Oylum Höyük'te 4 bin yıllık zeytin çekirdeği bulundu… Prof. Dr. Engin: Zeytin, Demir ve Tunç çağlarının petrolüydü

Kilis'teki Oylum Höyük'te devam eden arkeolojik kazılarda yanarak karbonlaşmış 4 bin yıllık zeytin çekirdekleri tespit edildi. Kazı Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin yürütülen çalışmalar hakkında Independent Türkçe'ye bilgi verdi

Bereketli topraklar üzerinde uzanan bodur zeytin ağaçlarının yeşilliğinin arasında birkaç metre yüksekliğinde küçük bir tepede… Bir yanından Afrin diğer yanında Akpınar çaylarının yatakları, sırtını Anadolu platolarına dayamış yüzünü de Suriye düzlüklerine çevirmiş binlerce yıllık bir yaşanmışlığın fotoğrafı gibi duruyor. İnsanlığın ve medeniyetin önemli anıtlarından biri olarak biliniyor. Burası: Kilis'teki Oylum Höyük... 

1988 yılından beri kazı çalışmaları yürütülüyor höyükte.

Arkeolojik kazının devam ettiği bölgede bugünlerde farklı bir heyecan yaşanıyor.

Türkiye-Suriye sınırındaki höyükte 4 bin yıl öncesine ait zeytin çekirdekleri çıkarıldı. 

Kazılar sonucu elde edilen veriler ışığında Kilis ve çevresinin zeytin ve zeytinyağı üretimi konusunda önemli bir konuma sahip olduğu belirlendi.

Kazı Başkanı Engin, çalışmaları anlattı

Oylum Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, yapılan çalışmalar ve bulunan zeytin çekirdekleri hakkında bilgi verdi. 

Engin, kazı yapılan tabakalarda özellikle Orta Tunç çağ dönemine ait yaklaşık 4 bin yıl öncesine tarihlenen büyük bir yapı açığa çıkartıldığını söyledi. 

Bu bulgularda birinin saray olduğunu ifade eden Engin, "Bunlar, Oylum Höyük'ün Tunç çağında önemli bir yerleşme merkezi olduğunu gösteriyor. Tüm bu bulgular arasında bulunan zeytin çekirdekleri en ilgi çekici olanı" dedi.

photo1634580934.jpeg
Prof. Dr. Atilla Engin, yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi / Fotoğraf: Yunus Keleş


"Kaplar içinde yanmış zeytin çekirdekleri bulduk"

"Son yıllarda açığa çıkardığımız önemli saray gibi anıtsal mimari kalıntılarla çivi yazılı belgelerle ve Hitit Kralı'nın mührü ile mühür baskıları Oylum Höyük'ün bir yönetim merkezi olduğuna şüphe bırakmadı" diyen Prof. Dr. Engin, "Açığa çıkardığımız saray içerisinde yanmış bir saray. Bu en az iki katlı bir saray. Yangınla yıkılmış, yanmış kaplar içerisinde çok sayıda zeytin çekirdekleri de bulduk" diye konuştu.

Bunun kendileri için çok şaşırtıcı olmadığını zira elde edilen bulguların bölgenin zeytinin ana vatanı olduğunun göstergesi olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Engin, "Doğu Akdeniz coğrafyası ve bu coğrafyadan zeytinin dünyaya yayıldığını biliyoruz" ifadelerini kullandı.
 

 

"Tunç çağlarının petrolü zeytin ve zeytinyağıdır"

Zeytin ve zeytinyağının Tunç çağlarında ticareti yapılan çok önemli bir tarımsal ürün olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Engin, şunları kaydetti: 

"Gıda dışında özellikle madencilikte, odun ateşinin ısısını yükseltmekte, tıbbi ilaç yapımında, aydınlatmada ve yine tekstil sanayinde bazı kumaşların üretiminde özellikle ince iplikler için zeytinyağının kullanıldığını, bu yağa çok fazla ihtiyaç duyulduğunu biliyoruz. Elimdeki zeytinler, saray yapısı içerisinde ele geçen 4 bin yıllık yanarak karbonlaşmış zeytin çekirdekleridir. Bu bölge zeytinin ana vatanı olduğu için insanlar tarafından çok erken dönemlerde zeytin ve zeytinyağı kullanılmış. Ayrıca tarihi belgelerde de çok sık geçen bir ürün zeytinyağı. O yüzden sıklıkla söylüyorum Tunç çağlarının petrolü zeytin ve zeytinyağıdır."

Höyük-2.jpeg
Oylum Höyük'te elde edilen bulgular, bölgede yapılan tarıma ilişkin ip uçları veriyor / Fotoğraflar: Yunus Keleş


"Kilis'in tanıtımı için çalışmalar yürütüyoruz"

İpekyolu Kalkınma Ajansı, Bölgedeki arkeolojik kazı çalışmaları ve tarihi yapıların restorasyonu projelerine destek veren bir kurum. 

Anadolu'da ortaya çıkan tarihi tanıtımı için de uğraş veriyor ajans. 

Bu amaçla zaman zaman yabancı gazeteciler başta olmak üzere farklı meslek gruplarına yönelik geziler düzenliyor. 

Geçen günlerde yine bir grup gazeteciyi Oylum Hökük'e götürerek yapılan çalışmalar konusunda enformasyon yaptı. 

İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz projelerle özellikle bölgenin ve Kilis'in turistik kalkınmasına destek sağlamaya çalıştıklarını söyledi. 

Höyük-8.jpeg
Kilis'teki Oylum Höyük'teki çalışmalar yıllardır devam ediyor / Fotoğraf: Yunus Keleş


Akyılmaz, "Bu restorasyonlarla Kilisin turizmini ayağa kaldırdık. Turistler geldiklerinde gezebilecekleri tarihi mekanları oluşturduk. Gazetecileri, sosyal medya fenomenleri ve gezginleri Kilis'te ağırlayarak yerinde tanıtma imkanı bulduk" şeklinde konuştu. 

Oylum Höyük'teki zeytin çekirdeği bulgularına da değinen Akyılmaz, sözlerini tamamladı: 

"Hem bölgedeki yeni zeytinyağı tesislerinin kurulmasına mali destek sağlıyoruz hem bunun tanıtılıp markalaşması ve pazarlanması, yurtdışına ihracı konusunda da bağlantılar ve çalışmalar yürütüyoruz."  
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU