Karamollaoğlu'dan Tanju Özcan'a: İnsanlar keyif için memleketlerini bırakıp başka bir ülkeye göç etmezler

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın sığınmacılara yönelik sözleri için “son derece üzücü” dedi

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde haftalık basın toplantısında gündemin öne çıkan başlıklarında değerlendirmelerde bulundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Son dönemlerde Türkiye'de sel ve deprem gibi doğal afetlerin meydana geldiğini söyleyen Karamollaoğlu, Rize'de yaşanan selde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara da geçmiş olsun temennisinde bulundu.

2020 Tokyo Olimpiyatları'nda madalya alan Türk sporcuları tebrik eden Karamollaoğlu, yarışmaya devam eden sporculara başarılar diledi.

"Türkiye bu oyuna gelmeli"

Türkiye'nin Afganistan'da mevcut hükümet ile Taliban arasına girmesinin doğru olmadığını savunan Karamollaoğlu, ABD'nin Türkiye'yi Afganistan'da çatışmaya sürüklediğini, Türkiye'nin bu oyuna gelmemesi gerektiğini belirtti.

Tanju Özcan'a tepki

"Ne yazık ki iktidarın sürecin en başından itibaren Suriye meselesinde takındığı yanlış tutumunun ve kontrolsüzlüğünün faturası savaştan ve yokluktan kaçan mazlum ve mağdur insanlara kesiliyor" diyen  Karamollaoğlu, CHP'li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın sözlerini hakkında da şunları söyledi:

"Geçtiğimiz günlerde bir belediye başkanının mültecilere yönelik ayrıştırıcı sözlerini son derece üzüntüyle karşıladık. İnsanlar keyif için kendi memleketlerini bırakıp başka ülkelere göç etmezler. Şehirden gitmelerini sağlamak için mültecilerden su ve katı atık bedeli gibi kalemlerde 10 kat daha fazla ücret alınacağını söyledi. Bizim için bu çok vahim ve yanlış olan uygulamalar çözüm olmadığı gibi insani de değildir. Bir idare böyle adımlar atarsa toplumda pamuk ipliğine bağlı huzur iyice kopar ve yanlış sonuçlara neden olabilir. Elbette herhangi bir vatandaşımız iktidarın yanlış politikalarından dolayı sosyal hayatında doğan sorunlardan ya da demografik yapının değişmesinden rahatsız olduğunu ifade edebilir. Bu sorunların çözümüne dönük çalışmaların yapılmamasından rahatsızlık da duyabilir. Fakat bilmeliyiz ki; millet olarak bizim aradığımız çözüm her şart altında insani ve vicdani olmak zorundadır"

"Her şart altında vicdanımızın sesine kulak vermeliyiz"

"Çözümün siyasi olduğu açıktır. Avrupa, sayıları yüzü bile bulmayan mülteciye sınırlarını kapatırken, Türkiye’ye deyim yerindeyse rüşvet karşılığında mültecileri tutma görevi veriyor" diyen Karamollaoğlu, "Türkiye, adeta Edirne sınırının ötesinde huzur bozulmasın diye kolluk görevi icra eden bir ülke olmuştur. İktidarın göç politikalarındaki kontrolsüzlüğü ise sorunu daha çetrefilli hale getirmektedir. Bu kontrolsüzlük hem toplumsal anlamda hem de iç ve dış güvenlik anlamında bizleri tedirgin etmektedir.Türkiye siyasi olarak ağırlığını kullanarak bölge ülkelerle, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler ile birlikte bu işin çözümü noktasında ortak bir zemin kurmalıdır" dedi.

Karamollaoğlu, "Fakat bir kez daha altını çiziyorum; tepkilerimizi iktadarların yanlış politikalarına göstermeliyiz; mağdur ve mazlum sığınmacılara değil. Ve her şart altında vicdanımızın sesine kulak vermeliyiz" diye konuştu.

Tunus’ta yaşanan gelişmeler

Tunus'ta Cumhurbaşkanı eliyle yapılan darbe girişimini kınayan Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, “Tunus halkının iradesinin askıya alınmış olması bizleri derin bir endişeye sevk etmiştir. Başbakanın görevden alınması ve meclisin faaliyetlerinin durdurulması Tunus’un demokratik bir ortak zemin inşa etmek adına şimdiye kadar verdiği mücadeleye büyük zararlar verecektir. Bu mücadelenin ve kazanımların devam etmesini, bir an önce normal şartlara dönülmesini bekliyor, bunun Tunus ve bölge halkının barış ve huzuru için çok önemli olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı. 

"Memurlarımız son iki yılda enflasyon karşısında ezildi"

4 milyona yakın memur ve 2 milyona yakın memur emeklisini ilgilendiren 6. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin önümüzdeki pazartesi günü başlayacağını hatırlatan Temel Karamollaoğlu, "Devletin asli gücünü ve bel kemiğini oluşturan memurların geçmiş dönemde aldıkları zamlar ne yazık ki onları enflasyona karşı korumaya yetmedi. 2019’da memura reva görülen yüzde 11,40’lık zamdan bu yana, hedeflenen enflasyon yüzde 7,5 iken; gerçekleşen enflasyon ise yüzde 24,28 oldu. Buna karşılık aradan geçen sürede; dolar  yüzde 46,05, euro yüzde 54,50, altın yüzde 71,33, yağ yüzde 116,04, ylektrik yüzde 30,91, doğalgaz  yüzde 23,68 arttı. Bu rakamlar açıkça gösteriyor ki; memurlarımız son iki yılda enflasyon karşısında ezildi" dedi.

Hükümete tavsiyelerinin milletten kopuk yönetim anlayışını bir kenara bırakıp, bu süreci elindeki son fırsat olarak görmesi olduğunu kaydeden Karamollaoğlu, "Kendisine yakın müteahhitlere bol keseden ihale dağıtan, yakın çevresine ulufe gibi kadro veren, büyük sermaye sahiplerinin milyon dolarlık vergi borçlarını tek kalemde silen hükümete bu cömertliği geçim sıkıntısı yaşayan memurlarımıza karşı da göstermesini tavsiye ediyoruz. Her fırsatta Türkiye’nin ekonomik yönden büyüdüğünü, Avrupa’nın diğer ülkelerine kıyasla kendi vatandaşına iyi bir yaşam sunduğunu iddia eden iktidarın önünde bu iddialarını doğrulayacak bir fırsat var. Bizim 97'de gösterdiğimiz babayiğitliği gösteremeseler dahi, memur sendikalarının bu makul tekliflerini yerine getirmelidirler” diye konuştu.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU