Kalın: S-400 mektubunun sızdırılması ciddiyetsizlik

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Trump'ın güvenlik danışmanı ile görüştüğünü söyledi, "Mektubun muhtevasına, üslubuna ve perspektifine uygun bir cevap verilecek" dedi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan'ın S-400 mektubuyla ilgili olarak "Umarız Amerika, S-400 meselesini bahane ederek ikili ilişkilere kalıcı zarar verecek tutumdan bir an önce vazgeçer" dedi.

Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısı devam ederken toplantının gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Kalın gazetecilerin sorularını yanıtladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD Savunma Bakanı Vekili Patrick Shanahan'ın, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a gönderdiği mektup ve Türkiye'nin bu mektuba cevap verme konusunda geç kaldığı iddialarına yönelik soru üzerine Kalın, "Sayın Savunma Bakanımıza gönderilen bu mektup, sadece üslubu değil, muhtevası itibariyle de müttefiklik ruhuna aykırıdır, ikili ilişkilerin nezaketine de aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti gibi egemen ve bağımsız bir ülkenin durduğu yere de tamamen karşı bir yaklaşımdır. Bu mektubun tabii neredeyse gönderildiği zamanla eş zamanlı olarak sızdırılmış olması da bir ciddiyetsizliktir" diye konuştu.

Bu tür yazışmaların devlet kurumları arasında yapıldığını ve belli bir mahremiyeti olduğunu vurgulayan Kalın, "Bunlar öyle aynı gün bir kaç saat içerisinde veya ileriki zamanlarda kamuoyu ya da basın üzerinden baskı oluşturmak amacıyla sızdırılmaz. Bu devlet ciddiyetine yakışmaz" ifadesini kullandı. Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

Biz, bu mektubu aldığımız zaman tabii ki değerlendirmelerimizi yaptık ve bununla ilgili de zaten ilk açıklamada 'bir cevap hazırlanıyor' denmişti, burada bir değişiklik yok. Bu arada tabii ilgili arkadaşlarımızın, Savunma Bakanımızın, benim, diğer arkadaşlarımızın, Dışişleri Bakanımızın görüşmeleri oldu, bundan sonra da olmaya devam edecek. Ben de biraz önce, buraya gelmeden önce Sayın Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Sayın Bolton ile bir telefon görüşmesi yaptım, bu konuları da ele aldık. Biz hiçbir zaman bu ilişkileri germekten, koparmaktan, vesayet altına birilerinin almaya çalışmasından yana olmadık. Tam tersine bu ilişkileri yönetirken karşılıklı çıkar ve saygı temelinde müttefiklik ruhuna uygun adımlar atmayı her zaman kendimize temel ilke ittihaz ettik. Buradan bir taviz ya da geri dönüş söz konusu değil. Dolayısıyla bu cevap hazırlanırken de mektubun muhtevasına, üslubuna, perspektifine uygun bir cevabın verileceğinden de hiç kimsenin bir endişesi olmasın. Ama müzakerelerimiz, görüşmelerimiz elbette devam edecek. F-35 programından Türkiye'nin haksız bir şekilde çıkarılmaya çalışılması adım adım, pilotlarımızın eğitiminin askıya alınması, başka yaptırımların gündeme gelmesi, bu konuda Pentagon'un aslında hiçbir hukuki zemin olmadan resen birtakım inisiyatiflere yönelmiş olması aslında ittifak ruhuna aykırıdır. Türkiye'nin egemenlik haklarına da bir saygısızlıktır. Bunları tabii ki her vesileyle her düzeyde görüşmeye devam edeceğiz. Bizler mevkidaşlarımızla konuşmaya devam edeceğiz, Sayın Cumhurbaşkanımız da zaten Japonya'da yapılacak G20 zirvesinde de Sayın Trump'la bu konuyu çok büyük ihtimalle 29 Haziran'da, ikili görüşmede ele alacaklar.

"Haklarımızı tabii ki her platformda savunmaya devam edeceğiz"

Türkiye'nin F-35 projesinin ortağı, üreticilerinden biri olduğunun altını çizen Kalın, Türkiye tarafından projeye bir milyar doların üzerinde fon katkısı yapıldığını anımsattı. Türkiye'nin üretimin, programların bir parçası olduğunu, pilotların, teknik elemanların bunların eğitimini aldığını anlatan Kalın, bunun uzun vadeli bir yatırım olduğunu ifade etti. Kalın, şunları söyledi:

Umarız Amerikan yönetimi, özellikle Pentagon, bu S-400 meselesini bahane ederek burada ikili ilişkilere kalıcı zarar verecek tavır ve tutumlarından bir an önce vazgeçer. Çünkü orta uzun vadede bu sorun mutlaka aşılacaktır. Türkiye'nin hakkı olan F-35'ler ülkemize mutlaka gelecektir. Ama bunu geciktirmek, çeşitli bahanelerle bunu başka alanlara çekmeye çalışmak sadece bu sürece zarar verir, ikili ilişkilere zarar verir. Biz gene akılla basiretle metanetle bu sürecin takipçisi olacağız. Bu anlaşmadan kaynaklanan haklarımızı da tabii ki her platformda savunmaya devam edeceğiz. Umarız iş o noktaya gelmez ama geldiği zaman da Türkiye bu konuda üzerine düşeni yapmaktan asla geri durmayacaktır.

"PKK devleti artık ihtimal dışı"

Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takdim konuşmasında Suriye'den kaynaklanan güvenlik sorunlarına da işaret ettiğini ifade ederek, "Özellikle İdlib'de yaşanan gelişmelerin bizim için bir endişe kaynağı olmaya devam ettiğinin altını çizdik. Rejimin kasıtlı olarak Türkiye'yi tahrik etmek ve bölgede alan kazanmak amacıyla yaptığı saldırılara son verilmesi konusunda da ilgili birimlerimiz yetkilendirilmiş durumdadır. Özellikle Rusya'yla bu konuda temaslar kuruldu, görüşmeler devam ediyor. Gerek İdlib'de gerek Tel Rıfat'ta gerekse Fırat'ın doğusunda bu güvenlik alanının sağlanması ve ülkemize dönük herhangi bir tehdidin ortaya çıkmaması için bundan sonra da gerekli adımlar atılmaya devam edecektir" diye konuştu. Suriye'de yaşanan gelişmelerin yakından takip edildiğini belirten Kalın, şöyle devam etti:

İdlib, Tel Rıfat ve Fırat'ın doğusundaki gelişmeleri sadece takip etmiyoruz. Tabii ki orada istikamet verici bir dış politika izleyerek oradaki gelişmelerin aleyhimize dönmesini önlemek için bugüne kadar çok önemli adımlar attık, bu adımları da atmaya devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sayesinde bildiğiniz gibi hemen güneyimizde Türkiye-Suriye sınırında kurulmak istenen PKK devleti artık ihtimal dışı hale gelmiştir. Bunu Afrin'de de İdlib'de de Fırat'ın doğusunda da kararlı bir şekilde yapmaya devam edeceğimizden hiçkimsenin şüphesi olmasın.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU