CHP'den Elvan'a 128 milyar sorusu: Doğru yapılan işlemler ise göreve geldikten sonra neden son verdiniz?

CHP Sözcüsü Öztrak, “Döviz rezervlerimizi yok yere eriten bu arka kapı operasyonu siyasidir. Erdoğan siyasetinin finansmanında kullanılmıştır” dedi

Fotoğraf: AA

CHP Sözcüsü Faik Öztrak gerçekleştirdiği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Faik Öztrak, "Sayın Lütfi Elvan, tüm bu işlemler için: Yöntem eleştirilebilir ama yolsuzluk var denemez, demiş. Hiç kusura bakmayın Sayın Elvan. Yöntem de eleştirilir, gizli saklı yapılan, milletten saklanan işlerde yolsuzluk şüphesi de olur. Kaldı ki, bu işlemler doğru yapılan işlemler ise siz göreve geldikten sonra, kasım ayında bu işlemlere neden son verdiniz?" ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Erdoğan siyasetinin finansmanında kullanılmıştır"

“Döviz rezervlerimizi yok yere eriten, Bu arka kapı operasyonu, siyasidir. Erdoğan siyasetinin finansmanında kullanılmıştır” Erdoğan Şahsım Hükümeti, 2019’un mart ve mayıs aylarında, yani mahalli idare seçimi ve yenilenen İstanbul seçimi öncesinde, TCMB kasasına girmesi gereken, yaklaşık 25 milyar dolarlık döviz rezervini, arka kapı operasyonlarıyla buharlaştırmış, Siyasi ikbali için çarçur etmiştir” iddiasında bulundu.

“Ne mevcut bakan ne de Merkez Bankası Başkanı rezervlerin, döviz piyasalarına müdahale yetkisiyle beraber, Hazine’ye neden devredildiğini ya da Hazine’nin bu işlemlere neden ortak edildiğini açıklıyor” diyen Öztrak10 soru sordu:

1- Bu protokolün varlığını dört yıl boyunca, Kamuoyundan neden sakladınız?

2- Serbest dalgalı kur rejimini, fiilen ortadan kaldıran bu arka kapı uygulamalarını ve yapılan işlemleri kamuoyundan bugüne kadar neden sakladınız?

3: Milletimizi ve dünyayı neden yanılttınız? Sebep olduğunuz güven kaybını, nasıl telafi etmeyi düşünüyorsunuz?

4- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın, Döviz rezervlerini yönetme yetkisi, Kim tarafından, Neden ve hangi amaçla elinden alındı ve damadın yönetimindeki kurumlara devredildi?

5- Bu işlemlere mesnet yaptığınız protokol Hazine’ye, kamu bankaları eliyle, döviz piyasasına müdahale etme yetkisini açıkça veriyor mu?

6- Bu protokolün yasal dayanağı olarak Merkez Bankası Başkanı, 2 Temmuz 2018’den sonra yürürlükten kalkmış bir kanun maddesine atıf yapıyor. Bu durumda Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2 Temmuz 2018’den sonra, kamu bankaları eliyle döviz satmaya devam etti mi? Ettiyse hangi yetkiyle etti?

7: Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatını kullanarak, Merkez Bankası rezervlerinin olağandışı yöntemlerle satılması için bir karara imza attı mı? Merkez Bankası ve/veya Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yazılı ya da sözlü talimat verdi mi?

8- 2017 Şubat ayından bu yana, Hazine’nin talimatıyla kamu bankaları eliyle, hangi tarihlerde, ne kadar döviz, kimlere satıldı?

9- Hazine talimatıyla kamu bankaları üzerinden satılan dövizlerden, birilerinin önceden haberi oldu mu? Döviz piyasalarına yapılacak müdahalelerin dışarıya sızmaması için ne tür tedbirler alındı?

10- Merkez Bankası ve Hazine arasında imzalanan, Bu protokolün detaylarını kamuoyuyla ne zaman paylaşmayı düşünüyorsunuz?

"Vaka sayısı 30 binlerden 60 binlere yükseldi"

CHP MYK toplantısı sonrasında basının karşısına çıkan Öztrak, koronavirüs salgınının AK Parti kongreleri yüzünden kontrolden çıktığını savundu. Dün kaydedilen en yüksek vefat sayısının açıklandığını hatırlatan Öztrak, “Günlük vaka sayılarında, dünyada dördüncü sıradayız. Nüfusa oranla yeni vaka sayılarında ise, İsveç’ten sonra ikinci sıradayız. AK Parti’nin lebalep kongrelerinin tamamlandığı günden bugüne kadar, vaka sayısı 30 binlerden 60 binlere yükseldi. 25 günde 5 bin 464 insanımızı yitirdik” dedi.

"Devletin hizmet pasaportunu şebekeler satışa çıkarmış"

Gri pasaportla insan kaçakçılığı olayları için İçişleri Bakanlığı’nı suçlayan Öztrak, şunları söyledi:

 Diyanet’in, belediyelerin yurtdışına gönderdiği insanlar yurda dönmüyor. Güler misiniz, ağlar mısınız? Millet umudunu kesmiş, devletin hizmet pasaportunu şebekeler satışa çıkarmış. yurtdışına insan kaçırıyorlar. Peki bu insanlar kaçırılırken, gri pasaportları veren sarayın atadığı İçişleri Bakanı ne yapıyor? O emekli amirallere kumpas kurmakla, ayaklarına elektronik kelepçe takmakla, bir de şehit evinde verilen namaz pozlarını servis ettirmekle meşgul. Bu arada amiralin emeklisine atıp tutan Milli Savunma Bakanı, amiralin sarıklısını seyrediyor.

Durum bence son derece açık. Gri pasaportları İçişleri Bakanlığı ve valiler veriyor. Biz CHP olarak üstüne gitmemiş olsaydık mesele geride duruyordu. İçişleri Bakanı görevini yapmalıdır. Bir an önce bu işlerin arkasındaki çeteyi ortaya çıkarmalıdır. 

 

Independent Türkçe 

DAHA FAZLA HABER OKU