Sovyet denizaltılarından Kabil'in düşüşüne, değişen dünyayı nasıl haberleştirdik?

İlk günden beri dış habercilik The Independent için kritik oldu

İlk sayfasının üst kısmında Sovyet denizaltının batması haberiyle The Independent'ın ilk sayısı (The Independent)

Dış haber hikayeleri açısından güvertesindeki 27 nükleer savaş başlığıyla batan Sovyet denizaltısı kötü bir başlangıç noktası olmasa gerek. The Independent için de öyleydi. Gazetenin 7 Ekim 1986 Salı günü yayımlanan ilk baskısının birinci sayfasının üst kısmında şu manşet vardı: "Füze Tüpü patlaması Sovyet denizaltını batırdı". Uzun süre Newsnight'ı sunan ve 35 yıl önce The Independent'ın savunma muhabirliğini yapan Mark Urban'ın yazdığı haber, K-219 denizaltının korkutucu ve kahramansı dramasının ayrıntılarına yer veriyordu.

Denizaltının destanı uluslararası bir hadise olacak, (kitabı) en çok satanlar arasında yer alacak ve hatta başrollerini Martin Sheen ve Rutger Hauer'ın oynadığı bir filmi çekilecekti. Aynı zamanda hâlâ devam eden 35 yıllık uluslararası haberciliğin de öncüsüydü.

O ilk günden beri The Independent dış haber ekipleri SSCB'nin çöküşünü, Güney Afrika'da apartheid'ın sona ermesini, iki Körfez Savaşı'nı, Berlin Duvarı'nın yıkılışını, Balkan savaşlarını, Ruanda soykırımını, İzak Rabin suikastını, İkinci İntifada'yı, Taliban'ın yükselişini, düşüşünü ve yeniden yükselişini, 11 Eylül'ü, Irak ve Afganistan'daki savaşları, ABD tarihinin ilk Afro-Amerikalı Başkanı'nı, Libya'daki çatışmayı, sayısız mülteci krizini, Kovid pandemisini ve The Apprentice programının ABD Başkanı olacak ilk sunucusunu haberleştirmekle görevlendirildi.
 

Bel Trew (The Independent)

Bel Trew, Independent TV için Irak'tan bildiriyor (The Independent)


Bunlar ve aralarındaki sayısız haber, birçok hadisenin kendisi insanlığın durumuna hiç de gurur verici bir ışık tutmasa da, The Independent'ın hemen dikkat çeken uluslararası gazetecilik kalitesini yansıtıyor.

Ekim 1986'da yurtiçi muhabirliği yapan ve 2000'lerde gazetenin Kudüs muhabirliğini yürütecek olan Donald McIntyre, "Dış haberlerin gazetenin önemli bir parçası olduğu düşünülüyordu" diyor.

Gazetenin ismi büyük isimleri her zaman cezbetti. Rupert Cornwell, Mihail Gorbaçov'un perestroyka reformlarına başladığı dönemde, gazetenin ilk Moskova muhabiriydi (bu görevi şu anda Oliver Carroll yürütüyor). John Carlin, ülkenin acımasız apartheid döneminden çıkıp büyük bir dönüşüm geçirmek üzere olduğu zamanda gazetenin ilk Güney Afrika büro şefiydi.

Güney Afrika'da geçirdiği süre boyunca Carlin, başrollerini Morgan Freeman ve Matt Damon'ın paylaştığı 2009 Oscar ödüllü Yenilmez (Invictus) filmine ilham veren Düşmanla Oynamak (Playing the Enemy) kitabını yazdı.
 

Rupert Cornwell (Susan Cornwell)

The Independent'ın ilk Moskova muhabiri Rupert Cornwell 1987'de Kızıl Medyan yakınlarında (Susan Cornwell)


Onlarca yıl boyunca büyük katkı sağlayanlardan biri de Patrick Cockburn oldu. Uluslararası haberciliğin cesur ismi Cockburn, 1990'da Financial Times'tan The Independent'a katıldı. Birinci Körfez Savaşı'nı, 1992 ABD başkanlık seçimlerini, Çeçen savaşını ve 11 Eylül sonrası Taliban'ın çöküşünü haberleştirdi. Ayrıca IŞİD'in yükselişini tahmin eden ilk gazetecilerden biriydi.

Cockburn, "2014'te İslam Devleti'nin çok hızlı büyüdüğünü ve yakında harekete geçeceğini yazıyordum" diyor.

Kasım 1995'te çağrı cihazı Rabin suikastını haber verdiğinde bir akşam yemeği partisindeydi, Irak Savaşı'nda tenekeden güvenilmez bir teknede seyahat etti ve Tunus'ta Yaser Arafat'la röportaj gerçekleştirdiğinde söyleşinin kaydını otelin balo odasının gürleyen hoparlörlerinde oynatmak zorunda kalmıştı çünkü kayıt oynatabilen tek kasetçalar oradaydı. Bir defasında Muammer Kaffadi'yle söyleşi gerçekleştirmek için bir süre beklemesi gereken Cockburn'ın, gelecek vadeden dış haberler muhabirlerine paha biçilmez bir zaman geçirme tavsiyesi var: Jane Austen okumak. Cockburn, "Otelde okumak için yanıma yeterince iyi kitap aldığımdan emin olmuştum" diyor.

Gazetenin 1989'dan itibaren Ortadoğu muhabirliğini yapan Robert Fisk, Suriye ve Lübnan'daki savaşları, 5 İsrail işgalini ve Afganistan'daki Sovyet işgalini haberleştirdi. Britanya Basın Ödülleri'nin yılın dış haber muhabiri ödülünü 7 kez kazandı. Adı ve çalışmaları gazetenin sınırlarının çok ötesine uzanıyordu.
 

bin ladin (independent).jpg

Robert Fisk'in kadrajından Usame bin Ladin (Robert Fisk/The Independent)


Geçen yıl ekimde vefat eden ve sadık bir okuyucu kitlesi çeken Fisk, en çok Usame bin Ladin'le 1990'larda üç kez röportaj yapmasıyla hatırlanıyor. Görüşmelerden birinde Ladin, gazeteciyi başarısız biçimde Müslüman yapmaya çalışmıştı.

Savunma editörü Kim Sengupta, The Independent için Afganistan'a yaptığı 20'nin üzerindeki seyahatin, iktidarın Taliban tarafından devralınmasına tanık olduğu sonuncusundan henüz döndü. Editörün Andrew Marr olduğu 1996'dan beri The Independent'ta çalışan Sengupta, Afganistan'da araç kullanırken bir keresinde kontrol noktasında azarlandığını hatırlıyor.

Dil engelini fark etmeyen kızgın bir Taliban mensubu, muhabirimizin sorularına neden cevap vermediğini bilmek istemiş. Tamirci Ekber, "Lütfen ona aldırmayın efendim, saygısızlık yapma niyetinde değil, kafası iyi çalışmıyor" diyerek durumu yumuşatmaya çalışmış.

Cihatçı aracın geçmesine izin vermeden önce tiksintiyle "Buranın Afganistan olduğunu biliyorum, ama burada bile böyle birinin araba kullanmasına izin verilmemeli" demiş.

Bu yaz Taliban, Afganistan'ın kontrolünü ele geçirirken Sengupta, başkent düştüğünde Kabil'deki tek Birleşik Krallık yayını muhabiri olmadan evvel, şehri boş yere savunan milis savaşçıları izlemek için batıdaki Herat kentine gitmişti. Britanya hükümeti üzerindeki baskı artarken Sengupta'nın aktardıkları gerçek zamanlı gelişen dış politika felaketi hakkında değerli bilgiler sundu.

Ortadoğu muhabiri pozisyonunu şu anda, Arap Baharı'ndan Yemen iç savaşı ve 2020'deki Beyrut patlamasına kadar hikayeleri haberleştiren Bel Trew sürdürüyor. Önceki aylarda İsrail ve Gazze'deki çatışmayı haberleştirirken, Hamas roketlerine karşı bir sığınak bulmak için kaçmak zorunda kalmadan önce, aynı gün içinde, İsrail hava saldırılarında açılan ateşe maruz kalmıştı.
 

terrence-floyd (dave lipman).jpeg

George Floyd'un kardeşi Terrence Floyd, Andrew Buncombe'a konuşuyor (Dave Lipman)


Bir zamanlar muhabirlerimiz kelimeleri ertesi gün kullanılmak üzere yollarken, şimdi canlı bloglara gerçek zamanlı olarak katkıda bulunabiliyor, haberleri vuku bulduğu an yayımlayabiliyor ve Independent TV'deki genişleyen izleyici kitlemiz için video ve ses kaydedebiliyorlar.

The Independent şimdi yabancı dilde yayınlarla Hindistan ve ABD'de Richard Hall ve Andrew Buncombe gibi önde gelen yazarlar içeren bürolara sahip. Buncombe geçen yıl ABD'nin Seattle kentindeki gösterileri haberleştirirken gözaltına alınmış ve bu olay Britanya Büyükelçisi'nin Amerikan makamlarına resmi şikayette bulunmasına neden olmuştu.

İkili, geçen kasımdaki seçimlerle ocakta Kongre Binası'nda yaşanan hadiselere ve George Floyd'un ölümü sonrası Siyahilerin Hayatı Önemlidir (Black Lives Matter) gösterilerine kadar Donald Trump döneminin çarpıcı öngörülemezliklerini kapsayan 20 kişilik ABD haber ekibinin parçasıydı.

The Independent, 35 yıl önce uluslararası haberleri kapsamlı bir şekilde ele almak için yola çıktı. Ve şimdi, dünyaya yayılmış haber ekibiyle sürdürdüğü şey bu.



https://www.independent.co.uk/news/long_reads

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU