Avrupa'nın Libya'ya askeri bir misyon gönderme planları olduğunu ortaya koyan belge sızdırıldı

Belgeye göre askeri müdahale, ancak askeri alanların üçüncü şahıslara bırakılmaması için düşünülmeli

Yabancı güçlerin Libya'da nüfuz kazanma mücadelesi siyasi süreci tehdit ediyor (AFP)

Libya'daki siyasi sürecin, paralı milisler ve yabancı güçler aracılığıyla yapılan dış müdahaleler ve bir çok dosyada devam eden iç anlaşmazlıklar nedeniyle tökezlediği bir dönemde ortaya çıkan bir belge, Avrupa Birliği'nin (AB) Libya'daki yabancı güçlerin nüfuzuna karşı koymak için Libya'ya askeri bir misyon gönderme planları olduğunu ortaya koydu. AB'nin Dış İlişkiler Servisi (EAS) tarafından yayınlanan 1 Temmuz tarihli belgeye göre Libya'daki barış süreci, güvenlik alanında temel bir reform yapılmasının yanı sıra savaşçıların silahsızlandırılması, terhis edilmeleri veya güvenlik kurumlarına entegrasyonlarını gerektiriyor.

EUobserver isimli haber portalının bir kopyasına ulaştığı ve detaylarını Pazartesi günü yayınlandığı belgede belirtilenlere göre, AB Politika ve Güvenlik Komitesi'nin (PSC) askeri katılımı, askeri bölgelerin üçüncü şahıslara bırakılmaması için düşünülmelidir. Belgede, “Uzun vadede ve uygun koşullar sağlandığında, güvenlik alanında reform sürecini destekleme göreviyle askeri bir angajman düşünülmelidir” ifadeleri yer aldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Belgede üçüncü taraflara değinilmezken, Libya'daki 'rekabetçi duruma' atıfta bulunuldu. Her yıl binlerce göçmenin AB ülkelerine geçmeye çalıştığı Akdeniz aracılığıyla Avrupa'nın güney kıyılarına komşu olan ülke, başta Türkiye ve Rusya olmak üzere çeşitli tarafların dış müdahalelerine tanık oluyor. Türkiye, Libya'ya Suriyeli paralı asker göndermekle ilgili uluslararası suçlamalarla karşı karşıyayken, Rus güvenlik şirketi Wagner'in paralı askerlerini Libya'da kullanmakla suçlanıyor.

Türkiye'nin müdahalesi

Belgede Türkiye'ye atıfta bulunularak 'üçüncü bir ülkenin', Birleşmiş Milletler (BM) tarafından konulan bir ambargoyu ihlal ederek Libya'ya şüpheli silah sevkiyatlarının (IRINI Operasyonu tarafından gerçekleştirilen) denetimini reddetmeye devam ettiği belirtildi. Belgede, söz konusu ülkenin Libya'da güçlü bir şekilde askeri varlığını sürdürdüğü, geçtiğimiz yıl Libya'ya asker göndermesinin ardından Libya'daki sahil güvenlik ve donanma başta olmak üzere ülkenin batısında seçkin silahlı kuvvetlere eğitim verdiği kaydedildi.

İngiltere'de Pazar günleri yayımlanan Observer gazetesi ise haberinde “Türkiye Milli Savunma Bakanlığı, resmi Twitter hesabı üzerinden Libya kıyılarından Avrupa'ya kaçak yollarla geçmeye çalışan düzensiz göçmenlerin durdurulması hakkında bir süredir tweetler atıyor. Bu, Avrupalılar arasında Ankara'nın hem Orta Akdeniz göç yolunu hem de halihazırda kontrol ettiği Yunan yolunu kontrol ederek daha fazla etki kazanması konusunda endişelere yol açtı” ifadelerine yer verdi. Belge, ülkede halen çok sayıda yabancı savaşçı olduğunu ve petrol, silah ve insan kaçakçılığının azalmadığını kaydederek Libya'nın rahatsız eden tablosunu sunuyordu.

Aralarında ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından Temmuz 2020'de yayınlanan bir raporun da olduğu Libya'ya savaşçı gönderilmesine ilişkin uluslararası raporları yayınlandı. Pentagon'un söz konusu raporunda, “Türk hükümeti, Suriye iç savaşında Ankara ile yakın bir iş birliği içinde çalışan en az beş bin Suriyeli savaşçıyı, Trablus ile müttefik unsurların doğu merkezli askeri komutan Halife Hafter'e bağlı güçlerle savaşmasına yardım etmek için Libya'ya gönderdi” deniliyor.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Mayıs ayı başlarında, yabancı savaşçıların Libya'yı terk etmesi gerektiğini, ancak Ankara'nın Libya hükümetiyle askeri güçlerinin ülkede konuşlanması konusunda bir anlaşması olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, “Yabancı paralı askerlerin meşru varlıkla karıştırılmaması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullansa da Suriyeli savaşçıların geri çekilip çekilmeyeceğine dair herhangi bir açıklamada bulunmadı.

IRINI Operasyonu

Avrupa Parlamentosu tarafından geçtiğimiz mayıs ayında hazırlanan bir raporda AB'nin Deniz Kuvvetleri'nin; IRINI Operasyonu çerçevesinde Akdeniz'deki uygulanan silah ambargosunu destekleme, insan ve uyuşturucu kaçakçılığını önleme çabaları gibi çalışmalarına övgüde bulunuldu. Ancak AB üyesi ülkeler, Türkiye'nin en az iki kez operasyondan sorumlu yetkililerin, Türkiye'den Libya'ya giden gemileri denetlemesine izin vermediği için üzüntülerini dile getirdiler. Ankara ise Türkiye dahil tüm BM üyesi ülkeler için bağlayıcı olan BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2292 ve 2526 sayılı kararları uyarınca faaliyet gösteren IRINI Operasyonu ile tam iş birliği çağrısında bulundu.

Avrupa Konseyi, IRINI Operasyonu'ndan sorumlu olanlara, IRINI'nin kara, deniz ve hava trafiğini izlemek ve tüm ülkelerin silah ambargosuna tam olarak uymasına katkıda bulunmak olan birincil görevini etkin bir şekilde yerine getirmesi için gerekli destek ve personelin sağlanması için IRINI Operasyonu ile NATO Deniz Kuvvetleri arasında iş birliğinin başlatılması çağrısında bulundu.

Sızdırılan belgeye göre Libyalı makamlara (IRINI tarafından Libya Sahil Güvenlik Birimi'ne) ekipman tedariki AB ile ortak eğitimlerin yapılmasının kabulü ile bağlantılı olmalıdır. Raporda, Libyalı makamların ülkenin güneyi de dahil olmak üzere Libya'nın sınırları içinde AB'nin desteğine ihtiyaç duyulduğunu ifade ettikleri ve eğer Libyalı makamlar kabul ederse, bunun AB'nin güney çölünde Libya hava sahasında trafik kontrol misyonu için uçuş hakkı elde etmesinin önünü açabileceği belirtildi. Libya'nın güneyde milisler ve terörist gruplarla bağlantılı kaçakçılar tarafından kontrol edilen ve Avrupa için güvenlik riskleri yaratan geniş bir çöl sınırı bulunuyor.

Uluslararası baskı

ABD ve Avrupa Parlamentosu da dahil olmak üzere uluslararası güçler, her zaman ateşkesin sürdürülmesi ve tüm 'yabancı güçlerin ve paralı askerlerin' BMGK kararları, BM himayesinde Libya'daki çatışmaya barışçıl bir çözüm bulma taahhüdü ve BMGK tarafından uygulanan silah ambargosuna tam uyum çerçevesinde Libya'dan derhal ve koşulsuz olarak geri çekilmesi gerektiği çağrısında bulundular.

res2.jpg
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (AFP)

 

Başkanlık Konseyi ve Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH), Tunus'taki Libya Siyasi Diyalog Forumu'ndan (LSDF) çıkan yol haritası ve BMGK'nın 2570 kararı uyarınca 24 Aralık 2021'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine kadar Libya'ya liderlik edecek.

Geçtiğimiz birkaç hafta boyunca, siyasi süreç, seçimlerin düzenlenmesine ilişkin yasalar ve Libya kurumlarını, özellikle de orduyu birleştirme ikilemi başta olmak üzere, bir dizi dosya üzerinde uzlaşmaya varılamadı. Libya Başbakanı Dibeybe, geçtiğimiz hafta, BMGK'nın Libya konulu oturumuna katılmak üzere gittiği New York'ta, paralı askerlerin ve yabancı güçlerin ülkesini terk etmesi gerektiğini ve bu sorunun siyasi çözümün önündeki en büyük engel olduğunu vurguladı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Perşembe günü düzenlenen aynı oturumda BMGK'da yaptığı konuşmada sızdırılan belgeye dikkat çekerek, “Ülkenin hem batısı hem de doğusundaki yabancı unsurların ülkeden çıkışı için kademeli, sistematik ve düzenli bir zaman çizelgesi uygulamanın zamanı geldi. AB, İtalya ve Fransa, Libya Sahil Güvenlik Birimi'ne eğitim ve ekipman desteği vermek konusunda daha fazla çaba göstermeye hazır” dedi.

BMGK geçtiğimiz Perşembe günü yaptığı son açıklamada, Libya Temsilciler Meclisi (TM) ile UBH arasındaki anlaşmazlıkların siyasi süreçte ilerleme kaydedilmesini engellediğine işaret edilerek, bu anlaşmazlıkların bir an önce çözülmesi gerektiğini belirtildi. Uluslararası yaptırımların Libya'daki barış sürecinin engellenmesinin önüne geçilmesi için kullanılabileceği kaydedilen açıklamada, “BMGK, LSDF'den çıkan yol haritasında belirtildiği gibi, birleşik bir bütçe üzerinde anlaşma ve egemen pozisyonlar üzerinde hızla uzlaşıya varılması dahil olmak üzere Libya kurumlarının birleştirilmesinin, iyi bir şekilde yönetilmesinin ve ekonomik performansın iyileştirilmesinin önemini hatırlatmaktadır” ifadeleri yer aldı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Şarku'l Avsat

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU