Parlamentonun sevilen kabadayısı Malatyalı Hamido'nun meçhul ölümü

Hamido, sert ve kavgacı mizacını mazlumu ezmek yerine inandığı doğruları savunmak adına kullanması sebebiyle halk tarafından çok sevildi

Türk siyasetinin en renkli ve şahsına münhasır simalarından birisi şüphesiz, Hamido olarak bilinen, Hamid Fendioğlu idi. 

CHP'nin hâkim olduğu siyasi bir atmosferde, 1946 yılında Demokrat Parti Malatya Gençlik Kolları'nda siyasi hayata atıldı. 

Aslına bakılırsa Hamido'nun başka çaresi de yoktu. 
 


Hayatı boyunca CHP ile kavga etmiş, yıllar sonra Belediye Başkanı olduğu Malatya'da makam odasını "Elli yıllık pislik başka türlü geçmez" diyerek zemzem suyu ile yıkatacak kadar Halk Partisi ile hasım yaşamıştı.

Bugün çoğunlukla Malatyalılar tarafından bilinip hatırlansa da sağ siyasetin içerisindeki en kritik hadiselerin tam ortasında Hamido hep vardı.

Yassıada'da Menderes'in, iktidara yürürken Demirel'in ve sağ siyasetin içinde isyan ateşi yakıldığında Ferruh Bozbeyli'nin hemen yanında Hamido vardı.
 

ferruh bozbeyli.jpg
Ferruh Bozbeyli


Hamido, kendisine kabadayı denilmesine kızmıyordu; ona göre kabadayının 'fos' olanından endişe edilmeliydi. 

Onun kabadayılık anlayışının merkezinde mertlik vardı. 
 


Bu mertliğin ahlakında da sözünü dobra dobra söylemek vardı ki korumalığını yapacak kadar yakın olduğu Adnan Menderes'e dahi sözünü sakınmaması nedeniyle başına iş açacak ve polis tarafından bir sene boyunca her yerde kovalanacaktı. 

Oysa düşmanları kavgayı onun kadar mert yapmayacaklardı; gelini ve iki torunu ile beraber onu en şenaat şekilde yok edeceklerdi.


Uslanmayan bir kavgacı

Doğu'da birçok vilayette söylenişin kolay olması için ismin sonuna 'O' ünlüsü getirilirdi. Bu sebeple Ahmet Ahmedo, Süleyman Sülo ve Hamid Hamido olabilirdi. 

Hamid Fendoğlu'na bu sebeple Hamido denilirdi. 
 


Hamido, bugün de güçlü bir aşiret olarak varlığını sürdüren İzollulara mensup varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 

Gençlik yıllarında Malatyalı önemli politikacılar Recai Kutan ve Turgut Özal gibi isimlerle dostluk kurdu ve politik olarak hep ilişki içinde oldu; ama hayatını asıl etkileyen olaylar zinciri milli duygulara sahip şair ve yazarların İnönü döneminde mütemadiyen Malatya'ya sürülmesi oldu.

Bu isimlerin içerisinde Vasfi Kocatürk, Orhan Şaik Gökyay ve Arif Nihat Asya gibi isimler bulunuyordu. 

Öyle ki Hamido, lise son sınıfta politik sebeplerle öğretmenini dövmesi nedeni ile okuldan atıldığında ona sahip çıkacak kişi Vasfi Kocatürk olacaktı.

Hamido, Malatya'da barınamayınca liseyi tamamlamak için Hocası Vasfi Kocatürk'ün yanına Eskişehir'e gidecekti.

Kavgacı tabiatı Hamido'nun hayatı boyunca başının dertten kurtulmamasına neden olmuştu. Bu sebeple sürgün ve hapislerle dolu askerliği 4 yıla yakın sürmüştü.

Hamido, kavgaları sebebiyle tezkeresini bir türlü alamamış, şehir şehir sürülerek askerliğini tamamlayabilmişti. 

Siyasete girdikten sonra Malatya gibi CHP kalesi bir ilde Hamido'nun cesur duruşu Başvekil Adnan Menderes'in de dikkatini çekmiş ve onu Ankara'ya davet ederek yakınında tutmaya karar vermişti.  

Hamido çeşitli devlet görevlerinde istihdam edilse de asıl misyonu Adnan Menderes'in yakın korumalığıydı. 

Hamido'nun namı Malatya sınırlarını çoktan aşmıştı ve Ankara'da da insanlar Hamido'nun sert duruşundan çekiniyordu. 

Bundan dolayı Menderes onu yakınında tutuyordu, ayrıca Hamido, Malatya'da en ücra köydeki muhtara kadar tanıyor ve onların üzerlerinde etkili oluyordu. Bu durum Demokrat Parti'ye büyük bir avantaj sağlıyordu. 

Onun Menderes'e bu denli yakın olması 27 Mayıs Darbesi sonrası tutuklanarak Yassıada'ya gönderilmesine neden olacaktı.
 


Hamido, Yassıada'da en fazla işkence gören isimlerin başında geliyordu. Onun Menderes aleyhine dönmesi için yapılan işkenceler karşılık bulmayacak, Hamido mahkemenin sonuna kadar Başvekili Menderes'e herhangi bir ihanette bulunmayacaktı.

Hamido'nun bu duruşu onu Malatya başta olmak üzere tüm yurtta bir kahraman haline getirmişti. Nitekim bu cesareti karşılıksız kalmayacak 1965 seçimlerinde Demirel'in daveti üzerine Adalet Partisi'nden milletvekili adayı olup TBMM'ye girecekti. 

Milletvekili olduğunda tıpkı Menderes'in olduğu gibi, Süleyman Demirel'in de yakın korumasıydı.
 


Hamido'yu efsaneleştiren ise TBMM'deki kavgaları olacaktı. 

Bağımsız Milletvekili Çetin Altan'a silah çekecek ve Yunus Koçak başta olmak üzere birçok CHP'li milletvekilini döverek hastanelik edecekti.
 


Bu kavgalara komünizm gibi gerekçeler sıralansa da Hamido'nun özellikle CHP'li milletvekillerine yönelik şiddetinin arkasında dolaylı bir Yassıada intikamı vardı.

Nitekim Hamido'nun popülitesi TİP ve CHP'li vekillere saldırdıkça artması, kendi partisinde de rahatsızlık oluşturmuştu; çünkü askerin nefesi hala Demirel'in ensesindeydi. Bu durum ordu tarafından hoş karşılanmayabilirdi. 
 


Elbette Hamido'nun tek vukuatı kavgacı tavrı değildi. O, Süleyman Demirel'in bir şekilde kendi tabanı ve ordu arasında denge kurmaya çalıştığı 'Demokrat Parti mirası' konusunda da Hamidoluğunu yapmaktan çekinmiyordu.

Bir yandan Meclis kürsüsünde açıktan açığa Menderes ve Bayar propagandası yapıyor ve bir yandan da Demokrat Partililerin siyasi yasaklarının kaldırılması talebini üst perdeden dile getiriyordu.

Üstelik Hamido bu taleplerini yarım ağızla ve birilerinin ayağına basmamaya çalışarak değil, üst perdeden ve sert bir şekilde dile getiriyordu.
 


Sonuç itibarıyla Süleyman Demirel'in buna bir son vermesi gerekiyordu; bu yüzden Malatyalı kabadayı Hamido'yu Adalet Partisi'nden resmen ihraç etti.

Bu karar Hamido'nun beklemediği bir durum değildi. Vakit kaybetmeden ihraç edilen ve istifa eden arkadaşlarıyla beraber Demokratik Parti'yi kurdular.

Bu parti iktidara gelemese de Süleyman Demirel'in siyasi saltanatını yıkacaktı. Demirel sonraları Hamido gibi isimleri ihraç etmesine şu sözlerle hayıflanacaktı;

Geçmişteki en büyük hatam bir kısım arkadaşlarımın AP'den kopmalarını ve Demokratik Parti'yi kurmalarını engelleyememiş olmamdır. Onları bizimle beraber kalmaya razı edebilirdim. Bunun için yeterli çabayı göstermediğim için kendimi tenkit ediyorum.

DP'nin kurulması, AP'yi ve onun uzantısı olan Doğru Yol Partisi'ni hiçbir zaman tek başına iktidar yapmamıştır. Hem de 1971'den 1983'e kadar sağlıksız koalisyon ve ihtilal hükümetlerine Türkiye'yi mahkûm etmiştir.


Hamido, Demokratik Parti'den aday olmuş; ancak milletvekili olarak seçilememişti. Bu hadise sonrası bir süre kendisini nadasa çeken Hamido, siyasete dönüşünü şu sözlerle açıklayacaktı;

Dere ıssız, tilki bey olmuş, biz sahneden çekildik, yeni fos kabadayılar türedi.


Malatya'nın çatı adayı

Hamido vekil seçilememişse de Malatyalılara küsmemişti; çünkü Malatya'da onun kadar yüksek profilli başka bir siyasetçi yoktu ve eninde sonunda kapısının çalınacağını iyi biliyordu.

Necmettin Erbakan, Hamido'yu kendi saflarında siyaset yapmaya davet etmişse de Erbakan ile belli konularda anlaşamamaları bu davetin karşılıksız kalmasına neden olmuştu.

Nitekim 1977 Yerel Seçimlerinde CHP'nin kalesi Malatya'da sağ partilerin tabanı aralarındaki ayrılığı fiilen bir kenara bırakarak Hamido'yu çatı aday olarak destekledi. 

Sonuç CHP için tam bir hezimetti. Hamido, CHP'nin yaklaşık 55 yıllık Malatya hâkimiyetini yıkarak Belediye Başkanı koltuğuna oturdu. 

Hamido, öldürüldüğü tarihe kadar Malatya'ya yaklaşık 4 ay hizmet etmiş; ama bu kısa sürede dahi farkını ortaya koymuştu.

Hamido, liyakat ve adaleti öne çıkardığı belediyecilik anlayışı için şunları söylüyordu;

Kanalizasyon, asfaltlama, mezarlık, şantiye yapımı, makine alımı, un ve ekmek fabrikasının inşası tesisatı işine sarf edilmek üzere bu paraya ihtiyacımız var. Bu parayı projeler için alıyoruz, bu nedenle amaç dışında kullanımının önüne geçmiş olacağız.Hangi amaç için alındıysa onun için sarf edilecektir.

Ankara'da birçok belediye başkanı yardım almak talebinde bulunuyordu. Bunlar içerisinde 20 milyon lira ile en yüksek meblağı ben aldım. Çok güçlük çıkardılar ve çok çaba harcadım. Sizden istirhamım bu parayı alıp memlekete hizmet edelim.


Hamido'nun ölümü ve sonrası

Hamido bir kutuya büyük bir uzmanlık ile yerleştirilmiş bombanın infilak etmesi sonucu 17 Nisan 1978 tarihinde hayatını kaybetti.

Hamido'nun hediye olarak gelen kutuyu yanlarında iken açması sebebiyle iki torunu ve gelini de bu elim suikastta hayatlarını kaybetti.

Bu cinayetlerin hemen arkasından tarihe 'Malatya Olayları' olarak geçen elim hadiseler baş göstermişti. 


CHP'den Meclis Araştırması talebi

Yıllar sonra bu suikastın arkasındaki gerçek faillerin bulunması için TBMM'ye bir Meclis Araştırması önergesi verecek olan parti ise Hamido'nun hayatı boyunca kavga ettiği CHP olacaktı.

CHP'li Vekil Veli Ağbaba önergede şunları söyleyecekti; 

Hamit Fendoğlu cinayetinin arkasından yüzlerce kişinin yaralandığı ve olayların ardından sadece ev malzemesi çalmakla suçlanan 1 kişi tutuklanmıştır. Olayların olduğu dönem ve sonrasında devletin resmi kurumları olayın çözülmesi için gerekli hassasiyeti göstermemiş, dönemin üst düzey yetkililerine defalarca yapılan başvurular sonuçsuz kalmıştır.

Dava dosyası 1998 tarihinde zamanaşımı nedeniyle kapatılmıştır. Hamit Fendoğlu'nun katledilmesi ve ardından başlayan 'Malatya Olayları'nın tüm yönleriyle ele alınarak gerçeklerin ortaya çıkarılabilmesi amacıyla Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.


Hamido, sert ve kavgacı mizacını mazlumu ezmek yerine inandığı doğruları savunmak adına kullanması sebebiyle halk tarafından çok sevildi. 

Yassıada'da işkence altında dahi Menderes'e ihanet etmeyen sayılı isimlerden olması ve vekil olduktan sonra, belki doğru bir tavır olmasa da, kavgacı yönüyle Demokrat Partililerin intikamını almaya çalışması ve komünizm karşıtlığı büyük halk kitleleri tarafından sempatiyle karşılandı. 

Elbette, mecliste vekillere silah çekmek ya da senatörleri hastanelik etmenin izah edilecek bir tarafı yoktu; ama nevi şahsına münhasır kişiliği ile bugün de, başta Malatya siyasetinde olmak üzere, hayırla yâd ediliyor.

 

 

*Daha ayrıntılı bir okuma için Ahmet Dinç'in 'Meclis' in Son Kabadayısı (İlk Faili Meçhulü): Hamido' eseri ve Canan Katılmış / Abdülkadir Baharçiçek'in 'Malatya'da Yerel Siyasetin Dönüşümü Üzerinde Hamit Fendoğlu'nun (Hamido) Etkisi'

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU