Plastiklerdeki zararlı kimyasallarla doğum sonrası depresyon arasındaki ilişki ortaya kondu

“Bu araştırma önemli. Çünkü ftalat çevrede o kadar yaygın ki neredeyse bütün hamile kadınlarda tespit edilebilir”

Hamilelerin cam, seramik veya metal kaplar kullanması öneriliyor (Reuters)

ABD'de bilim insanları, ftalat ve bisfenol gibi endokrin (vücut içinde bir noktadan diğerine sinyal ileten ağlar) bozucu kimyasalların doğum sonrası depresyona yol açabileceğini belirtti.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'ne göre, çocuk sahibi her 5 kadından biri doğum sonrası depresyondan mustarip. Bu rahatsızlığın nedeni tam olarak anlaşılamasa da hamilelikteki hormonal değişikliklerin önemli bir faktör olduğu tespit edilmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Plastiklerde ve kişisel bakım ürünlerinde bulunan ftalat ve bisfenol gibi zararlı kimyasallarınsa cinsiyet hormonlarını etkilediği biliniyor.

Bilim insanları araştırma için 139 hamile bireyin bisfenol, ftalat ve cinsiyet hormonları seviyesi ölçtü. Bunun ardından katılımcılar, doğum yaptıktan 4 ay sonra Edinburgh Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği'yle test edildi.

Bulgular, ftalat seviyesi yüksek kişilerde doğum sonrası depresyon ihtimalinin arttığını gösterdi.

Ayrıca yüksek seviyede endokrin bozucu kimyasallara sahip kişilerde progesteron hormonunun az olduğu keşfedildi. Yumurtalıkların salgıladığı söz konusu hormon adet döngüsünde, hamileliğin erken dönemlerinde ve duygudurumunu uygun şekilde ayarlamada önemli rol oynuyor.

 

 

"Ftalata maruz kalmanın, hamilelik sırasında progesteron seviyesinin daha düşük olmasıyla ve doğum sonrası depresyon geliştirme ihtimalinin daha yüksek olmasıyla ilişkisi bulunduğunu tespit ettik" diyen araştırmanın yazarlarından Melanie Jacobson, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu araştırma önemli. Çünkü ftalat çevrede o kadar yaygın ki neredeyse bütün hamile kadınlarda tespit edilebilir. Bahsi geçen kimyasallar doğum öncesinde hormon seviyelerini ve doğum sonrası depresyonu etkiliyorsa, bunlara az maruz kalmak söz konusu rahatsızlığı önleyebilir.

Jacobson, araştırmalarındaki katılımcı sayısının az olduğunu belirtip "sonuçların dikkatli yorumlanması gerektiğine" dikkat çekti.

Öte yandan daha önce yapılan araştırmalar bu kimyasalları düşük riski, gebelik diyabeti ve fetal gelişim üzerinde zararlı etkilerle ilişkilendirmişti. Bazı bilim insanları, hamilelik sırasında flatata maruz kalan kişilerin çocuklarının motor becerilerde ve dil gelişiminde sorunlar yaşadığını bildirmişti.

Yapılan bir çalışma, doğumdan önce bisfenole maruz kalan erkek çocukların anksiyeteyle ve depresyonla mücadele etme riskinin daha yüksek olduğunu göstermişti.

Araştırma bulguları Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism adlı hakemli bilimsel dergide yayımlandı.

 

Independent Türkçe, EurekAlert, Forbes

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU