Karamollaoğlu, Erdoğan ile görüşmesini anlattı: Anlaşamamakta anlaştık, 50+1'den şikayet etti

Saadet Partisi lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 50+1 konusunda şikayetçi olduğunu aktardı

Fotoğraf: Gazete Duvar

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı uzun görüşmeyi detaylarına ilişkin açıklamada bulundu.

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın sorularını yanıtlayan Karamollaoğlu, görüşmede koltuk krizi yaşanmadığını, Cumhurbaşkanı'yla birçok konuda anlaşamamakta anlaştıklarını ve Erdoğan’ın sistem konusunda sadece 50+1'den şikayet ettiğini ifade etti.

Karamollaoğlu’nun Demirkaya’nın sorularına verdiği yanıtların bir kısmı şöyle:

Cumhurbaşkanı ile yaptığınız görüşmedeki “koltuk krizi” tartışmalara neden oldu. Bir kriz var mı, ne yaşandı orada. Bir rahatsızlığınız oldu mu?

Bu bana göre abartıldı. Sayın Cumhurbaşkanı üst üste iki kez öğle yemeği için davet etmişti. Ben öğlen yemek yemiyorum. “Beni mazur görsün” dedim. Aslında onu kabul etmek lazımdı. Belki biraz ayıp oldu kabul etmemek. Bir de ben aşı oldum ama cumhurbaşkanlığına giderken PCR testi yaptırmadım. PCR testi yaptırmayınca da, -anlaşılan orada sıkıntı oluyor- cumhurbaşkanı kendi ifadesiyle, “Biraz mesafeli oturalım” dedi. O kadar.

Bir koltuk krizi, sizde yarattığı bir rahatsızlık yok o zaman.

Hayır, hayır yok. Kendisi doğrudan doğruya bu ifadeyi kullandı. PCR testi de yaptırmadığımız için “Biraz mesafeli oturalım” dedi. Bizde ev sahibine tabii olunur. Misafir, ev sahibinin istediği yere oturur. Bunu herkes farklı yorumlayabilir. Ben farklı yorumlamadım. Cumhurbaşkanıyla birçok konuyu konuştuk. Her konuyu konuştuk diyemem ama birçok yerde anlaşmamakta anlaştık.

Bu görüşme talebinin sizden gittiğini biliyoruz. Görüşme talebinin nedeni ve başlıkları paylaşabilir misiniz?

Türkiye’de maalesef siyasi parti başkanları arasında eğer farklı kamplardaysa ciddi bir çekişme var. Sanki birbirlerinin düşmanı, hasmıymış gibi. Ama ben her konuşmamda, “Siyasi partiler birbirinin ne düşmanı ne de hasmıdır, rakibidir” diyorum. Ülke problemlerini çözmekte herkesin farklı kanaatleri ve görüşleri var. Demokraside bundan daha tabi bir iş olmaz. Ailenin içerisinde bile farklı görüşler olabiliyor, bu normal bir şey. Farklı görüşlerimiz olabilir ama birbirimizle konuşmaktan daha önemli bir şey olmaz. “O halde ben bütün siyasi partileri bu çerçevede ziyaret edeceğim” dedim. Son iki üç ay içerisinde bu ziyaretleri yaptım. Sayın Kılıçdaroğlu’nu, Akşener’i, Babacan ve Davutoğlu’nu ziyaret ettim. Demokrat Parti’yi ziyaret ettim. Ziyaret edeceğim başka partiler de var. Bu konuyu mutlaka çözmemiz lazım. Birbirimize hakaret ederek, birbirimize küfür ederek Türkiye’nin meselelerini çözemeyiz.

MHP’den bir talebiniz oldu mu? Sayın Bahçeli’yi ziyaret edecek misiniz?

Geçmişte bir talebimiz oldu, cevap gelmedi. Sayın Bahçeli, nedense bizimle görüşmeye çok sıcak bakmıyor. Bizim buraya da “hayırlı olsun” demek için gelmedi.

"Merkel bile şikayet ediyor' dedi"

 

Cumhurbaşkanı ile görüşmenizde gündeme getirdiğiniz başlıkları merak ediyoruz. Denetlenemeyen bir Başkanlık sisteminin doğru olmadığını söyleyeceğinizi ifade etmiştiniz.

Yine onu söyledim. Bizim için bu dönemde en önemli konu Türkiye’nin yönetim şekli. Başkanlık sistemine kökten karşı değiliz. Bunu geçmişte de söylemiştik. Ancak denetlenemeyen bir başkanlık sistemine karşıyız. Amerika’da da başkanlık sistemi var ama hem Senato'nun hem de Meclis'in denetimi var. Atamalar meclislerden geçiyor. Yeri geldiği zaman yüksek mahkeme devreye giriyor. Bir de yarı başkanlık sistemi Avrupa’da. Orada da yine aynı şekilde hükümet kendi içerisinde istikrarlı bir şekilde yürüyor. Cumhurbaşkanı da özellikle dış politikada etkili konumda. Bunları söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı bizimle ittifak halinde olmadığını ifade etti. “Aynı kanaatte değilim, istikrar olmuyor. Bugün Almanya’da bile Merkel sonrasında ne olacağı belli değil. Merkel’in kendisi bile şikayet ediyor. Bundan dolayı da oralarda da sıkıntı var. Avrupa’da bazı hükümetler kurulamıyor” dedi. Bunlar doğru ama istikrarsızlığı önlemek için tedbir alınabilir. Cumhurbaşkanının denetlenmesi olmazsa olmaz. Denetlenmeyen bir karar mekanizmasını kabullenmek bizim için mümkün değil.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

AK Parti’nin anayasa çalışmasında sistemde revizyon beklentisi var. AK Parti’de de Bakanların Meclis’ten seçilmesi, bazı atamalarda Meclis onayı gibi öneriler konuşuluyor. Cumhurbaşkanı bunların hepsine kapıyı kapatıyor mu? Sistemde bir revizyon düşünmüyor mu?

Kapatıyor. Kendisi diyor ki, “İstikrar için bu şart”. Sistemde revizyon düşünmüyor. Hiç. Sadece “50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi için şart olan 50+1 sisteminin değişimi için bir öneri getirdi mi?

Hayır. Öyle bir şey yok. O ittifak olmadan olmaz. Ama bunu görmüş olduk.

 

Söyleşinin devamı için tıklayın

 

 

Independent Türkçe, Gazete Duvar

DAHA FAZLA HABER OKU