Ev sinemasında bu hafta | Babam: Hem yara bandım hem yaram; Şeker Çocuk

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için "Honey Boy" adlı filmi ve bu hafta çevrim içi platformlarda yayımlanacak diğer seçme filmler ile "Festival ajandası"nı yazdı

Dünya dönüyor ve fark etmeden yıllar öylece geçip gidiyor, kayıp zamanları telafi etmek içinse bazen iş işten çoktan geçmiş oluyor…

Pek çoğumuz için gençlik anıları her zaman mutlu değildir, ancak bu, üzüntü ve neşenin bir arada var olamayacağı anlamına gelmez.

Belki de gün yüzüne çıkmayı bekleyen bastırdığımız tüm o travmalar bir gün gelip bizi boğazımızdan yakaladığında hem bağışlama hem de af dileme cesaretine sahip olmak travmalarımızın verdiği acıdan kurtulmanın tek yoludur.

Bu yüzden her ne olursa olsun karanlığı geride bırakıp yüzümüzü ışığa dönmek umuda yönelik atabileceğimiz en güzel tohumdur.


Babam: Hem yara bandım hem yaram; Şeker Çocuk

Yönetmen: Alma Har'el / Oyuncular: Shia LaBeouf, Lucas Hedges, Noah Jupe, Byron Bowers, Laura San Giacomo, FKA Twigs, Natasha Lyonne, Maika Monroe, Clifton Collins Jr., Mario Ponce, Martin Starr, Haylee Sanchez, Giovanni Lopes, Dorian Brown Pham, Greta Jung, Craig Stark, Graham Clarke, Kevin Dunigan, Carlos Rosendo, Leana Chavez, Paulina Lule, Ben Maccabee, Chala Savino, Debra Jones, Isabel Wang, Laurene Alvarado, Autumn Barlow, Al Burke, Ludwig Manukian, Kara C. Roberts, Sandra Rosko, Spencer Rowe, Eli Santana, Bryan Sapphire, Kingston Vernes / Süre: 94 dakika
 

 

Babamın bana verdiği ve benim için değeri olan tek şey acıdır…


Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun SinemaTV kanalında, mayıs ayının bu son haftasında gösterime giren ve televizyonda ilk kez izleyiciyle buluşan, Shia LaBeouf'un kendi hayatından esinlenerek senaryosunu yazdığı Honey Boy adlı bu film; aktörün fırtınalı geçen çocukluk ve gençlik yıllarında, Vietnam gazisi, alkol bağımlısı babasıyla olan ilişkisini kadraja alıyor ve onun getirdiği psikolojik durumları anlatıyor.
 


Shia LaBeouf'un bir kez daha en iyi performanslarından birini sergilediği, genç oyuncu Noah Jupe'un kalpleri fethettiği bu otobiyografik dramada, Otis henüz çocuk yaşlarında olmasına karşın, bağımlılığı nedeniyle sürekli tedavi gören ve akli dengesi pek de yerinde olmayan babası James ile sürekli bir mücadele halindedir.
 


Los Angeles'ta bir çocuk yıldız olan 12 yaşındaki oğlu Otis'in ebeveyni olan James Lort, yakın zamanda bir kez daha girdiği rehabilitasyon merkezinde uzun bir süre kaldıktan sonra, sonunda tamamen alkol bağımlılığından kurtulur ve yol kenarındaki bir moteli andıran ucuz bir apartman kompleksinde oğlu ile yeniden yaşamaya başlar.
 


Bu süre içinde olabildiğince temiz kalıp, sorumluluk almaya çalışan James kendince iyi bir baba olmaya, kendisinin bir zamanlar yaşadığı kötü hayattan uzak tutmak için oğluna bazı hayat dersleri vermeye ve onu bildiği tüm kötü şeylerden korumaya çalışır.
 


Ama film setlerinde çalışan oğlunu motive etmek için kullandığı yöntem tehditlerle doludur.
 


Üstelik James oğlunun üzerine o denli gidiyordur ki bu durumun Otis'te bazı derin ve psikolojik yaralar açtığını fark edemiyordur.
 


Babasının bu çabalarından motive olmak şöyle dursun tam aksine tehditler ve baskılar nedeniyle Otis için hayat bir zindana dönüşür, hatta daha da ötesi James'in normal bir baba-oğul ilişkisi inşa etmek yerine takındığı bu baskıcı tavır ikisinin arasındaki ilişkiyi her geçen gün daha da zayıflatır.
 

 

Hem yara bandım hem yaram

Bir tohumun çiçeğe dönüşmesi için kendisini tamamen yok etmesi gerekir. Her ne kadar bu güzel bir metamorfozsa da nihayetinde özünde şiddet de içeren bir eylemdir…


Çocuk yaşta ekmeğini taştan çıkaran ve erken yaşta bir yetişkin gibi yaşamın tüm sorumluluğunu omuzlanan Otis'in hayatındaki en önemli varlığı babası olmasına rağmen ondan istediği sevgiyi, ilgiyi alamaması ve sevgisinin karşılıksız kalması onun bu hayattaki en büyük yarasıdır.
 


Elbette o her ne kadar ihtiyaç duyduğu bu sevgiyi başkalarında arıyor olsa da yaralarına merhem olacak tek yara bandı da babasıdır.

Ancak her şeyin tersine gittiği karmaşık ve patolojik bir baba-oğul ilişkisinde küfürlerin havada uçuştuğu, kavgaların eksik olmadığı günlerde birlikte paylaştıkları tek şey sigaralarıdır.
 


Hatta Otis, ona koruyucu baba rolü karşılığında para ödediği için babasının onun yanında kaldığına inanmaktadır.

Fakat zaman hızla akıp geçer ve küçük Otis artık büyür, ama yetişkin olduğunda da işler onun için yoluna girmiş değildir, aksine bu onun için yeni bir savaşın başlangıcıdır.
 

 

Sanata dönüşen travmalar

Bir zamanlar sizi tamamen utandıran ve cesaretinizi kıran tüm eylemler, diğer insanlarla nasıl faydalı bir insan olunacağını paylaşmanıza izin verecektir…


Otis, sancılı geçen çocukluk döneminin ardından artık bir yetişkin olduğundaysa sadece babası ile ilgili sorunlarıyla değil, kendi mental sorunlarıyla da başa çıkmak zorunda kalır.
 


Çünkü James'ten geriye kalanlar Otis için sadece birer kabustur; geçmişte yaşadığı sorunlar nedeniyle artık o da delilik sınırına dayanmıştır.
 


Hollywood yıldızı eski çocuk oyuncu yıllar sonra kontrolden çıkmış bir alkolik ve uyuşturucu kullanıcısı olan bir film dublörüne dönüştüğünde, meydana gelen korkunç bir kazadan sonra babası gibi kendisine de rehabilitasyon merkezinin kapıları görünür ve mahkeme kararıyla rehabilitasyona gönderilir.
 


Psikoloğu Dr. Moreno tarafından hayatını yansıtan bir günlük yazması istenildiğinde hatalarını düşünmeye başladığında sert, alkolik babasının hatıraları, ona birincil koruyucusu olması için para ödediği, 12 yaşında yıldız olmanın eşiğindeyken birlikte geçirdikleri günleri yeniden birer birer canlanır.
 


Başa çıkacak çok şey vardır ve Otis her şeyi temizleyebileceğinden emin değildir.

Bu acı verici hatıralar onu gecenin yarısında sanki korkunç bir kabustan derin bir uykudan sarsılmış gibi ter içinde uyanmaya zorluyor gibidir.
 


Zaman zaman kendini kaybeden Otis, her ne pahasına olursa olsun kendini toparlayarak hayata devam etmelidir.

Otis'in sağlıklı bir yaşam kurabilmesi için babasının onda açtığı hasarları düzeltmesi, ancak babasını anlamaya ve affetmeye çalıştığı bir hafıza yolculuğu ile mümkünmüş gibi görünse de babasıyla barışmak için verdiği mücadelede kendi akli dengesizliğiyle de yüzleşmek zorundadır.
 


Sorunlardan kaçmak mı yoksa onlarla yüzleşmek mi daha zordur; acaba Otis tüm sorunlarla tek başına yüzleşebilecek midir, yoksa bu derin birikimler Otis'in sonunu mu hazırlamaktadır?
 


Otis her şeye rağmen hayalindeki yaşama kavuşmayı başarabilecek midir, film kendi içinde tüm bu soruları cevaplamaya çalışır.
 


Bizi hayal kırıklığına uğratanların kusurlarıyla yüzleşerek kendimizi de affedebileceğimizi bilmemizi isteyen Honey Boy, ağır konusuna rağmen, o güney Kaliforniya güneşinin sıcacık estetiğiyle büyüleyerek karmaşık ebeveyn-çocuk ilişkilerinin ve kalıtsal travmaların kalbine vurarak dikkat çekiyor, derin bir empatiyle seyredilmeyi hak eden bir yapım olmayı başarıyor.
 

 

Filme dair notlar

Sundance Film Festivali'nin yıldız filmlerinden biri olan Honey Boy, Shia Labeouf'un kendi deneyimlerinden yola çıkılarak sinemaya aktarıldı.

Shia LaBeouf, 2017 yılının temmuz ayında Georgia, Savannah'da sarhoş olduğu için tutuklandı.

10 haftalık bir rehabilitasyon programına katılması emredildi, burada TSSB olduğunu keşfetti ve bu filmin senaryosunu yazmaya başladı; 1998 yılında, The Christmas Path isimli filmi çekerken, yaşadıklarını izleyicilere iletmek amacıyla bu senaryoyu kaleme aldı.
 


Bu film çekilmeden önce 7 yıl boyunca babasıyla konuşmayan Shia LaBeouf bu filmle birlikte babasıyla yeniden görüşmeye başladı.
 


Filmin oyuncu kadrosunda James'i (yani kendi babasını) canlandıran yıldız oyuncu Labeouf'un yanı sıra Otis'in (yani Labeouf'un kendisinin) 12 yaşındaki halini canlandıran Noah Jupe; Otis'in 22 yaşındaki halini canlandıran Lucas Hedges; Otis'in çocukluğunda onun için ilham kaynağı olan komşuyu canlandıran müzisyen FKA Twigs; son dönemlerde Russian Doll ile adından söz ettiren Natasha Lyon; Byron Bowers, Maika Monroe gibi isimler yer aldı.

19 günde çekilen Honey Boy'un yönetmenliğini ise İsrailli yönetmen Alma Har'el üstlendi.

 

Haftanın diğer filmleri

2 Kalp

Yönetmen: Lance Hool / Oyuncular: Radha Mitchell, Tahmoh Penikett, Jacob Elordi, Adan Canto, Tiera Skovbye, Kari Matchett, Steve Bacic, Jordan Burtchett, Anthony Konechny, Jason McKinnon, Neil Webb, Malcolm Stewart, Georgia Bradner, Spencer Borgeson, Carolyn Adair, Stefania Indelicato, Doralynn Mui, Andrea Elizabeth Sikkink, Ryan Jinn, Corey Woods, Mariessa Portelance, Kennedy King, Kwasi Thomas, Patrick Rinehart, David James Sikkink, Eric Bempong, Daniel Martin, Scott Wallace, David Pérez, Charlene Luedke, Krystle Dos Santos, Danielle Kay, Beck Schurko, Leanne Natsuyo Teves / Süre: 101 dakika
 

 

Herkesin bu hayatta mutlaka bir amacı vardır, ama bazılarımız için amaç hayal ettiğimizden daha büyüktür…


İlham veren gerçek bir hikâyeye dayanan ve insanın kalbindeki buzları eriterek aktardığı mesajlarla kışkırtan 2 Hearts; hayatı, sevgiyi ve ruhun cömertliğini kutlayan ve izleyicileri mucizelerin mümkün olduğuna inanmaya zorlayan romantik bir yolculuktur.

Netflix'in Romantik Dramalar kategorisinde bu hafta gösterime girmesi beklenen filmde, hayatın iki çift için farklı planları vardır; onlar, gelecekte farklı yerlere savrulacaktır, ancak gizli bir bağlantı onları kimsenin tahmin edemeyeceği bir şekilde bir araya getirir.

Filmin kahramanları Christopher Gregory ve Jorge Bacardi farklı kültürlerde ve hatta farklı çağlarda yaşıyordur ve esasen neredeyse hiçbir ortak noktaları yoktur.

Fakat ilerleyen süreçte hayatları, kontrolleri dışında derin bir bağ kurduklarında çok şaşırtıcı bir şekilde iç içe geçer ve aşkın gücünün neler yapabileceğini gözler önüne serer.

 

Ağaçların Gizli Yaşamı

Yönetmen: Jörg Adolph, Jan Haft / Oyuncular: Peter Wohlleben, Achim Bogdahn, Markus Lanz, Hubertus Meyer-Burckhardt, Miriam Wohlleben, Carina Wohlleben, Selma Üsük, Daniel Ramos Claus, Dirk Zöll, Hanny Lee, Lidwina Eichler, Tobias Wohlleben, Ulrika Björkstén, Sebastian Kirppu, Helena Björnström, Augustyn Mikos, Piotr Tyszko-Chmielowiec, Ania Maziuk, Adam Wajrak, Joanna Pawluskiewicz, Paulina Stolarek, Piotr Zarecki, Justyna Dzbik-Kluge, Frantisek Baluska, Simone Heizmann, Bo Peters, Charles Jaigu, Lea Hampel, Renate Künast, Michael Zobel, Frank Voelker, Len Apedaile, Chief Steven Dick, Tania Barnes, David Suzuki, Pierre L. Ibisch, Veronica Ferres / Süre: 101 dakika
 

 

Doğayı korumaya çalıştığımızda sadece doğayı korumuyoruz, aynı zamanda kendimizi de koruyoruz…


SALT'ın, iklim değişikliğinin insana ve dünyaya etkilerine dikkat çekme amacıyla gerçekleştirdiği Bu Son Şansımız mı? gösterim programı Peter Wohlleben'in aynı adlı, 2015 tarihli çok-satan kitabına dayanan The Hidden Life of Trees (Das geheime Leben der Bäume) adlı belgesel filmiyle devam ediyor.

31 Mayıs-6 Haziran tarih aralığında saltonline.org'da orjinal dilinde (Almanca), Türkçe ve İngilizce altyazılı olarak gösterimi gerçekleşecek olan film, her şeyden çok, ağaçların güzelliğini ve büyüsünü gözler önüne seriyor ve ormanları koruyabilmek için acilen harekete geçmek gerektiğini hatırlatıyor.

Dünya ekosisteminde ağaçların hayati konumunu ele alan belgeselde; mektepli bir ormancı olan Wohlleben, ülkesi Almanya'da ormanlık bölgelerde ağaçların tümünün, yeniden yerleştirme amacıyla kesilmesinin ardından tek tür ağaç yetiştiriciliğinin yol açtığı tahribatı görünce mesleğini bırakır.

Ormanlar, tıpkı karınca kolonileri gibi birer süper-organizmadır; ağaçlar birbirine bağlıdır, birbirleriyle iletişim kurar hatta besinlerini paylaşarak birbirlerine bir nevi toplum sağlığı hizmeti de sunarlar.

Film, ağaçların gönderdiği sinyalleri deşifre etmek üzere yola çıkıyor; tohumları aracılığıyla sonraki kuşaklara nasıl bilgi aktardıklarını, nasıl bu kadar uzun yaşayabildiklerini ve ormanların göçmenlere nasıl muamele ettiğini keşfediyor.

Wohlleben bu gizli ağların, ilişkilenme biçimlerinin haritasını çıkararak, insan-dışı dünyaya dair daha isabetli bir kavrayışı arıyor.

Belgeselde, yönetmen, bilinen en yaşlı ağacı (10 bin yıllık bir İsveç ladinini) ziyaret ediyor, Kanada'da, orman bakımı konusunda yeni yaklaşımlar üzerine çalışan şirketlere gidiyor, Hambacher Ormanı'nda kömür karşıtı protestolara katılıyor.

SALT'ın Bu Son Şansımız mı? programı, kurucusu Garanti BBVA tarafından desteklenmektedir.

Filmler, yalnızca Türkiye'den erişime açıktır ve ücretsizdir.

 

Baba

Yönetmen: Srdan Golubovic / Oyuncular: Goran Bogdan, Boris Isakovic, Nada Sargin, Milica Janevski, Muharem Hamzic, Ajla Santic, Vahid Dzankovic, Milan Maric, Jovo Maksic, Ljubomir Bandovic, Marko Nikolic, Nikola Rakocevic, Izudin Bajrovic, Nikola Ilic, Igor Borojevic, Mirko Vlahovic, Slavisa Curovic, Ivan Djordjevic, Sasa Bjelic, Danijela Vranjes, Zeljko Radunovic, Hasan Cicic, Slobodan Ljubicic, Vujadin Milosevic, Nebojsa Djordjevic, Miodrag Dragicevic, Dragan Sekulic, Nikola Stankovic, Mariana Arandjelovic, Mihaela Stamenkovic, Vladislav Mihailovic, Samir Semsovic, Fehima Ibisbegovic, Milica Mandic, Nikola Markovic, Dejan Derajic, Violeta Cvijovic / Süre: 120 dakika
 

 

Her biri çocuklarına kavuşabilmek için atılmış yüzbinlerce adım…


Ödüllü festival filmlerini baharın son günlerinde ücretsiz ve çevrim içi bir şekilde izleyiciyle buluşturan İstanbul Modern Sinema'nın Bahar Nöbeti programında 28 Mayıs'ta gösterime giren, Sırp yönetmen Srdan Golubović'in kayıtsız ve çürümüş bir toplumun tahrip edici bir tablosunu acımasız bir gerçeklikle ortaya koyduğu Father (Otac) adlı bu dördüncü uzun metrajlı filmi, çarpıcı bir sahneyle başlar; yiyecek alacak parası olmayan bir kadın yanında iki çocuğuyla kocasının çalıştığı fabrikaya gider ve sonunda kendisini benzinle yakar.

Ancak film her ne kadar böylesi çarpıcı bir sahneyle, bir anneyle açılsa da başrolde bir baba; Nikola vardır.

Sırbistan'da küçük bir kasabada yaşayan işçi Nikola, yoksulluk yüzünden açlık çeken karısı böylesi çaresiz bir eyleme sürüklendikten sonra iki çocuğunu sosyal hizmetlere bırakmak zorunda kalır.

Çocuklar, yeterli koşullar sağlanana kadar koruyucu ailenin yanına yerleştirilir.

Sonrasında Nikola gereken koşulları sağlamaya çalışır ve çocuklarını almak için çok sayıda başvuruda bulunur ancak sosyal hizmetler merkezinin başkanı çocukları geri vermemeye kararlıdır.

Durum oldukça umutsuz göründüğünde Nikola bu sırada yönetimin yolsuzluğunu keşfeder.

Bu durumun ardından Nikola, davasını ulusal boyuta taşımaya çalışır ve sosyal güvenlik tarafından elinden alınan çocuklarının velayetini geri almak için Belgrad'a 300 km yol yürümeye başlar.

Böylelikle amacı yetkililere sesini duyurmak olan Nikola aç biilaç, bedeninin sınandığı bir yolculuğa çıkar.

 

Bir Lagün Gecesi

Yönetmen: Ekene Som Mekwunye / Oyuncular: Uba Michael, Ali Nuhu Mohammed, James Ikechukwu Esomugha "Jim Iyke", Eniola Badmus, Kunle Idowu "Frank Donga", Ikponmwosa Gold, Genoveva Umeh, Ekene Mekwunye, Okagbue Chris, Ogbolor, Ani Iyoho, Diran Aderinto, Gbubemi Ejeye, Lynda Ada Dozie, Akorede Ajayi, Serge Noujaim, Judith Ijeoma Agazie, Yetunde Taiwo, Alex Ayalogu, Chima Temple / Süre: 104 dakika
 

 

Bu gece, her şeyin değiştiği bir gece…


Netflix'in Nijerya Yapımı Suç Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime girmesi beklenen ve Nollywood'un en iyi oyuncularını bir araya getiren One Lago Night adlı bu komedi filmi; işsiz bir mezunun nihayet voleyi vuracağını düşündüğü bir suça karışması sonucu özgürlüğünü riske atmasını anlatıyor.

Hayatı pek de istediği gibi gitmeyen, ancak iyi planlayıp çok çalışırsa her şeyin iyiye gideceğine her zaman inanan 28 yaşındaki Uche, üniversiteden mezun olduktan üç yıl sonra geçmiş olmasına rağmen sıkı çalışmasının karşılığını ne yazık ki hala alamamıştır.

Üstelik Uche bu süre içinde bir de kız arkadaşı tarafından terk edilince dünyası hepten başına yıkılır.

Bu sırada güvenlik görevlisi olarak çalışan oda arkadaşı Tayo ona bir tahliye emri verildiğinden bahseder.

Uche, hayal kırıklığından dolayı Tanrı'ya hayatını değiştirmesi için yedi günlük bir ültimatom verir, yoksa şeytanla bir anlaşma yapacağını söyler.

Ve tabii ki sonrasında işler beklenildiği üzere Uche için daha da arapsaçına döner.

 

Dans Kraliçeleri

Yönetmen: Helena Bergström / Oyuncular: Mattias Nordkvist, Rakel Wärmländer, Christopher Wollter, Molly Nutley, Emil Almén, Marie Göranzon, Claes Malmberg, Max Ulveson, Dominika Peczynski, Fredrik Quinones, Ann Westin, Louie Nelson Indriana, Razmus Nyström, Robert Fux, Fredrik Robertsson, André Christenson / Süre: 110 dakika
 

 

Hayat devam ederken hayallerini gerçekleştirmeyi erteleme. Bazen bunun için bir değişim gerekse bile…


Netflix'in İsveç Yapımı Komediler kategorisinde 3 Haziran'da gösterime girmesi beklenen, arkadaşlığı ve aşkı anlatan Dancing Queens adlı bu sevimli film; Bohuslän takımadalarındaki küçük bir adada yaşayan Dylan Pettersson adlı 23 yaşındaki dans tutkunu bir kızı konu ediniyor.

Bir gün ailesinden aldığı destekle dans seçmeleri için şehre giden Dylan, seçmelerin bir ay önce yapıldığını ve ekibin provalara çoktan başladığını öğrenince hayalleri yıkılır.

Ancak sahneye çıkma hayaliyle yanıp tutuşan ama bu hayal kırıklığıyla yaşadığı kasabaya geri dönmek istemeyen Dylan, zor durumdaki Queens adlı bir drag kulübünde temizlikçi olarak işe girer.

Bir süre sonra kulübün yıldız dansçısı ve koreografı ondaki yeteneği keşfeder ve ona sahnedeki ekibe katılmasını teklif eder.

Dylan gösterinin bir parçası olmak için can atsa da sonuçta o bir kızdır ve bu da bir drag gösterisidir.

Ancak bu durum her ne kadar ilk başta bir engelmiş gibi görünse de buna bir çözüm bulmaları elbette imkânsız değildir.

Filmin yönetmenliğini üstlenen Helena Bergström, senaryoyu Denize Karabuda ile birlikte kaleme aldı.

Kostümler İsveçli moda tasarımcısı Camilla Thulin'in imzasını taşırken, müzikler ise Norveçli Gaute Storaas tarafından bestelendi.

 

Kara Delik: Bildiğimiz Her Şeyin Sınırı

Yönetmen: Peter Galison / Oyuncular: Shep Doeleman, Andrew Strominger, Malcolm Perry, Sasha Haco, Gopal Narayanan, Lindy Blackburn, Gisela Ortiz León, Antonio Hernández-Gómez, David Sanchez, Janna Levin, Ramesh Narayan, Lydia Patton, Laura Ruetsche, Jim Weatherall, Heino Falcke, Dimitrios Psaltis, Feryal Ozel, Chi-Kwan Chan, Vincent Fish, Lia Medeiros, Atish Kamble, Michael Titus, Priyamvada Natarajan, Silke Weinfurtner, Theo Torres Vicente, Harry Goodhew, Andrea Ghez, Katie Bouman, Michael Johnson, Mareki Honma, Andrew Chael, Daniel Palumbo, Maciej Wielgus, Kazunori Akiyama, Sara Issaoun, Alan Marscher, Joseph Farah, Monika Moscibrodzka, José L. Gómez, Sera Markoff, Silke Britzen, Rusen Lu / Süre: 99 dakika
 

 

Galaksinin kalbinde yatan bir sırrın hikayesi…


Netflix'in Belgeseller kategorisinde 1 Haziran'da gösterime girmesi beklenen Black Holes: The Edge of All We Know adlı bu yapım; Stephen Hawking, Shep Doeleman ve The Event Horizon Telescope gibi evrendeki en gizemli nesneleri anlama arayışını izleyen bir belgesel.

Harvard Üniversitesi'nde fizikçi ve bilim tarihçisi olarak kariyer yapan, burada evrenin bilinmezliğini incelemek için disiplinler arası bir merkez olan Black Hole Initiative'i kuran, 1997'de MacArthur Üyesi seçilen ve Galison, Event Horizon Telescope meslektaşları ile bir kara deliğin ilk görüntüsü için 2020 Temel Fizik Çığır Açma Ödülü'nü paylaşan Peter Galison'un yönetmen koltuğuna oturduğu yapım, kadrajına aldığı kara delikleri keşfetmenin diğer boyutlarıyla iç içe geçmiş hikayeleriyle izleyiciyi insanlığın evreni anlama arayışının zirvesine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

 

Karnaval

Yönetmen: Leandro Neri / Oyuncular: Lipy Adler, Nikolas Antunes, Giovana Cordeiro, Bruna Inocencio, Gessica Kayane, Rafael Medrado, Micael, Samya Pascotto, Flavia Pavanelli, Jean Pedro / Süre: 94 dakika
 

 

Arkadaşlar hayattaki en önemli şeydir…


Netflix'in Brezilya Yapımı Müzik ve Müzikaller kategorisinde 2 Haziran'da gösterime girmesi beklenen Carnaval adlı bu filmde; sevgilisinden ayrılan bir sosyal medya fenomeni, arkadaşlarını Bahia'daki coşku dolu Karnaval'a götürür ve hayatın sosyal medya beğenilerinden ibaret olmadığını öğrenir.

Sosyal medya fenomeni Nina, erkek arkadaşının internette yayılmış ihanet videosunu keşfeder.

Yaşadığı ayrılığı atlatabilmek için ise bağlantılarını araya sokarak Karnaval zamanında Salvador'a bir seyahat ayarlar.

En yakın üç arkadaşının da ona eşlik edeceği bu her şey dâhil tatilde hayatın hikâye paylaşmak değil hikâyeyi yaşamak olduğunu tecrübe eden Nina, hayatta en önemli şeyin arkadaşları olduğunu anlar.

 

Myriam Fares: Yolculuk

Yönetmen: Sherif Tarhini / Süre: 71 dakika
 

 

Sahnelerin Kraliçesi'ni daha önce hiç böyle görmemiştiniz…
 


Netflix'in Belgeseller kategorisinde 3 Haziran'da gösterime girmesi beklenen Myriam Fares: The Journey adlı bu yapım; Lübnanlı şarkıcı ve oyuncu Myriam Fares'i kadrajına alan ve onun özel hayatıyla ilgili birçok sırrı ortaya çıkaran bir film.

Sahnelerin Kraliçesi olarak anılan Myriam Fares'in hamilelik sürecinden albüm hazırlıklarına kadar uzanan ve karantinadayken ailesiyle olan deneyimlerine dayanan film, Myriam'ın evliliğinden bu yana ilk kez, yıllardır gizli tutulan kocasının ilk görüntüsünü izleyiciyle paylaşacak olmasıyla da dikkat çekeceğe benziyor.

 

Ölüler Ordusu: Kamera Arkası

Süre: 28 dakika
 

 

Sınırları zorlayan bir film yapmak…


Netflix'in Belgeseller kategorisinde bu hafta gösterime giren Creating an Army of the Dead adlı bu yapımda; Zack Snyder ve Ölüler Ordusu ekibi, filmin dublörlerle çekilen çılgın sahnelerini, çığır açan efektlerini ve zombi temalı yapımların evrimini derinlemesine inceliyor.

Las Vegas'ın filmde nasıl görüneceğini ekiple konuşmaya başlayan Zack Snyder, yapımcılar, oyuncular ve teknik ekiple birlikte Ölüler Ordusu filmi için Las Vegas'ı nasıl hayata geçirdiklerini anlatıyor.

Yaratılan yıkımla muhafaza edilen ihtişam arasındaki çizgiyi koruyarak Vegas'ın yapısını bozup onu dev bir hayaletli malikaneye dönüştürürken hangi süreçlerden geçtiğinin kamera arkasını merak edenleri bu kısa belgeselde dikkat çekici detaylar bekliyormuş gibi görünüyor.

 

Para Uçağı

Yönetmen: Andrew Lawrence / Oyuncular: Adam Copeland, Kelsey Grammer, Thomas Jane, Denise Richards, Katrina Norman, Patrick Lamont Jr., Andrew Lawrence, Joey Lawrence, Matthew Lawrence, Al Sapienza, Aleksander Vayshelboym, Jolene Kim, Candi Brooks, Tom DeNucci, Donald DeNoyer, Hick Cheramie, Cristina Franco, Keith Hudson, David Kallaway, Garrett Cain, Edgar Leza, Bryan McClure, Karla Watkins, Emma Gordon, Jake Boldt, John Sword, Reid Perkins, Gregory Hobson / Süre: 82 dakika
 

 

Bir kez kumar oynayan her zaman kumar oynamaya devam eder derler ta ki zarları kontrol etmeye öğrenene kadar…


Puhu TV'nin Aksiyon Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Money Plane adlı bu film; 40 milyon dolarlık borcu olan ve ailesinin hayatı tehlikede olan profesyonel bir hırsızın gerçekleştirmesi gereken son bir soygunu kadrajına alıyor.

Profesyonel bir hırsızın, 40 milyon dolar borcu vardır ve adam, bu durumun ailesinin hayatına etki etmesinden endişe etmektedir.

Bu yüzden de son bir hırsızlık yaparak borcunu ödemeye karar verir, ancak bu son kolay olmadığı gibi çok da tehlikelidir.

Çünkü hırsız, dünyanın en tehlikeli suçlularıyla dolu bir kumarhaneyi soymayı hedeflemektedir.

 

Trouble

Yönetmen: Kevin Johnson / Oyuncular: Big Sean, Pamela Adlon, Lucy Hale, Marissa Jaret Winokur, Wilmer Valderrama, Joel McHale, Colby Lopez, Damon Wayans Jr., Olivia Holt, Carlos PenaVega, Harland Williams, Conrad Vernon, Dee Bradley Baker, Kevin Chamberlin, Jim Cummings, Manny Streetz, Ludo Lefebvre, Jason Mraz, Cesar Millan, Snoop Dogg, Betty White, Cori Broadus, Jessica Acevedo, Maile Flanagan, Kate Higgins, Michelle Ruff, Keith Silverstein, Fred Tatasciore, Kirk Thornton, Peter Baykov, Cher Rue / Süre: 87 dakika
 

 

İnişli çıkışlı şu hayat yolunda neyin ne zaman ortaya çıkacağını, belanın nereden geleceğini kim bilebilir ki?


Netflix'in Animasyonlar kategorisinde bu hafta gösterime girmesi beklenen Dog Gone Trouble adlı bu filmde; Trouble adlı şımarık bir köpek, eski sahibinin açgözlü çocuklarından kaçmaya çalışırken gerçek dünyada yaşamayı öğrenmek zorunda kalıyor.

Trouble kendisini sahiplenen zengin sahibi sayesinde ultra lüks bir konfor içinde yaşayan, sevgi arsızı bir köpektir, ancak sahibinin bir gün ölmesi onun için de her şeyi bir anda değiştirir.

Bu ani ölüm sonrasında ortaya çıkan mirasçılar eğer ortada kalan mirastan hak almak istiyorlarsa Trouble'a da bakmaları zorunlu bir koşuldur ama elbette bu hiç kimsenin gönülden kabul ederek yapacağı bir şey değildir.

Hal böyle olunca kendini bir anda aç ve sefil bir şekilde sokaklarda bulan Trouble sahip olduğu o lüks geçmişine bir sünger çekerken onu evine alan yeni sahibine ve yaşam koşullarına alışması ona pek çok şeyi yeniden öğretecektir.

Buna benzer filmler içinde çok da yenilikçi bir hikâyeye sahip olmayan bu animasyon belki yetişkinlerin keyif alacağı bir film olmasa da küçük çocuklar bu köpeğin hikayesini eminim severek izleyeceklerdir.

 

Süper Öcüler: Bir Varmış Bir Yokmuş

Yönetmen: / Oyuncular: Elyse Maloway, Vincent Tong, Erin Mathews, Andrea Libman, Alessandro Juliani, Nicole Anthony, Diana Kaarina, Gigi Saul Guerrero, Asia Mattu, Rukiya Bernard, Ian James Corlett, Britt McKillip / Süre: 25 dakika
 

 

Masal anlatmak eğlencelidir ve yeni bir öykü dinlemek her zaman iyidir…


Netflix'in Çocuk ve Aile Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Super Monsters: Once Upon a Rhyme adlı bu özel yapımda; Goldilocks'tan Hansel ve Gretel'e kadar birçok klasik peri masalı ve en sevilen çocuk şarkıları, Süper Öcüler'de müzik ve sihir dolu dokunuşlarla yeniden hayat buluyor!

 

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2020 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.


beIN CONNECT

Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün izleyicilerine diledikleri zaman diledikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT'in zengin kütüphanesinde bu hafta yayın programına eklenen filmler şöyle;

  • 12 Maymun (Twelve Monkeys, 1995)
  • Gençlik Yılları (American Graffiti, 1973)
  • Kumsaldaki Şarkı (Beaches, 1988)
  • Kuşlar (The Birds, 1963)
  • Öldüren Cazibe (Fatal Attraction, 1987)
  • Tina: Aşkın Bununla Ne İlgisi Var (What's Love Got to Do with It, 1993)


BluTV

Orijinal içerik üretimini özenle seçilmiş yerli ve yabancı yapımlarla genişleterek Türk SVOD pazarının büyümesine öncülük eden, istediğiniz zaman, istediğiniz yerden, birbirinden farklı dizi, film ve canlı yayını reklamsız izlemenizi sağlayan, Doğan Holding çatısı altında kurulmuş bir dijital televizyon platformu olan BluTV'nin yayın kuşağında bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

  • 300 (300 Spartalı, 2006)
  • 300: Bir İmparatorluğun Yükselişi (300: Rise of an Empire, 2014)
  • Adalet Birliği (Justice League, 2017)
  • Babalar Savaşıyor 2 (Daddy's Home 2, 2017)
  • Batman ve Süpermen: Adaletin Şafağı (Batman v Superman: Dawn of Justice, 2016)
  • Inland Empire (2006)
  • Paris (2008)
  • Rus Bebekler (Les poupées russes / Russian Dolls, 2005)
  • Scooby-Doo (2002)
  • Scooby-Doo 2 - Canavarlar Kaçtı (Scooby-Doo 2: Monsters Unleashed, 2004)
  • Scooby-Doo: Zombi Adasına Dönüş (Scooby-Doo: Return to Zombie Island, 2019)


FilmBox

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle izleyicisine heyecan ve eğlence katmaya devam ediyor.

Ülkemizin yanı sıra 25 ülkede 30 milyon kişiden oluşan geniş bir abone kitlesine ulaşan platformun bu hafta farklı kategorilerde öne çıkan filmleri şöyle;

  • Absolument Fabuleux (2001)
  • Empire State (2013)
  • Görev 44 (Catch .44, 2011)
  • Guido'nun Yükselişi (Guido Superstar: The Rise of Guido, 2010)
  • Hampton da Son Yaz (Last Summer in the Hamptons, 1995)
  • Kaçak (Deserter / Legion of Honor, 2002)
  • Kickboxer: Kana Kan (Kickboxer, 1989)
  • Kumpas (Deadfall Trail, 2009)
  • Ormana Hoş Geldin (Welcome to the Jungle, 2013)
  • Ölümcül Sırlar (Confession, 2005)
  • Ölümsüz (L'immortel / 22 Bullets, 2010)
  • Özel Teslimat (Special Delivery, 2008)
  • Sanal Korsan (Transparency / Takedown, 2010)
  • Tembeller (Slackers, 2002)
  • Trattoria (2012)


MUBI

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI'nin dünyanın her yerinden en yeni yönetmenlerden en çok ödül kazananlara uzanan zengin programı yepyeni içeriklerle nisan ayının bu ilk haftasında izleyiciyle buluşmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

  • Çikolata (Chocolat, 1988)
  • Dört Köşeli Üçgen (2018)
  • Dünyada Bir Gece (Night on Earth, 1991)
  • Evdeydim, Ama (Ich war zuhause, aber / I Was at Home, But, 2019)
  • Genç Ahmed (Le jeune Ahmed / Young Ahmed, 2019)
  • The Florida Project (2017)
  • Mısır Adası (Simindis kundzuli / Corn Island, 2014)


Netflix

"Birbirimize sadece bir hikâye uzaklığındayız" sloganıyla dünyada 30'u aşkın dilde, 190'dan fazla ülkede, 207 milyonu aşkın ücretli kullanıcısına, favorisi hâline gelecek bir sonraki hikâyeyi bulmalarına yardımcı olmak için farklı türlerde uzun metrajlı filmler, belgeseller, diziler, animeler ve ödüllü orijinal içerikler sunan Netflix, yeni yapımları ile çemberi genişleterek büyümesini sürdürüyor.

Netflix'e ilginin hayli yüksek olduğu şu sıralar cesur hikâyeler ve performanslarla büyüleyen sezonun en yeni filmlerinin yanı sıra, bu hafta platforma giriş yapan filmler şöyle;

  • Ahmaklar Acele Eder (Fools Rush In, 1997)
  • Amerikan Haydutları (American Outlaws, 2001)
  • Benim Adım Sam (I Am Sam, 2001)
  • Benimle Kal (Stand by Me, 1986)
  • Beşikten Mezara (Cradle 2 the Grave, 2003)
  • Büyük Lebowski (The Big Lebowski, 1998)
  • Çağrılan (Summoned, 2013)
  • Çarpık Evdeki Cesetler (Crooked House, 2017)
  • Elvis Presley: The Searcher (2018)
  • En İyi Arkadaşımın Düğünü (The Best Man, 1999)
  • Eve Hoş Geldin (Welcome Home, 2018)
  • Gizemli Misafir (The Wedding Guest, 2018)
  • Gizli Güzellik (Collateral Beauty, 2016)
  • İlk Aşk (Flipped, 2010)
  • İnan Bana: Lisa McVey Olayı (Believe Me: The Abduction of Lisa McVey, 2018)
  • Jones'u Seviyorum (Love Jones, 1997)
  • Kaçış (Abduction, 2011)
  • Kadınlar Ne İster? (What Women Want, 2000)
  • Kafatası Kalesi'nde Yedi Ruh (Seven Souls in the Skull Castle, 2013)
  • Kan Kardeş (Blood Brother, 2018)
  • Karabasan (Boogeyman, 2005)
  • Kız ve Silah (Babae at Baril / The Girl and the Gun, 2019)
  • Kolombiyalı: İntikam Meleği (Colombiana, 2011)
  • Kötü Öğretmen (Bad Teacher, 2011)
  • Milyonluk Bebek (Million Dollar Baby, 2004)
  • Mustang: Yabani At (The Mustang, 2019)
  • Ninja'nin İntikamı (Ninja Assassin, 2009)
  • Ruh (Roh / Soul, 2019)
  • Rüzgar (The Wind, 2018)
  • Şu An İhtiyaç Duyul(may)an Adam (Facet (nie)potrzebny od zaraz / Sophie Seeks 7, 2014)
  • Tek Hakkin Var (One Chance, 2013)
  • Yıldızlarda Bir Yer (A Place in the Stars, 2014)


PuhuTV

Doğuş Holding çatısı altında kurulan ve "Sen Nasıl İzlersen" sloganıyla faaliyetlerini sürdüren PuhuTV; bilgisayar, mobil cihazlar ve akıllı televizyonlar üzerinden erişilebilen uygulama yayınlarının yanı sıra film, dizi, çocuk türlerinde yerli ve yabancı içerikler sunmaya devam ediyor.

İnternet üzerinden hizmet veren bir medya sağlayıcısı olan PuhuTV'nin farklı kategorilerde bu hafta öne çıkan filmleri şöyle;

  • American Ultra (2015)
  • İntikam Mermisi (Hollow Point, 2019)
  • Rehine (Hostage, 2005)


Tivibu

İzlenme rekorları kıran filmleri, belgeselleri, dizileri ve çocuklara yönelik farklı türlerdeki yerli ve yabancı yapımlarıyla her yaştan izleyiciye hitap ederek Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu'nun yayın kuşağında bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

  • Blade Runner 2049: Bıçak Sırtı (Blade Runner 2049, 2017)
  • Karateci Çocuk (The Karate Kid, 1984)
  • Sevginin Gücü (Bajrangi Bhaijaan, 2015)


TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin bu hafta yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle;

  • Büyük Gelen Palto (Oversized Coat, 2013)
  • Dostum Silâhımdır (Will Penny, 1967)
  • Eşkıya (1996)
  • Gözlerindeki Sır (El secreto de sus ojos / The Secret in Their Eyes, 2009)
  • Güller (2018)
  • Kızgın Boğa (Raging Bull, 1980)
  • Misafir (2017)
  • Sinema Tezgahı (Cinema Nimkat / Bench Cinema, 2016)
  • Stajyer (The Intern, 2015)
  • Yakın Plan (Nema-ye Nazdik / Close-Up, 1990)
  •  

Festival ajandası

JCI İstanbul Crossroads Uluslararası Kısa Film Festivali

Dünyanın en büyük üçüncü sivil toplum kuruluşu olarak bilinen JCI (Junior Chamber International-Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Derneği) İstanbul tarafından, teması BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında bu yıl "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" temasıyla 15'incisi düzenlenecek olan Crossroads Uluslararası danışma kurulundaki isimler belli oldu.
 


15. yılında "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" temasıyla Crossroads Uluslararası Kısa Film Festivali, 2021 yılında Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na bağlı olarak temasının yansımalarını ve izlerini anlatan kısa filmleri ve yönetmenlerini ödüllendirecektir.

Crossroads 2021 yılı danışma kurulu üyeleri arasında; Prof. Dr. Oğuz Makal, Dr. Öğr. Üyesi Nagihan Çakar Bikiç, Dr. Öğr. Üyesi Zuhal Çetin, Dr. Öğr. Üyesi Özge Atar, yapımcı Emre Oksay, yönetmen Hatice Aşın gibi isimler yer alıyor.

Bu yıl belirlenen tema doğrultusunda JCI İstanbul Crossroads ekibinin belirleyeceği takvim ile birlikte kısa film başvuruları "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" temasıyla kabul edilecek.

Bu tema doğrultusunda yıl sonu gerçekleştirilecek olan Gala Gecesi ile birlikte değerli kısa filmler farklı kategorilerde ödüle layık görülecektir.


Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün katkılarıyla Uçan Süpürge Vakfı tarafından düzenlenen Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali için geri sayım başladı.

Bu yıl Araftan Çıkmak temasıyla düzenlenen festivalde dünyanın dört bir yanından direnen, ilham veren ve dayanışan kadınların hikâyelerini anlatan yapımlar yer alıyor.

Festival bu yıl iki aşamalı olarak gerçekleştirilecek ve ilk aşamasında çevrim içi gösterimler Festivalscope platformu üzerinden izlenebilecek.
 


3 Haziran'da sona erecek çevrim içi gösterimlerin ardından 4 Haziran'da yapılacak törende Uçan Süpürge Ödülleri sahiplerine verilecek.

Festival filmleri 4-11 Haziran arasında Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde ve CerModern'deki açık hava sinemasında izleyicilerle buluşacak.

Festival, başta Ankara Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Çankaya Belediyesi, Yenimahalle Belediyesi, Ankara Kent Konseyi, Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı, UN Women, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası 2. Organize Sanayi Bölgesi, Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği - KAİSDER başta olmak üzere 20'ye yakın kurumun değerli destekleriyle gerçekleşecek.

Ayrıca, Kendine Has, CerModern, Penti ve festival tanıtım kampanyasını üstlenen MG Ajans da festivale katkıda bulunan kuruluşlar arasında.

Programda ülkelerinin filmleri gösterilen Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, Norveç elçilikleri de festivale her yıl olduğu gibi destek verdiler.

Ne zaman, nerede?

Her film programda belirlenen gün ve saatte gösterime açılacak, üç gün boyunca gösterimde kalacak.

Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi ve CerModern'deki açık hava sinemasında yapılacak gösterimlerinin biletleri ise 1 Haziran'dan itibaren Biletix üzerinden satılacak.


Uluslararası Sinema Sempozyumu

Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu'nun öncülüğünde yapılan Türk Dünyası Belgesel Film Festivali kapsamında, Yakın Doğu Üniversitesi tarafından himaye edilen, İletişim Fakültesi ve İletişim Araştırmaları Merkezi'nce tertiplenen 1. Uluslararası Sinema Sempozyumu 14-16 Haziran tarihleri arasında gerçekleştiriliyor.

"Kültür, Sinema İlişkisi ve Sinema Dilinde Kültür" başlığıyla gerçekleştirilecek sempozyumda sinema ve kültür ilişkisi tartışılacak.

Sempozyum çerçevesinde yer alacak dijital fotoğraf sergisinde ise Türk dünyası ülkelerinin kültür, göç, insan, yaşayış ve aile kavramlarını içeren fotoğraflar sergilenecek.

Sempozyum dünyanın her yerinden akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşecek.
 


1. Uluslararası Sinema Sempozyumu çevrim içi ortamda ve birçok ülkeden akademisyenin katılımıyla gerçekleşecek.

Söz konusu sempozyuma katılarak bildiri sunan akademisyenlerin bildirilerinin makale olarak yayınlanmasına da olanak sağlanacak.

Sempozyum için son başvuru ve bildiri özetlerini gönderme tarihi 30 Mayıs 2021 olacak, bildiri özetleri [email protected] adresine gönderilebilecek.

Bildirilerin düzenleme kurulu tarafından değerlendirilip seçilmesinin ardından 14-16 Haziran tarihleri arasında dünyanın birçok ülkesinden akademisyen çevirim içi ortamda bildirilerini sunarak katılımcılarla paylaşacak.

Türk Dünyası Belgesel Film Festivali iş birliğinde gerçekleştirilecek sempozyumun düzenleme kurulu Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç. Dr. Fevzi Kasap, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ufuk Çelik, Yrd. Doç. Dr. Ayhan Dolunay ve Dr. Öğretim Üyesi Zuhal Çetin Özkan'dan oluşuyor.


Dijital fotoğraf sergisi

Sempozyum çerçevesinde ayrıca "Dijital Fotoğraf Sergisi" de gerçekleştirilecek.

Türk dünyası ülkelerinin kültür, göç, insan, yaşayış ve aile kavramları çerçevesinde fotoğrafların dijital ortamda yayımlanacağı sergi için son başvuru tarihi ise 10 Haziran 2021 olarak açıklandı.

Dijital fotoğraf sergisinde sergilenecek fotoğraflar için başvurular ise [email protected] adresine yapılacak.

Fotoğrafların 30 cm boyutunda ve 300 dpi çözünürlükte jpg. olarak gönderilmesi gerekiyor.
 


İletişim Fakültesi ve İletişim Araştırmaları Merkezi tarafından 1. Uluslararası Sinema Sempozyumu çerçevesinde gerçekleştirilecek dijital fotoğraf sergisinin seçici kurulunda ise Prof. Dr. Ali Muhammet Bayraktaroğlu, Doç. Dr. Fevzi Kasap, Yrd. Doç. Dr. Birsel Matara, fotoğraf sanatçıları Gazi Yüksel ve İlke Vural Coşkuner ile fotoğrafçı ve görsel sanatçı Fuat Boğaç Evren yer alıyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU