Boris Johnson'ın gerici politikaları mülteci çocukları savunmasız bırakıyor

Hükümetlerimizin politikaları, en çok ihtiyaç duyanlara sığınma şansı tanımak için bir araya gelen savaş sonrası kuşağına da zarar veriyor

29 Mart 2021'de, Yunanistan'ın Midilli Adası'ndaki Karatepe mülteci kampında çocuğunu tutan bir kadın (AP)

Bu yılki Mülteci Haftası'nı*, onlarca yıldır mültecilere yönelen en gerici politikalardan bazılarının gölgesinde kutluyoruz.

Mülteci Haftası çoğu zaman hükümetlerin dünyadaki mültecilere daha fazla yardım edeceklerini ya da yeni uluslararası işbirliğine bağlı kalacaklarını beyan etmeyi uygun gördüğü hafta olurdu. Ama bu sene, 70 yıl önce imzalanan Mülteci Sözleşmesi'ne dair uluslararası mutabakatın geleceği hakkında her zamankinden daha endişeli olmamız gerek.

Boris Johnson'ın bu yılın başlarında açıkladığı "Yeni Göçmenlik Planı", burada Britanya'da şu anda korunma hakkı elde eden mültecilerin çoğunun haklarını ortadan kaldırmayı ve yükümlülüklerimizden yan çizebilmek için mülteci statülerini iptal etmeyi amaçlıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mülteci Konseyi'nin Birleşik Krallık (BK) İçişleri Bakanlığı'nın verilerini analizi, 2015 ile 2020 arasında her yıl ortalama 15 bin 410 kişiye mülteci statüsü verildiğini ortaya çıkardı.

Yeni Göçmenlik Planı'ndaki "Eylül 2019'da sona eren bir yıllık süre zarfında, mültecilik başvurularının yüzde 60'ından fazlasının BK'ye yasadışı yollardan girdiği düşünülen kişilere ait olduğu" iddiası baz alınırsa, mültecilik statüsü verilenlerinin 9 bin 246'sının yeni kurallar gereğince artık mülteci sayılmayacağı tahmin ediliyor.

Fakat sığınma hakkı, sadece burada BK'de tehdit altında değil. Daha geçen hafta Yunan hükümeti, Türkiye'den gelen mültecilerin çoğunun geri çevrilmesine neden olacak bir yasa çıkardı. Bu, Danimarka'nın yüzlerce Suriyeli mültecinin oturum iznini iptal ederek onları ülke dışına çıkmak zorunda bırakacağı açıklamasının ardından geldi.

Avrupa genelinde hükümetler kimin mülteci olduğuna, korunmaya ihtiyaç duyup duymamalarından ziyade, yapmak zorunda kaldıkları yolculuğa göre yeniden düzenlemeye çalışıyor ve bu da yürürlükteki mülteci haklarını parça pinçik ediyor.

Bu ulusların çoğu, 70 yıl önce, baskıcı rejimlerden kaçan mültecilerin bir daha asla korunmasız bırakılmayacağına dair anlaşmak için bir araya gelmişti. Uluslararası işbirliğinin bu sözleşme için asli olduğunu ve başkalarının sorumluluk üstlenmesini beklemenin işe yaramadığını kabul ettiler.

Tam aksine  BK hükümeti, geçen yıl Avrupa'daki yüzlerce mülteci çocuğun ve ayrı düşen ailenin aileleriyle yeniden bir araya gelmesini engellerken, Avrupa'daki kamplarda ve sığınma evlerinde kalan kimsesiz çocuklardan en savunmasız olanlarından bazıları için BK'de sığınma hakkı sağlayan "Dubs" programını da iptal etti.

Mültecilerin Avrupa'da korunma talep edebileceği güvenli güzergahları artırmak yerine, Boris Johnson'ın Küresel Britanyası dünyanın geri kalanından daha fazlasını yapmasını istiyor ki biz daha azını yapabilelim.
 


Safe Passage International (Uluslararası Güvenli Geçiş, mülteci hakları için çalışan bir STK -ed.n.) olarak biz, dayanışmadaki bu başarısızlığın, Yunanistan gibi çalıştığımız ülkelerde mülteciler üzerindeki etkisini görebiliyoruz. Kimsesiz çocuklar, çocukluklarının aylarını, bazen yıllarını Avrupa'daki mülteci kamplarında geçiriyor. Gelecekleri beklemeye alınmış durumda çünkü sığınılacak yerlere giden güvenli yollar yok, güvenlik ve istikrardan mahrum kalmaları da ölçülemeyecek psikolojik bedeller yaratıyor.

Bu yılki Mülteci Haftası'nda mücadeleyi başlatıyoruz. Uluslararası işbirliği ve şefkat ilkelerine geri dönmek, mülteciler için yeni ve istekli güvenli güzergahlar yaratmak ve mülteci haklarını ortadan kaldıran politikalara karşı çıkmak için 200 kuruluş, Mültecilerle Birlikte'ye (Together With Refugees) katıldı.

Hükümetlerimizin politikaları, en çok ihtiyaç duyanlara sığınma şansı tanımak için bir araya gelen savaş sonrası kuşağına zarar veriyor. Bu yılki Mülteci Haftası'nda o jenerasyonun verdiği sözü yerine getirmek hiç olmadığı kadar önemli.

Beth Gardiner-Smith, Safe Passage International adlı yardım kuruluşunun genel müdürüdür



*Mülteci Haftası'nın başında, 15 Haziran 2021 tarihinde yayımlanan bu yazıyı güncelliğini kaybetmediği için aktarıyoruz.

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU