplaşmanın azalmasıdır”

Fotoğraf: AA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık” ifadesiyle başlayan tartışmalar hakkında konuştu. Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı görevine gelmek için gerekli olan bu oranı tartışmaya açmanın masum olmadığını ve güvensizliği körükleyeceğini" söyledi.

MHP lideri, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada yüzde 50 + 1 tartışması için şu ifadeleri kullandı:

İP başkanı yüzde 50+1'in şahsıma sorulmasını istemiş. Ekranlarda hala 50+1 tartışması devam etmektedir. Bilen de bilmeyen de atıp tutmaktadır. Şimdi beni iyi dinlesinler. Cumhurbaşkanı’nın iki turlu seçimle, halk tarafından, salt çoğunlukla yani 50+1 seçilme kuralı 21 Ekim 2007 tarihli anayasa değişikliği ile getirilmiştir. 16 Nisan 2017 tarihli halk oylaması ile Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçilmiş, seçim usulü değiştirilmemiştir. Dünyada cumhurbaşkanı veya devlet başkanını halkın seçtiği 99 ülkede 50+1 alan adayın seçilmesi anayasal norm olarak kabul edilmiştir. 103 ülkede halk seçerken bunlardan 99'unda salt çoğunluk uygulanmaktadır. Halk tarafından seçilmesinde uygulanan ikinci usul, yüzde 40+10 sistemidir. Bu sistem sadece Bolivya, Arjantin, Ekvator ve Kosta Rika'da geçerlidir. İlk turda yüzde 40 alıp yakın rakibine yüzde 10 fark atanın seçilmesi esastır. Bu ülkelerde aslında geçerli oyların salt çoğunluğu, kısaca 50+1 şartı aranmakta.


"Masum bir talep değil"

Tek turda yüzde 40'la seçilmeyi öngören ülke örneği dünya üzerinde yoktur. Böylesi bir tercih olması halinde yürütmenin demokratik meşruiyet sorunu doğacaktır. Cumhurbaşkanını halkın seçtiği tüm sistemlerde geçerli oyların salt çoğunluğu ile seçilmesi temel kaidedir. Değiştirmeye kalkmak, bu konuyu tartışmaya açmak yönetim sistemine güvensizliği körükleyecektir. Bu masum bir talep değildir. Bize göre Cumhurbaşkanlığı Sistemi lehine en güçlü argümanlardan biri 50+1 oyla iktidara gelmek için partiler arası uzlaşı ve kutuplaşmanın azalmasıdır. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ekonomi yönetimi: Türkiye bir karar vermek zorunda

Bahçeli, Türkiye’deki ekonomik gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede şu görüşlerini dile getirdi:

Yüksek faiz politikası uygulamak, daha sıkı para politikası sadece ekonomi üzerindeki daraltıcı etkiyi şiddetlendirirken bize göre yangına körükle gitmeyi destekler. Türkiye bir karar vermek ve uygulamak için bir irade ortaya koymak durumuyla karşı karşıyadır. Ya enflasyon artışına faizi artırarak, döngüyü kabul edeceğiz ya da yüksek faiz politikasından kademeli vazgeçerek enflasyonla mücadeleyi yeniden tanımlayarak üretimi esas alan politika anlayışına geçeceğiz. Bize göre başka alternatif kalmamıştır. İkisinin de risk ve maliyetleri vardır. Birincinin maliyeti ödenmesi ve devam etmektedir, ikincisi ise yapısal adımları şart koşmaktadır. Yüksek faiz politikasından kademeli vazgeçmek, üretim ve dış ticarette ithal bağımlılığını yapısal sorun olarak gündeme almayı ve kıran kırana mücadeleyi işaret etmektedir. Ekonomik güvenliğimiz için başka bir yol kalmamıştır. Yalnızca enflasyon ile mücadele değil, ekonominin tümü için öncelikli konu politika uygulamasındaki belirsizliği ortadan kaldırılmasıdır. Para politikası ve Merkez Bankası'nı baz alan, enflasyon ile mücadeleyi yalnızca faize bağlayan politikanın çözümde yetersiz kaldığı deneyimlerimizde sabittir. Kamu maliyesi yaklaşımına da ihtiyaç duyduğumuz gerçektir.

"Hükümetin politikası doğru, yakında her şey düzelecek"

“Türkiye faiz kamburundan kurtulmalıdır, faiz uzun vadede üretim sistemine büyük hasarlar vermektedir. Bize göre hükümetin ekonomi politikası doğrudur” ifadesini kullanan Bahçeli, “yakında her şeyin düzeleceğini” savundu.

"Zillet ortak paydasında buluşanlar…"

Bahçeli, Millet İttifakı’nı bir kez daha “zillet” ifadesiyle hedef alırken “Türk siyasetini zehirli sarmaşık misali saran bir çürüme, ilkesizlik, ahlak erozyonu vardır. Kuşkusuz bunun failleri zillet ortak paydasında buluşan siyasi partilerdir” ifadesini kullandı.

Erken seçim konusuna da değinen Bahçeli, "Erken seçim falan yoktur, seçim 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır" dedi.

"Atanamayan öğretmenler gündemden çıkmalı"

MHP lideri, ayrıca atanamayan öğretmenlerin sorunlarının çözülmesi gerektiğini ifade etti:

Yarın 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayacağız. Onların müstesna yerlerini konuşacağız. Sorunlarını samimiyetle ele almak, beklentilerini sırasıyla karşılamak, sosyal, ekonomik ve mesleki taleplerini yerine getirmek durumundayız. Atanamayan öğretmen sorununa neşter vurulmalı, bu konu artık kapanmalıdır. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU