Ev sinemasında bu hafta: Vatandaşlık temel geliri; Emeksiz Yemek

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için "Free Lunch Society" adlı filmi ve bu hafta çevrim içi platformlarda yayımlanacak diğer seçme filmler ile "Festival ajandası"nı yazdı

Hepimizin öyle ya da böyle mevcut işlerinde ve iş yerlerinde yüzleştiği üzere; sonucu kaçınılmaz olan bir gerçek var ki teknolojik gelişmeler, otomasyon, robotlar ve özerk sistemlerin daha çok devreye alınıyor olmasıyla birlikte tüm dünyada her geçen gün meslekler kayboluyor, bu mesleklerin âtıl kalmasının de etkisiyle işsizlik kontrol edilemez şekilde artıyor.

Bu noktada Vatandaşlık Temel Geliri* kavramı güçlü bir çözüm modeli olarak karşımıza çıkıyor.

Tüm dünyanın dengesini alt üst eden koronavirüs salgınından önce konuşulduğunda bu koşulsuz vatandaşlık geliri kavramı belki de boş ya da ütopik bir hayal gibi kulağa geliyorduysa da bugün içinde yaşadığımız koşullar bu ütopyanın gerçekleşme olasılığına her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

Bu kavram politik, ekonomik, bilimsel ve sosyolojik açıdan yoğun bir şekilde tartışıladursun bu fikrin arka planındaki bilgileri ele alan, uygulanmasına yönelik açıklamalar yapan ve olasılığın deneyimini sunan Free Lunch Society (Komm Komm Grundeinkommen) adlı bir belgesel filmden biraz bahsedeyim ve size önereyim istedim.

Biliyorum bu belki de artık klişedir ama doğru söze ne denir;

Filmler dünyayı değiştirir mi bilinmez ama onları izleyenler belki değiştirebilir…

 

Vatandaşlık temel geliri; Emeksiz Yemek

Yönetmen: Christian Tod / Oyuncular: Peter Barnes, Petra Barthel, Tiffany Beroid, Michael Bohmeyer, Marshall Brain, Charles Brown, Erik Brynjolfsson, Sal Conte, Dieter Dohr, Rudolphine Eigowas, Robert Finch, Evelyn Forget, Milton Friedman, Erich Fromm, Joseph Ganeb, Dileep George, Daniel Göhring, Daniel Häni, Lyndon B. Johnson, Zephania Kameeta, Martin Luther King, Walter Lynn Jr., Charles Alan Murray, Richard Nixon, Frances Fox Piven, Johannes Ponader, Ronald Reagan, Amy Richardson, Donald Rumsfeld, Emmanuel Saez, Bernie Sanders, Friedrich Stickler, Fran Ulmer, Alissa Wardwell, Nathan Wardwell, Albert Wenger, Götz W. Werner, George Wiley / Süre: 95 dakika
 

 

Türkçeye Emeksiz Yemek (ya da Bedava Öğle Yemeği Cemiyeti) olarak çevrilen Free Lunch Society; yüzyıllar öncesine dayanan geçmişi olan evrensel temel gelir hakkında bir belgeseldir ve bu fikirle ilgili arka plan bilgilerini araştırır, uygulamasına ilişkin açıklamalar, olasılıklar ve deneyimleri izleyicisine aktarır.

Film adını, "Parayı veren düdüğü çalar" ya da "Ne kadar ekmek o kadar köfte" benzeri "There ain't no such thing as a free lunch" (Bedava öğle yemeği yoktur) sözünden alıyor.
 


Bunun ekonomistlerce her şeyin bir bedeli olduğu vurgusuyla sıklıkla kullanıldığını belirten yönetmen Christian Tod, filmin özünde şunu soruyor ve sorguluyor:

Artık geçinme derdiniz olmasaydı ne yapardınız?

Sahi ne yapardınız?...
 

 

Yukarıdakiler, aşağıdakiler ve ortadakiler

Uruguaylı gazeteci ve yazar Eduardo Galeano ilk basımını 1998 yılında yaptığı Tepetaklak: Tersine Dünya Okulu adlı kitabında şöyle diyor;

Dünya zengin çocuklara para muamelesi yapıyor, paranın davrandığı gibi davranmayı öğrensinler diye, yoksul çocuklara çöp muamelesi yapıyor, çöpe dönüşsünler diye, orta sınıftakileri ne zengin ne de yoksul onları televizyona bağlıyor; vakit henüz erkenken tutsak hayatlarını kader olarak bellesinler diye…


Günümüze baktığımızda gerçekten de orta sınıfın artık neredeyse yok olduğunu, bu çarkı döndüren sistemde sadece iki çeşit insanın kaldığını sanki söyleyebiliriz; zenginler ve zenginlerin hizmetindekiler.

Filmde de değinildiği üzere gelir dağılımındaki uçurumlar eşitsizlik patlamasına yol açarken orta sınıf perişan oluyor; çünkü gerçekten orta sınıfta kalmak isteyen herkes artık mevcut konforunu koruyabilmek için ek bir gelire ihtiyaç duyuyor.
 


Filmin ele aldığı başlıklar bile başlı başına kışkırtıcı, mesela anlatıcı diyor ki; "mevcut iş dünyası düzeninde çok çalışıp, kurallara göre oynayan birinin hayatta ilerlemesi beklenir…" ama kendi tecrübelerime de dayanarak bunun o kadar da kolay olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
 


Otomasyon ve sibernetiğin gidişatına bakılırsa büyük bir dijital dönüşümün içinde olduğumuz bu çağda insanın yerini, bilgisayarlar, robotlar, yapay zekalar alırken bir gün geleceği söylenen şeyin büyük bir ölçekte gerçekleşti zaten görülüyor.

Yakın bir zamanda bir taksi şoförüne, pilota ya da makiniste ihtiyacın kalmayacağı, herkesin hiç sonu gelmeyen (zorunlu) bir tatile çıkacağı günler çok uzak değil bence; gelecek bu işte…

Böylesi bir düzende buharlaşan işler ve kaybolan güvenceler neticesinde ay sonunu getiren artık bir kahraman olarak görülüyor.
 


Haliyle Galeano'nun söylediği gibi; içinde yaşadığımız bu dünya bize gerçekliği değiştirmek yerine ona katlanmayı, geleceği hayal etmek yerine onu kabullenmeyi öğretiyor.

Farkında olmadan ya da bilerek ve isteyerek sanki kendi mülküymüş gibi bu mevcut sistemi savunanlar günün sonunda kira parası yüzünden beli bükülmüş bir kiracı olduğunu ne yazık ki düşünmekten aciz kalıyor.
 

 

Garantili gelir

Garanti altına alınacak temel gelir, her şeyden önce iktidarın yeniden paylaşımı anlamına gelir ki bu da demokrasinin bir sonraki mertebeye yükselmesidir.
 


Bir iktisatçı ve aynı zamanda bir film yapımcısı olan Avusturyalı yönetmen Christian Tod bu filminde, bir ütopya olarak ortaya atılan bu kavrama gelebilecek itirazlara takılmadan hak ettiği değeri ciddiyetle vermeye çalışıyorsa da yine de çalışmak zorunda kalmadan herkesin para kazanabileceği böylesi bir sistemde vatandaşlara ödenecek paranın tam olarak nereden geleceğini açıklamayı pek başaramıyor.
 


Bilirkişilerden biri herkesin garantili temel geliri olmasına yönelik planın basit olduğunu söylüyorsa da bu planın tam olarak ne olduğu açıklanmıyor hatta bu planın başarılı olabilmesi ve dünyanın değişebilmesi için her şeyden önce toplumun buna hazır olması gerektiği söylenerek top sanki daha en başından vatandaşın üzerine atılıyor ve bunun hayata geçmesindeki bariyer vatandaşmış gibi algılanıyor.
 


Yani tamam; evet, emeğin ezber bozacak şekilde yeniden tanımlanmasına yol açacak bu kavramın hiçbirimizin daha önce hiç tatmadığı bir özgürlük çeşidi olduğunu kabul ediyor olsam da sanki bu plan için sınırsız bir kaynak varmış da vatandaş bundan istifade etmeyi henüz hak etmiyormuş gibi aktarım biraz rahatsız ediyor.
 


Ama nihayetinde ekonomistler, sosyologlar ve siyaset bilimcilerle yapılan röportajlar, konuya genel bir bakış atmayı başarıyor ve Tod, herkese emeğe bağlı olmaksızın garantili bir gelir sağlama konusunda ilginç şeyler söylüyor.
*Dünyada Universal Basic Income (UBI) denen kavramın Türkçesi olan Vatandaşlık Temel Geliri (VTG); tüm vatandaşlara, her bir bireye, herhangi bir sınırlama, ayrım veya şart olmaksızın, temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği miktardaki parasal büyüklüğün, bir anayasal hak olarak, ömür boyu, koşulsuz, başkaca gelirlerinden bağımsız ve düzenli bir şekilde, devlet tarafından ödenmesidir.
 

 

Açık davet

Filmi seyretmek isteyenlere ve konuya ilgi duyanlara açık davettir.

Turkish Forum'un ev sahipliğinde, Vatandaşlık Temel Geliri - Türkiye'nin katkılarıyla, Taner Ertunç'un moderatörlüğünde, 23 Mayıs 2021, Pazar günü, Türkiye saatiyle 18.00'de gerçekleşecek olan bu etkinlikte VTG (Vatandaşlık Temel Geliri) konusunu irdeleyen bu filmin Türkçe altyazılı gösteriminden sonra konu üzerinde sohbet ve tartışma da yapılacak.
 


Zoom üzerinden gerçekleşecek olan ve yaklaşık 70 dakika sürecek olan toplantının programı ise aşağıdaki gibidir:

  • 5 dakika / Açılış Konuşması: Taner Ertunç (Turkish Forum)
  • 5 dakika / VTG ve Gösterimi Yapılacak Film Hakkında Kısa Bilgilendirme: Dr. Ali Mutlu Köylüoğlu (Vatandaşlık Temel Geliri Araştırma Geliştirme Kültür ve Yayma Derneği)
  • 60 dakika / Film Gösterimi
  • Film Üzerinde Sohbet, Tartışma, Soru ve Cevap


Toplantı ile ilgili Zoom bağlantı detayları ise aşağıdaki gibidir:

https://us02web.zoom.us/j/83839978737?pwd=WFYya0R6UHF4MDJya25HVXlDRjNvUT09

Meeting ID: 838 3997 8737

Passcode: VTG


Haftanın diğer filmleri

Aşk mı Para mı?

Yönetmen: Mae Czarina Cruz / Oyuncular: Angelica Panganiban, Coco Martin, Gelli de Belen, Ketchup Eusebio, Cai Cortez, Matet De Leon, Dante Rivero, Teresa Loyzaga, Norm Mcleod, Pinky Amador, Cheska Iñigo, Jeremiah Lisbo, Maxene Magalona, RK Bagatsing, Ria Atayde, Earl Ignacio, Victor Sy, Jess Mendoza, Marnie Lapus, Maricor Canlas, Hanz Correa, David Minemoto, Omar Flores, Kirst Viray, Bernard Carritero, Kenneth Paul Cruz, Adolfo Garalde, Benjamin Alviar, Keith Dallison, Bongjon Jose / Süre: 116 dakika
 

 

Para mutluluğu satın alabilir ama yine de parayla evlenemezsin…


Prömiyerini geçen sene Metro Manila Summer Film Festivali'nde yapmayı planlarken Filipinler'deki koronavirüs salgını nedeniyle etkinlik iptal edilince çevrim içi gösterimine karar verilen ve Netflix'in Filipinler Yapımı Romantik Dramalar kategorisinde bu hafta gösterime giren Love or Money adlı bu filmde; Angel ve Leon birbirlerine âşık olduktan sonra Leon ayaklarını yerden kesen bu ilişkiyi ısrarcı bir şekilde sürdürmek isterken, hırsları içinde kaybolmuş olan Angel gerçek aşk ile lüks yaşam hayalleri arasında seçimini zengin olmaktan yana kullanınca bu aşk çiftin ayrılmasıyla sonuçlanır.

2021 yapım bir film için tüm her şeyin oldukça klişe ve bayat olduğu hikâyede ana karakterleri çevreleyen farklılıklar, kişilikleri ve hayattaki öncelikleri gibi çatışmalı bir aşk hikayesine yol açsa da sonunda zaman onlara yaralarını iyileştirmek için bir fırsat tanır.

 

Baggio: İlahi At Kuyruğu

Yönetmen: Letizia Lamartire / Oyuncular: Andrea Arcangeli, Valentina Bellè, Thomas Trabacchi, Andrea Pennacchi, Antonio Zavatteri, Anna Ferruzzo / Süre: 91 dakika
 

 

Önce sen kendine inan, sonrası nasıl olsa kendiliğinden gelir ama anlaman gereken en önemli şey; varlığına ve geleceğine kendin karar verdiğindir…


Netflix'in İtalyan Yapımı Gerçek Hayattan Uyarlanan Spor Filmleri kategorisinde 26 Mayıs'ta gösterime girmesi beklenen Baggio: The Divine Ponytail (Il Divin Codino) adlı bu filmde; gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan olan Roberto Baggio'nun kariyerinin zirve noktaları, sakatlıkları yenmesi ve Budizm'i keşfetmesi dâhil tüm hikâyesi aktarılıyor.

Becerilerin bittiği yerde, inancın başladığını savunan film ayrıca futbol yıldızının yirmi iki yıllık kariyerinde futbolcu olarak ilk başlarda nasıl zorlandığı ve bazı teknik direktörlerle yaşadığı anlaşmazlıklara da yer veriyor.

 

Cinema Bandi

Yönetmen: Praveen Kandregula / Oyuncular: Vikas Vasistha, Sandeep Varanasi, Rag Mayur, Trishara, Munivenkatappa, Sindhu Sreenivasa Murthy, Uma Yaluvalli Gopalappa, Sirivennela Yanamandhala, Ram Charan, Davani / Süre: 98 dakika
 

 

Herkes özünde bir film yapımcısıdır…


Netflix'in Bağımsız Hint Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Cinema Bandi adlı bu filmde; iyimser ama maddi açıdan zor durumda olan bir çekçek sürücüsünün hayatı, bir gün arabasında pahalı bir kamera bulup köylülerle film yapmaya karar verdiğinde kökten değişir.

Yağmurun hiç yağmadığı köyde su kıtlığı ve kuraklıktan bezmiş olan köylüler şehirde yaşamak için can atarken Veerababu adlı bu iyimser sürücü, eğer herkes şehre göç ederse, köy için işleri kimin daha iyi hale getireceğini sorgular ve sürekli şikâyet eden köylü dostlarının moralini yükseltmeye çalışır.

Kuraklıktan etkilenen köylerini kasvetli koşullarından kurtarmak için bu durumun bir fırsat olabileceğini düşünen Veerababu bulduğu bu kamera ile uzun metrajlı bir film çekmeye karar verdiğinde köylüler başlangıçta onun bu fikriyle dalga geçer.

Ama daha sonra hepsi yavaş yavaş bu süreçte ona katılarak önerileriyle ona yardımcı olmaya başlar.

Özellikle köydeki kadınları güçlü ve bağımsız bir şekilde tasvir eden film, film yapımında sıfır deneyimi olan ve kırsal bir bölgede yaşayan köy ahalisinin nasıl film yapmaya çalıştığını gözler önüne seriyor.

Nihayetinde kalpleri kazanan bu sevimli film seyircisine, hayallere inandıran iç açıcı bir masal sunuyor.

 

Çivi Bombacısı: Londra'yı Sarsan Terörist

Yönetmen: Daniel Vernon / Süre: 72 dakika
 

 

Bu farklılıklardan nefret eden bir teröristin yarattığı kaosun hikayesidir…


Çok güzel bir günün sabahında, insanların tatlı bir telaşla sokakları doldurduğu bir anda birden bir polis çıkagelir ve o an etrafta tamamen acizlik içinde kalan herkes için her şey birden cehenneme dönüşür…

Bir ırk savaşının çıkacağı söylentileri dolaştığı için dedektiflerin, bombalı bir terör kampanyasının başlamasından korktuğu 1999 yılında, Londra'da bir dizi yıkıcı saldırılar başlar ve bir savaş alanına dönen sokaklarda herkesi tehdit eden bir korku sarar.

Bunun organize bir grubun mu yoksa tek bir kişinin saldırısı mı olduğuyla ilgili bir sürü spekülasyonun konuşulduğu bir ortamda, başlangıçta insanlar bunun ırkçı bir saldırı olduğunu düşünür ancak sonra başkentte Bengal topluluğunu can evinden vurarak bu defa etnik toplulukların hedef alındığı ikinci bir saldırı yaşanır.

Siyasetçiler ve polisler telaş içindeyken yetkililer bu bombalardan sorumlu olan şahısları alt edeceklerine dair demeçler verirken bir sonraki saldırısı için çoktan hazırlanmış olan bombacı bu baskıyı farklı bir seviyeye taşır.

Çünkü bu defa bombacının hedef aldığı grup gey topluluğudur ki kimse bu saldırıların bu noktaya kadar uzanacağını düşünmüyordur.

Ülkede daha önce hiç böylesi seri bir bombacı olmadığı için millet korkuyordur ama tüm bu insanlara umut veren tek şey iyi insanların kötü insanlardan fazla olduğuna yönelik motivasyondur.

Bu süreç içinde, 17-30 Nisan 1999 tarihleri arasında, Londra'da Soho, Brixton ve Brick Lane'de üç farklı bombalı saldırısı meydana gelir; 3 kişinin ölümü ve 140 kişinin yaralanmasına neden olan bu saldırıların sorumlusunun 22 yaşındaki David Copeland olduğu ortaya çıkar ve sonrasında bu yaşananların kendisinin kaderi olduğu şeklinde kendini savunur.

Netflix'in Britanya Yapımı Tarihî Belgeseller kategorisinde bu hafta gösterime giren Nail Bomber: Manhunt adlı bu belgesel, 1999'da Londra'nın kültürel yaşamını derinden etkileyen, siyahi, Bangladeşli ve geyleri hedef alan bombalı saldırıları ve bu saldırıların failini bulmak için verilen mücadeleyi konu alıyor.

Belgeselde hayatta kalanlar, adli tıp uzmanları, cerrahlar, polis ve diğer kilit oyuncular olayları tekrar gözden geçirirken, bombalamanın tozla kaplı artçı sarsıntılarını arşiv görüntüleri üzerinden yeniden ele alarak bu olayın günümüze uzanan etkilerini çağdaş bir bakışla irdeliyor.

 

Gatao: Son Serseri

Yönetmen: Jui-Chih Chiang / Oyuncular: Cheng Jen-Shuo, Nikki Hsieh, Jack Kao, Lung Shao-Hua, Alan Kuo, Tai Bo, Hsin Shao, Peggy Tseng, Kelly Poon, Alex Shu-Yuan Ko, Shang-Ho Huang, Chen-Kang Tang, Tsai-Hsing Chang, Jen-Ya Wu, Samuel Ku, Chien Sheng, Wan-Ting Tseng, Bamboo Chen, Tao Yu Lin, Angel Wang / Süre: 120 dakika
 

 

Eğer gerçekten mutsuzsan hayatında belki bir şeyleri değiştirmelisin ve belki de daha normal bir hayat yaşamayı denemelisin…


Netflix'in Asya Yapımı Aksiyon Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren ve serinin üçüncü filmi olan Gatao - The Last Stray adlı bu film; seyircisini Tayvan yerel gangsterlerin dünyasına götürüyor ve çeteler ile örgütler arasında sıkışan sevimli bir fotoğrafçının hiç beklenmedik bir şekilde ve zamanda kendisini çevreleyen romantizmine ortak ediyor.

 

Ghost Lab

Yönetmen: Paween Purijitpanya / Oyuncular: Thanapob Leeratanakachorn, Paris Intarakomalyasut, Nuttanicha Dungwattanawanich / Süre: 117 dakika
 

 

Gerçekten ölümden sonra yaşam var mıdır?..


Netflix'in Tayland Yapımı Filmler kategorisinde 26 Mayıs'ta gösterime girmesi beklenen Ghost Lab adlı bu tüyler ürpertici ve sürükleyici filmde; doktor olan Gla ve Wee, ölümden sonraki hayat ile ilgili bir deney yapar, ancak deney sırasında işler kontrolden çıktığında hastanede tuhaf şeyler olmaya başlar.

Bu deney sırasında ilk defa bir hayalet gördüklerine inanan Gla ve Wee, ölümden sonraki yaşamın kanıtlarını bulmak fikrini takıntı haline getirir.

Daha da ötesi bu karşılaşma, doktorlarda ruhların bilimsel açıklamasını ve ölümden sonra yaşamın kanıtını bulma konusunda doyumsuz bir arzu yaratır ve ancak giderek bir çıkmaza giren doktorların bu konudaki takıntılarının ve pervasız bilgi arayışlarının bedeli arkadaşlıkları ve sevdikleri olacaktır.

 

Mavi Mucize

Yönetmen: Julio Quintana / Oyuncular: Dennis Quaid, Dana Wheeler-Nicholson, Raymond Cruz, Bruce McGill, Fernanda Urrejola, Jimmy Gonzales, Anthony Gonzalez, Isaac Arellanes, Nathan Arenas, Chris Doubek, Frank Gallegos, Miguel Angel Garcia, Tom Clark, Silverio Palacios, Steve Gutierrez, Marcos Sánchez, Mario Cersósimo, Krista Moorman / Süre: 95 dakika

 

Hiçbir şansının olmadığını düşündüğün zamanlarda bile denemekten vazgeçme…


Netflix'in Aile Temalı Filmler kategorisinde 27 Mayıs'ta gösterime girmesi beklenen Blue Miracle adlı bu gerçek hikâyeden uyarlanan ilham verici film; Odile Kasırgası'nın 2014'te etkili olmasından sonra hayatta kalmaya çalışan Meksikalı bir yetimhane olan Casa Hogar'ı kadrajına alıyor.

Meksika'da kaldıkları yetimhane kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan çocuklar para sıkıntısı çeken ve iflasın eşiğinde olan yetimhanelerini kurtarmak için tükenmiş bir tekne kaptanıyla dünyanın en büyük balık tutma turnuvasına katılır.

Bölge sakinleri milyonluk ödülü kazanmak için birbirleriyle mücadele ederken, evlerini kurtarmak için para bulma umuduyla dünyanın en büyük balıkçılık yarışında şansını deneyen çocuklar bu mücadeleyle birlikte hayata da farklı bir adım atacaktır.

 

Ölüler Ordusu

Yönetmen: Zack Snyder / Oyuncular: Dave Bautista, Ella Purnell, Omari Hardwick, Ana de la Reguera, Theo Rossi, Matthias Schweighöfer, Nora Arnezeder, Hiroyuki Sanada, Garret Dillahunt, Tig Notaro, Raúl Castillo, Huma Qureshi, Samantha Win, Richard Cetrone, Michael Cassidy, Steve Corona, Chelsea Edmundson, Zach Rose, Brian Avery, David K. Maiocco, Ryan Watson, Sabine Varnes, Mónica López, Kelly Phelan, James M. Halty, Leon Budrow, Maeve Garay, Danielle Burgio, Jessica Harbeck, Josh Horton, Natalie Jaramillo, Frank Andrade, Ava Wagenman, Wayne Dalglish, Casey Messer, Ken Thong, Donna Brazile, Sean Spicer, Sheila Awasthi, Sebastian Balchand, Colby Lemmo, Marisilda Garcia, Isachar Benitez, Carolyn Wickwire, Antonio Leyba, Colin Jones, Daisy Davis, Lora Martinez-Cunningham, Athena Perample, Albert Valladares, Alexander Ward, Steve Soliz, Jordyn Aurora Aquino, Sarah Minnich, Bernhard Eichholz, Ozzy Alvarez, Kevin Kirkpatrick, Eric Fiedler, Fred Tatasciore, Amanda Troop, Gary A. Hecker, Jon Olson / Süre: 148 dakika
 

 

Bu öyle büyük bir kumar ki hayatta kalan hepsini alır…


Netflix'in Korku Filmleri kategorisinde bu hafta gösterime giren Army of the Dead adlı bu filmde; Las Vegas'ta meydana gelen bir zombi salgınının ardından bir grup paralı asker, karantina bölgesine girerek tarihin en büyük soygunlarından birini gerçekleştirmek için harekete geçer.

Doğup büyüdüğü Las Vegas'tan ayrılmak zorunda kalmış eski bir zombi savaşı kahramanı olan ve artık evi olarak gördüğü bir kasabanın dışındaki hamburgercide çalışan Scott Ward, kumarhane patronu Bly Tanaka'dan inanılmaz bir teklif alır.

Şehir 32 saat içinde hükümet tarafından nükleer silahlarla yok edilmeden önce zombi istilası altındaki karantina bölgesine girip, yer altındaki bir kasada duran 200 milyon doları ele geçirecektir.

Kaybedecek pek bir şeyi kalmayan Ward bu zor görevi kabul eder ve soygun için ayak takımından oluşan uzman bir ekip kurar.

Ekipte usta bir tamirci ve Ward'un eski arkadaşı Maria Cruz; zombi öldürme konusunda uzman olan Vanderohe; helikopter pilotu Marianne Peters; kazanmak için her yola başvuran Mikey Guzman ve en yakın arkadaşı Chambers, kumarhanenin güvenlik şefi Martin; bir güvenlik görevlisi olan Burt Cummings'i işe alan Coyote lakaplı çılgın savaşçı ve Alman kasa hırsızı Dieter yer alır.

Las Vegas'ta kumarhaneler caddesinin altında, bir bodrumda onları bekleyen meblağ tam 200 milyon dolara ulaşmak için plana göre bu işin içinde olanlar önce kasayı bulacak sonra da kolayca oradan çıkacaktır ama elbette tahmin edilebileceği üzere bu işte evdeki hesap çarşıya uymayacaktır, çünkü Las Vegas'ı harabeye çeviren zombi istilasında kapana sıkıştıklarında paralarla birlikte hayatları için de savaşmak zorunda kalacaklardır.

Zaman giderek daralırken, açılması imkânsız denilen bir kasa söz konusuyken ve hem daha akıllı hem de daha hızlı olan Alfa zombiler sürüsü giderek yaklaşırken, şimdiye kadar teşebbüs edilen bu en büyük soygunda tek bir şey kesindir: Hayatta kalmayı başaranlar her şeyi alacaktır.

 

P!NK: All I Know So Far

Yönetmen: Michael Gracey / Oyuncular: Pink, Carey Hart, Willow Sage Hart / Süre: 99 dakika
 

 

Bir süredir meraklan beklenen ve Amazon Prime Video Türkiye'de bu hafta gösterime giren P!NK: All I Know So Far adlı bu belgesel; izleyicileri P!NK'in "yaşantısı" olarak nitelendirdiği karmaşanın arka yüzüyle buluşturuyor.

Rekorlar kıran "Beautiful Trauma" dünya turnesi boyunca ödüllü sanatçı P!nk'in yol maceraları, sahne arkası röportajları ve kişisel yaşantısından görüntüleri harmanlayan belgesel, izleyicileri onun seçtiği ailesine katılmaya ve bir anne, bir eş, bir patron ve bir performans sanatçısı olarak hayatını dengelemeye çalıştığı sürece tanık olmaya davet ediyor.

 

Sam Smith: Love Goes - Live at Abbey Road Studios

Yönetmen: Paul Dugdale / Oyuncular: Sam Smith / Süre: 61 dakika
 

 

Netflix'in Müzikal Yapımlar kategorisinde bu hafta gösterime giren bu özel konserde; Grammy ödüllü sanatçı Sam Smith, ikonik Abbey Road stüdyolarında üçüncü albümlerinden şarkılar ve daha fazlasını içeren samimi ve duygusal bir performans sergiliyor.

 

Strain

Yönetmen: Uduak-Obong Patrick / Oyuncular: Okey Uzoeshi, Shushu Abubakar, Angel Unigwe, Nifemi Lawal, Alex Usifo Omiagbo, Gloria Anozie, Chinonso Ejemba, Bimbo Akintola, Saphirre Ekeng, Kosi Ogboruche, Henry Diabuah, Toluwanimi Olaoye, Olanrewaju Adeyemi, Enkay Ogboruche, Bade Smart, Nnenna Udeh, Raphael Jackson, Omotola Adeseluka, Toluwalase Adewumi, Babara Ogunniyi, Sharon Santos, Benjamin Abejide Adeniran, Titilope Ojuola / Süre: 106 dakika
 

 

Netflix'in Dramalar kategorisinde bu hafta gösterime giren Strain adlı bu filmde; bir aile babası, oğluna aniden Orak Hücre Hastalığı teşhisi konulunca ailesini mutlu ve birlik içinde tutmak için mücadele ederken yeni bir gerçekle yüzleşmek zorunda kalır; bu süre içinde hasta çocuğuna bakmak için para toplamanın alternatif yollarını bulması gerekir.

Dört kişilik bir aile, kızlarının onuncu yaş doğum gününü kutlamak için bir doğa parkına gittiğinde altı yaşındaki oğlu aniden yere yığılır.

Hastanede doktor, onlara çocuklarının Orak Hücre Hastalığı olduğunu bildirir ama ebeveynlerinin kafası karışır çünkü içlerinden sadece biri orak hücre geninin taşıyıcısıdır.

Aile yeni gerçekliklerine uyum sağlamaya çalışır, ancak durum her geçen gün kötüleşir.

Bu, ilişkilerini ve mali durumlarını da zorlar; çünkü bu kemik iliği nakli için uygun bir donör ve kaynak bulmak hiç kolay değildir.

 

Şarlatan

Yönetmen: Agnieszka Holland / Oyuncular: Ivan Trojan, Josef Trojan, Juraj Loj, Jaroslava Pokorná, Jirí Cerný, Miroslav Hanus, Ladislav Kolár, Martin Sitta, Jan Vlasák, Barbora Milotová, Milena Sajdkova, Magdaléna Borová, Otmar Brancuzský, Daniela Vorácková, Adam Hrdy, Pavlína Storková, Jan Budar, Matej Sumbera, Frantisek Beles, Philipp Schenker, Martin Mysicka, Melika Yildiz, Lenka Veliká, Frantisek Trojan, Éva Bandor, Igor Bares, Tomás Jerábek, Filip Brouk, Marek Epstein, Natálie Drabiscáková, Joachim Paul Assböck, Jana Kvantiková, Jana Olhová, Pavel Svaton, Bernhard Schütz, Claudia Vaseková, Miloslav Marsálek, Jan Novotný, Václav Kopta, Jirí Rendl, Ales Tybl, Martin Sulc, Ivana Sulcova, Petr Kohlert, Vladimir Fort, Jan Lakota, Martin Jáchym, Jan Meduna, Pavel Bezdek, Jirí Olmer, Karla Staubertová, Kamil Svejda, Tomás Korének, Zbysek Pantucek, Oldrich Hajlich, Petr Stach, Lukas Novotny, Matej Frantisek Preisler / Süre: 118 dakika
 

 

Ödüllü festival filmlerini baharın son günlerinde ücretsiz ve çevrim içi bir şekilde izleyiciyle buluşturan İstanbul Modern Sinema'nın Bahar Nöbeti programında 22 Mayıs'ta gösterime girecek olan Charlatan adlı bu film; Jan Mikolášek isimli doğuştan kabiliyetli bir şifacının 1930'lar Çekoslovakya'sındaki gerçek hayatından uyarlanmış bir yapım.

Mikolášek, zengin fakir demeden binlerce hastayı idrarlarına bakarak teşhis koyan, karşısına çıkan türlü engellere rağmen yetiştirdiği şifalı bitkilerle hayatını insanları tedavi etmeye adayan bir bitki uzmanıdır.

Nazi işgali sırasındaki nüfuzlu Almanlardan komünist memurlara, hatta Başbakan Antonín Zápotocký'a kadar pek çok isim hastaları arasında yer almaktadır.

Hastalıkları tedavi etmek için bitkisel ilaçlardan yararlanarak alışılmadık yöntemler deneyen Mikolášek, bu yolda devam edebilmek için bir yandan özel ve profesyonel hayatında karşına çıkan zorlukları aşmaya çalışırken bir yandan da savaş ve ülke rejimine karşı mücadele etmek zorunda kalır.

Avrupa sinemasının en etkin isimlerinden, Polonyalı yönetmen Agnieszka Holland, kimilerinin "şarlatan" lakabını yakıştırdığı Mikolášek'in başka bir adama karşı aşkını da katarak hikâyesini daha kırılgan ve karmaşık bir şekilde anlatır.

Berlin'de dünya prömiyerini yapan Şarlatan, 93. Akademi Ödülleri'nde de Çekya'nın Oscar adayı olmuştu.

 

Zappa

Yönetmen: Alex Winter / Oyuncular: David Bowie, Arsenio Hall, Ringo Starr, Mick Jagger, Paul McCartney, Timothy Carey, John Lennon, Kathie Lee Gifford, Alice Cooper, Larry King, George Harrison, Regis Philbin, Charles Manson, Frank Zappa, Steve Vai, Joni Mitchell, Jimi Hendrix, Pamela Des Barres, Brian Jones, Bill Wyman, Ted Koppel, Howard Kaylan, Jimmy Carl Black, Ian Underwood, Gail Zappa, Arthur Brown, Don Van Vliet, Don Preston, Mike Keneally, Mark Volman, Ruth Underwood, Bruce Bickford, Lonnie Lardner, Edgard Varèse, Murray Roman, Václav Havel, Scott Thunes, Ray Collins, Ray White, Tom Wilson, Miss Mercy, Euclid James ‘Motorhead' Sherwood, Buzz Gardner, Roy Estrada, Patrice Zappa, Cal Schenkel, Billy Mundi, The GTOs, Bunk Gardner, Carl Zappa, Johnny ‘Guitar' Watson, Arthur Dyer Tripp III, David Harrington, John Lofton / Süre: 129 dakika
 

 

Ödüllü festival filmlerini baharın son günlerinde ücretsiz ve çevrim içi bir şekilde izleyiciyle buluşturan İstanbul Modern Sinema'nın Bahar Nöbeti programında 26 Mayıs'ta gösterime girecek olan Zappa adlı bu film; Amerikan rock müzik tarihinin en eksantrik figürlerinden biri olan Frank Zappa'yı kadrajına alıyor.

Frank Zappa, 1960'larda hippilerden nefret edecek kadar ciddi, psikedelik müzik yaparken uyuşturucu düşmanı olacak kadar aykırı, telif hakları için büyük şirketlere dava açacak kadar cesur bir adamdır.

Belgesel 1991 Prag'daki konser görüntüleriyle başlıyor; aykırılıklarıyla dikkat çeken Zappa, Kadife Devrim'e ilham veren kültürel figürlerden biri olarak oraya davet ediliyor.

Ama ilerleyen süreçte iki yıl sonra kansere yenik düşerek 52 yaşında hayata veda ediyor.

Film az bulunan arşiv görüntüleriyle Zappa'nın çocukluğundan iş ahlâkına, rock yıldızlığından senfoni besteciliğine uzanan yolculuğunu anlatıyor, kariyer hayatının yanı sıra özel hayatının da bilinmeyenleri gözler önüne seriyor.

 

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrim içi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2020 ve öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.


beIN CONNECT

Türkiye'nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk'ün izleyicilerine diledikleri zaman diledikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT'in zengin kütüphanesinde mayıs ayının bu son haftasında yayın programına eklenen filmler şöyle;

  • Anonim (Anonymous, 2011)
  • Bugün Aslında Dündü (Groundhog Day, 1993)
  • Click (2006)
  • Çit (Rabbit-Proof Fence, 2002)
  • Doğruyu Söyle (Concussion, 2015)
  • Gandhi (1982)
  • Hellboy (2019)
  • Madagaskar (Madagascar, 2005)
  • Müthiş Yemek (Naked Lunch, 1991)


BluTV

İlham veren, bilgilendiren ve eğlendiren içeriklerle dünyanın dört bir yanındaki tutkulu hayran kitlesine hizmet veren Discovery ile orijinal içerik üretimini özenle seçilmiş yerli ve yabancı yapımlarla genişleterek Türk SVOD pazarının büyümesine öncülük eden, istediğiniz zaman, istediğiniz yerden, birbirinden farklı dizi, film ve canlı yayını reklamsız izlemenizi sağlayan, Doğan Holding çatısı altında kurulmuş bir dijital televizyon platformu olan BluTV'nin mayıs ayının bu son haftasında öne çıkan filmleri şöyle;

  • Alabora: Sudaki Kan (Capsized: Blood in the Water, 2019)
  • Agnès, Varda'yı Anlatıyor (Varda by Agnès, 2019)
  • Baraka (1992)
  • Curiosity: Bermuda Triangle (2012)
  • Ebu Garip'in Hayaletleri (Ghosts of Abu Ghraib, 2007)
  • Game of Thrones: The Last Watch (2019)
  • Mekanlar ve Yüzler (Visages Villages / Faces Places, 2017)
  • Minding the Gap (2018)
  • Robin Williams: Come Inside My Mind (2018)
  • Samsara (2011)
  • The Mueller Investigation (2019)
  • Toprağın Tuzu (The Salt of the Earth, 2014)


FilmBox

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde yer alan film ve dizi kanalı FilmBox, etkileyici öyküleri, dünya yıldızları ile buluşturan sinema filmleriyle mayıs ayına heyecan ve eğlence katmaya devam ediyor.

Beyaz perdenin efsaneleşmiş aktörleri Humphrey Bogart, Jack Nicholson, John Wayne ve Katharine Hepburn gibi unutulmaz aktrislerin eşliğinde, birer klasik halini almış 3 muhteşem film FilmBox Arthouse ekranlarında evlerimize geliyor.

ArtHouse kategorisinin yanı sıra popüler TV dizileri, gişe rekorları kıran Hollywood filmleri, yılların eskitemediği klasikler gibi farklı türlerde keyifli içerikler sunan FilmBox, FilmBox Extra kanalı ile de ağırlıklı olarak aksiyon ve gerilim türü filmleri ekranlara getiriyor.

Ülkemizin yanı sıra 25 ülkede 30 milyon kişiden oluşan geniş bir abone kitlesine ulaşan platformun bu hafta farklı kategorilerde öne çıkan filmleri ise şöyle;

  • Afrika Kraliçesi (The African Queen, 1951)
  • Asil Şeyler (Noble Things, 2008)
  • Bayan Hiç Kimse (Miss Nobody, 2010)
  • Çin'de Bir Amerikalı (An American in China, 2008)
  • Gizli Kamera (Hidden Camera, 2007)
  • Hick (2011)
  • İkinci Hayat (Deuxième vie, 2000)
  • Kadın Satılmaz (The Quiet Man, 1952)
  • Kahramanlar (Héroes, 2010)
  • Küçük Balık, Garip Gölet (Frenemy / Little Fish, Strange Pond, 2009)
  • Küçük Korku Dükkânı (Little Shop of Horrors, 1986)
  • Mandie ve Gizli Tünel (Mandie and the Secret Tunnel, 2009)
  • Nasıl Kayboldum (How I Got Lost, 2009)
  • Ölümcül Tecrit (Deadly Isolation, 2005)
  • Rock the Paint (2005)
  • Yakın Düşmanlar (Enemies Closer, 2013)
  • Yasak İlişkiler (The Grifters, 1990)
  • Zafere Giden Kapı (Les portes de la gloire / Doors of Glory, 2001)


MUBI

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI'nin dünyanın her yerinden en yeni yönetmenlerden en çok ödül kazananlara uzanan zengin programı yepyeni içeriklerle mayıs ayının bu son haftasında izleyiciyle buluşmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

  • Aşk, Büyü vs. (2019)
  • Belgica (2016)
  • Devlet Töreni (State Funeral, 2019)
  • Gizem Treni (Mystery Train, 1989)
  • Öğleden Sonra Aşk (L'amour, l'après-midi / Chloe in the Afternoon, 1972)
  • Peki Şimdi Nereye? (Et maintenant on va où? / Where Do We Go Now?, 2011)
  • Persona (1966)


Netflix

"Birbirimize sadece bir hikâye uzaklığındayız" sloganıyla dünyada 30'u aşkın dilde, 190'dan fazla ülkede, 207 milyonu aşkın ücretli kullanıcısına, favorisi hâline gelecek bir sonraki hikâyeyi bulmalarına yardımcı olmak için farklı türlerde uzun metrajlı filmler, belgeseller, diziler, animeler ve ödüllü orijinal içerikler sunan Netflix, yeni yapımları ile çemberi genişleterek büyümesini sürdürüyor.

Pandemi sebebiyle ekran başında uzun saatler geçirdiğimiz şu günlerde dünyanın en popüler dijital içerik platformuna dönüşen Netflix birbirinden ünlü isimlerin yer aldığı yapımlarıyla da hayatımızı renklendirip evde sinema keyfini sürdürmemizi sağlamaya hız kesmeden devam ediyor.

Netflix'e ilginin hayli yüksek olduğu şu sıralar cesur hikâyeler ve performanslarla büyüleyen sezonun en yeni filmlerinin yanı sıra, mayıs ayının bu son haftasında platforma giriş yapan filmler şöyle;

  • 678 (Cairo 678, 2010)
  • Ahaan (2019)
  • Amerikalı Kadın (American Woman, 2019)
  • Asmaa (2011)
  • Banana Split (The Banana Splits Movie, 2019)
  • Biz (Us, 2019)
  • Örümcek-Adam: Evden Uzakta (Spider-Man: Far from Home, 2019)
  • Sofra Adabı (Table Manners, 2018)
  • Taxi No. 9211 (Taxi No. 9 2 11: Nau Do Gyarah, 2006)


PuhuTV

Doğuş Holding çatısı altında kurulan ve "Sen Nasıl İzlersen" sloganıyla faaliyetlerini sürdüren PuhuTV; bilgisayar, mobil cihazlar ve akıllı televizyonlar üzerinden erişilebilen uygulama yayınlarının yanı sıra film, dizi, çocuk türlerinde yerli ve yabancı içerikler sunmaya devam ediyor.

İnternet üzerinden hizmet veren bir medya sağlayıcısı olan PuhuTV'nin Türk filmleri için ayrılmış kütüphanesinden bu hafta sizin için seçtiğim filmler şöyle;

  • Buğulu Gözler (1970)
  • Deliler Koğuşu (1981)
  • Her Gönülde Bir Aslan Yatar (1976)
  • Sarı Kurdelam Sarı (1969)
  • Sevgili Halam (1975)
  • Siyah Eldivenli Adam (1973)
  • Yakılacak Kadın (1982)


Tivibu

Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom'un dijital televizyon platformu Tivibu, izlenme rekorları kıran filmleri, belgeselleri, dizileri ve çocuklara yönelik farklı türlerdeki yerli ve yabancı yapımlarıyla her yaştan izleyiciye hitap etmeyi sürdürüyor.

Tivibu'nun mayıs ayının bu son haftasında yayın akışında öne çıkan filmleri şöyle;

  • Affedilmeyen (Unforgiven, 1992)
  • Aşkın Dansı (Je ne suis pas là pour être aimé / Not Here to Be Loved, 2005)
  • Bay Darcy ile Evlenmek (Marrying Mr. Darcy, 2018)
  • Ben, Tonya (I, Tonya, 2017)
  • Benny & Joon (1993)
  • Berlin Kaplanı (2012)
  • Bisikletler (Bikes, 2018)
  • Büyük Yarış (Veloce come il vento / Italian Race, 2016)
  • Çılgın Futbol Takımı 6 (Die Wilden Kerle 6 - Die Legende lebt / The Wild Soccer Bunch 6, 2016)
  • Dangal (2016)
  • Diyet (1974)
  • Gibby (2016)
  • K9 Dünya Kupası (Selección Canina / K9 World Cup, 2015)
  • Jack Reacher: Asla Geri Dönme (Jack Reacher: Never Go Back, 2016)
  • Lego DC Comics Süper Kahramanlar: Flash (Lego DC Comics Super Heroes: The Flash, 2018)
  • Ona İyi Bak (Hjertestart / Handle With Care, 2017)
  • Son Efsane (The Program, 2015)
  • Şampiyon (Miekkailija / The Fencer, 2015)
  • Şampiyon Köpek Avrupa Kupasında (Soccer Dog: European Cup, 2004)
  • Şeker Çocuk (Honey Boy, 2019)


TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT'nin en çok izlenen kültür sanat kanalları mayıs ayının bu son haftasında izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2'nin bu hafta yayın kuşağında öne çıkan filmleri şöyle;

  • Aşk ve Kin (Three Violent People, 1956)
  • Ayka (2018)
  • Çitler (Fences, 2016)
  • Marie Curie (Marie Curie: The Courage of Knowledge, 2016)
  • Mehmet Salih (2016)
  • Milyoner (Slumdog Millionaire, 2008)
  • Misafir (2017)
  • Pelé: Bir Efsanenin Doğuşu (Pelé: Birth of a Legend, 2016)
  • Sabotaj (Sabotage, 2014)
  • Şampiyonlar (Campeones / Champions, 2018)
  • Tatlı ve Kirli (Sweet and Lowdown, 1999)
  • Yeşil Yol (The Green Mile, 1999)
  • Zafer Bizimdir (We Are Marshall, 2006)

 

Festival ajandası

MTV Film ve TV Ödülleri

Leslie Jones'un sunduğu 2021 MTV Film ve TV Ödülleri sahiplerini buldu!

2021 "MTV Film ve TV Ödülleri" 16 Mayıs Pazar günü Los Angeles'ta Palladium'dan canlı olarak yayımlandı.

MTV'nin film ve televizyondaki en büyük ve en iyi anları kutlayan iki gecelik destansı etkinliğini başlatan gösteriye komedyen ve aktris Leslie Jones ev sahipliği yaptı.
 


Ödül için aday olan yapımlar ve isimler arasında kazanalar ise şöyle:

En İyi Film: To All the Boys: Always and Forever
En İyi Dizi: WandaVision
En İyi Performans (Film): Chadwick Boseman (Ma Rainey's Black Bottom)
En İyi Performans (Dizi): Elizabeth Olsen (WandaVision)
En İyi Kahraman: Anthony Mackie (The Falcon and the Winter Soldier)
En İyi Öpücük: Chase Stokes & Madelyn Cline (Outer Banks)
En İyi Komedi Performansı: Leslie Jones (Coming 2 America)
En İyi Kötü Kahraman: Kathryn Hahn (WandaVision)
Çığır Açan Performans: Regé-Jean Page (Bridgerton)
En İyi Kavga Sahnesi: WandaVision (Wanda vs. Agatha)
En İyi Korku Sahnesi: Victoria Pedretti (The Haunting of Bly Manor)
En İyi İkili: The Falcon and the Winter Soldier (Falcon "Anthony Mackie" & Winter Soldier "Sebastian Stan")
En İyi Müzikal Sahnesi: SONIC® Drive-In tarafından sunulan sosyal kategori: "Edge of Great"- Julie and the Phantoms

İki gece süren etkinliğin ikinci gününde de türünün ilk örneği olan, realite dünyasının her şeyinin kutlandığı "MTV Film ve TV Ödülleri: Doğaçlama" töreninde komedyen Nikki Glaser sunumuyla tören seyircisine dudak uçuklatan, kuralsız, drama dolu anlar yaşattı.

2021 "MTV Film ve TV Ödülleri" ve "Film ve TV Ödülleri: Doğaçlama" törenlerinin yapımcıları MTV'nin Bruce Gillmer'ı, Wendy Pault'u ve Vanessa Whitewolf'u; ve Dan of Thieves'in Jesse Ignjatovic'i ve Barb Bialkowski'si.
Yapımdan sorumlu yöneticiler ve Lisa Lauricella, her iki etkinlik için de Müzik Yetenek Yöneticisi olarak görev aldı.


MUBI'de Çevrimiçi Gala

Ülkemizin en önemli sinemacılarından Ümit Ünal'ın uzun süredir merakla beklenen filmi Aşk, Büyü, Vs., 22 Mayıs itibarıyla MUBI'de sinemaseverlerle buluşuyor.

Filme özel hazırlanan Çevrimiçi Gala ise 22 Mayıs Cumartesi akşamı, saat 20.30'da başlayacak.

Film ekibini çevrim içi olarak aynı ekranda buluşturacak gala, Muammer Brav'ın sunumu, yönetmen Ümit Ünal, yapımcı Tayfur Aydın ve filmin oyuncuları Selen Uçer, Ece Dizdar, Ayşenil Şamlıoğlu, Emrah Kolukısa, Uygar Özçelik'in katılımıyla gerçekleşecek.

Pandemi döneminde takipçilerine benzersiz bir gala deneyimi yaşatmayı planlayan MUBI'nin YouTube kanalından canlı olarak yayınlanacak bu galaya katılmak isteyenler davetiyelerini MUBI üzerinden temin edebilirler.
 


Filmi biraz özetlemek gerekirse; Büyükada'da doğup büyüyen ve yaşayan iki ailenin çocuğu Eren ve Reyhan, gençliklerinde büyük bir aşk yaşamışlardır, ama aileleri bu ilişkiyi duyar duymaz onları ayırır.

Varlıklı bir ailenin kızı olan Eren, yıllar sonra adaya döner; Reyhan'ın o gittikten sonra yaşadıklarına dair hiçbir fikri yoktur.

Reyhan'ı bulur, iki kadın Büyükada'da tek günlük bir yolculuğa çıkar, artık kimseleri umursamadan duygularını özgürce yaşamak istemektelerdir.

Ancak aşka, büyüye, toplumsal baskılara ve umuda dair öğrenecekleri çok şey vardır.

Farklı sosyoekonomik sınıflardan gelen Eren ve Reyhan'ın yıllar sonra yeniden alevlenen aşkının etrafında kurulan Aşk, Büyü, Vs., baharın getirdiği umudu taşıyan, adanın verdiği özgürlük duygusunu hissettiren, ilham verici bir aşk öyküsü.

Büyük heyecan uyandıran film, 39. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma'da Altın Lale'nin yanı sıra En İyi Senaryo Ödülü'ne layık görülürken, başrol oyuncuları Selen Uçer ve Ece Dizdar'a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandırdı.

2020'de ise Başka Sinema Ayvalık Film Festivali kapsamında verilen KAV Yılın Yönetmeni Ödülü'ne layık görülen film ayrıca 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden de En İyi Kadın Oyuncu, SİYAD Ödülü ve Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü'yle döndü.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU