Yeni Şafak yazarından Cübbeli Ahmet’e: Komedi ustası

“Ünlü ve benzerlerinin çizdikleri manzarayı niçin çizdiklerini az çok tahmin ediyoruz. Distribütörlük derdi onlarınki”

Fotoğraf: AA

Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, kamuoyunda Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü için “komedi ustası” tanımlaması yaptı.

Kılıçarslan, bugünkü köşe yazısında Ünlü’nün “Çocuklarınızı imam hatip lisesi ve ilahiyata göndereceğinize düz ortaokul ve liselere gönderin” şeklindeki açıklamasına yer verdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ünlü için “Kendisiyle uğraşılacak biri de değil. Bir hitabet ve komedi ustası zira” diyen Yeni Şafak yazarı, “Benim bugünkü meselem başka. Ünlü’nün imam hatip çıkışının ardından sosyal medyada bir takipçimle ilginç bir yazışma yaşadık” dedi ve şunları yazdı:

Takipçim dedi ki “İsmail abi, adam haksız mı? İmam hatiplerde hadis inkarcısı, tarihselçi, sünnet karşıtı hocalar yok mu?” “Bilmem, vardır herhalde” oldu cevabım. Beklediği cevabı alan takipçim “e peki var olduklarını kabul ediyorsun da devletimiz bu konuda niçin bir şey yapmıyor?” diye sordu bu kez.

“İlk anda da son anda da mantıksız, haksız ve kolaycı bir soru bu” diyen Kılıçarslan, şöyle devam etti:

Mantıksız, çünkü imam hatip okullarını ve ilahiyat fakültelerini yargılayacaksak öncelikle “müfredat” üzerinden yargılamamız gerekir. Bu okulların müfredatlarında Türkiye dindarlığının ana aksı olan “Ehli Sünnet” aksının hilafına unsurlar var mı? Örneğin bu müfredat kelam derslerinde “doğrusu budur” diye Ehli Sünnet kelamı öğretmiyor mu? Hadis derslerinde Kütüb-ü Sitte omurgasının dışına çıkıp “sahih hadisler bunlardır” diyerek Şia kaynaklı hadisleri mi öğretiyor çocuklarımıza?

"Operasyon çekme derdinde olmayanlardan alacağımız cevap..."

Aklı ve vicdanı olan, bu okullara operasyon çekme derdinde olmayan herkesten alacağımız cevap “olur mu yahu öyle şey?” cevabı olur. İmam hatip okullarının da, ilahiyatların da müfredatlarının “Sünni akla uygunluk” bakımından bir sıkıntısı yoktur. Yeterliliği ve yetersizliği ise başka bahistir. Seneler içerisinde tartışılagelmiştir. Bana kalırsa sadece “usul” öğretilmelidir bu okullarda. Bir başkası “hadis” ağırlığı ister, bir diğeri “fıkıh” ağırlığı.

Kılıçarslan, Ünlü ve benzerlerinin bu manzarayı neden çizdiklerini tahmin ettiğini ifade ederek “Distribütörlük derdi onlarınki. Memlekette hadis karşıtlığı da artmıyor, deizm de coşmuyor, tarihselciler de fink atmıyor. Sayıları da, etki alanları da, erişimleri de az. Fakat tabii ben de distribütör olsam malımı satmak için feryad-ı figan koparırım. Bundan 4-5 yıl önce alttan alta 'Reis’in etrafını da İslamoğlucular sarmış' propagandasını kimlerin yürüttüğünü ve amaçlarının hangi alanları açmak olduğunu az çok biliyorum, hatırlıyorum yani” dedi.

 

Yeni Şafak, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU