Elazığ Türkiye'de alabalığın başkenti oldu, 25 ülkeye alabalık ihraç etti

Elazığ, alabalık üreticiliğinde Türkiye’nin lider kenti oldu. 2006 yılında alabalık üreticiliğine başlanan kentte, şu anda 25 ülkeye alabalık ihracatı yapılıyor

Elazığ’da ayrıca somon ve kerevitin yanı sıra; Hazar gölüne endemik Şiraz balığı da üretilerek ihraç ediliyor. Kentte kurulu 161 adet alabalık tesisi, 35 bin 705 ton ve 183 milyon yavru üretim kapasitesine sahip. Alabalık tesislerinde her yıl ortalama 98 milyon TL’lik gelir elde ediliyor ve bu tesislerde 1500 kişiye iş imkânı sağlanıyor.

Elazığ’ın tatlı su balıkçılığındaki başarısıyla ilgili Independent Türkçe’ye konuşan Elazığ İl Tarım Müdürü Dr. Turan Karahan; Türkiye’nin su kısıtı olan bir ülke olduğunu hatırlatarak sözlerine başlıyor. Elazığ’ın Türkiye’nin mini bir modeli olduğunu, nasıl Türkiye’nin üç tarafı sularla çevriliyse, Elazığ’ın da üç tarafının sularla çevrili olduğunu belirtiyor:

"Başta Keban Baraj gölümüz olmak üzere, Karakaya’nın büyük bir bölümü Elazığ Baskil sınırları içerisinde. Hazar Gölümüz yine hakeza Maden ve Sivrice ilçelerinde bulunan bir gölümüz. Beyhan Barajı yeni yapıldı, yine aynı şekilde Hamzabey barajı. Karakoçan bölgesinde Kalecik ve Özlüce barajları. Bunların tamamını bir araya getirdiğimizde Elazığ 68 bin hektar su yüzeyi alanına sahip. Ve bu su alanının tamamı balık yetiştiriciliğinin ve diğer su ürünlerinin kolaylıkla yapılabileceği kaliteli sular. Burada ağır sanayi olmayınca suların kirlenmesi de öyle kolay çok olmuyor. Bizler de diğer paydaş kurumlarla birlikte, bu kaliteyi korumak adına ciddi çalışmalar yürütüyoruz ve bu çalışmaların neticesinde şu anda bu 68 bin hektarlık su yüzeyinde Türkiye’de en fazla alabalık üretimi yapılan il olarak alabalığın başkenti il durumundayız."

Elazığ’da kurulu alabalık kapasitesinin 35 bin ton civarında olduğunu, 2020 yılında 21 bin 500 ton üretim yapıldığını söyleyen Dr. Turan Karahan; 2021’de bu hedefi aşan bir rekolte hedeflediklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Elazığ’da ticari olarak alabalık yetiştiriciliğinin çok yakın bir geçmişi var. 2006 yılında sektörün başlamasıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hem işletme kurulumu hem de üretim anlamında yaptığı desteklemeler, bu sektörün ilimizde ve Türkiye’nin genelinde büyümesine ciddi bir ivme kazandırdı. Benim eskiden koordinatörlüğünü yaptığım Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu marifetiyle kafes balıkçılığında hem kafeslerin kurulumu hem de orada kullanılan bütün makine ekipmanlarına, aynı zamanda balık işleme tesislerine yüzde 65’e varan bir hibe desteği sağladık. Dolayısıyla bu hibeyle birlikte işletme sayımız her geçen gün arttı, buna paralel olarak kalite de arttı. Çünkü eskiden karakafes dediğimiz balık kaybının ve ölümlerinin gerçekten çok olduğu ve kontrolün çok fazla yapılamadığı, yine yemlemenin çok farklı metotlarla yapıldığı bir yöntem kullanılıyordu. Ancak şimdi desteklemelerle birlikte offshore dediğimiz kafes balıkçılığının yaygınlaşması işletme sayısının artışıyla birlikte kaliteyi, üretim miktarını ve kazancı da artırdı. Bu da sektöre olan rağbetin de artışını beraberinde getirdi. Aynı şekilde biz şu anda alabalık üretimi yapan vatandaşlara porsiyon başına 75 kuruş gibi çok ciddi bir destek sunuyoruz. Yani yıllık 21 bin 500 tonluk üretimi düşündüğünüzde milyonlarca lira sıcak parayı, bakanlık olarak her yıl üretim yapan balıkçılarımızın hizmetine veriyoruz."

elazig.jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Porsiyon olarak bir adet alabalığı kast ettiğini söyleyen Elazığ İl Tarım Müdürü Karahan, yani bir alabalığa 75 kuruş destek verdiklerine dikkat çekerek  "Dolayısıyla bakanlığın bu destekleri, sahip olduğumuz kaliteli su potansiyeliyle birleşince ekonomik olarak da ciddi bir refah yaratıyor. Mesela şu anda Keban ilçemizde işsizlik sıfıra inmiş durumda" diyerek sözlerine devam ediyor:

"Bunun en önemli nedeni su ürünleri üretimi. Aynı zamanda Malatya’nın da Arapgir, bizim Ağın ve Baskil ilçelerimiz, yine Elazığ merkezden bir sürü insanın istihdamı buradan sağlanıyor. Ürettiğimiz alabalığın kalitesinin yanı sıra, alabalığın işlemesinin de Elazığ’da yapılmasından dolayı da ayrı bir avantajımız var, çünkü balık işleme de ciddi bir istihdam yaratmış durumda. Şu anda balık işleme fabrikasında yaklaşık 350 kişi çalışıyor. 6 bin nüfuslu Keban’da 350 kişinin balık işleme fabrikasında çalışması büyük bir rakam."

elazig2.jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Balık işleme fabrikasının özel sektör teşebbüsü olduğunu söyleyen Karahan; Elazığ’ın önceki yıllarda daha çok tarım ve hayvancılıkla geçinen bir olduğunu, ancak Elazığ çiftçisi ve üreticisinin balıkçılığı çok çabuk benimsediğini de şu sözlerle anlatıyor:

"Elazığ gerçekten de sahip olduğu toprak yapısı, iklimi, coğrafyası ve Diyarbakır, Malatya, Tunceli illerinin geçiş bölgesinde yer alması münasebetiyle büyükbaş besi sektörü, Beritan ve Şavak aşiretlerinin kadim tarihten beri uğraş verdiği küçükbaş hayvan sektörü, yine bakanlığımız yaptığı desteklemelerle Türkiye’de şu anda sayılı iller arasına girdiğimiz kanatlı sektöründe yani beyaz et üretiminde dönemlik 5,5 milyonluk kapasiteye ulaşmış bir il. Aynı şekilde Ağın ilçemizde Ağın leblebisi, Maden ve Sivrice ilçelerimizde Gezin fasulyesi ve Gezin çileği, Baskil ilçemizde Baskil kaysısı, yine iki tane coğrafi işaretli ürün içeren Boğazkere ve Öküzgözü üzümlerinin yıllık 120 bin ton kapasiteyle üretildiği bir coğrafya. Üstelik Elazığ üzümlerini sadece Türkiye piyasasına değil, dünya piyasasına da gönderiyoruz. Bunun yanında sahip olduğu su kapasitesiyle birlikte, çok hızlı gelişen balıkçılık sektörüne insanlar çok kolay adapte oldu. Çünkü bir sektörde aslında üretici para kazandığı andan itibaren, o sektörün gelişmemesi için hiçbir neden yok. Balıkçılarımızın ciddi kazanımları var, çünkü bizim ürettiğimiz alabalık sadece iç piyasanın ihtiyaçlarını karşılamıyor, aynı zamanda dünyanın 25 ülkesine de ihraç ediliyor."

elazig3.jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Elazığ’da su üretim yerlerini 10 bölgeye ayırdıklarını söyleyen Elazığ İl Tarım Müdürü Karahan, her bölgenin kendine özgü su sıcaklığından ve su akıntısından kaynaklı kalite farklılıkları olduğunu belirterek, "Özellikle su akıntısının yoğun olduğu ve yaz aylarında da sıcaklığın düşmediği, 12 ay boyunca üretimin yapıldığı alanlarda şu anda tahsis edecek yerimiz kalmadı" diyor. Elazığ’da su yüzeyi alanlarının adeta bacasız fabrikalara dönüştüğünü ve hepsinin balıkçılık tesisleriyle dolduğunu söyleyen Karahan şöyle devam ediyor:

"Üstelik ihraç ürünlerimiz arasında sadece alabalığın bütünü değil, alabalıktan işlenmiş ürünler de yer alıyor. Tütsüleme, şoklama, fileto gibi işlemlerden sonra her ülkenin damak tadına ve ihtiyacına göre işlemesini yapıp o şekilde gönderiyoruz."

turan karahan -alabalik sagımı.jpg
Dr. Turan Karahan

 

Karahan, normalde Elazığ ile aynı cümlede bile kullanılmayacak somon ürününün de önemli ihraç ürünleri arasında olduğunu söylüyor:

"Yaygın olarak Karadeniz ve İsveç somonu bilinse de, biz önceki yıl 750 ton, geçen yıl 4 bin ton somon ihraç ettik. Bu yılki hedefimiz de 7 bin ton. Somonu başta Japonya olmak üzere Uzakdoğu ülkelerine ihraç ediyoruz."

elazig5.jpeg
Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​

 

Elazığ’a gelen Japon heyetine tesisleri gezdirdiklerini ve Japonların suşi olarak tükettikleri somonu çok beğendiklerini ve somonun çeşitli renk skalaları olduğunu dile getiren Karahan, "Onların ifadelerine göre Elazığ’dan satın aldıkları somon renk skalasına göre, bugüne kadar aldıkları en kaliteli somon olduklarını anlattılar. Ve ilk ziyaretlerinden itibaren sözleşme imzaladılar ve o sözleşme halen devam ediyor" diye konuşuyor.

elazig6.jpeg
Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​

 

Karahan ayrıca alabalığın dışında bahsettiği 68 bin hektar su yüzeyi alanının içinde, avcılık yoluyla sazan üretimi de yaptıklarını ve bu sazanı da bölge illerine pazarladıklarını söyleyerek, Elazığ’ın bir balık kenti olmasına dair şöyle konuşuyor:

"Sazan üretimi için kurduğumuz 16 tane kooperatifimiz ve 110 tane ruhsatlı teknemiz var. Bu teknelerle avcılığını yaptığımız balıkları bölge illerine gönderiyoruz."

elazig7.jpeg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Elazığ sınırları içinden başlayarak komşu ilçeler Pertek ve Çemişgezek’te tatlı su ıstakozu olarak da bilinen kerevit ürettiklerini ve kereviti de ihraç ettiklerini anlatan Karahan, "Elazığ’da Türkiye’nin üçüncü kerevit işleme fabrikasını yine Tarım ve Orman Bakanlığımıza bağlı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun yüzde 50 hibesiyle Muratçık köyünde kurduk. Muratçık köyü, Çemişgezek feribotunun olduğu alanda. Ve şu anda bu fabrikadan dünyanın pek çok ülkesine kerevet ihracatı gerçekleştiriyoruz" diyor.

elazig8.jpeg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Dr. Turan Karahan, Elazığ’ın su ürünleri alanında gerçekleştirdiği kalkınma ve atılımları anlatırken samimi bir heyecan duyuyor ve Independent Türkçe’ye konuşurken bu heyecanını da gizleyemiyor. Karahan’ın verdiği bir başka heyecan verici bilgi de, Elazığ’ın Sivrice ilçesindeki Hazar Gölü’ne endemik Şiraz balığı ile ilgili. Şiraz balığının çok lezzetli bir balık olduğunu ve geçen sene Şiraz balığının yavru üretimini, Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü ile birlikte gerçekleştirdiklerini söyleyen Karahan, "Yani sadece alabalıkta değil diğer tüm tatlı su balıklarında da Türkiye lideri olmaya adayız" diye konuşuyor.

elazig9.jpeg
Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​

 

Karahan son olarak sadece su ürünlerinde değil, tarımsal faaliyetlerde Elazığ’ın özel bir yere sahip olduğunu tarım fuarı, üzüm festivali gibi etkinlikler gerçekleştirdiklerini, coğrafi işaretli Ağın leblebisi, Baskil kayısı, Gezin fasulyesi, Gezin çileği, Şavak tulum peyniri gibi ürünleri olduğunu da hatırlatıyor.

Elazığ’ın Keban ilçesinde kurulu Gümüşdoğa Su Ürünleri, alabalığın üretildiği en büyük tesislerden biri. Yıllık yaklaşık 10 bin ton üretim yapan firma, başta Rusya, Çin, Japonya, Amerika, Kanada, Almanya, Hollanda ve İngiltere gibi birçok ülkeye ihracat yapıyor. Geçtiğimiz yıl işledikleri 11 bin ton balığın 3 bin tonunu yurt dışına pazarlayan firma, işleme fabrikasına kadın istihdamına ağırlık verirken, baraj göllerindeki tesislerde de erkekler mesai yapıyor. 450 kişinin çalıştığı tesislere dair bilgi veren Fabrika Müdürü Deniz Erden şöyle konuşuyor:

"Burada günlük işleme kapasitemiz 70 ton porsiyon, 30 ton somon işleyebiliyoruz. Bu somonları fileto, iç alma, donuk ve taze olarak üretim yapıyoruz. 2020 yılında yerli üreticilerimizle beraber 11 bin ton balık işledik. Buradan 3 bin ton ihracat yaptık. Yine bin 500 ton iç piyasaya balık sattık. Şuanda fabrika içerisinde 300 personel çiftliklerle beraber toplamda 450 personel çalışmakta. 2021 yılında 10 bin ton balık üretmeyi ve bunun 3 binini de ihraç etmeyi hedefliyoruz."

elazig10.jpeg
Fotoğraf: Independent Türkçe​​​​​​

 

Neredeyse dünyanın her yerine balık ihraç ettiklerini söyleyen Erden şu bilgileri veriyor: "Geçtiğimiz yıl, Avrupa ve Rusya’ya ihracat yaparken bu yılki satışlarımızda Japonya, Amerika ve Kanada daha önde. Japonya’ya taze, çiğ tüketim standardına uygun somon fileto üretmekteyiz. Bu somon filetoları sıfır kılçıklı, mikrobiyolojik kriterlerle üretime ve gıda kalitesine uygun bir şekilde üretiyoruz. İçi alınmış taze somon ihracatımız var. Buradan taze olarak 14 gün içerisinde tüketilecek şekilde Rusya’ya gönderiliyor. Ayrıca yaptığımız somonlarda ve porsiyonlarda hiçbir atık çöpe gitmiyor. Tüm atıklarımız değerlendiriliyor. Yine somonda aynı şekilde kılçık dediğimiz zincir kemikleri, yüzgeçler de ihracat ediliyor."

DAHA FAZLA HABER OKU