Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği: Hekimler göçünün ardından sıra hemşirelerde

Türkiye'nin sağlık alanında "beyinlerini" kaybetme riskinin yükselmesinden endişe ediliyor. Yurtdışına yerleşen sağlık personelinin doktorlarla sınırlı kalmaması, pek çok hemşirenin de adresinin farklı ülkeler olması bekleniyor

Pandemiyle birlikte iş yükleri daha da artan hemşirelerin de yurtdışına gitmek için arayış içinde oldukları ifade ediliyor / Fotoğraf: Envato

Kovid-19 salgınıyla birlikte dünya genelinde sağlık çalışanlarının hem yükü arttı hem de onlara olan ihtiyaç daha da belirginleşti.

Pek çok ülke, sağlık çalışanları için koşullarını iyileştirme yoluna giderken Türkiye'de tam tersi bir tablo sergilendiği eleştirileri yapılıyor.

Uzun çalışma saatleri ve nöbetler, düşük ücret, arşiv taraması, şiddet ve gelecek kaygısı gibi nedenlerle sağlık alanındaki "beyin"lerin birer birer kaybedildiği öne sürülüyor.

Son yıllarda binlerce hekimin istifa ettiği, bir o kadarının da yurtdışının yolunu tuttuğu biliniyor.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve ilgili derneklere başvurup yurtdışına gitme koşullarını soran sağlık çalışanı sayısının katlandığı, hekimlerden sonra hemşireler arasında da bir hareketliliğin başladığı dile getiriliyor.

1400 kişinin yüzde 83'ü "Yurtdışına gitme konusunda araştırma yapıyorum" yanıtını verdi

Yurtdışına gidiş şartları ile ilgili soru yağmuruna tutulan yerlerden birisi de Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği (TYBHD).

TYBHD, 6 ay önce, yurtdışına gitme konusunda araştırma yapanlarla ilgili fikir elde edebilmek amacıyla paylaştığı soruya 1400 kişi yanıt verdi. Yüzde 83'lük kesimin cevabı "Evet" oldu. Oranın yüksekliği dikkat çekti.

 

 

"Hekimlerden sonra hemşirelerde de sayının artmasını bekliyoruz"

"Hekimler göçü"nün ardından sıranın hemşirelere geldiği ve önümüzdeki yıldan itibaren bu meslek grubunda da yurtdışına gidişlerin yükseleceği iddialarını Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Semine Aydoğan'la konuştuk.

Yurtdışına yerleşmiş hemşire sayısına dair ellerinde resmi bir veri olmadığını belirten Aydoğan, 2022 itibariyle mevcut oranın yükseleceği iddiasında:

"Kaç kişinin yurtdışına gittiği net bilinmiyor ama hekimlerden sonra önümüzdeki yıl hemşirelerde de sayının artmasını bekliyoruz. Dernekte görev alan bir isim, İngiltere'ye gitmek için evraklarını verdi. Kovid salgınının başında iki arkadaşımız 'Yoğun bakımda çalışmayı düşünmüyoruz' deyip Almanya'ya gitmişti."

"Yurtdışındaki imkanlar Türkiye'ye göre çok daha iyi"

Yabancı ülkelerin derneğe teklifle geldiğine değinen Semine Aydoğan, "Örneğin İngiltere ve Almanya'nın derneğimize yazdığı yazılar var. Buraya gelip, ülkelerindeki hemşirelik şartlarını anlatıp istihdam çekmek istiyorlar. Çok sayıda uluslararası sempozyum ve etkinlik düzenledik, çok konuk ağırladık. Böylelikle hemen her ülkedeki çalışma şartlarını da çok iyi öğrendik. Yurtdışındaki imkanlar Türkiye'ye göre çok daha iyi" şeklinde konuştu.

 

Yoğun bakım hemşiresi Semine Aydoğan.png
Semine Aydoğan / Fotoğraf: TYBHD

 

"Özellikle Almanya, İngiltere, ABD ve Katar'a gitmek isteyenler var"

Semine Aydoğan, ilginin hangi ülkeler üzerinde yoğunlaştığına ilişkin ise "Almanya, İngiltere, ABD ve Katar'a gitmek isteyenler var. Hemşireler gelip oradaki koşulları öğrenmek istiyor" yorumunu yaptı.

Aydoğan, neden özellikle bu ülkelere talebin olduğunu da sorusuna ise "Çalışma koşulları ve maaş" yanıtını verdi.

Almanya'da aylık ortalama 3 bin 800 euro kazanıldığını belirten Semine Aydoğan, ülkeden ülkeye farklılık gösterse de hemşire maaşlarının yıllık ortalama 40 bin ile 60 bin euro arasında değişebildiğini belirtti.

Yurtdışında ortalama 38 saatlik çalışma sistemi bulunduğuna, hem daha erken yaşta hem de daha iyi koşullarda emekli olunduğuna dikkati çekerken yıllık iznin de daha yüksek olduğunu belirten Aydoğan, "Tabii ki her şey yalnızca para da değil. İnsani koşullarda çalışmak ve hak ettiğimiz değeri görmek istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

"Özel sektörden büyük bir hemşire göçü yaşanacak"

Türkiye'de sağlık çalışanlarına verilen değer ve sosyal haklarla ilgili ciddi sorun olduğunu savunarak "tükenme noktasına gelindiğini" belirten Aydoğan, şunları kaydetti:

"Kanun ve yönetmeliğe uygun olmayan şekilde çalıştırılıyoruz. Yasal sınırlama olan 40 saate uyulmuyor. Gün aşırı 24 saat nöbet tutan meslektaşlarımız var, haftada 60 saat ediyor! Fazla mesai paraları ödenmiyor, parça parça veriliyor. Vergi diliminden ötürü ocak maaşıyla kasım maaşları birbiriyle çok farklı. Kısacası, fazla mesai, uzun nöbetler ve düşük maaş en büyük etkenlerden. Çalışanlar yasalarla haklarını alamıyor. Türkiye'de devlet memuru olmanın da avantajı kalmadı. Özellerde çalışmanın zaten avantajı yok. Özel sektörden büyük bir hemşire göçü yaşanacak. Kovid-19 yoğun bakımları, ek riskli birim olarak görülmüyor. Hekimlerden sonra sıra hemşireler göçünde."

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Türkiye bilimsel anlamda göç veriyor, kan kaybediyor"

Özellikle eğitimli personelin yurtdışına gitmeyi hedeflediğini öne süren Aydoğan, "Lisans, yüksek lisans, doktora yapanlar denklik alıp yurtdışına gitmek istiyor. Türkiye bilimsel anlamda göç veriyor, kan kaybediyor. İş yapan nitelikli kişilerin, eğitimli bireylerin gidiyor olması hemşirelik adına büyük kayıp. Üniversite hastanelerinde tayin hakkı yok, eş durumundan tayin yapılmıyor ve en iyisi yurtdışına gitmek diye düşünenler oluyor" şeklinde konuştu.

"Hemşirelerin eğitim ve liyakatle bir yere gelme umudu kalmadı"

Hemşirelerin eğitim ve liyakatle bir yere gelme umutlarının kalmadığını da öne süren Semine Aydoğan, kendisinin de İstanbul Üniversitesi'nde doktora yaptığını ve 12 yıldır da yoğun bakımda çalıştığını belirterek, "Ne sahada ne akademik alanda gösterdiğim ilerlemenin bir karşılığı var" eleştirisinde bulundu.

Doktor hemşire olarak kendisinin bir kadrosunun olmayacağını dile getiren Aydoğan, "Bana görülen tek yol, üniversitelerde öğretim görevliliği ama o kadrolar da genelde birileri için açılır oldu. Ne kadar çabalarsanız çabalayın, bu meslekte daha ileriye gidemiyor olmak, hem meslek hem de bu şartlarda bu memlekette çalışmak çok da bir anlam ifade etmiyor" şeklinde konuştu.

 

 

"24 saat üzerinden vardiya yazıldığı oluyor, bizler insan değil miyiz?"

TYBHD Yönetim Kurulu Üyesi Semine Aydoğan, geçtiğimiz yıl Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, yetişmiş personel eksikliği, uzun çalışma saatleri, düşük maaş, Kovid-19'un meslek hastalığı sayılmaması, beslenme ve kreş yetersizliği gibi sorunlarla boğuştuklarını ifade etmişti. Aydoğan, "24 saat üzerinden vardiya yazıldığı oluyor, bizler insan değil miyiz?" diye sormuştu.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU