Myanmar'da ordu, darbe karşıtı gösterilere destek veren etnik grupları hedef alıyor

"Ülke çapında savaş suçları ve insanlık suçları işleniyor"

Ülkedeki darbe karşıtı gösterilerde her geçen gün can kaybı ve gözaltılar artıyor (AFP)

Myanmar'da darbe karşıtı göstericileri destekleyen etnik gruplarla ordu kontrolündeki güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmalar sürüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Myanmar ordusu, Aung San Suu Çii'nin lideri olduğu Ulusal Demokrasi Ligi (NLD) partisinin 8 Kasım 2020'de düzenlenen seçimlerde hile yaptığını öne sürerek 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.

Darbede ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Çii başta olmak üzere birçok yetkili ve iktidar partisi yöneticisi gözaltına alınmış, bir yıllık olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmişti.

Ülkedeki insan hakları ihlallerini takip eden Myanmar Özel Danışma Konseyi (Special Advisory Council for Myanmar -SAC-M), etnik grupların darbe karşıtı göstericilere verdiği desteği kesmek için güvenlik güçlerinin saldırılarını giderek artırdığını belirtti.

"Hedef etnik gruplar ve siviller"

Darbe lideri General Min Aung Hlaing, 27 Mart'ta Karen eyaletine hava saldırısı düzenlenmesi için emir vermişti. Eyaletteki köylere düzenlenen hava saldırıları 4 gece boyunca sürmüş, saldırılara karadan da destek verilmişti. Konseyin paylaştığı bilgilere göre en az 18 kişi yaşamını kaybederken, 20 binden fazla kişiyse yerinden edilmişti.

Konseyin kurucu üyelerinden Marzuki Darusman, ordunun bu saldırılarla darbe karşıtı göstericilere destek veren etnik grupları hedef aldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

Bu büyük saldırılar, Karen'e 20 yıl aradan sonra ilk defa düzenlenen hava saldırıları da dahil, Sivil İtaatsizlik Hareketi'ne (Civil Disobedience Movement -CDM) destek veren etnik gruplara ve bir ulusal birlik hükümeti kurmaya yönelik oybirliğini sağlayama çalışan seçilmiş parlamenterleri temsil eden Pyidaungsu Hluttaw Temsilciler Komitesi'nin (Committee Representing the Pyidaungsu Hluttaw -CRPH) yürüttüğü sürece yönelikti.

CDM, darbe sonrasında yönetime el koyan orduya karşı ilk sivil itaatsizlik eylemlerini örgütlemişti. Darbe karşıtı hareketin çatı örgütü olarak görülen CDM, Karen Ulusal Birliği (KNU) gibi örgütlerle birlikte çalışyor.

Darbeyle feshedilen ülkenin yasama organı Pyidaungsu Hluttaw üyeleriyse, CPRH adı altında ayrı bir hükümet kurmayı planlıyor.  

Konseyin kurucu üyelerinden Yanghee Lee "Ordunun sistemli şekilde sivilleri hedef aldığını" belirtirken, bunun "Ülke çapında savaş suçları ve insanlık suçları işlenmesine neden olduğunu" sözlerine ekledi.

Bir başka kurucu üye olan Chris Sidoti de, ordunun "CPRH ve darbe karşıtı direnişi destekleyen muhalif kanadı ve etnik grupları caydırmak amacıyla" ülkede uzun süredir devam eden iç savaşı yeniden körüklediğini ifade etti.

Bankaya bombalı saldırı

Öte yandan göstericilerle ordu arasındaki gerilim gün geçtikçe tırmanıyor. Bu sabah orduya ait Myawaddy Bankası'nın Mandalay'daki en büyük şubesinin önünde patlayan bomba sonrası bir güvenlik görevlisi yaralandı.  

Bago'nun Ma Ga Dit ilçesinde cuma günü düzenlenen gösterilerde askerler, eylemcilere gerçek mermi kullanarak müdahale etmişti. Görgü tanıklarının ifadelerine göre güvenlik güçlerinin ağır silah ve el bombası kullandığı saldırılarda en az 80 kişi yaşamını yitirmişti.

Müdahale sonrası darbe karşıtı etnik silahlı gruplar, cumartesi günü erken saatlerde Şan eyaletindeki polis karakoluna baskın düzenlemiş, çatışmada en az 10 polis hayatını kaybetmişti.

"Müdahaleler yerinde"

Ordu sözcüsü Tuğgeneral Zaw Min Tun ise güvenlik güçlerinin gerçek mermiyle gösterilere müdahalesini savunarak "Protestolar dış ülkelerden finanse ediliyor. Güvenlik güçlerinin müdahalesi yerindedir" ifadelerini kullandı.

Öte yandan şiddet olayları artarken orduya bağlı mahkeme, gözaltında bulunan 19 kişi hakkında cuma günü idam kararı verdi. Orduya bağlı televizyon kanalı Myawaddy'nin haberine göre, sözkonusu kişiler 27 Mart'ta Yangon bölgesinde bir ordu mensubunun yakınını öldürmekle suçlanıyordu. Böylelikle ordu yönetime el koyduğundan bu yana ilk defa idam cezası vermiş oldu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) Asya biriminin yardımcı direktörü Phil Robertson, ülkede idam cezası bulunmasına karşın 30 yıldır bunun uygulanmadığını belirtti. Robertson, kararı "ordunun Myanmar'da idamın uygulandığı döneme geri gitmeye hazır olduğunun göstergesi" olarak değerlendirdi.

Yine cuma günü ordu, Birleşmiş Milletler (BM) Myanmar Özel Temsilcisi Christine Schraner Burgener'in ülkeye girişine izin vermemişti. Böylelikle BM temsilcisinin, yönetime el koyan ordu mesuplarıyla birebir iletişime geçip krizi çözmek için diplomatik görüşmeleri başlatma çabası başarısız olmuştu.

Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşu'nun yayımladığı günlük raporlara göre darbenin başından bu yana güvenlik güçleriyle göstericiler arasında yaşanan çatışmalarda can kaybı 700'ün üzerine çıkarken, 3 bin 12 kişiyse gözaltında tutuluyor.



Independent Türkçe, Bangkok Post, Online Citizen, DW, CNN, France 24

Derleyen: Yasin Sofuoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU