Yönetmen sineması: Sürpriz sonlu filmlerin yönetmeni; M. Night Shyamalan

Mehmet Erduğan Independent Türkçe için 'Yönetmen Sineması'nda bu hafta M. Night Shyamalan'ı ve filmografisini yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Tür sineması içinde benzerlerinden sıyrılıp oldukça dikkat çeken filmlere imza atan, genellikle de eleştirmenler tarafından tartışmalarla karşılanan filmlerin yönetmeni M. Night Shyamalan yeni filmi Old ile vizyon yolculuğuna yakın zamanda başlayınca yeniden hepimizin kadrajına girmeyi başardı.

Belirgin bir sinema ve benzersiz bir hikâye anlatma tarzıyla geniş bir seyirci kitlesine dokunabilme yeteneği olsa da Shyamalan aynı anda hem çok başarılı hem de başarısızlığın eşiğinde dolaşırken sürekli eleştiri alan ve sinemaseverleri ikiye bölen bir auteur olarak ün yaptı.

Elbette görmezden gelinemeyecek bu eleştirilerin de dikkat çektiği üzere; ticari kaygılarla çektiği filmler Shyamalan'ı bir film yapımcısı olarak gerçek güçlü yönlerinden, yaratıcılığından ve kendine has dünyasından uzaklaştırmış gibi görünse de onun hikâye anlatımı tekniğindeki ustalığından, kasvetli ton paletlerinden, kendine özgü tarzından elde edilecek sinematik bir zevk olduğunu da kabul etmek gerek.
 

 

BAFTA, Altın Küre ve Akademi Ödülü'ne aday gösterilmiş usta bir hikâye anlatıcı olan yazar/yapımcı/yönetmen Manoj Nelliyattu 'M. Night' Shyamalan, 6 Ağustos 1970 tarihinde Hindistan'ın Mahé şehrinde, Puducherry'de doğdu.
 


Babası Dr. Nelliate C. Shyamalan, Mahé'den Malayali bir nörolog ve annesi, etnik bir Tamil olan Dr. Jayalakshmi, bir kadın doğum uzmanı ve jinekologdur.
 


Manoj'un ailesi, o sadece altı haftalıkken Amerika Birleşik Devletleri'ne göç edince Shyamalan çocukluk yıllarını Penn Valley, Pensilvanya'da geçirdi.
 


Shyamalan bir Hindu olarak yetiştirildi, ancak özel Roma Katolik spor salonu Waldron Mercy Akademisi'ne, ardından o sırada Merion, Pennsylvania'da bulunan özel bir Piskoposluk lisesi olan Piskoposluk Akademisi'ne katıldı.
 


1988'de Manoj, New York Üniversitesi'nde burs kazanıp orada yaratıcı olma dürtüsünü hissettiğinde Shyamalan ikisi de doktor olan anne babasının karşısına geçip Tisch Sanat Okulu'nda sinema okumaya karar verdiğini söyledi ve sonrasında ise 1992'de buradan mezun oldu.

Çalışmaları sırasında Shyamalan, kolaylık sağlamak için kendisine M. Night adını verdi ve daha sonra bu lakabı resmileştirdi.
 

 

Başlangıç

Hindistan'da doğup Philadelphia ve çevresinde büyüyen, Hindu doktorların oğlu olan genç Shyamalan, Star Wars ve Raiders of the Lost Ark'ı çocukken gördükten sonra gözünü yönetmenlik kariyerine diktiğini söylüyor ve yönetmenliğe ilk kez on beş yaşında, elinde bir Super 8 kamera tuttuğunda başladığını belirtiyor.
 


Ancak o sıralar babası, oğlunun aile işini sürdürmesini istemişse de annesi, onun güzellik ve yaratılış tutkusunu destekliyor ve böylelikle Shyamalan daha on yedi yaşına geldiğinde, idolü Steven Spielberg tarzında 45 tane ev filmi çekmeyi başarıyor.
 

 

Hayranlar ve düşmanlar

Shyamalan'ın sinema kariyerindeki muazzam ve belki de öngörülemeyen başarısı ona çok sayıda hayran kazandırdı.

Ama bununla birlikte kısa sürede hem endüstriden hem de seyirciden ona karşı alışılmadık derecede yoğun bir düşmanlık da yükselmeye başladı.
 


Üstelik Shyamalan'ın belki içsel bir coşkudan belki de hikâye anlatıcılığının gücüne duyduğu hayranlıktan kaynaklanan aşırı özgüvenle verdiği "Bir fikrim var, onu geliştiriyorum, sonra inanılmaz bir vahiy haline geliyor" şeklindeki alçakgönüllülükten uzak, kendini yücelten ifadeleri ona karşı gelişen antipatiyi daha da körükledi.

Ama yine de (sözde) kimsenin beğenmediği ama herkesin ilgiyle izlediği bir yönetmene dönüşmeyi de nihayetinde başardı.


Başka bir pencere

Bir dönem Alfred Hitchcock'un yeni nesil varisi olarak kabul edilen, çektiği filmlerle dünyayı rastgele görmek yerine ona başka pencerelerden bakmaya çalışan ve fazla kesinti olmayan uzun çekimlerle sahnenin duygusunu yakalayan, ama gerçekte neler olup bittiğini söylemeyerek izleyiciye merak etmesi ve keşfetmesi için zaman tanıyan Shyamalan'ın şirin klişelerden uzak duran filmleri çocuklara gerçek bir saygı gösterir.
 


Filmlerindeki çocuklar genellikle kafası karışık, endişeli, şaşkın, zorba, belirsiz ve endişe verici işaretler ve sembollerle çevrilidir.

Ortalama bir Hollywood filmi tinsel olana alegori ya da imgeleme yoluyla yaklaşırken, onun çalışması inancı birincil konusu olarak alır, yaratıcı süreçle benzerliklerine dikkat çeker ve muğlak sonuçlar çıkarır.
 


Aile, Hollywood'da geleneksel olarak duygusallığın alanıdır, ancak Shyamalan, tüm filmlerinde mevcut olan hem korku hem de nazik, alaycı olmayan mizahın kullanımıyla aile filmi türünü yeniden tanımlamıştır.

Yirmi birinci yüzyıl kapitalizmi aileyi bölmek, tüketim dünyasındaki çocukları ebeveynlerle karşı karşıya getirmek istiyorsa da Shyamalan kuşatılmış ama birleşmiş aileleri birbirlerinden güç ve teselli alan, genellikle tecrit altında yaşayan karakterler olarak ele almıştır.
 


Maneviyat elbette hiçbir zaman bir derinliğin garantisi değildir, zira maneviyat sosuyla seyircinin karşısın çıkan ancak inandırıcı olmayan pek çok yapım da vardır, ancak bu yapımlara nazaran Shyamalan'ın filmleri aileye ve çocuksu mucizenin gücüne yaptığı vurgular ile gayet ilgi çekici olmayı başarmıştır.


Kamuoyundan uzak bir yaşam

Yaratıcı ve kişisel yaşamının ayrıntıları, M. Night Shyamalan'ın Gömülü Sırrı (2004) adlı, arkadaş ve komşularıyla yapılan bir belgesel filmde ele alındıysa da Shyamalan özel yaşamını kamuoyundan uzak tutma gayretindedir.

Yine de biraz özel hayatına girecek olursak, M. Night Shyamalan, müstakbel eşi Bhavna Vaswani ile New York Üniversitesi'ndeki eğitimi sırasında tanıştı ve 7 Mart 1993'te gerçekleşen düğünleri ile çift dünya evine girdi.
 


Şu an üç çocukları olan çift, onları paparazzilerin ezici dikkatinden korumak için büyük özen sarf ediyor ve özel hayatlarıyla ilgili detayları kamuoyuyla asla paylaşmıyor ama yine de en büyük kızları Salika, ara sıra babasıyla kırmızı halıda boy gösteriyor.

Bu süre içinde kendi prodüksiyon şirketi Blinding Edge Pictures'ı da kuran Shyamalan'ın oldukça akitf bir Twitter kullanıcısı olduğu biliniyor.
 


Savaş sanatlarının ve savaş sanatları filmlerinin hastalık derecesinde hayranı olan Shyamalan'ın ofisinde bir Bruce Lee heykeli bile bulunuyor ve Ejder Kalesi (Enter The Dragon, 1973) en çok izlediği filmler arasında yer alıyor.

İnsanların bilinmeyenden neden korktukları sorusu onun ilgisini çok çekiyor.

Sadece işinde değil, özel hayatında da tam bir kontrol manyağı olduğunu söyleyen Shyamalan tüm bu film çekme süreçlerinin kendisini her anlamda olgunlaştıran eşsiz bir denetim olduğunu belirtiyor.
 


Filmler ve televizyon şovlarının yanı sıra M. Night Shyamalan birkaç kitap da yazdı; The Happening için yaptığı araştırma sonucunda I Got Schooled: The Unlikely Story of How a Moonlighting Movie Maker Learned the Five Keys to Closing America's Education Gap adlı kitabını yayınladı.


Filmografisi

Hindistan'da doğan, Philadelphia'da büyüyen M. Night Shyamalan, küçüklüğünde kendisine alınan Super-8 kamerayla birlikte sinemaya gönlünü kaptırdı.

1992 yılında, yazıp yönetmenliğini üstlendiği ve başrolünde yer aldığı Praying with Anger ile ilk uzun metrajını çeken Shyamalan, 1998 yılında ise bir aile filmi olan Wide Awake'i çekti.

Fakat Shyamalan'ı sinemaseverlerin radarına sokan ve kendisine global bir ün getiren ise 1999 yılında çektiği üçüncü filmi The Sixth Sense oldu.

Bruce Willis ve Haley Joel Osment'in başrollerini paylaştığı, korku ve aile dramının melankolik bir karışımı olan bu film; ölü olduklarının farkında olmayan ruhları görüp konuşabilen bir çocuğun hikâyesini anlatıyordu, filmi bu derece ünlü yapan ise hemen herkesin bildiği sürpriz sonuydu.
 


Shyamalan böylelikle sinemasının en büyük alametifarikalarından birine, yani sürpriz son geleneğine başlamış oluyordu.
Shyamalan bu filmiyle Akademi Ödülü adaylığı ve Altın Küre Ödülleri için iki adaylık aldı, hatta film eleştirmenlerinin genel onayına rağmen, film yine de hiçbir ödülün sahibi olmadı.

Shyamalan için sonraki adım, yeniden Bruce Willis'le buluştuğu Unbreakable olacaktı.

Willis'in yanı sıra Samuel L. Jackson ve Robin Wright gibi isimlerin yer aldığı Unbreakable, Marvel veya DC uyarlamalarının henüz gişeye damga vurmadığı bir dönemde, hem de özgün bir hikâyeyle bir süper kahraman öyküsü anlatıyordu.

Filmi günümüzde bile hatırlanan bir esere dönüştüren ise yine seyirciyi ters köşeye yatıran sürpriz sonu oldu.

Artık her yeni filmi merakla beklenen bir yönetmene evirilen Shyamalan, 2002 yılında bu sefer başrolde başka bir veteran oyuncu Mel Gibson'a yer verdiği Signs ile seyircinin karşısına çıktı.

Bir çiftlikte yaşayan ailenin yaşadığı sıra dışı olayları peliküle aktaran Shyamalan, bu seferde uzaylı filmlerine yeni bir soluk getirmeye çalışıyordu.
 


2004 yılında Shyamalan'ın çektiği The Village, Bryce Dallas Howard, Joaquin Phoenix, Sigourney Weaver, Adrien Brody, Brendan Gleeson, William Hurt gibi usta isimlerden oluşan kadrosuyla dikkat çekmişti.

Belli kuralları olan köyde yaşanan garip olayları ele alan bu film, bu kez eleştirmenleri ikiye bölmüş, Shyamalan'ın tartışmalı bir şekilde ilerleyecek kariyerinin ikinci bölümü için de sinyal vermişti.

Öyle ki, yönetmenin bundan sonra çektiği sırasıyla Lady in the Water, The Happening, ünlü animasyon serisinin sinema uyarlaması The Last Airbender ve Will Smith'in başrolünde yer aldığı After Earth, eleştirmenlerden geçer not alamadı, gişede de istediklerini elde edemedi.

Kariyerinin zirvesine çıktıktan sonra yönettiği hiçbir filmle hayranlarını tatmin edemeyen Shyamalan, kariyerini baştan yaratmanın yolunu Hollywood'un dışında aradı, böyle bir duraklama döneminden köklerine geri dönerek çıkma kararı aldı.

Wayward Pines dizisinin yapımcılığını üstlenen Shyamalan, 2015 yılında düşük bir bütçeyle çektiği The Visit ile geri dönüşünün ilk sinyallerini verdi; dede ve anneannelerini ziyarete giden torunların yaşadıklarını ele alan korku filmi, gişede de Shyamalan'ı mutlu eden bir hasılat elde etmeyi başardı.

Shyamalan'ın geri dönüşünü bir nevi ilan ettiği film ise Split oldu diyebiliriz, zira film, yurt dışında son derece olumlu eleştiriler alırken, $9 milyonluk bütçesine kıyasla dünya genelinde $278 milyon hasılata ulaşmayı başardı.

Shyamalan, sonrasında iki orijinal yapıtı, Unbreakable ve Split hikâyelerini yeni bir gerilimde; Glass'da bir araya getirdi.
Ağustos ayının başında gösterime giren yeni filmi Old ile de kariyerine gerilim/korku filmlerinin yolundan devam ediyor.

 

Öfkeyle Dua Etmek

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: M. Night Shyamalan, Mike Muthu, K. Subramanian, Arun Balachandran, Richa Ahuja Badami, Christabal Howie, Sushma Ahuja, Apajit Singh, S.K. Veeragavan, S.N. Parvathi, S.M. Sivakumar, K. Karthik, R. Vijay Kumar, Vinodh, N.R. Santhanam, S. Sundar, V.L. Narasimhan, C. Kalidass, Ravi, K. Vijayalakshmi / Süre: 107 dakika
 

 

M. Night Shyamalan'ın 1992 yılında kendisinin finanse ederek senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiği Praying with Anger adlı sinema kariyerindeki bu ilk filmi; Shyamalan'ın atalarının evinin bulunduğu Hindistan'da geçen tek filmdir.

Evlilikler, kast, din, yoksulluk, yaşlılara saygı, diaspora ve aile olmaya varıncaya kadar pek çok konuya ve soruna parmak basan, sinematografisi ve duygusal derinliğiyle dikkat çeken bu yarı otobiyografik film, Hindistan'da doğup Amerika'da büyüyen ve uzun bir ziyaret için isteksizce doğduğu yere giden, sonrasında da büyük bir kültür şoku yaşayan Dev Raman adındaki bir gencin hikayesini anlatıyor.

Canından çok sevdiği annesinin ısrarıyla ata topraklarına ayak bastığında en önemsiz şeylerden ölüm kalım meselelerine kadar yerel yaşamın çeşitli yönlerini bir Amerikalı gözüyle inceleyen genç, oradaki sosyal gelenekleri ve insanların düşüncelerini öğrendikçe şaşkınlığını gizleyemiyor.

Fakat hiçbir arkadaşının olmadığı bu yeni dünyada bocalayan Dev, tavsiyesine güvendiği rehberi ve akıl hocası Sanjay'ın yardımıyla bu toplulukta kabul görmek için önemli adımlar atıyor.
 


Doğu Hint mirasına yabancılaşmış olan genç, bu süre içinde sadece köklerini değil, kendisi hakkında da pek çok şey keşfetme imkânı buluyor.

Shyamalan'ın popüler olmadan önce çektiği; kendine özgü tarzının izlerini görebileceğiniz bu filmde değindiği bazı konular yüzünden utandığı gerekçesiyle piyasadaki tüm kopyalarını toplattığı söylenen, bu yüzden daha çok Shyamalan hayranları için bir koleksiyon parçası gibi olan bu düşük bütçeli bağımsız filme bir yerlerde denk gelirseniz izlemeye değer olduğunu bilmelisiniz.

İçsel cesaret ve kendini keşfetme hakkındaki bu filmin belli bir sonu yok ama bittiğinde sizde iyi bir his bırakacak bu hikâyenin sessiz ve yavaş bir gelişimi var, bu da izleyiciye payını veriyor ve bu ilk yapım harika bir yeteneğin habercisi oluyor.

 

Tamamen Uyanık

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Joseph Cross, Timothy Reifsnyder, Dana Delany, Denis Leary, Robert Loggia, Rosie O'Donnell, Camryn Manheim, Vicki Giunta, Julia Stiles, Heather Casler, Dan Lauria, Stefan Niemczyk, Michael Pacienza, Michael Shulman, Jaret Ross Barron, Jarrett Abello, Joseph Melito, Peter A. Urban Jr., Jahmal Curtis, Michael Craig Bigwood, Gil Robbins, Marc H. Glick, Robert K. O'Neill, Deborah Stern, Joey Perillo, Jerry Walsh, Liam Mitchell, Charles Techman, Antoine McLean, Arleen Goman, Mets Suber, Gina Allegro, Rena Anakwe, Theo Aronson, Pierce Cravens, Stephen Dunn, Josh LaBove, Patsy Meck, James Spector / Süre: 88 dakika
 

 

Shyamalan'ın kendi kanatlarıyla uçmaya ve kendi favori temalarından bir evren kurmaya başladığının müjdecisi olan, 1998 yılında vizyona girmesine rağmen aslında 1995'te çekilen ve post prodüksiyon çalışmaları 1997'de tamamlanan, Wide Awake adlı bu filmde; on yaşındaki bir çocuk, dedesi öldükten sonra kendisini büyük bir boşlukta hissedince Tanrı'yı aramaya başlar.

Tatil bittiğinde erkeklere özel bir Katolik okuluna dönen ve bu okulda beşinci sınıfa giden Joshua Beal, okulun ilk günü kabadayılar tarafından küçük düşürülünce, kendisine yeni bir meşgale arar ve eski bir Amerikan futbolcusu olan büyükbabasından esinlenerek okul takımına girmek ister.

Oysa ne yaralanmasından korkan ailesi bu duruma sıcak bakmaktadır ne de fiziği bu spora müsaittir, üstelik yol boyunca başı beladan da kurtulmayacaktır, ama sporu seven bir rahibe her şeye rağmen ona bu yolculuğunda yardım eder.

İçinde bulunduğu boşluğu doldurma arayışlarını sürdüren Joshua, okuldaki rahibelerin öğütlerini dinler ve arayışına spiritüel bir boyut ekler.
 


Tüm bunlar olup biterken komşu okulun kızlarından birisiyle yakınlaştığında, aradığı soruların cevaplarının bambaşka yerlerde olduğunu keşfeder.

En iyi arkadaşınızla tanışmanın, favori öğretmeninizi bulmanın, ilk aşkın heyecanını tatmanın nasıl bir şey olduğunu yeniden hatırlamak isteyenlerin moralini yükseltecek bu komedi filmi, elbette yönetmenin günümüzde çektiği filmlere nazaran daha mütevazi bir çalışmadır.

Ama yine de film, Shyamalan ile birlikte keşifler yapmayı seven sinemaseverlerin kaçırmaması gereken yapımlar arasındadır.

 

Altıncı His

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Bruce Willis, Haley Joel Osment, Toni Collette, Olivia Williams, Trevor Morgan, Donnie Wahlberg, Peter Anthony Tambakis, Jeffrey Zubernis, Bruce Norris, Glenn Fitzgerald, Greg Wood, Mischa Barton, Angelica Page, Lisa Summerour, Firdous Bamji, Samia Shoaib, Hayden Saunier, Janis Dardaris, Neill Hartley, Sarah Ripard, Heidi Fischer, KaDee Strickland, Michael J. Lyons, Samantha Fitzpatrick, Holly Cross Vagley, Kate Kearney-Patch, Marilyn Shanok, M. Night Shyamalan, Wes Heywood, Nico Woulard, Carol Nielson, Keith Woulard, Jodi Dawson, Tony Michael Donnelly, Ronnie Lea, Carlos Xavier Lopez, Gino Inverso, Ellen Sheppard, Tom McLaughlin, Candy Aston-Dennis, Patrick McDade, Jose L. Rodriguez, Gina Allegro, Bob Bowersox, Luke Burnyeat, Matt Casale, Kym Cohen, Mark Falvo, Leslie Noel Haigh, Jeffrey Brian Holmes, Ned Martin, Colleen June McQuaide, Jonathan Nation, Sean Oliver, Alison Robertson, Francesco Scorsone / Süre: 107 dakika
 

 

Shyamalan'ın belki de en önemli yapıtı olan, 1999 yılına ait, The Sixth Sense adlı korku-gerilim türünün en kült örneği kabul edilen bu filmde; sekiz yaşında bir çocuk olan Cole Sear karanlık güçlerin etkisi altındadır.

Zaman zaman hayaletler tarafından ziyaret edilen bu çocuk, gölgelerin arasından ortaya çıkıveren hayaletlerle kendi iradesi dışında bağlantılar kurmakta ve bu durumdan çok korkmaktadır.

Kendisinde normal ötesi birtakım güçlerin var olduğunun farkına varan küçük çocuk bunların sebebini anlayamadığı gibi çektiği acıları da çocuk psikoloğu Malcolm Crowe'un dışında hiç kimseye anlatamamaktadır.

Yıllar önce ağır bir saldırıya uğrayıp ölüm tehlikesi atlatmış olan, yaşadığı bu korkunç olayın anılarıyla hala boğuşan ve uzun yıllardır mesleğinden uzakta yaşayan Crowe ise bu küçük çocukla yakınlaştıkça çocuğun daha önce kimseyle paylaşmadığı bir sırra tanık olacaktır.

Ancak küçük hastasındaki doğaüstü yeteneklerin gerisindeki esrar perdesini aralamaya çalışan psikoloğun çalışmaları ilerledikçe her ikisinde de bir takım korkutucu ve açıklanamaz gelişmeler başlayacak, hayatlarında fırtınalar koparacak bir kırılma noktasını doğuracaktır.

Bu film dönemin sinemasında "sürpriz son" kavramının öncüsü olmuş, ardından gelen birçok yapıtı da bu yönde etkilemeyi başarmıştır.

 

Ölümsüz

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Bruce Willis, Samuel L. Jackson, Robin Wright, Spencer Treat Clark, Charlayne Woodard, Eamonn Walker, Leslie Stefanson, Johnny Hiram Jamison, Michaelia Carroll, Bostin Christopher, Elizabeth Lawrence, Davis Duffield, Laura Regan, Chance Kelly, Michael Kelly, Firdous Bamji, Johanna Day, James Handy, Sally Parrish, Richard Council, Damian Young, Sherman Roberts, Whitney Sugarman, Dianne Cotten Murphy, M. Night Shyamalan, Sasha Joseph Neulinger, Jose L. Rodriguez, Samantha Savino, Ukee Washington, Susan Wilder, Greg Horos, Todd Berry, Angela Eckert, Anthony Lawton, Julia Yorks, John Patrick Amedori, John Rusk, Joey Hazinsky, Bill Rowe, Marc H. Glick, Kim Simms Thomas, Andrea Havens, Gina Allegro, Gary Beck, Glen Nasser Bell, Lloyd Booker, Anthony Bosco, Bob Bowersox, Robert Randolph Caton, Chrismandu, Antonio Costa, Skye Dennis, Jaime Gallagher, Natalie Hultman, Rick Kain, Scott Kennedy, Greg Korin, Megan Kratz, Lon Lawson, Fred Leeds, Bryce Lenon, Erin Lulevitch, Christina Mahon, John Marcionetti, John Martineau, Tiffany Marz, Robert Millett, Sean Oliver, Joey Perillo, Lisa Pickell, Mark Poulton, Mark Pricskett, Wayne Pyle, Vincent Riviezzo, David C. Roehm Sr., Robert Romani, Jonathan Sachar, Greg Salvato Jr., Francesco Scorsone, Cue Shepherd, Rita Soto, Kevin Stahl, Tamara Walker, Sonya Wallace, John Wrot!, Ron T. Young / Süre: 106 dakika
 

 

Shyamalan'ın dram, gizem ve bilim-kurgu öğelerini birbirine harmanlayarak çektiği, 2000 yılına ait, Unbreakable adlı bu film; çok büyük ve korkunç bir tren kazasından sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi yara bile almadan kurtulan bir adamın hikayesini konu alıyor.

David Dunn adlı bu kazazede, kendisi hakkında bazı gerçeklerle yüzleşmesine de neden olan, tüm yolcuların hayatlarını kaybettiği büyük bir tren kazasından kurtulabilen tek kişidir.

İşin daha da ilginç yanı, David'in tek bir çizik bile almadan bu kazayı atlatmış olmasıdır.
 


Bu mucizevi durum en başta bir çizgi roman koleksiyoncusu olan Elijah Price olmak üzere tüm insanların ilgisini çeker ve Price, David ile tanışmak ister.

Price, David ile buluşmayı başardığında ise onu başta bu kaza olmak üzere, bunun gibi diğer kazalardan nasıl kurtulduğuyla ilgili gizemli bir teoriden bahseder.

David'e başlarda gerçek dışı gelen bu teori, zamanla kendini keşfetmeye giden yolun ilk adımı olur.

 

İşaretler

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Mel Gibson, Joaquin Phoenix, Rory Culkin, Abigail Breslin, Cherry Jones, M. Night Shyamalan, Patricia Kalember, Ted Sutton, Merritt Wever, Lanny Flaherty, Marion McCorry, Michael Showalter, Kevin Pires, Clifford David, Rhonda Overby, Greg Wood, Paul L. Nolan, Ukee Washington, Babita Hariani, Adam Way, Angela Eckert, Jose L. Rodriguez, Paul Wilson, Thomas Griffin, Mark Falvo, Derek Mears, Chuck Pressler, Samantha Steffen / Süre: 106 dakika
 

 

Çektiği kendine has filmlerle sinema dünyasının ve sinemaseverlerin dikkatini çekmeye başlayan Shyamalan, 2002 yılına ait, Signs adlı bu filminde; bu kez dünya dışı varlıkların mitini odağına alıyor ve çiftlikte yaşayan bir ailenin hayatlarının belki de son anlarındaki dünyanın istila edildiği korkunç dakikalardaki mücadelelerinin duygusal hikayesini anlatıyor.
 


Filmin baş kahramanlarından Graham Hess, geçmişinde oldukça kötü olaylar yaşamış ve inancını yitirmiş olan eski bir rahiptir.
 


Kendi halindeki kardeşi ve çok sevdiği kızı ile beraber sıradan bir çiftçi olan Hess'in hayatı, tarlasında oluşan kocaman işaretlerden sonra tamamen değişir.
 


Kısa bir süre sonra bu işaretlerin yalnızca kendi tarlalarında oluşmadığını; zira bu dünyadan olmayan bir şeylerin kapılarına dayandığını anlar.

 

Köy

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Bryce Dallas Howard, Joaquin Phoenix, Adrien Brody, William Hurt, Sigourney Weaver, Brendan Gleeson, Cherry Jones, Celia Weston, John Christopher Jones, Frank Collison, Jayne Atkinson, Judy Greer, Fran Kranz, Michael Pitt, Jesse Eisenberg, Charlie Hofheimer, Scott Sowers, Zack Wall, Pascale Renate Smith, Jordan Burt, Jane Lowe, Charlie McDermott, Robert Lenzi, Willem Zuur, Liz Stauber, Tim Moyer, Sydney Shapiro, Mia Rose Colona, Chloe Wieczkowski, Sydney Wieczkowski, M. Night Shyamalan, John Rusk, Joey Anaya, Kevin Foster, Robert Randolph Caton, Christopher Descano, John Dinan, Evangeline, Sean Andrew Fash, David Foster, Tommy Germanovich Jr., Stephen Hershey, Jessica Jennings, Chris Keener, Shannon Lambert-Ryan, Cosimo Mariano, Nicholas Alexander Martino, Matt Rusk, Brian Zernhelt / Süre: 108 dakika
 

 

2004 yılına ait, The Village adlı bu ustaca kurgulanmış gerilim filminde; mutlu ve huzurlu görünen bir köyün insanları aslında köyün dışındaki yasak ormanda yaşayan yaratıklar yüzünden korku dolu anlar yaşamaktalardır.

Ancak bu yaratıklarla bölgede yaşayan insanlar arasında gizli bir anlaşma yapılmış gibidir; zira insanlar ormana ilişmedikçe yaratıklar da ortaya çıkmamaktadır.
 


On dokuzuncu yüzyılın sonlarında geçen hikâyede, etrafındaki ormanda birtakım yaratıkların yaşadığı bu küçük ve izole edilmiş kasabanın tüm nüfusu burada tuhaf bir korku ile yaşarken bu insanlardan biri merakına yenik düşüp, bir gün kendileri için çizilmiş sınırları aşarak bilinmeyenle yüzleşmeye cesaret eder.
 


Bu andan itibaren anlaşma bozulduğu için yaratıklar da kasabaya inerek çok daha büyük bir korku saçmaya başlar.

 

Sudaki Kız

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Paul Giamatti, Bryce Dallas Howard, Jeffrey Wright, Bob Balaban, Sarita Choudhury, Cindy Cheung, M. Night Shyamalan, Freddy Rodríguez, Bill Irwin, Mary Beth Hurt, Noah Gray-Cabey, Joseph D. Reitman, Jared Harris, Grant Monohon, John Boyd, Ethan Cohn, June Kyoto Lu, Tovah Feldshuh, Tom Mardirosian, Maricruz Hernandez, Carla Jimenez, Natasha Perez, Monique Gabriela Curnen, Marilyn Torres, George Bass, Joel Marsh Garland, James Breen, Nell Johnson, Walter Lafty, Mark Melchiorre Jr., Kevin Frank, Brian Weaver, Nick Perri, Jeremy Howard, Brian Steele, Kurt Carley, Doug Jones, J. Bloomrosen, Marques Chaney, Alexander Emmert, Joshua David Hickey, Molly Howe, Robert L. Mickles, Keith Moyer, Mark J. Parker, Ashley Platz, Eugene Smith, David Ogden Stiers, Towanda Underdue, Dan Van Wert, Mat Wright / Süre: 110 dakika
 

 

Shyamalan'ın küçük kızlarını gece uyutmak için anlattığı hikayelerden yola çıkarak senaryosunu yazdığı, 2006 yılına ait, Lady in the Water adlı bu filmde; Cleveland Heep, Cove Apartmanı'nın bir türlü bitmek bilmeyen su ve elektrik tesisatı sorunlarından bıkıp usanmıştır, ancak bir gece, ansızın keşfettiği bir gerçekle hayatının sonsuza dek değişeceğinin farkında değildir.

Story adındaki gizemli bir genç kadın, binanın yüzme havuzunun altındaki bölmelerde, bütün gözlerden uzak bir yaşam sürmektedir.
 


Cleveland, kısa bir süre sonra bu kızın aslında bir su perisi olduğunu anlar.

Efsaneye göre, su perilerinin bu dünya ile kendi dünyaları arasında yapacakları tehlikeli yolculuk, kötü niyetli birtakım yaratıklar tarafından engellenmekteyse de bu su perisi geleceği görme yeteneği sayesinde Cleveland'in ve bütün apartman sakinlerinin gelecekteki yaşamlarıyla kendi yaşamının kesişeceğini bilmektedir.
 


Şimdi bütün apartman sakinleri ve Cleveland'ın yapması gereken tek şey, Story'nin bu yolculuğu başarılı bir şekilde tamamlamasını sağlamaktır.

Aksi takdirde, kendi yaşamları da büyük bir tehlike altında olacaktır.

 

Mistik Olay

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Mark Wahlberg, Zooey Deschanel, John Leguizamo, Ashlyn Sanchez, Betty Buckley, Spencer Breslin, Robert Bailey Jr., Frank Collison, Jeremy Strong, Alan Ruck, Victoria Clark, M. Night Shyamalan, Alison Folland, Kristen Connolly, Cornell Womack, Curtis McClarin, Robert Lenzi, Derege Harding, Kerry O'Malley, Shayna Levine, Stéphane Debac, Cyrille Thouvenin, Babita Hariani, Alicia Taylor, Edward James Hyland, Armand Schultz, Stephen Singer, Sophie Burke, Alex Van Kooy, Charlie Saxton, Kathy Hart, Lisa Furst, Rick Foster, Marc H. Glick, Don Castro, Bill Chemerka, Jann Ellis, Whitney Sugarman, Mary Ellen Driscoll, Greg Wood, Peter Appel, Eoin O'Shea, Michael Quinlan, Lyman Chen, Brian O'Halloran, Megan Grace, Rich Chew, Keith Bullard, Joel de la Fuente, Ashley Brimfield, Mara Hobel, James Breen, Carmen Bitonti, Brian Anthony Wilson, Greg SmithAldridge, Ukee Washington, John Ottavino, Sid Doherty, Wes Heywood, Nancy Sokerka, Julia Yorks, Bill Shusta, Kirk Penberthy, Alex Craft, Allie Habberstad, Frank Aptacy, Michael Biscardi, Robert Bizik, Tony Brown, Lee Burkett, Jennifer Butler, Catherine Cahill, Helen Chong, David Collihan, Chelsea Connell, Austin Cope, Stephanie D'Abruzzo, Paul Dake, Adam Danoff, Michael Den Dekker, Christian Dorsey, Devon Drew, Farris Ellington, Alexander Emmert, John Enroth, Robert Fazio, Ruben Fischman, Erin Frederick, Brandon Goncalves, Leilani Goode, Richard Graves, Dom Howe, Mark Jacobson, Elisabeth Jee, William James Kelly, Basil Kershner, Georgie Kidder, Steven J. Klaszky, Michael J. Kraycik, Traci Law, Nicole Lee, Roberto Lombardi, Art Lyle, Johnny Martin, Nicholas Alexander Martino, Meghan McLeod, Chris McMullin, Jeffrey Mowery, Ken Myers, Enrique Novello, Mauricio Ovalle, Ron Parson, Sophia Paulmier, Charles Pendelton, Joseph F. Petrone, Nikki Prantil, Mark Pricskett, Bill Prudich, Steven Quale, Nick Ricciardi, Vincent Riviezzo, Sam Rocco, Jordan Romero, Megan Rose, Kurt Runkle, Christina Sampson, Ben Samuels, Chuck Schanamann, Adam Schoon, Eugene Smith, Lee Squire, Samantha Steffen, Nick Tentilucci, Joseph Tornatore, Scott Troost, Jared Uhrich, Dan Van Wert, Catrina Villani, Joseph Villani, Kimberly Villanova, Doug Walker, Mike Wilson, J.T. Woods, John Wooten, Scott Yannick, Lindsey Zajac, Stosh Zona / Süre: 91 dakika
 

 

2008 yılına ait, The Happening adlı bu filmde; Amerika'nın birçok şehrinde birdenbire ortaya çıkan ve sebebi açıklanamayan garip ölümler meydana gelmeye başlar.
 


Yeni bir terör saldırısı mı, yoksa kontrolden çıkmış bir virüs mü olduğu bilinmeyen, daha da kötüsü nasıl bulaştığı tespit edilemeyen, ancak insan davranışlarında garip değişikliğe sebep olan tuhaf, korkunç ve daha önce örneği görülmemiş bu kriz ilk kez Central Park'ta patlak verir.
 


Lisede bilim hocası olan filmin kahramanı ise doğal afetlerin arttığı bir coğrafyada, dünyanın sonunun yaklaştığını hissettiren böylesi bir zamanda eşi ve küçük kızını bu mistik olaydan nasıl kurtaracağını düşünmeye ve çözüm aramaya başlar.

 

Avatar: Son Hava Bükücü

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Noah Ringer, Dev Patel, Nicola Peltz, Jackson Rathbone, Shaun Toub, Aasif Mandvi, Cliff Curtis, Seychelle Gabriel, Katharine Houghton, Francis Guinan, Damon Gupton, Summer Bishil, Randall Duk Kim, John D'Alonzo, Keong Sim, Isaac Jin Solstein, Edmund Ikeda, John Noble, Morgan Spector, Karim Sioud, Manu Narayan, Kevin Yamada, Ted Oyama, Ritesh Rajan, Georgie DeNoto, Manuel Ishkhanian, Chris Brewster, Ryan Shams, Jeffrey Zubernis, Brian Johnson, J.W. Cortes, Alex Alessi, Mohammed J. Ali, Jessica Jade Andres, Frank Apollonio, Dee Bradley Baker, Alexander Baliev, Hasan Bivings, Raymond H. Blong, Daymien Bravo, Ernest E. Brown, Tamiko Brownlee, Steven Carey, J. Center, George Coward, Sean Crisden, Tom Delconte, Danny Donnelly, Chris Dyer, Robert Eckard, Kristian Francis Falkenstein, Bobby Filer, Akira Fitton, Jae Greene, Joshua David Hickey, Sam Ibram, Adam Zebediah Joseph, Marqus Kane, Cory Kastle, Kirk Kelly, Jona Kessler, Ali Khan, Patrick King, Michael William Kondyra, Michael J. Kraycik, Zackary Kresser, Joe Krieg, Trevor La Torre, Erica LaRose, Robert Lenzi, Loren W. Lepre, Bob Lewandowski, Jerry Lobrow, Roberto Lombardi, Cosimo Mariano, Brian M. Martin, Patrick Monari, Doua Moua, Jeffrey Mowery, Ken Myers, Matthew Nadu, Eddie Noone, Robert Nuzzie, Mihir Pathak, Patrick Phan, Joe Polito, David L. Powell III, Gio Randazzo, Jordan Romero, Valentino Rudi, James Sayess, M. Night Shyamalan, Philip J Silvera, London Summers, Jon Trosky, Mike Tyler, Daymien Valentino, Jackson Zachariah Vaughn, Matt von Siegel, Thomas Walton, Ontaria Kim Wilson / Süre: 103 dakika
 

 

2005 yılında Nickelodeon, Avatar: The Last Airbender dizisini yayınlamaya başlayınca dizi geniş bir seyirci kitlesi kazandı ve kısa sürede "Avatar" ateşi uluslararası bir fenomene dönüştü.

Benzersiz bir hayran sadakatine sahip bu diziden etkilenen M. Night Shyamalan da dizinin büyük bir hayranı olan kızları sayesinde diziyi izlemeye başlamış ve o da nihayetinde kendini bu diziye kaptırmış.

Avatar evrenini temel alan yapımların başarısından sonra Shyamalan'ın İslam, Hint ve Türk etkilerinden esinlenerek 2010 yılında çekimlerini gerçekleştirdiği, ancak sinema camiasının yerden yere vurduğu, The Last Airbender adlı bu canlı çekim sinema uyarlaması; insan medeniyetlerinin dört ulusa bölündüğü bir yerde geçiyor: Hava, Su, Toprak ve Ateş.

Kaderleri birbirine bağlanmış, etnik köken ve farklı kültürlerin bir karışımından oluşan dört ülke arasında egemen ve militarist güçlerce yönetilen Ateş Ulusu diğer ülkelere hâkim olmak için zalim bir savaş başlatınca bir anda her şey değişir.

Büyük ordular ve imha silahlarıyla desteklenen ateş bükücüler yeryüzündeki her hava bükücüyü etkisiz hale getirir.

Üstelik koskoca bir yüzyıl geçtiği halde bu yıkım sürecini değiştirecek en küçük bir umut belirtisi bile yoktur ve baskı altındaki uluslar için tek bir seçenek vardır: Tam teslimiyet ya da tam yıkım.

Böylesi bir ortamda, günlerden bir gün genç Su Bükücü Katara, erkek kardeşi Sokka'yla yeteneklerini çalışırken Aang adlı genç bir çocukla tanışırlar.

Aang'ın hava bükme becerileri ortaya çıktıkça, Katara ve Sokka, karşılarındakinin Son Hava Bükücü olabileceğini fark ederler.
Dört elementi de kontrol edebilen tek kişi olan geleceğin habercisi bu genç Hava Bükücü, Ateş Ulusunun saldırılarına karşı koyabilecek tek silahtır ve savaşın yıktığı dünyanın düzenini bir tek o geri getirebilir.

Fakat kehanete göre, dört elementi de kontrol edebilecek güce sahip tek Avatar olan Aang'ın savaş alevlerinin tüm evreni sardığı bu yerde çok geç olmadan bükme becerilerinde ustalaşması gerekmektedir.

Aang, savaşın yıkıma uğrattığı dünyalarında düzeni tekrar sağlamak için, Su Bükücü Katara ve erkek kardeşi Sokka'dan yardım alır.

Nihayetinde Ateş Ulusu dikkatlerini kuzey kalesindeki Su Ulusuna çevirdiklerinde kendilerini savunmak için boş girişimlerde bulunan diğer uluslar bu seçilmiş birkaç kişinin arkasında yer alır.

Esasında eğlenceli ve aksiyon dolu yaz filmi olması amacıyla çekilen ama yine de olay örgüsünde ciddi konulara da değinen; görsel efektleri, harika aksiyonu ve destansı hikayesiyle heyecan veren filmin yapım aşamasında dört ulusun kabile üyelerini bulmak için, Doğu Yakası'nda dövüş sanatları, ordu, dans ve jimnastik gibi disiplinlere ait yeteneklerini sergilemeleri istenen kişiler arasında açık seçmeler yapılmış.

Altı ile on beş yaş arasındaki çocuklar da dahil olmak üzere her yaş grubundan oyuncu adaylarının katıldığı seçmeler sonrasında Orta Doğu, Hint, Akdeniz ve İtalyan tipli erkekler Ateş Ulusu askerleri olarak seçilmiş.

Kore, Japon, Moğol ve Afrikalı tipine sahip erkek, kadın ve çocuklar ise Ateş Ulusu egemenliği altında yaşayan Toprak Krallığı vatandaşları olarak kadroya dahil edilmiş.

Toplamda altı binden fazla oyuncu, Son Hava Bükücü adlı bu filmin dünyasını oluşturmak için bir araya gelmiş.

Bu süreçte Shyamalan'ın olağan film yapma süreci de farklı bir boyut kazanmış; önceki filmlerinde çekimler tamamlanmadan kurgu odasına girmeyen yönetmen bu filmin daha prodüksiyon sırasında kurguya başlayarak rutinini değiştirmiş.

 

Dünya - Yeni Bir Başlangıç

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Jaden Smith, Will Smith, Sophie Okonedo, Zoë Kravitz, Glenn Morshower, Kristofer Hivju, Sacha Dhawan, Chris Geere, Diego Klattenhoff, David Denman, Lincoln Lewis, Jaden Martin, Sincere L. Bobb, Monika Jolly, Matthew Andrews, Michael Baczor, Philippe Badreau, Corey Brown, Gabriel Caste, Abhilash Chacko, Jamie Crews, Joe Farina, Tyerise Foreman, Darrell Foster, Isabelle Fuhrman, Andrew Gardner, Chris Gonzalez, Shawn Gonzalez, Tiffany E. Green, Brandon Greenawalt, Nick Grock, James Hager II, Shawn Darnell Kennedy Sr., Joshua Larsen, Bill Ivory Larson, Lonzo Liggins, Jon Mack, Andrew James McManus, Bega Metzner, Ryan J. Mitchell, Antonio E. Moreno, Christopher Morrow, Jim Ounniyom, Dennisha Pratt, Edward Rafter, Jon Douglas Rainey, Maiya Reaux, Darwin Reina, Faron Salisbury, Francesco Scorsone, Anthony Serio, Gene Streeper, Andrew Troy, Albert Valladares, Kimberly Villanova, Olia Voronkova, Aaron Wiggins / Süre: 100 dakika
 

 

Sony F65 4K dijital kamerayla çekilen ilk sinema filmi olan, 2013 yılına ait, After Earth adlı, herkesin özdeşleşebileceği basit bir fikirden yola çıkarak bir baba-oğul hikayesini kadraja alan bu film; yeryüzünün insanlara adeta "benden uzak durmalısınız" dediği günümüzden uzak bir gelecekte, bin yılı aşkın zaman sonra, aslında insanoğlunun o güne dek bildiği tek yuvayı terk etmeye mecbur kalmasından sonra başlıyor.

Yirmi birinci yüzyıldan başlayarak yeryüzünün doğası gitgide yaşanmaz bir hâl alır.

Öyle ki muazzam sismik hareketlilik kaygı verici şiddette depremlere, tektonik plakaların yer değiştirmesine, dev volkanların oluşmasına ve kıtalar arasında şiddetli çarpışmalara yol açar; temiz su kaynakları kurumaya başlar ve atmosfer yapısındaki değişim tehlike saçar.

Bu durum öldürücü sıcaklık değişimlerine ve havanın insan ciğerinin soluyamayacağı derecede zehirli olmasına yol açar.
 


Günümüze gelindiğinde ise, insan ırkının hayatta kalabilmek için tek şansının Dünya'yı terk etmek olduğu kesinleşir.

Bu vizyonla dünya hükümetleri bir araya gelir ve on tane uzay gemisi, yani "arklar" yapılmasına karar verir.

Bu gemiler bir başka galakside yaşanabilecek bir gezegen bulma görevi süresince insan yaşamının devamını sağlayacaktır, ne var ki, Dünya'nın yok oluşu tahmin edilenden daha çabuk gerçekleşir ve sadece altı ark yetiştirilebilir.

Her bir ark yalnızca 125 bin kişi barındırabilmektedir; yani dünya nüfusunun sadece yüzde 0,0000625'ini.

Yine de bu rakamın yeni bir toplum kurmak için başlangıçta yeterli olabileceği düşünülmektedir.

Dünya terk edildikten sonra, takvimler M.S. yerine D.S. olarak değiştirilir ki bu da Dünya Sonrası yeni yaşamımızı temsil etmektedir.

Dünya'yı bırakmaya mecbur kaldıklarında, son insan ırkı uzayda bir yolculuğa koyulur ve 100 yıl boyunca ışıktan hızlı bir seyahat yaptıktan sonra Nova Prime'ye vardıklarında sıfırdan yeni bir medeniyet kurarlar.

Takvimler artık D.S. 222 yılını gösterdiğinde, Nova Prime'deki insanlar üçlü bir hükümet kurarlar: Birleşmiş Korucular Ordusu, Primus ve Savant.

Bu üç temsilcilik arasında denge olmazsa, toplum çökecektir.
 


Primus Dünya'nın çöküşünü teknolojinin kötülüklerine kanıt olarak görüp bilimi reddeden, bunun yerine Nova Prime'yi bir arada tutan derin ruhani bağları öneren felsefi bir oluşumdur.

Öte yandan, Savant ise teknoloji ve ilerlemeyi insanlığın hayatta kalmasının anahtarı olarak görmekte ve bilimsel keşiflerin geliştirilmesine öncülük etmektedir.

Böylesi bir yapı içerisinde Birleşmiş Korucular Ordusu tek bir amaçla kurulmuştur: İnsanlığı Korumak.

Korucular askeri hizmetlere hızla yeni bir standart getirirler ve bu süreçte de sayısız hayat kurtarırlar.

İnsan ırkının Dünya'yı tahliye etmesine az bir süre kala, her ulusun hükümeti kendi ülkesinden en iyi ve en parlak 1.000 kişiyi seçmiştir.

Taktik uzmanı, pilot, asker gibi mesleklerden seçilen bu kişiler gitgide artan doğal felaketler ve uluslararası facialar sırasında düzeni koruyabilecek ilk müdahale ekiplerini oluştururlar.

Artık insanlığın yeni yuvası Nova Prime gezegenidir ve Raige'ler Nova Prime'nin görüp görebileceği en harika ailedir.

Kitai Raige insan ırkının yeni yuvası Nova Prime'de, bir gün, babası gibi, müthiş bir Korucu olma hayaliyle yaşamaktadır, ancak babasının kimliğinden ve geçmişte yaşanmış şeylerden dolayı hem kanıtlaması gereken şeyler olduğuna inanır hem de duygularını kontrol etmekte zorlanır.

Cypher Raige yani Kitai'nin babası ise Birleşmiş Korucular Ordusu'nun Başkomutanıdır; Nova Prime tarihindeki önemli liderlerden biridir.
 


Nova Prime insanlarını gezegene yapılmış en şiddetli uzaylı saldırısından (Skreller ve onların son derece saldırgan yaratıkları Ursalar) kurtarmış olmasıyla ünlenmiştir.

Nova Prime'ye ayak basmamızdan sadece 143 yıl sonra (D.S. 243'te), insanlık Skreller'in saldırısına uğrar.

Bu uzaylı ırk uzun zamandır Nova Prime'yi kendi kutsal toprakları olarak gördüğü için, insanlar onların kutsal alanlarını istila eden haşeratlardan ibarettir.

Bu bakışla insan ırkını hafife alan Skreller ilk saldırılarında hezimete uğrarlar, ancak bu saldırıyı insanlar kazanmış olsa da bu Skreller için bu daha bir başlangıçtır, zira yüzyıllar içinde, düşmanların silahları gelişim gösterecektir.

D.S. 576 savaşında Skreller, Ursalar adını verdikleri yeni silahlarını ortaya çıkarırlar; bunlar tek bir amaçla, yani insanları avlayıp öldürmek için genetik olarak tasarlanmış, savaş için üretilmiş, kabus gibi yaratıklardır.

Korktuklarında insanların salgıladıkları feromonlar sayesinde avlanan Ursalar'ın bu güçlü özellikleri nedeniyle insan ırkının kaçınılmaz çöküşü beklenmektedir.

Tam hiçbir şey Ursalar'ı durduramıyormuş gibi görünürken, Cypher Raige farkında olmadan onların zaafını keşfeder ve insanlığa umut olur: Korku olmadığında, insanlar Ursalar için görünmez oluyorlardır.

Daha önce benzeri görülmemiş bir kendini kontrol ve disiplin gösteren Raige korkusunu içinden söküp atar ve bu şekilde Ursalar ile mücadele etmeye başlar.

Bu kendini dizginleme hareketine "Ghosting" adı verilir ve Raige bambaşka bir şöhret kazanır.

Gezegen üzerinde sadece yedi Ghost mevcuttur, haliyle Kitai gibi, korkusuz bir Korucu olmak isteyen gençlerin hem fiziksel hem zihinsel olarak kendilerini kanıtlamaları için yoğun bir eğitim programından geçmeleri gerekmektedir.

Babasının çizgisinde yürümek konusunda büyük baskı hisseden ayrıca, kız kardeşinin ölümünden de kendisini sorumlu tutan genç delikanlı Kitai için bir Korucu olmak, babasının saygı ve onayını kazanmak için kendisini kanıtlamanın da bir yolu haline gelmiştir.

İnsanlar artık yaşamlarını başka gezegenlerde sürdürmeye başladığında bu yeni hayatta her şey planlandığı gibi gitmez, insanlığın barış dolu mevcudiyeti kısa sürer, çünkü hayatlarının her gününde dört bir yanlarında tehlike ve tehditler kol gezer.
 


Bu sırada Cypher yine uzun bir görevden sonra eve döndüğünde, Kitai'nin başarma konusundaki yoğun arzusu yüzünden dikkatsiz davranıp Koruculara girmek için ilk denemede başarısız olduğunu öğrenir.

Baba ile oğul arasındaki uçurumu giderme gayretiyle, Kitai'nin annesi, Cypher'in oğlunu bir geziye götürmesini, bağ kurmak için onunla birlikte vakit geçirmesini önerir.

Ama bu yolculukta uzay gemileri evrenin en tehlikeli yerine, yani Dünya'ya düşer.

Uzay gemisi yasak gezegene düştüğünde zorlu topraklarda yolunu bulması gereken genç Kitai'nin babası enkazda sıkışıp kalır.

Cypher yaralı olduğu için, Kitai'nin yardım çağrısı yapmak üzere tehlikeli bir yolculuğa girişmesi gerekir, ama her şeyden önce eğer eve dönebilmek istiyorlarsa, baba ve oğulun birlikte çalışmayı öğrenmesi ve birbirlerine güvenmeleri gerekmektedir.

Ama tabi bu arada Dünya üzerindeki her şey insan ırkını öldürmek için evrim geçirmiştir ve Kitai eğer kendisinin ve babasının eve dönmeleri için bir şansları olmasını istiyorsa, bu ıssız topraklarda, artık gezegeni yöneten evrimleşmiş hayvan türleri ve araçlarının düşmesi sırasında kaçmış olan durdurulamaz uzaylı yaratıklara meydan okumak zorundadır.

 

Ziyaret

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Olivia DeJonge, Ed Oxenbould, Deanna Dunagan, Peter McRobbie, Kathryn Hahn, Celia Keenan-Bolger, Samuel Stricklen, Patch Darragh, Jorge Cordova, Steve Annan, Benjamin Kanes, Ocean James, Seamus Moroney, Erica Lynne Arden, Kevin Austra, Richard Barlow, John Buscemi, Evan Charles, Michelle Rose Domb, Brian Gildea, Shawn Gonzalez, Samantha Kelly, Basil Kershner, Shelby Lackman, Michael Mariano, Aileen Michelle, Gabrielle Pentalow, Jon Douglas Rainey, Zachary Vazquez / Süre: 94 dakika
 

 

2015 yılına ait, The Visit adlı bu filmde Shyamalan; bir kız ve bir erkek kardeşin büyükanne ve büyükbabalarının

Pennsylvania'daki ücra çiftliğine gönderildiği bir hafta sonu gezisini anlatan korkunç bir hikayeyle yeniden köklerine döner.
 


Rebecca ve Tyler, bir süreliğine anneanne ve dedelerinin yanına tatile giderler.

Başlarda her şey oldukça sakin ve güzeldir; torunlarının her isteklerini yerine getiren çiftin sadece bir kuralı vardır o da gece olduğunda çocukların odalarından dışarı çıkmamalarıdır.
 


Ancak bir gece Rebecca dışarıdan gelen sesler yüzünden kapıyı açınca evde anneanne ve dedesinin farklı yüzleriyle karşılaşır.

Artık tek istekleri evden sağ salim kurtulup annelerinin yanına ulaşabilmektir.

 

Parçalanmış

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Anya Taylor-Joy, Jame McAvoy, Betty Buckley, Haley Lu Richardson, Jessica Sula, Izzie Coffey, Brad William Henke, Sebastian Arcelus, Neal Huff, Ukee Washington, Ann Wood, Robert Michael Kelly, M. Night Shyamalan, Rosemary Howard, Jerome Gallman, Lyne Renée, Kate Jacoby, Peter Patrikios, Kash Goins, Roy James Wilson, Christopher Lee Philips, Julie Potter, Ameerah Briggs, Nakia Dillard, Robin Rieger, Emlyn Elisabeth Morinelli, Dann Fink, Bruce Winant, Kayla Anthony, Gary Ayash, Robert Bizik, Michaela Bockarie, Matthew Bowerman, Jeff Buckner, Colin Campbell, David Collihan, Corinne Costa, Steven Dennis, Gina Destra, Kim Director, Kerry Dutka, Barbara Edwards, Megan Teresa Flynn, Brian Gildea, Shawn Gonzalez, Laura Hart, Andrea Havens, Arielle Ingrassia-Smith, John Jillard Sr., Michael William Kondyra, Michael J. Kraycik, Jalina Mercado, Jeffrey Mowery, Jessica Nelisa, Anthony Pasqua, Jon Douglas Rainey, Vincent Riviezzo, Shayna Ryan, Michelle Santiago, Francesco Scorsone, Aleksandra Svetlichnaya, Kelly Werkheiser, Bruce Willis, Tim R. Worley / Süre: 117 dakika
 

 

Gerilim filmlerin inişli çıkışlı ismi M. Night Shyamalan'ın 2016 yılında, yönetmenliğini, senaristliğini ve yapımcılığını üstlendiği, başrollerini X-Men serisinin genç Charles Xavier'ı James McAvoy, The VVitch ile yıldızı parlayan Anya Taylor-Joy ve Betty Buckley'nin paylaştığı Split; bir adamın bölünmüş ve yetenekli zihninin gizemli alanlarını gözler önüne seriyor.

Çoklu kişilik bozukluğu olanların zihinsel bölünmeleri, uzun zamandır bilimin ilgisini çekmiştir ve çözülememiş olsa da bazılarının her kişilik için benzersiz fiziksel nitelikler, tek bir varlık içinde kavramsal ve fizyolojik bir prizma sergileyebileceğine inanılmaktadır.
 


Güvenilir bir psikiyatr olan Dr. Fletcher'ın çalışmalarına göre çoklu kişilik bozukluğundan mustarip genç bir adam olan Kevin'ın 23 ayrı alter egosu kanıtlanmıştır, ancak henüz tamamen ortaya çıkmamış son bir kişilik vardır ki, alter egoları arasında en baskın olan diğer herkese hükmetmek üzere çıkmaya hazır bekleyen bu güç meydana çıktığında diğer kişilikleri süpürecek çok vahşi bir karakterin habercisidir.

Bu dizginlemesi zor gücün etkisiyle Kevin bir gün bir market çıkışında üç kız kardeşi kaçırır ve onları bodrumuna hapseder, farklı alter egoları aracılığıyla kızlarla farklı ilişkiler kuran adam kızların varlığı ile yavaş yavaş dağılmaya başlar.
 


Zihnindeki odacıklar arasındaki duvarlar her geçen gün parçalanmaya başlarken farklı alter egolarının çarpışması ile iyice kafası karışmaya başlayan Kevin tehlikeli bir hal alır; hem içindeki kişilikler hem de etrafındakiler arasında hayatta kalmak için bir savaş başlatır.

Kızlar kurtulmanın yolunu ararken hem Kevin'ın tehlikeli alter egolarını tetiklemekten kaçınmaya hem de onun iyi niyetli alter egoları aracılığıyla kaçış yolunu bulmaya çalışırlar.

 

Glass

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Anya Taylor-Joy, James McAvoy, Bruce Willis, Samuel L. Jackson, Sarah Paulson, Spencer Treat Clark, Charlayne Woodard, Luke Kirby, Adam David Thompson, M. Night Shyamalan, Shannon Destiny Ryan, Diana Silvers, Nina Wisner, Kyli Zion, Serge Didenko, Russell Posner, Kimberly S. Fairbanks, Rosemary Howard, Bryan McElroy, Owen Vitullo, William Turner, Johnny Hiram Jamison, Leslie Stefanson, Marc H. Glick, Brick Mason, Bostin Christopher, Ukee Washington, Colin Becker, Brian Anthony Wilson, Tobias Segal, Joseph Thuet, Tatiana St. Phard, Tom DiNardo, Timothy Chivalette, Jack McCafferty, Darby Schlosser, Jordan Coker, Emma Hong, Xaiver Gerald, Tim Duquette, Nathan Nauroth, Ana Leonard / Süre: 129 dakika
 

 

M. Night Shyamalan'ın 2000 yılında çektiği Unbreakable ve James McAvoy'in başrolünde yer aldığı Split adlı filmlerle aynı evrende geçen, bu filmlerin devamı niteliğinde olan Glass adlı filmde; David Dunn, Kevin Wendell Crumb'ın Canavar (The Beast) kimliğinin izini sürmektedir.
 


Güvenlik görevlisi David Dunn'ın, 24 farklı kişiliğe sahip olan Kevin Wendell Crumb'ın izini sürmek için doğaüstü yeteneklerini kullanarak yola çıktığında bu esnada iki adam için de önemli sırları taşıyan Elijah Price'ın nam-ı diğer Mr. Glass'ın gölgesi ortaya çıkacak ve yepyeni bir hikâyeyi de gün yüzüne çıkaracaktır.
 


Aynı psikiyatri kliniğinde tedavi gören üç adam, birbirlerinden bambaşka karakterlerde olmalarına rağmen, "süper kahraman olduklarına inanan insanlar" üzerine uzmanlaşmış olan bir psikiyatrın bakımında tedavi için psikiyatri merkezine yatırılıyor.
 


Ancak Mr. Glass ve Crumb'ın bir araya gelişi, kaçınılmaz olarak bir firar ile sonuçlanıyor.

Onları durdurabilecek tek kişi olan Dunn da arkalarından firar ederek ikilinin peşine düşüyor.

 

Zamanda Tutsak

Yönetmen: M. Night Shyamalan / Oyuncular: Gael García Bernal, Vicky Krieps, Rufus Sewell, Alex Wolff, Thomasin McKenzie, Abbey Lee, Nikki Amuka-Bird, Ken Leung, Eliza Scanlen, Aaron Pierre, Embeth Davidtz, Emun Elliott, Alexa Swinton, Gustaf Hammarsten, Kathleen Chalfant, Francesca Eastwood, Nolan River, Luca Faustino Rodriguez, Mikaya Fisher, Kailen Jude, M. Night Shyamalan, Matthew Shear, Daniel Ison, Jeffrey Holsman, Margaux Da Silva, John Twohy / Süre: 108 dakika
 

 

Sinemalarda yakın zamanda gösterime giren Old adlı bu tüyler ürpertici derecede gizemli ve gerilimli film; tatil için gittikleri kumsalda beklenmedik durumlarla karşılaşan bir ailenin hayatına odaklanıyor.
 


Bu aile hem dinlenmek hem de eğlenceli zaman geçirebilmek için tropik bir tatile gitmeye karar verir.

Geldikleri plaj oldukça kuytudadır ve aile birkaç saatliğine burada dinlenir, ancak sonra beklenmedik bir şey olur.
 


Yaptıkları bir araştırma sonrasında tenha olduğunu düşünerek geldikleri bu plajın bir şekilde hızla yaşlanmalarına neden olduğunu ve tüm hayatlarını bir güne indirgediğini fark ederler.

 

Kronolojik olarak diğer çalışmaları

  • Wayward Pines (2015-2016, Televizyon dizisi)
  • Rise Up: Inspiration Version (2016, Video müzik klibi)
  • Servant (2019, Televizyon dizisi)


Ödüller

  • 1993 Los Angeles Amerikan Film Enstitüsü: Yılın Filmi (Praying with Anger)
  • 1999 Bram Stoker Ödülleri: Senaryo Ödülü (The Sixth Sense)
  • 2000 Nebula (Amerika'nın Bilim Kurgu ve Fantastik Yazarları) Ödülü: En İyi Senaryo (The Sixth Sense)
  • 2000 Empire Ödülleri: En İyi Yönetmen Ödülü (The Sixth Sense)
  • 2000 Fangoria Chainsaw Ödülleri: En İyi Senaryo Ödülü (The Sixth Sense)
  • 2000 Palm Springs Uluslararası Film Festivali: Sonny Bono Visionary Ödülü
  • 2000 Altın Uydu Ödülleri: En İyi Orijinal Senaryo (The Sixth Sense)
  • 2001 Philadelphia FirstGlance Film Festivali: FirstGlance Ödülü
  • 2006 USA ShoWest Convention: Yılın Yönetmeni Ödülü
  • 2007 Altın Ahududu (Razzie) Ödülleri: En Kötü Yönetmen & En Kötü Yardımcı Erkek Oyuncu (Lady in the Water)
  • 2007 Yoga Ödülleri: En Kötü Yabancı Yönetmen (Lady in the Water)
  • 2011 Altın Ahududu (Razzie) Ödülleri: En Kötü Yönetmen & En Kötü Senaryo (The Last Airbender)
  • 2013 Christopher Ödülleri: En İyi Film (Signs)
  • 2018 Sitges - Katalonya Uluslararası Film Festivali: Onursal Büyük Ödül
  • 2020 Yoga Ödülleri: En Kötü Yabancı Yönetmen (Glass)

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU