Babacan: Sanki yeni bir canlı türü keşfetmişler gibi Z kuşağından bahsediyorlar

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan “Bakıyorum, diğer partiler 'Z kuşağını anlamak' diye saha araştırmaları yapıyor, laboratuvarlar kuruyor” dedi

Fotoğraf: AA

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi Gençlik Politikaları Başkanlığı'nın dijital ortamda düzenlediği etkinlikte konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Siyasette gençleşmeye önce partilerinden başladıklarını, DEVA Partisi’nin tüm organlarında gençlik kotası uyguladıklarını söyleyen Babacan, şunları söyledi:

Anlayışımızı, "Gençlerle yan yana yürümüyoruz, gençlerin arkasında yürüyoruz" sözleriyle ifade ettik. Gençlerin öncülüğünde, gerçek bir hukuk devletine, özgürlüklerin doyasıya yaşandığı, gençlerin yarınlarından kaygı duymadığı günlere ulaşacağımıza yürekten inanıyorum.

Bakıyorum, diğer partiler 'Z kuşağını anlamak' diye saha araştırmaları yapıyor, laboratuvarlar kuruyor. Sanki yeni bir canlı türü keşfetmişler gibi Z kuşağından bahsediyorlar. Bizim bunu yapmamıza gerek yok. Çünkü çalışmalarımızı Genel Merkezimizde de tüm il ve ilçe teşkilatımızda da gençlerle birlikte sürdürüyoruz. Gençlerden, verdiğimiz özgürlük ve adalet mücadelesini büyütmesini bekliyorum.

‘Silivri soğuktur' diye şakalaştığınızı görüyorum

Özgürlük sorunlarına değinen Babacan, “Sosyal medyada birbirinizle ‘Silivri soğuktur şimdi' diye şakalaştığınızı görüyorum. AİHM tarihi boyunca ifade özgürlüğü konusunda hakkında en çok ihlal kararı verilen ülke Türkiye. Hepinizin hayalleri, parlak fikirleri olduğunu biliyorum. Bu fikirleri gerçekleştirebilmek için özgürlük ortamı gerekiyor. Gençlerin sırt çantasını takıp, kolayca seyahat edebileceği koşulları oluşturmadıkça, ülkeyi yönetenlerin başarılı olduğunu iddia etmek mümkün değil. Ülkemizi, gençlerin kaçmak değil, yaşamak istedikleri bir ülke haline getirmedikçe, ülkemize olan borcumuzu ödeyemeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gençlerin iş buladığını, “Ev gençleri' diye bir kavramın hayatımıza girdiğini söyleyen Babacan şöyle konuştu:

Geçimini ailesinden aldığı harçlıkla sürdürmeye çalışan gençlerin burukluğunu derinden hissediyoruz. Çalışma hayatına girdiği zaman dahi düşük ücretle çalışan, kendisine vakit ayıramayan, aile kuramayan gençlerimizi görüyoruz. Onca yıl emek vermiş bir genç, torpili olmadığı için devlette ya da özel sektörde işe giremezken mevcut hükümetten referanslı olanlara sağlanan ayrıcalıkları görüyoruz.

Yılda birkaç defa üniversite sınavı yapacağız 

.Uzun vadede ekonomik büyümenin en önemli yolunun eğitimden geçtiğini aktaran Babacan, “Ne kadar iyi eğitim, o kadar çok zenginlik. Biz eğitimi toplum mühendisliği aracı olarak görmüyoruz” dedi. Babacan partisinin eğitim sistemi ile ilgili vaatlerini de şöyle anlattı:  

Sınav kaygılarıyla gençleri korkuya boğmayıp, üniversite giriş sınavlarını yılda birkaç defa yapacağız. Üniversitelerde idari özerklik ve bilimsel özgürlük istiyoruz. YÖK'ü kapatacağız. Türkiye’nin özgür, özerk ve performansa dayalı ilerleyen bir üniversite sistemine ihtiyacı var. Bu konuya 'Yeni dünya, yeni üniversite, yükselen Türkiye anlayışı'yla yaklaşıyoruz.

 

Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU