ABD'de yeşil altyapı

Yeni politikanın öncelikle önümüzdeki haftalarda Kongre'de onaylanması gerekiyor. Ardından Amerikan ekonomisine yeni bir ivme kazandırmayı amaçlayan bu modern politikayı uygulama girişimi başlayabilir

ABD Kongresi'nin Başkan Biden'ın Kovid-19 ile mücadeleye yardımcı olması için 1,9 trilyon dolar tahsis etme planını onaylamasından sonra, şimdi de ABD yönetimi, altyapıyı yeniden inşa etmek amacıyla Kongre'ye sunacağı 3 trilyon dolar olarak tahmin edilen "sanayi politikası" önerisi üzerinde çalışıyor.

Öneri, köprü ve yollar inşa etme ve bakımının yanı sıra, 2015 Paris Antlaşması'nda öngörülen karbon emisyonları oranlarına ulaşmak için elektrikli otomobiller ve otobüsler gibi modern ulaşım araçlarını teşvik ederek, şehirlerde toplu taşıma ve okullar için kullanılan otobüsleri, elektrikli muadilleriyle değiştirerek yeşil bir altyapının inşasını kapsıyor.


Yollar, köprüler ve toplu taşıma dahil ABD altyapısının iyileştirilmeye ihtiyacı olduğu konusunda Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında bir fikir birliği var.

Ancak, 1,9 trilyon dolarlık paketi finanse etmek için getirilmesi gereken vergi maliyetlerine, şimdi de modern endüstriler inşa etmek, altyapıyı iyileştirmek ve karbon emisyonlarını azaltmak için bu 3 trilyon dolarlık paketin ekleneceği göz önüne alındığında, Biden yönetiminin talebinin Kongre'de Cumhuriyetçilerin itirazıyla karşılaşması bekleniyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Yeni politikanın, iki parti arasındaki oy farkının küçük olduğu Senato'da da muhalefetle karşılaşması bekleniyor.

Bu politikanın uygulanması, Cumhuriyetçi valiler tarafından yönetilen veya yasama meclislerinde Cumhuriyetçilerin ağırlıklı olduğu eyaletlerde de muhalefetle karşılaşabilir.

Zira yerel ekonomiyi canlandırmayı ve mümkün olan en fazla sayıda işçiyi istihdam etmeyi amaçlasa da, Cumhuriyetçiler ABD ekonomisine zararlı olduğunu düşündükleri Biden'ın çevre politikasına karşı çıkıyorlar.


Biden yönetiminin, tasarıda fiilen yer alan tüm federal hükümet alımlarını modern endüstrilerle sınırlandırması, daha sonra yeni politikaya uyum sağlayan eyaletlere iş birliği yapmaları durumunda federal yardım ve kredilerle ilgili projelerini destekleyerek fon sağlaması, iş birliği yapmamaları durumunda da federal fonu kesmesi şartıyla, Cumhuriyetçilerin ve sağcıların itirazlarının üstesinden gelmesi bekleniyor.

Özetle, yeni politikanın öncelikle önümüzdeki haftalarda Kongre'de onaylanması gerekiyor. Ardından Amerikan ekonomisine yeni bir ivme kazandırmayı amaçlayan bu modern politikayı uygulama girişimi başlayabilir.

Bu girişimin birincil ve esas hedefi, karbon emisyonlarını azaltmak, fabrikalar ve yeşil bir altyapı inşa etmek, ayrıca ABD'nin alternatif enerjiler için teknoloji ve makine ihracatında dünya çapında gelişmiş bir konuma sahip olmasına yardımcı olmak ve yeni iş fırsatları yaratmak.


Kongre bu politikayı onaylarsa dünya yeni bir enerji evresiyle karşı karşıya kalacak, zira önerilen projeler ve hedefler ışığında, dünyanın en büyük ekonomisinin enerji üretimi ve tüketiminde temel ilke ve yaklaşımlarının dönüşeceği öngörülüyor.

Bu, bir enerji çağından diğerine hızlı geçişe ivme kazandıracak, belirtilen hedefler ve taahhütlere göre 2050 yılında karbon emisyonlarının olmadığı bir döneme ulaşılmasını sağlayacaktır.

Gerekli teknolojilerin mevcudiyeti, geliştirilmesi, fiyat olarak hidrokarbon enerjileri ile rekabet edebilmesi için maliyetlerinin azaltılmasına yönelik yoğun çabalar, bu enerji geçişini destekleyecek unsurlardandır.

Ayrıca, petrol ve otomobil endüstrilerindeki büyük uluslararası şirketler de cep telefonlarının ve kameralarının icadıyla Kodak şirketinin yaşadığına benzer bir dışlanma yaşama korkusuyla bu değişim sürecine katılmaya başladılar.


Nitekim Amerikan Tesla şirketi gibi elektrikli otomobil üretiminde uzmanlaşmış şirketlerin yanı sıra büyük otomobil şirketlerinin çoğu kendi bünyelerinde özel elektrikli araç üretim birimleri kurdular.

Başta Avrupalılar olmak üzere büyük petrol şirketleri alternatif enerji sektörlerine girmeye başladılar. Bu şirketlerin artık "uluslararası petrol şirketleri" yerine "uluslararası enerji şirketleri" olarak tanımlanmasa dair devam eden bir tartışma var.


Bazı petrol şirketleri, örneğin Fransız Total şirketi gibi, petrol üretimine olan ilgilerine ek olarak, Irak'ta güneş enerjisini geliştirmek için de hükümetle görüşmeler yapıyorlar.

Öte yandan ABD çevre programlarından sorumlu üst düzey yetkililer de modern ekonomi politikasının hedeflerini açıklamak, onları bu alanda iş birliği yapmaya cezbetmek için büyük ABD petrol şirketleriyle toplantılar düzenliyorlar.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU