Ateşkes döneminin ilk altı ayında İstanbul basınında Mustafa Kemal Paşa

Zeki Sarıhan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

30 Ekim 1918 tarihinde ilan edilen Mondros Ateşkes Anlaşması sonucu, Osmanlı orduları dağıtılırken Yıldırım Orduları da lağvedilmiş ve komutanı olan Mustafa Kemal Paşa, İzzet Paşa'nın kuracağı bir kabinede görev alma isteğiyle 13 Kasım 1918 Çarşamba günü trenle Adana'dan İstanbul'a gelmiştir. 

Mustafa Kemal Paşa, Samsun'a hareket ettiği 16 Mayıs 1919'a kadar 6 ay 3 gün İstanbul'da kaldı. Onun bu süre içinde İstanbul'da nasıl vakit geçirdiği, ne gibi görüşmeler ve siyasi çalışmalar yaptığı ile ilgili yayınlar vardır. Ancak bunların büyük çoğunluğu sonradan derlenen anılara dayanır.

Muzaffer bir komutan ve devlet başkanına yaraşır özgeçmiş inşa etme çabalarının ürünüdür. Oysa çağımızda tarih yazımında en güvenilir kaynak, yazılı basındır. Dağılmakta olan imparatorluğun başkentinde canlı bir basın hayatı vardır ve gazetelerde Mustafa Kemal Paşa birçok vesile ile haber konusu olmuştur. 

Bu yazıda İstanbul basınının ondan hangi vesilelerle ve ne ölçüde söz etmiş olduğunu inceleyeceğiz. Bu vesile ile Mütarekenin ilk altı ayında İstanbul'daki çok sesliliğin, karmaşanın, siyasi arayışların ipuçlarını da sezmek mümkündür.


İstanbul basını  

19 Şubat 1919 tarihli bir hükümet açıklamasında o günlerde İstanbul'da yayımlanan gazetelerin adları sıralanmaktadır.

Sansür tarafından kapatılan gazetelerin yerlerine yenilerinin çıkmasını önlemek amacıyla yapılan açıklamada, yayınına izin verilen gazetelerin adları yer almaktadır.

Buna göre İstanbul'da şu günlük gazeteler çıkarılmaktadır:

İkdam, Sabah, Tasviri Efkâr, Vakit, Âti (daha sonra İleri oldu.) Zaman, Yenigün, Alemdar, Söz, Hukuku Beşer, Serbesti, İstiklal, Yeni Gazete, İstanbul, Hadisat, Ceridei Havadis, Tercüman, Akşam, Hakikat. 1

Bu ve diğer bazı İstanbul gazetelerinin ve partilerin manda, himaye ve bağımsızlık konularında ne düşündüğünü Akşam gazetesi, Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışından 2 ay 11 gün sonra, 1 Ağustos 1919 tarihli sayında şöyle özetliyor:

Hürriyet ve İtilaf İngiltere'yi istiyor. Millî Ahrar manda taraftarı değil, eğer müzaheret söz konusu olursa bazı kayıt ve şart altında Amarikan müzaheretine taraftar.

Sulh ve Selamet aynı fikirdedir. Tevhidi Efkâr, Vakit, İstiklal, Amerikan mandası istiyor. Memleket, "Ne Amerika mandası isteriz ne de Avrupa, ellere iş görmek için doğmadık" diyor. Alamder "İngiltere, İngiltere, İngiltere" diyor.

Sabah, "Hükümet ne isterse onu isteriz" diyor. Tercüman, Amerikan müzaheret, istiyor. İkdam'ın ne istediği belli değil. Tarık, Amerikan müzahereti, İfham, iktisadi istiklal ve Amerikan müzahereti, Yeni Gazete, Amerika müzahereti; Zaman, henüz belli değil, Türkçe İstanbul, İngiltere, İleri, en iyisi memleketin toprak bütünlüğünün korunması. 

Mustafa Kemal'in İstanbul'da bulunduğu altı ay içinde yayında bulunan gazetelerden İkdam, Sabah, Tasviri Efkâr, Vakit, Ati, İleri, Zaman, Yenigün, Alemdar, İstiklal, Hadisat ve İstanbul'un mevcut koleksiyonlarını taramış bulunuyoruz.

Tarayamadığımız diğer Türkçe gazetelerle yabancı dilden gazete ve dergilerde Mustafa Kemal'le ilgili başka haber ve yazıların bulunabileceği gerçeğini de gözden ırak tutmuyoruz.

Bazı yazarlar, daha İstanbul'a gelir gelmez Kurtuluş Savaşı'na atılmak için yoğun bir çalışma içine giren Mustafa Kemal'in işbirlikçi İstanbul basını tarafından sert hücumlara uğradığını ileri sürmektedirler. 2

Aşağıdaki örneklerde görülebileceği gibi, gerçek böyle değildir. Aleyhine yazılar bulunsa bile, Mütareke döneminin ilk altı ayında İstanbul basını genellikle Mustafa Kemal'den olumlu bir dille söz etmiştir.

Zaten bütün Kurtuluş Savaşı yılları boyunca İstanbul'da işbirlikçi basın azınlıktaydı. Ancak Damat Ferit Paşa hükümetleri zamanında gazeteler ağır sansür koşulları yüzünden bazen Mustafa Kemal'in ve Kuvayı Milliye'nin adını bile anamamışlar ya da bu konularda hükümet açıklamalarını basmak zorunda kalmışlardır.


İstanbul'a geliş ve siyasi girişimleri

Mustafa Kemal, Adana'dan İstanbul'a 13 Kasım 1918'de, aynı gün gelen İtilaf donanmasından sonra gelmiştir. Ateşkes döneminde gazetelerin ondan ilk söz edişi de bu vesile ile olmuştur.

Ancak bu geliş haberi, 14 tarihli gazetelerde değil, 16 tarihli gazetelerde yer alabilmiştir. 16 Kasım 1918 tarihli Vakit, "Mustafa Kemal" başlığı ile onun İstanbul'a geldiğini haber verirken3, Fethi Bey'in çıkarmakta olduğu Minber, haberi "Anafartalar kahramanı olarak ün yapmış olan Mustafa Kemal'in önceki gün İstanbul'a geldiği" biçiminde vermiştir. Haberin yanında Mustafa Kemal'in resmi de kullanılmıştır. 4

16 tarihli gazetelerin "evvelki gün" deyişleri, Mustafa Kemal'in İstanbul'a 14 Kasım'da gelmiş olabileceğini düşündürmektedir.

Mustafa Kemal, 15 Kasım 1918'de ayağının tozuyla Padişah Vahdettin'le bir görüşme yapmıştır. Mustafa Kemal'in Padişaha söyleyeceği şeyler bulunsa da böyle bir görüşme teşrifat usullerine de uygundu.

Gazeteler saraya yapılan ziyaretleri de kısa bir haber halinde veriyorlardı. Bu görüşmenin haberini ertesi günkü Âti ve Hadisat gazetelerinde okuyoruz. 5 Ati'yi Celal Nuri (daha sonra ilk Büyük Millet Meclisinde mebus), Hadisat'ı ise, İngilizlerin Malta'ya süreceği Süleyman Nazif çıkarıyordu.


İngilizlere olumlu mesajlar

Bu sırada Minber gazetesi, Mustafa Kemal'le bir görüşme yapmış ve görüşmeyi onun özgeçmişi ile birlikte 17 Kasım tarihli sayısında yayımlamıştır.

O sıralar Tevfik Paşa Hükümetinin çekilmesine ve İzzet Paşa başkanlığında kurulacak yeni bir hükümette görev almaya çalışan Mustafa Kemal Paşa, bu demecinde, hükümet kuruluşlarında en etkili güç olan İngilizlerin hoşuna gidebilecek sözler de söylemektedir.

"İngilizlerin milletimizin hürriyetine ve devletimizin istiklaline riayette gösterecekleri hürmet ve insaniyet karşısında yalnız benim değil, bütün milletin mütehassis olması pek tabiidir. (…) Kuvvetli olmak için askerî kuvvet en sonra gelir" demektedir.

Minber bu görüşmeyi birinci sayfasında yayımlarken şu başlık özetini kullanmaktadır: "

Ordumuzun en yüksek komutanlarından Mustafa Kemal Paşa. -Mustafa Kemal Paşa ile Mülakat. -Yüksek bir özgeçmiş. -Askerî Hizmetleri. –-Siyasi kanaatleri. –-Kuvvetli bir ordu hakkında fikri. -İngilizlere karşı duyguları. 6


Mustafa Kemal'in bir demeci de 18 Kasım tarihli Vakit'te yayımlanmıştır. Vakit'i Damat Ferit hükümetleriyle hiç geçinemeyen, bu tarihlerden başlayarak Amerikan mandası fikrinin ısrarlı bir savunucusu olacak, daha sonra Anadolu harekâtının yanında yer alacak Ahmet Emin Bey (Yalman) çıkarmaktadır.  

Mustafa Kemal Paşa bu demecinde, Mebuslar Meclisi'nin dağıtılacağı söylentileri üzerine hükümetin bu meclise dayanması gerektiğini söyleyerek, meclisin milleti temsil etmediği görüşüne karşı çıkmakta, "İngilizlerin Osmanlı hükümetine karşı iyi niyetinden şüphe etmek istemem" demektedir. 7

Minber'in Mustafa Kemal'i siyasi kamuoyuna tanıtma çabası sürmektedir. 19 Kasım tarihli sayısında onun 1914 tarihli bir mektubu yayımlanmıştır. Bu mektupta Mustafa Kemal, Osmanlı Devletinin savaşa girmesinin aleyhinde bulunuyor, devleti savaşa sokanları ağır biçimde suçluyordu.

Bu mektubun yayımlanmasıyla, Mustafa Kemal'in İttihat ve Terakki Partisi yöneticileriyle bir ilişkisinin olmadığı, onlara karşı olduğu, savaştan sorumlu olmadığı vurgulanmak isteniyor olmalıydı.

Bu mektubun yer aldığı sayıda Ahmet Hulki imzasıyla "Yurt geleceği Mustafa Kemal'den büyük hizmetler beklemekte haklıdır" denmekteydi. 8


Harbiye Nazırlığı adaylığı ve sükûnet

Bundan sonra bir ay süreyle İstanbul gazeteleri Mustafa Kemal'den söz etmediler. Mustafa Kemal Paşa'nın yeni bir hükümet kurulması ve bunda yer alma çabası başarıya ulaşamamış, onun karşı olduğu Tevfik Paşa Hükümeti güvenoyu almıştı. Ancak bu dönemde hiçbir hükümet, hele Tevfik Paşa hükümetleri uzun ömürlü olamıyordu.

Gazeteler hemen her gün hükümetin istifa edeceği ile ilgili haberlere yer veriyorlardı. 20 Aralık 1918 tarihli Sabah gazetesi, hükümeti düşürmek için bazı girişimler yapıldığını haber verdikten sonra, Mustafa Kemal'in Bahriye nazırlığına aday olduğunu yazmıştır. 9

Aynı söylentiler Söz gazetesinde de çıkmıştı. Mustafa Kemal, bunları aynı gün yalanladı ve yalanlaması ertesi günkü gazetelerde yer aldı. O hükümeti düşürme çabalarını yalanlamıyor, Bahriye Nezaretinde yer alması konusunda kendi rızasının alınmadığını açıklıyordu. 10

29 Aralık tarihli Söz, onunla ilgili bir söylentiye daha yer verdi. Mustafa Kemal'in Teceddüt Fırkasına girdiğini yazdı. 11 

Teceddüt, Feshedilen İttihat ve Terakki yerine kurulmuştu ve bu partiye girmek Mustafa Kemal'e etkili çevrelerde hiç de itibar kazandırmazdı. Bu haber Mustafa Kemal tarafından aynı gün yalanlandı. Yalanlama 10 Aralık tarihli Söz'de yer aldı. 12

Bu yayından sonra İstanbul basınında yeniden bir ay süreyle Mustafa Kemal'le ilgili başka bir yayına rastlanmıyor.


Alemdar gazetesine mülakat, Ati'nin mülakat isteğine ret

6 Şubat 1919 tarihli Alemdar, şöyle bir duyuru yayımlamıştır:

Yarın Mustafa Kemal Paşa ile yaptığımız mühim mülakatı okuyacaksınız. 13


İttihatçılığa şiddetle karşı olan ve Refi Cevat'ın (Ulunay) yönettiği Alemdar, o gün altı gün süreyle kapatıldığı için Mustafa Kemal Paşa'nın bu önemli mülakatının ne olduğu öğrenilememiştir.

Ancak Mustafa Kemal'in bu mülakatta İttihatçılar aleyhinde bulunduğunu sanıyoruz. Anadolu'ya geçip hükümet emirlerini dinlemeyince kanun dışı ilan edilen Mustafa Kemal aleyhine İtilafçı basında sert hücumlar olduğu günlerde Alemdar, Mustafa Kemal'den ihtiyatla bahsetmiştir.

Damat Ferit Hükümetiyle de arası açık olan Alemdar Mustafa Kemal'in bir ittihatçı olamayacağını yazmış, Mustafa Kemal'in ne istediğinin bilinmesini istemiştir.

Refi Cevat bu görüşlerine kanıt olarak yayımlanmayan bu mülakatın içeriğine de atıfta bulunmuştur.

Âti gazetesi, 7 Şubat 1919 tarihli sayısında, Mustafa Kemal'le bir mülakat yapmak istediğini fakat Mustafa Kemal'in bunu kabul etmediğini yazmaktadır. 14

 Âti'nin aynı sayısında Mustafa Kemal'in Harbiye Nezaretine bir tezkeresi yer almıştır. Polis Müdürü Halil Bey, Alemdar'ın kendi aleyhine yayın yapması üzerine bir basın toplantısı yaparak kendisinin Çanakkale'deki yararlıklarını anlatmış, ancak sözlerinin ucu Mustafa Kemal'e dokunmuştur.

Mustafa Kemal adı geçen tezkeresinde kendisi hakkında saygısız sözler sarf eden Halil Bey'in cezalandırılmasını istemektedir. 15

Ati'nin Mustafa Kemal'den Halil Bey aleyhine bir demeç almak istediğini, ancak Mustafa Kemal'in bir demeç vermek yerine Harbiye Nezaretine hitaben yazdığı dilekçenin örneğini gazeteye verdiği düşünülebilir.


Feyzi Paşa'nın genelkurmay başkanlığı söylentisi  

Aradan 20 gün geçtikten sonra Vakit gazetesi, Mustafa Kemal hakkında yeni bir söylentiye yer vermiştir. Gazeteye göre Mustafa Kemal Paşa'nın Erkânı Harbiyei Umumiye Reisliğine tayin edildiği işitilmiştir.

Bununla birlikte nazır değişikliği nedeniyle bu görevde bulunan Fevzi Paşa'nın istifa yazısı henüz kabul edilmiş değildir. 16 

Tevfik Paşa, 24 Şubat 1919'da üçüncü hükümetini kurmuş bulunuyordu. Sözü edilen değişiklik budur.


Bazı gazetelerin Mustafa Kemal'in önemli bir göreve getirilmesini bekledikleri anlaşılmaktadır. Mustafa Kemal, hükümette görev alamadıysa da bu bekleyiş, Dokuzuncu Ordu Birlikleri Müfettişliğine getirilmesiyle gerçekleşmiştir.

Onun bu günlerde Yedinci Ordu Komutanlığına getirilmek istendiğini, ancak bu görevi kabul etmediğini biliyoruz. 1919 yılının ilk aylarında önemli bir görev alması beklenen Mustafa Kemal aleyhine yayınlar da görülmektedir.


Vagonlar dolusu altın…

Daha sonra 150'likler listesine girecek olan Mevlanzade Rıfat'ın çıkardığı Hukuku Beşer gazetesi, Harbi Umumi'de ordu komutanlarına vagonlar dolusu altın ve gümüş para gönderildiğini yazmış, bu yazıda komutanlar için "Büyük alçaklar, haydut başıları" denmiştir. 17

Hukuku Beşer'in 14 Mart 1919 tarihli, sayısında çıkan bu yazıya Mustafa Kemal'in çok kızdığı anlaşılmaktadır. Kendisi de bu savaşta ordu komutanlıkları hatta grup komutanlığı yapmış olan Mustafa Kemal, Harbiye Nezaretine bir dilekçe yazarak kendisini ve diğer komutanları savunmuştur.

Dilekçesinin örneği 25 Mart tarihli bazı gazetelerde yayımlanmıştır.  Mustafa Kemal, yazıyı kaleme alanların cezalandırılmasını istemiştir. 18

Alemdar gazetesi, konu ile ilgili yorumda şöyle diyordu:

Herkesi kırmayalım. İyi bir asker olduğu cihetle fırka fikirleriyle hareket etmediğini kesinlikle zannettiğimiz Ordu kumandanı Mustafa Kemal Paşa'yı da içine alan bu yanlışlığı Hukuku Beşer refikimizin düzeltmesini bekliyoruz. 19


Mustafa Kemal Paşa, Alman Genelkurmayından kendisine külçe altın gönderdiğini ancak bunu iade ettiğini sonradan anlatmıştır.


Tutuklandığı haberi 

Hukuku Beşer'deki yazının yayımlandığı gün Yeni Gazete,  Mustafa Kemal'in tutuklu olduğu haberini yayımlamıştır. 20

Celal Nuri'nin Âti gazetesi kapanınca onun yerine çıkarılmakta olan İleri gazetesi, ertesi gün bu haberi şöyle yalanlamıştır:  

Dünkü refiklerimizden biri eski Yıldırım Orduları Grup Kumandanı Mustafa Kemal Paşa'nın Vehip Paşa ile birlikte tutuklu bulunduğunu yazmış ise de belgeli araştırmamıza dayanarak diyebiliriz ki Mustafa Kemal Paşa tutuklanmamıştır. Ordumuzun pek değerli ricalinden olan adı geçenin tutuklanma ihtimali de uzak bulunmuştur. 21


İleri'nin 1 Nisan 1919 tarihli sayısında Mustafa Kemal'in hastalığı ile ilgili şöyle bir haber yayımlanmıştır:


Kulak ameliyatı

Bir haftadan beri hasta olduğu haber alınan Mustafa Kemal Paşa'nın kulak ameliyatının başarı ile sonuçlandığı sevinilerek haber alınmıştır. Doktoru 10-15 güne kadar iyileşeceğini söylemiştir. 22


Aynı gazetenin 14 Nisan tarihli sayısında haber verildiğine göre Mustafa Kemal, 13 Nisan'da Dâhiliye Nazırı Mehmet Ali Bey'le bir görüşme yapmıştır. 23

Damat Ferit Hükümetinin ilk günlerinde Mustafa Kemal'in Anadolu'da önemli bir görev almak istediği bilinmektedir. Görüşme de bununla ilgili olmalıdır.


Yıldız Yağması'na adı karıştırılıyor

Bu günlerde Mustafa Kemal aleyhine bir iki yayına daha rastlıyoruz.

İkdam, 31 Mart 1909 olayında Yıldız Sarayı'nda yağmalanan mücevherler olayına Mustafa Kemal'in de adını karıştırmıştır.

Haberde, 31 Mart ayaklanmasını bastırmak için Hareket Ordusu'nun Kurmay Başkanı Mustafa Kemal'in Yıldız Sarayı'nın yağmalanması sırasında Abdülhamit'in mücevherlerinden bir elmaslı ve incili kürdanlık aldığı yazılmıştır. 24
         


Mustafa Kemal, bu haberi yalanlamış, suçlamayı "gülünç" ve "feci" olarak nitelendirmiş, "namusa saygı kalmadığını görmekle üzüntülüyüm" demiştir. 25


Rütbe indirimi haberi

Onun Anadolu'ya atanması için hazırlanan kararnamenin kesinleşmekte olduğu günlerde aleyhine sayılabilecek bir yayınla daha karşılaşıyoruz.

29 Nisan tarihli İkdam, rütbeleri indirilecek subaylarla ilgili bir haber yayımlamıştır. Buna göre rütbeleri generallikten albaylığa indirilecek subaylar arasında Mustafa Kemal de vardır.

Enver Paşa'nın Harbiye Nazırlığı sırasında ordudaki gençleştirme hareketine bağlı olarak rütbe kazanmış olan diğer paşalar şunlardır:

Mahmut Kâmil, Vehip, Mersinli Cemal, Kâzım, Kâzım Karabekir, Ali Fuat, Nihat, Yusuf İzzet, Ali İhsan Paşalar. 26

Mustafa Kemal'in bu habere bir tepki gösterip göstermediği bilinmiyor. Rütbe indirimi olayı da gerçekleşmemiştir.


Anadolu'ya atandığı haberi

Mustafa Kemal'in Dokuzuncu Ordu Kıtaatı Müfettişliğine atama kararnamesi 30 Nisan tarihiyle Padişah tarafından onaylanmış, kararname 5 Mayıs 1919 tarihli Takvimi Vakayi'nin 3540 sayılı nüshasında yayımlanmıştır.

Ancak İkdam, haberi daha önce yayımlamış bulunuyordu.27 Gazeteler genellikle bu tip haberleri Takvimi Vakayi'den özetleyerek veriyorlardı. Nitekim bu atama haberini 6 Mayıs tarihli Vakit'te görüyoruz.28

Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919 ‘da Padişah'la son görüşmesini yaparak Bandırma Vapuru ile İstanbul'dan ayrılmıştır.

Padişah'la görüştüğü haberi, İstiklal'de, Vakit'te ve Mustafa Kemal'in fotoğrafı ile birlikte Alemdar'da yer almıştır. Samsun'a hareket ettiği haberi de Memleket, İleri, İkdam ve gene Alemdar'da yer almıştır.

Vakit Şöyle yazıyor:

Mustafa Kemal Paşa, dünkü Selamlık resminden sonra Mahfeli Hümayun'da Padişah'ın huzuruna kabul buyurulmuştur. 29


Memleket'teki haber şöyledir:

Şark Kıtaatı Müfettişliğine tayin buyrulmuş olan Mustafa Kemal Paşa, maiyetinde erk3anıharp yüzbaşısı Hüsrev Bey ve sair zevat olduğu halde dün öğleden sonra Bandırma Vapuruyla Samsun'a hareket etmiştir. 30


Padişah'ın Cuma selamlığı töreni, hemen bütün gazetelerde kısa bir haber olarak verilmekteydi.

İstiklal'den aynen naklettiğimiz aşağıdaki haber, böyle sıradan bir selamlık resmi haberidir:

Dün selamlık resmi âlisi Yıldız'da kâin Hamidiye Camii şerifinde yapılmıştır. Zatı Hazreti Hilafetpenahi Camii şerife muvasalatında huzuru mutat olan zevat tarafından istikbal edilmişlerdir.

Mahfeli Hümayun'da Bahriye Nazırı Avni Paşa, Erkânı Harbiye Reisi Cevat Paşa, Dokuzuncu Kolordu Müfettişi Umumiliğine tayin olunan Mustafa Kemal Paşa, huzuru Şahaneye kabul buyurulmuştur. Zatı Hazreti Padişahî Cuma namazını edadan sonra sarayı Hümayunlarına avdet buyurmuşlardır. 31


Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışından iki gün sonra İstiklal'de şu kısa haber yer almaktadır:

Mustafa Kemal Paşa, göreve başladığını ilgili makamlara bildirmiştir. 32


Sonuç

İstanbul'da bulunduğu altı aylık süre içinde İstanbul'da yayımlanan 23 Türkçe günlükten 13'ünde Mustafa Kemal'in adına rastlanmaktadır. Bunlardan Mustafa Kemal'den en çok söz eden Celal Nuri'nin birbirlerinin devamı olan Âti ve İleri gazeteleridir.

Mustafa Kemal'i Âti 4, İleri 5 kez (toplam 9) söz konusu etmiştir. Daha sonra 7 sayısıyla Ahmet Emin'in Vakit'i gelmektedir.

Şüphesiz ki Mustafa Kemal'e en yakın gazete Fethi Bey'in çıkardığı, kendisinin de ortak olduğu Minber'di. Ancak bu gazete, 1 Kasım-21 Aralık 1918 tarihleri arasında bir ay üç hafta sürebilen yayın hayatı sırasında Mustafa Kemal'den 3 kez söz edebilmiştir.

Bu gazetelerden üçü de o sıralarda iş başında bulunan Tevfik Paşa ve Damat Ferit Paşa hükümetlerine aleyhtarlıklarıyla tanınmaktadırlar.  

Celal Nuri ve Ahmet Emin tutuklanmış, sürgüne gönderilmişlerdir. Fethi Bey da bir ara tutuklananlar arasındadır.

Bundan muhalefet çevrelerinin Mustafa Kemal'e yakınlık duydukları, onu kamuoyuna tanıtmak istedikleri anlaşılmaktadır. Nitekim bu gazetelerin Mustafa Kemal hakkındaki bütün yayınları onun lehinedir.

Mustafa Kemal, bu süre içinde Söz, Alemdar ve İkdam'da üçer kez haber konusu olmuştur. 23 Aralık 1918'de yayına başlayan İstiklal 2, Sabah, Yenigün, Yeni Gazete, Memleket, Hadisat, Takvimi Vakayi Mustafa Kemal'den birer kez söz etmişlerdir.


Toplam olarak Mustafa Kemal'in adının geçtiği 36 haber, 26 konuyu içermektedir. Bunlardan 11'i açıkça lehinedir, 5'i aleyhinedir, 6'sı ise atanması, Padişah'la görüşmesi gibi yansız sayılabilecek haberler, 4'ü ise tekzipleri, şikâyet dilekçeleridir ki bu son ikisinin de lehine sayılması mümkündür.

Açıkça lehine olan haberlerin özü, onun büyük bir asker olduğu, millet geleceğinin ondan çok şey beklediği, aleyhinde bulunmanın doğru olmadığıdır ya da Mustafa Kemal'in açıklaması ve yalanlamalarıdır.

Aleyhindeki yayınların özü ise tutuklandığı, Teceddüt Partisine girdiği, Yıldız Yağması'na katılmış olduğudur ki bunlar bile Mustafa Kemal'i doğrudan hedef almış görünmüyor.

Milli Mücadele'ye şiddetle karşı olan ve İngiliz himayesini isteyen Alemdar'ın ise bu dönemde Mustafa Kemal'le iyi geçinmeye çalışması, onu koruması ilginçtir.

Alemdar bu tutumunu 1919 yılı sonlarına kadar sürdürmüş, daha sonra bu iğreti ittifaka son vererek şiddetle Mustafa Kemal aleyhine geçmiştir.

Mütareke dönemi başlangıcında Mustafa Kemal, İstanbul'un önde gelen simalarından biri değildi. Damat Ferit Paşa, Ahmet İzzet Paşa, Ahmet Rıza Bey, Kasım ayı başında yurt dışına kaçmış olan Enver, Talat, Cemal Paşalar, İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin komutanları, patrikler, nazırlar, İtilaf hükümetlerinin başbakan ve bakanları, ABD Başkanı Wilson ve benzerleri, Türkiye Kamuoyunca Mustafa Kemal'den daha çok tanınıyorlar ve gazeteler bunlarla ilgili haberlerle dolup taşıyordu.

Mustafa Kemal asıl ününü, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışından hemen sonra Türk Kurtuluş Savaşı'nın önderliğini ele alınca yapmış, ancak Damat Ferit Hükümeti'nin şiddetli sansürü nedeniyle İstanbul basınında ondan söz etmek adeta yasaklanmıştır.

Ali Rıza Paşa hükümetinin kurulduğu tarih olan 2 Ekim 1919'dan başlayarak Mustafa Kemal Paşa İstanbul basınının da en önemli kişisi olabilmiştir.

İstanbul'un 16 Mart 1920'de işgaliyle bu yasak yeniden gelmiş ve Tevfik Paşa'nın yeniden işbaşına getirildiği 21 Ekim 1920'ye kadar devam etmişse de bu tarihten sonra Mustafa Kemal, Türk siyasi hayatının yıldızıdır.


Dipnotlar

[1] İstiklal, 20.2.1919.
[2] Böyle bir iddia için bakınız: Ömer Sami Coşar, "1919'da Mustafa Kemal ve İstanbul Basını", Milliyet, 19-23 Mayıs 1968, 5 tefrika.
[3] Vakit, 16.11.1918
[4] Minber, 16.11.1918.
[5] Ati, 16.11.1918, Hadisat, 16.11.1918
[6] Minber, 17.11.1918 (Metinler yer yer sadeleştirilmiştir)
[7] Vakit, 18.11.1918. Ömer Sami Coşar, sözünü ettiğimiz yazı dizisinde Mustafa Kemal'in Pera Palas'ta bir basın toplantısı yaptığını, buradaki demecinin Vakit ve Zaman'da yayımlandığını belirtmektedir. Biz Zaman'ın bu nüshasını inceleyebilmiş değiliz. Bu basın toplantısına gazetelerin tamamı veya belli başlıları çağrılmış ise toplantının çok sönük geçtiği, genel olarak basının Mustafa Kemal'i önemsemediği düşünülebilir.
[8] Minber, 19.11.1918
[9] Sabah, 26.12.1918.
[10] Coşar, adı geçen yayın, ayrıca Tarık Mümtaz Göztepe, Osmanoğullarının Son Padişahı Vahidettin Mütareke Gayyasında, s. 98.
[11] Sina Akşin, İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele, İstanbul, 1976, s. 191, G. Jaeschke, Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi, C. 1, s. 11.
[12] Sadi Borak, Atatürk'ün Resmi yayınlara Girmemiş, Söylev Demeç ve Söyleşileri, s. 285. [13] Alemdar, 6.2.1919.
[14] Ati, 7.2.1919.
[15] Agy.
[16] Vakit, 27.2.1919.
[17] Vakit, 25.3.1919; Alemdar, 25.3.1919: Yenigün, 25.3.1919.
[18] Yukarıda işaret edilen gazeteler.
[19] Alemdar, 15.3.1919 (sadeleştirilmiştir)
[20] İleri, 15.3.1919.
[21] İleri, 13.3.1919.
[22] İleri, 1.4.1919.
[23] İleri, 14.4.1919.
[24] İkdam, 17.4.1919.
[25] İleri, 19.4.1919.
[26] Coşar, adı geçen yayın.
[27] İkdam, 1.5.1919.
[28] Vakit, 6.5.1919.
[29] Vakit, 17.5.1919.
[30] Memleket, 17.5.1919.
[31] İstiklal, 17.5.1919
[32] İstiklal, 21.5.1919 (sadeleştirilmiştir)

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU