Ergenekon davasından karar çıkmadı

Ergenekon davasında mütalaa okundu, beyanlar alındı, karar çıkmadı; duruşma 16 Mayıs 2019'a ertelendi

 

Ali Dağlar

Ergenekon davasından karar çıkmadı; duruşma Mayıs 2019’a ertelendi

Adliye tarihinin en büyük davalarından biri olan Ergenekon’a konu soruşturma, 12 Haziran 2007 günü Ümraniye’de bir gecekonduya yapılan operasyonda 27 el bombasının ele geçmesi üzerine başlatılmıştı.

Ergenekon ana davasında 11 yıl sonra beklenen karar çıkmadı. Adliye tarihinin en büyüklerinden Ergenekon davasına konu soruşturma, 12 Haziran 2007 tarihinde, İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduya düzenlenen operasyonla başlamış, yapılan aramalarda 27 el bombası ele geçirildiği öne sürülmüştü. Geçen celse verilen mütalaada Ergenekon terör örgütünün varlığına dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı belirtilirken, 35 sanığa çeşitli hapis cezaları istenmişti. Daha önce verilen beraat, görevsizlik ve düşme kararları sonrası 235 sanık yönünden devam eden davada karar çıkmadı, duruşma Mayıs 2019’a ertelendi.

Sanık Arslan: "Avukatlarımın hepsini azlediyorum"

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar ve tüm sanıkların avukatları katıldı. Duruşma savcısı, bir önceki celsede açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti. Duruşmada, alfabetik sıraya göre sanıkların mütalaaya karşı savunmaları alındı, 50’ye yakın sanık beyanlarını sundu. 
Tutuklu sanık Alparslan Arslan duruşma salonunda, Bedirhan Şinal ve Erkan Timuroğlu ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tutuklu bulundukları cezaevlerinden bağlanarak beyanda bulundu. Sanık Arslan, herhangi bir suç işlemediğini savunurken, "Rahatsızlığım var, yürüyemiyorum, sürekli titriyorum. Titremem aylar önce başladı. Avukatlarımın hepsini azlediyorum." dedi. 

Sanık Timuroğlu: “Anayasa ile işim yok benim”

SEGBİS ile bağlanan tutuklu sanık Erhan Timuroğlu, "anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs" suçundan ceza istendiğini hatırlatarak şöyle dedi: "Anayasa ile işim yok benim. Nasıl bir şey olduğunu dahi bilmiyorum. Cumhuriyet gazetesine bomba atmakla suçlanıyorum ama o dönem Cumhuriyet yazarlarını okuyan biriydim. Yazarlarıyla yakın görüşlerim vardı. Gazeteyle hiçbir sorunum yoktur. O dönem bir cehalet dönemiydi. Bombalayan ve bombalattıran ben değilim."
Sanık Timuroğlu, Danıştay saldırısıyla suçlanmasıyla ilgili, "Danıştay ismini cezaevine girdikten sonra duydum. Ergenekon sanıklarının bu işle bir alakaları yok. Yapan ve yaptıranlar bellidir." diye konuştu.

Sanık Yıldırım: “Gecekondu bombaları, kumpasın gazoz kapağı”

Davanın tutuklanan ilk sanıklarından, şimdi tutuksuz emekli astsubay Oktay Yıldırım, el bombalarının bulunmasıyla ilgili şunları söyledi:
"Bombaların (Ümraniye'de bulunan el bombaları) sayısı ve numaraları her bir tutanakta değişiyor. Zaten aramalar da hukuka uygun değildi. Bulunduğu belirtilen bombaların, askeri uzmanlar tarafından incelenmeden imha edildiği söylendi. Nerede, nasıl imha edildiği belli değil. Bu iş kumpasın gazoz kapağı. Her şey bunun üzerine kuruluyor"

Sanık Yüksek: “Bana kıytırıktan ceza istemeyin”

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar ve tüm sanıkların avukatları katıldı. Duruşma savcısı, bir önceki celsede açıkladığı esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti. Duruşmada, alfabetik sıraya göre sanıkların mütalaaya karşı savunmaları alındı. Tutuksuz sanıklardan Aydın Yüksek, "Bana kıytırıktan ceza istemeyin, adam gibi ceza isteyin. İnsanın haysiyetiyle oynayan ceza isteyemezsiniz benden. Kanunların ve hukukun gereğini yapın lütfen" dedi.

Yıldırım: “Gecekondu bombaları, kumpasın gazoz kapağı”

Davanın tutuklanan ilk sanıklarından, şimdi tutuksuz emekli astsubay Oktay Yıldırım, el bombalarının bulunmasıyla ilgili şunları söyledi:
"Bombaların (Ümraniye'de bulunan el bombaları) sayısı ve numaraları her bir tutanakta değişiyor. Zaten aramalar da hukuka uygun değildi. Bulunduğu belirtilen bombaların, askeri uzmanlar tarafından incelenmeden imha edildiği söylendi. Nerede, nasıl imha edildiği belli değil. Bu iş kumpasın gazoz kapağı. Her şey bunun üzerine kuruluyor"

Kerinçsiz: “Fethullah Gülen'e suç duyurusu yapılsın"

Beyanda bulunan tutuksuz sanıklardan İbrahim Yıldız, savcının mütalaasında, kendilerine kumpas kuran dönemin savcı ve hakimlerine herhangi bir ceza talebinde bulunmadığına dikkati çekerek, mahkemenin bu kişilere yönelik de hüküm kurmasını istedi. 
Sanıklardan Kemal Kerinçsiz, savcılık mütalaasına iki yönden katılmadığını anlatarak, beraatın, CMK'da yer alan "inandırıcı delil elde edilememesi" değil, ortada örgüt olmadığı için "suçun işlenmediğinin anlaşılması" nedeniyle talep edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Kerinçsiz, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile bu davada görev alan dönemin tüm hakim ve savcıları hakkında suç duyurusu yapılması talebinde de bulundu. 

Duruşmada beyanda bulunan, haklarında "ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçundan kimi cezalar istenen diğer sanıklar da savcılığın "örgüt yoktur" mütalaasına katıldıklarını, ancak "ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçları yönünden mütalaaya ise katılmadıklarını söyledi, beraat talep etti. Sanık savunmalarının alınmasının ardından mahkeme heyeti, sanık avukatlarının mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için duruşmaya bir süre ara verdi. Mahkeme duruşmayı 16 Mayıs 2019 tarihine erteledi.

Savcı mütalaasından: “Ergenekon örgütü kanıtlanamadı”

Davanın 30 Kasım'daki duruşmasında açıklanan esas hakkındaki mütalaada, ''Ergenekon silahlı terör örgütünün varlığının, kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamadığı, bu nedenle de varlığı kanıtlanamayan örgütün liderliği, üyeliği ve örgüt adına suç işlenmesinin de söz konusu edilemeyeceği anlaşılmıştır. Bu haliyle bu dava kapsamında kovuşturmaya konu edilen 'Ergenekon' adlı bir terör örgütünün varlığı ispat edilememiştir.'' deniliyor.

Mütalaada, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisizlikle gönderdiği Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine saldırı davasının 8 sanığıyla ilgili dosyanın da değerlendirildiği belirtilerek, 32 sanığa çeşitli oranlarda hapis cezası, 199 sanığa beraat, bir sanığa düşme, bir sanığa ayırma, bir sanığa suç duyurusu yapılması ve bir sanığa da herhangi bir karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi talep ediliyor.

Ergenekon davası kapsamında yargılanan 26 sanığın, "ateşli silahlar kanununa muhalefet, kişisel verilen kaydedilmesi, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak, imzasız mektupla tehdit, devlet güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme ve resmi belgede sahtecilik" gibi suçlardan 6 ay ile 30 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması isteniyor.

Mütalaada, Danıştay dosyası sanığı Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer 2 sanığın da ''örgüt üyeliği'' suçundan hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Sanık Mahmut Güzel hakkında karar verilmesine yer olmadığı, sanık Murat Aplak hakkında da suç duyurusunda bulunulması öngörülen mütalaada, 199 sanığın ise tüm suçlardan beraatına veya zamanaşımı ve ölüm nedeniyle davaların düşürülmesine karar verilmesi isteniyor.

 

DAHA FAZLA HABER OKU