Babacan: Tüm kimliklerin endişelerini silip atacağız

DEVA Partisi lideri, Türkiye’de tek bir endişeli kişi olmasın diye çalışacaklarını belirtti

Fotoğraf: DEVA Partisi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Endişeli modernmiş, endişeli muhafazakarmış; tüm kimliklerin endişelerini silip atacağız. Ülkemizde tek bir endişeli kişi olmasın diye çalışacağız” dedi.

Mersin’de partisinin il kongresinde konuşan Babacan’ın gündeminde laiklik anlayışı ve dış politika vardı.

Babacan şu ifadeleri kullandı:

Özgürlükçü laiklik anlayışıyla hareket ediyoruz. Devletin topluma giydirmeye çalışacağı her gömleğin dar geleceğini biliyoruz. Herkesin, inanç ve ibadet özgürlüğünü yaşayacağı, hiç kimsenin kendi yaşam tarzı üzerinde, herhangi bir endişe duymayacağı bir haklar ve özgürlükler sistemi kuracağız. Endişeli modernmiş, endişeli muhafazakarmış; tüm kimliklerin endişelerini silip atacağız. Ülkemizde tek bir endişeli kişi olmasın diye çalışacağız.

Devletin her yaşam tarzına eşit yakınlıkta olduğu düzeni hedeflediklerini belirten Babacan, “Eski otoriter laiklik anlayışının hiçbir hükmü kalmadı. Toplumumuzun üstün feraseti bu sorunu da çözmesini bildi. Vatandaşlarımız, din ve vicdan özgürlüğünün tam sağlandığı bir ülkede yaşamak istiyor. Vatandaşlarımız hangi dine veya mezhebe mensup olursa olsun, inansın veya inanmasın, devletin her yaşam tarzına eşit yakınlıkta olduğu bir düzeni tesis etmeyi hedefliyoruz. Devlet, vatandaşını olduğu gibi kabul etmek zorundadır” diye konuştu.

“Akıllı güç olacağız, barışa katkı sunacağız”

“Ülkemizin, uluslararası çevrelerdeki itibarını, en üste taşımak için kolları sıvadık” diyen Babacan, “Dış politikada barışın sözcüsü olacağız. Düşmanları azaltıp, dostlarımızı çoğaltacağız. Dış politikayı, birilerinin kişisel bekası uğruna heba etmeyeceğiz. Türkiye sadece bir askeri güç değil, aynı zamanda bir akıllı güç olacak. Akıllı güç hem ekonomik gücünü hem askeri gücünü hem itibarını hem de itibardan oluşan sözün gücünü akıllıca kullanabilmek demek. Ülkemizi tekrar güvenilir ve barışa katkı sunan bir uluslararası aktör yapacağız” ifadelerini kullandı.

Babacan şunları kaydetti:

Uluslararası ilişkilerde en büyük güç, itibarlı olmanın, güvenilir olmanın verdiği güçtür. İtibarlı bir ülke askeri veya ekonomik gücünün çok daha ötesinde bir etki sahibi olabilir. İtibar, uluslararası hukuka saygılı olmakla kazanılır. Hep doğruyu, hep hakkı konuşmakla sağlanır. İyi bir diplomasi ve iyi bir siyasi diyalogla sağlanır. İtibar, iyi yönetilen bir ekonomiyle, hukuk devleti olmakla sağlanır. Kendi vatandaşına hukuksuzluk, haksızlık, adaletsizlik yapan bir ülke dünyada çıkıp da adaletten, hukuktan bahsedemez. Ciddiye almazlar sizi.

“Taliban düşmanın mı, meşruiyet kazandırmak istediğin dostun mu?”

“Afganistan’da önce ‘Kabil Havaalanı’nın savunmasına talibiz’ dedi. Demek ki Taliban’ı düşman görüyor ki havaalanını korumak istiyor. İki hafta sonra Taliban Afganistan’da yönetimi ele geçirince ‘Kabil Havaalanı’nı işletmeye talibim, çünkü Taliban’a meşruiyet kazandırmak lazım’ diyor. On beş gün önce düşman bellediğin, kendisine karşı havaalanını savunmak istediklerine on beş gün sonra meşruiyet kazandırmanın derdine düşüyor” açıklamasında bulunan Babacan, “Hicap duyuyorum. Taliban senin düşmanın mı, yoksa meşruiyet kazandırmak istediğin dostun mu? Bunu açıkla, ondan sonra dış politikanı oluştur” ifadelerini kullandı.

“Mavi Vatan’da devlet kayıtlarına alınmayan sözler mi verildi?”

“Bizim gemiler limanlara çekildi. Acaba devlet kayıtlarına alınmayan, baş başa yapılan gizli toplantılarda sözler mi verildi?” diyen Babacan, “Biden’la görüşüyor, baş başa, not tutulmuyor. Putin’le konuşuyor, ülkenin dışişleri bakanı heyette yok. Üstelik bu görüşmeler diğer ülkelerin mekanlarında yapılıyor. Bizim ülkemizin cumhurbaşkanı tek başına, mekân başka mekân ve bizde kaydı yok. Merak ediyorum: Mavi Vatan’a ne oldu? Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı savunmak, korumak zorundayız” dedi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU