Futbol dünyası Katar Dünya Kupası'nı boykot etmeli mi?

Norveç'in olası bir boykotu tartışma niyetini doğrulamasının ardından Miguel Delaney, futbol dünyasının iyilik için bir güç olma fırsatını kaçırıp kaçırmadığını inceliyor

Katar Dünya Kupası'nı boykot etme tartışmaları sürüyor (AFP)

Haziran 2020'de, insan hakları grubu FairSquare, FIFA Başkanı Gianni Infantino'ya, Katar hakkında görmezden gelinemeyecek veya gelinmemesi gereken bir Birleşmiş Milletler (BM) raporu hakkında mektup yazdı.

BM'nin Çağdaş Irkçılık Biçimleri Özel Raportörü Profesör Tendayi Achiume, Batı ve Arap halklarının nasıl "Güney Asya ve Sahraaltı Afrikası halklarına nazaran daha iyi insan hakları tedbirlerinin sistematik olarak keyfini çıkardıklarını" ve bunun "Katar'daki yabancılara karşı yapısal ırk ayrımcılığına dair ciddi endişelere neden olan" bir durum olduğunu açıkladı.

En kötüsü de, rapor özellikle "senetli veya mecburi çalışma koşullarının" "bölgedeki köleleştirilmiş ve zoraki emeğe dönük tarihsel bağlılığı" hatırlattığını belirtiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

FairSquare, birçok göçmen işçinin Dünya Kupası sebebiyle ülkede bulunduğuna dikkat çekti ve temel haklar konusunda acil reformlar yapma çağrısında bulunarak FIFA'dan açık ve proaktif bir duruş sergilemesini rica etti.

Ertesi gün FIFA, futbolun yönetim organının "rapordan haberdar olduğunu" ve "zamanı gelince iletişime geçeceğini" belirten kısa bir e-postayla yanıt verdi.

FairSquare hâlâ sonraki adımı bekliyor. Dünyanın geri kalanı hâlâ FIFA'dan bir şey yapmasını bekliyor.

Dünya Kupası'nın sunduğu muazzam siyasi güç, bu durumun, yönetici kuruluşun "değişim için katalizör" veya "iyilik için güç" ya da basın bültenlerinde kullanmayı sevdiği diğer yüce ifadelerden herhangi biri olması için eşsiz bir fırsat olduğu anlamına geliyor. Bunun yerine, turnuvanın Katar'a verilmesi birçok savunucusunun iddia ettiğinin aksine somut bir değişikliğe yol açmadı.

Sanki FIFA'nın sessizliği, bu Dünya Kupası'na tepeden inme bir duruş belirlemiş gibi ve futbol dünyasının büyük kısmı da bunu benimsedi.

2022 Katar Dünya Kupası'na giden yol, çarşamba günü UEFA elemelerinin başlamasıyla tamamen genişliyor ve buna engel olacak neredeyse hiçbir şey yok.

Irk eşitsizliğini protesto eden uluslararası spor hareketinin bir parçası olarak övgüye değer şekilde diz çökme eylemi gerçekleştiren birçok futbolcu, bu hafta Katar'daki derin eşitsizlik sorulduğunda tedirgince kaçamak cevaplar verdi.
 

GettyImages-628052170.jpg
Tom Hogli, Katar'daki çalışma koşulları hakkında açık sözlü konuştu (AFP)


Bu, diz çökme eylemini baltalamaya veya doğru olmayan herhangi bir "ikiyüzlülük" iddiası ileri sürmeye yönelik bir argüman olarak kullanılmamalı. Katar'la ilgili sorular, siyasi açıdan aktif futbolcular için dikkate almaları gereken doğal bir gelişme olmalı.

Hollandalı Gini Wijnaldum bir soruya tepkisini hırçınca gösterdi. Teknik direktörler, kendilerine sorulduğunda basmakalıp sözler geveledi. Gösteri devam etmeli.

Kabul etmek gerek ki bu tepkilerin bir kısmı, ulusal federasyonları adına konuşmak zorunda kalmamaları gerektiği halde konuya dahil edilen bireylere dönük haksızlığı yansıtıyor. Bu yönetici kesimi şimdiye kadar büyük ölçüde sessiz kaldı ancak birçok federasyon "gelişen" durumu izlediklerinde ısrar ediyor.

Sonbaharda yapılacak olağanüstü bir toplantıda boykotu tartışacakları göz önüne alınırsa, Norveç birkaç istisnadan biri oldu. En etkileyicisi, Norveç takımı elemelerde Cebelitarık'a karşı oynayacakları açılış maçında bir tür protesto planlıyor. (Bu yazı 24 Mart 2021 tarihinde yayımlandığı için bahsedilen olaylar gerçekleşti -ed.n.)

Tüm bunlar, Tromsö kulübünün ve şu anda kulüp yetkilisi olan Norveçli eski milli futbolcu Tom Hogli'nin öncül çabasından çıkıyor. Hogli, Norveç'in Josimar gibi yayın organlarının öncülük ettiği meseleler hakkında yaptığı son açıklamalarında "yolsuzluk ve modern köleliğe" işaret etti.

The Independent'a konuşan Hogli, "Herkes gibi Dünya Kupası'nı seviyorum ve futbolu seviyorum ama ne pahasına olursa olsun değil" dedi.

Avrupa futbolu adına gayretimiz Katar'da olanlara dair gayretimizden fazla. Uluslararası futbolda bazı standartlara ihtiyacımız var.

Norveç'teki tartışmalar şimdiye kadar Danimarka'nın Katar 2022'ye muhalefetini dile getirmesiyle desteklenirken, milli takım teknik direktörü Kasper Hjulmand boykot yapmayı seçen her futbolcuyu destekleyeceğini söyledi. Bu arada Almanya'daki ProFans ittifakı, Almanya Futbol Federasyonu'ndan (DFB) turnuvaya katılmamasını isterken "binlerce göçmen işçinin mezarları üstünde savurgan bir futbol festivaline" katılmanın "ahlakın ve haysiyetin sonu" olacağını belirtti.

Bunlar güçlü sözler, ama yüzlerce elemeye yelken açılırken bunlar sadece sözlerden ibaret.

Protestonun böylesine asgari bir düzeyde kalması, endişelerin çokluğunun karşısında çok daha fazla dikkat çekiyor. Bunlar Hogli'nin bahsettiği "standartlar" ve de böyle okunmalılar.

Bunun siyasi açıdan tarihin en sorunlu Dünya Kupası olduğuna dair güçlü bir argüman var.

Durumun, özellikle de gelen her paraya endişeleri göz ardı ederek kucak açılması konusunda, modern futbolla ilgili kötü olan her şeyi özetlediğini söylemek abartılı gelmiyor.

Endişeler doğrudan Katar 2022'ye uzanıyor. Katar'ın motivasyonu, ev sahipliğini kazanması, kupayı yürütmesi ve işin asıl mahiyeti dahil.

Her şeyden önce bu Dünya Kupası, Katar'ın Paris Saint-Germain'i devralmasıyla beraber "sporla itibar aklama"nın temel bir örneğidir. Bu Dünya Kupası, insan hakları sicili sorunlu bir devletin imajını yumuşatmasını sağlayacak. Daha bu hafta Avrupa gazetelerinde Katar'ın bu Dünya Kupası için sunduğu “sürdürülebilir ulaşım çözümleri” hakkında haberler vardı.

Bu arada turnuvanın ev sahipliğinin kazanılmasıyla ilgili akıllarda hala birçok soru var. Nisan 2020'de, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Adalet Bakanlığı, Rusya ve Katar için çalışan temsilcilerin, 2018 ve 2022 Dünya Kupaları ev sahipliği için oylarını garantiye almak üzere FIFA yetkililerine rüşvet verdiğini söyledi. Yıllarca süren soruşturmalar ve iddianamelerden sonra, suçlamalar ilk kez bu kadar açık bir şekilde ifade edildi. ABD savcıları, 2010'daki o oylama öncesinde FIFA'nın yürütme komitesinin 5 üyesine ödenen parayla ilgili ayrıntıları açıkça ortaya koydu.

FBI'ın New York saha ofisinden sorumlu müdür yardımcısı William F. Sweeney Jnr. açıklama yaparak şunları söyledi:

Sanıklar ve onların suç ortakları uluslararası futbol işini ve yönetimini rüşvet ve komisyonlarla yozlaştırdı ve futbol sporuna ciddi zararlar veren kriminal sahtekarlık planlarına girişti.

Katar Yüksek Komitesi o dönem iddiaları yalanladı. Yapılan açıklamada, "Yıllarca süren yanlış iddialara rağmen, Katar'ın 2022 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma haklarını etik olmayan bir şekilde veya FIFA'nın katı ihale kurallarına aykırı bir yolla kazandığını gösteren hiçbir kanıt sunulmadı" denildi.

Yüksek komite, 2018/2022 FIFA Dünya Kupası ihale sürecine ilişkin tüm kurallara ve düzenlemelere sıkı sıkıya bağlı kaldığında, aksi yöndeki herhangi bir iddianın temelsiz olduğunda ve bunlara şiddetle itiraz edileceğinde ısrar ediyor.

Göçmen işçilerle ilgili sorunlar, 2010 oylamaları sırasında hâlâ büyük bir tartışma konusuydu. Çok az ilerleme kaydedildi.
 


BM Özel Raportörü'nün raporunun söyledikleri, Katar 2022 raporda bazı olumlu yorumların da olduğunu savunsa da tek başına yeterli. Rapor, "Katar'daki inşaatlarda çalışanların yaklaşık yüzde 4'ünü istihdam eden Yüksek Komite bu güvenlik önlemlerinin çoğunu uygularken" inşaat sektörünün geri kalan yüzde 96'lık büyük çoğunluğunun bunları uygulamadığına ve bu Dünya Kupası işlerinin ülkenin geri kalanına kılavuzluk ettiğini işaret ediyor. Aynı zamanda, FairSquare'in işçilerin yaşamları için "ispatlanabilir risk" olarak tanımladığı "açıklanamayan" yüksek ölüm oranları ve Katar'ın eylemsizliği sürerken "sıcaklığı işçi ölümleriyle ilişkilendiren çok açık kanıtlar" da var. Pazartesi günü Af Örgütü, bu büyük endişelerin "acil ve somut eylem" gerektirdiğini belirtti.

İnsan hakları kuruluşu, "Katar'ın son yıllarda bir dizi olumlu reform yaptığını" ancak araştırmaların "reformların genellikle doğru şekilde uygulanmadığını gösterdiğini" ekledi.

Hogli ve Tromsö'yü kampanyalarını başlatmaya iten de bu eylem eksikliğiydi.

Hogli, "10 yıldan sonra, FIFA'nın ve uluslararası futbolun bu konuda daha büyük bir izinin olması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.

10 yılın ardından sonuçlardan memnun değiliz.

Irk eşitsizliğine karşı diz çökme eylemi çağıyla, sorgusuz sualsiz Katar Dünya Kupası'na gidip "senetli veya mecburi çalışma koşulları" üzerine inşa edilmiş tesislerde yaşama ve çalışma fikri arasında derin bir kopukluk var gibi görünüyor.

Dünya Kupalarının siyasi açıdan bu en sorunlu olanı, futbolcuların yürütmekten etkileyici bir şekilde mutlu oldukları yeni siyasallaşmış bir futbol dünyasına geliyor.

Acı gerçek şu ki, asıl uluslararası yıldızlar kolektif bir tavır almaya karar verirse, FIFA zaman kaybetmeden harekete geçecektir. Norveç protestosunun en büyük değerlerinden biri de bu, daha fazlasını etkileyebilir. Kitle etkisini tetiklemek hâlâ çok zor.
 

6034df6d825e6365ee28dee4-scaled.jpg
2022 Dünya Kupası öncesi inşaat halindeki Lusail Stadyumu (AP)


Epey etkili bir futbol figürü, özel olarak, "bir boykotun gerçekleştiği bir dünyayı tasavvur edemediğini" söylüyor.

Konu, medyaya ve boykot fikrinin orada büyümesi gerekip gerekmediğine de odaklanıyor. Çalışmalarını Katar'daki insan hakları üzerine yoğunlaştıran bir kişinin de açıldığı gibi, "Yetkililer sorgulayan medyanın (turnuvaya) gitmemesini çok isterdi." Daha da sterilize edilmiş bir görüntü sunulurdu.

Gareth Southgate'in geçen hafta kendisine sorulan soru üzerine Norveç'in artan boykot çağrılarının "pek farkında olmadığını" itiraf etmesi, bu kopukluğu büyük oranda özetliyor.

Normalde bu konularda epey mükemmel bir konuşmacı olan İngiltere teknik direktörü, konu Katar olunca açıkça yapmacıktı.

Ev sahiplerinin uygunluğu ve farklı ülkelerle uluslararası ilişkileri hakkında her zaman tartışmalar olacak, bunu Rusya'ya gitmeden önce de yaşamıştık.

Bu siyasi durumlara ilgisiz değilim ve üzerinde durmanın yararlı olacağını düşündüğümüz siyasi bir durum olduğunda, bunu yapmayı sorumluluk olarak görürüz.

Ama aynı şekilde, bu takımın teknik direktörü olarak, bize nerede oynayacağımız söylenir ve bizim işimiz takımı hazırlamaktır. Bu yüzden bu tartışmaları ve konuşmaları yönetmesi gereken başka kişiler olduğunu düşünüyorum.

Southgate'in kelimeleri dikkatlice seçtiği cevabında konuyla epey ilgili noktalar vardı.

İngiltere teknik direktörü, futbolcular ve antrenörler olarak kendilerine "nerede oynayacaklarının söylendiğini" belirtmekte haklı. Kelimenin tam anlamıyla zor durumlara sokuluyorlar. Sorumluluk gerçekten federasyonlarda olmalı.

Boykot örgütlemenin zorluğu bir yana, boykot fikrinin ancak bu kadar ileri gidebilmesinin nedeni de kısmen bu.

Dünya Kupası'nın siyasi gücünün çoğu, benzersiz prestijidir. Bu yüzden, bir bireyin bir Dünya Kupası'nda oynamak için yegane şansının böylesine sorunlu bir turnuvaya düşmesi neredeyse haksızlık gibi hissettiriyor. Orada insanı çeken doğal bir cazibe var. Örneğin, Ollie Watkins'e milli takıma ilk kez çağrılmasının ardından salı günü İngiltere adına basın toplantısına çıkma görevi verildi.

Bu Dünya Kupası'nın doğası, açılış maçlarına hazırlıkları çevreleyen tüm konuşmalara hakim olmalı fakat bu yükü kariyerinin muhtemelen şimdiye kadarki en iyi anının keyfini çıkaran genç bir futbolcuya yüklemek aniden haksız hissettirdi.

Bu, sporla aklamanın bu spesifik türünün sinsi doğasıdır.

John Stones, kendisine sorulduğunda biraz daha çok şey ifade etti.

Bu henüz konuşmadığımız bir şey. Yoğun bir programımız vardı. Bu bize bahsedilen ve kesinlikle hakkında konuşmak istediğimiz bir şey. Daha önce, dünyaya anlatabilmek için böyle bir platforma sahip olduğumuzu söylüyordum.

İngiltere'nin "lider grubu" gelecek birkaç gün içinde bunu birkaç başka konuyla birlikte tartışacak ancak 49 kez Norveç milli takımı formasını giyen Hogli, biraz halden anlıyor.

Hogli "Bu konudan bahsederken bunu kulüp ve federasyon düzeyinde tutmaya çalışmamın sebebi bu" diye açıklıyor.

Bazı futbolcular çıkıp direnmek isterse çok mutlu olurum ama kimseyi bir fikre sahip olmaya zorlamak istemiyorum. Bunun zor olduğunu anlıyorum.

Ancak Hogli ve insan hakları gruplarının belirttiği ve Southgate'in aslında ima ettiği kilit nokta, bir boykot kadar ileri gitmenin şart olmaması.
 

emir-of-qatar-tamim-bin-hamad-al-thani-gianni-infantino-al-janoub-stadium-qatar-world-cup-2022_1eb8trhf0yvz218jz2yejei9pa.jpg
FIFA Başkanı Gianni Infantino, Katar'daki Al Wakrah Stadyumu'nda (AFP)


İngiltere teknik direktörü, "üzerinde durmanın yararlı olacağını düşündüğümüz siyasi bir durum olduğunda, bunu yapmayı sorumluluk olarak görürüz" diye ekledi ve savunulan da budur.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Adam Coogle, The Independent'a konuşurken "İnsan hakları aktivizmindeki değişim teorisi, cesaretlendirmek veya baskı yapmak için bulabileceğiniz her türlü kaldıracı bulmanızdır" dedi.

Yeni siyasileşen futbol dünyası bu güce sahip. Norveçlilerin protestolarının arkasındaki fikir budur. Başka bir yerde tartışma olmaması veya FIFA'nın herhangi bir harekette bulunmaması, bu yüzden bu kadar sinir bozucu oldu.

Dünya Kupası'nın değişim için bir güç olması gerekiyorsa, Katar şu ana kadar gerekli değişikliklerin hiçbirini yapmadan tüm ödülü aldı.

Hogli, "Bu mesele o kadar da siyah ve beyaz değil" diye açıklıyor.

Bu diyalog stratejisine inanıyorum ancak 10 yıl sonra gördüğümüz şey, diyaloğun pek de işe yaramadığı.

Bakış açımızı belirttiğimizde, en azından Norveç'te bir tartışmaya sebep olacağını umuyorduk. Dünyanın her yerinden gazetecilerin aramasını beklemiyorduk. Kuzeyde, Tromsö'de küçük bir kulübüz. Bu bir şeyler yapabileceğimizi ve futbolda birlikte durursak bir şeyleri değiştirebileceğimizi gösteriyor.

Tamam, büyük bir kulüp veya ülke bunu yapsa daha büyük olur ama bir yerden başlaması gerekiyor ve burası neden Norveç olmasın?

Bir boykot olmasa bile, bu tartışma futbolun gelecekteki standartlarını değiştirebilir.

Eğer bu Dünya Kupası futbolla ilgili kötü olan her şeyin altını çiziyorsa, sporun ve FIFA'nın, oyunun iyilik için çalışan bir güç olabileceği iddiasını göstermeye hâlâ bolca vakti var.



https://www.independent.co.uk/sport

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU