Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen "1. Su Şurası Lansmanı ve 363 Tesisin Toplu Açılış Merasimi"ne katılarak açıklamalarda bulundu.
Su ihtiyacının giderek arttığını ve kaynakların günden güne azaldığını ifade eden Erdoğan, "Bu daralma beraberinde kuraklığı, yoksulluğu ve açlığı getiriyor. Ekolojik denge bozulmakta, biyolojik çeşitlilik kaybolmaktadır. Bu vahim tablo sosyal çalkantılardan kıtlığa pek çok soruna sebebiyet veriyor" dedi.
Su kaynaklarının azlığı gelecekte büyük riskleri de beraberinde getireceğini de dile getiren Erdoğan şunları kaydetti:
Kimi uluslararası kuruluşlar, 2025'e kadar 700 milyondan fazla kişinin göç riskinde olacağını tahmin ediyor. Nüfusla birlikte artan gıda ve enerji talebiyle iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri, gelecekte daha büyük etkilerinin bizi beklediğini gösteriyor. Bu karamsar tablodan ülkemizin etkilenmemesi mümkün değildir. Su zengini bir ülke de değiliz. Su stresi çeken bir ülkeyiz. Sınırlı su kaynaklarını Irak ve Suriye gibi iki komşumuzla paylaşmak mecburiyetindeyiz. Su meselesini ikili ilişkilerimizde tehdit veya pazarlık aracına dönüştürmedik. Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında fark yoktur. Tarımsal sulama sistemlerini yenilememiz ve geliştirmemiz gerekiyor. Kayıp kaçak oranlarını düşürmeliyiz. Bireysel tasarrufu teşvik ederek, kaynaklarımızı daha verimli kullanmalıyız.
Su alanında yaptıkları yatırımlardan da bahseden Erdoğan, bunların devam edeceğini de vurguladı.
"Su kanunu hazırlıyoruz"
Su alanı için yasal çalışmalar da yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Meclis'te bir su kanunu hazırlıyoruz. Şurada yapılacak çalışmaların bu kanuna örnek olacağına inanıyorum" diye konuştu.
Erdoğan, ülkedeki tarımın gelişmesi için de yatırımlara büyük önem verdiklerini vurgulayarak şunları kaydetti:
2 milyon 800 bin insanın hayatına mal olan salgın küresel ekonominin parametrelerini de değiştirmiştir. Sağlık gibi tarımın da ihmale gelmez bir alan olduğu gerçeği kendisini bir kez daha dayatmıştır. Son 19 yılda, 2020 sağlıkla birlikte tarıma yaptığımız yatırımların meyvesini topladığımız bir yıl oldu. Tarım sektörümüz sağladığımız desteklerle büyümeye ve güçlenmeye devam etti. Biz birileri gibi kuru sıkı atmak yerine rakamlarla, oranlarla, karşılaştırmalarla konuşmayı seviyoruz. Geçen yıl tarım sektörümüz yüzde 4,8 gibi önemli bir büyümeye ulaşarak ekonomimize büyük katkı sağladı. Tarımsal hasılamız da yüzde 320 arttır. Avrupa'daki liderliğimiz devam ediyor. Salgın şartlarına rağmen, tarlasını eken, biçen, üreten bütün çiftçilerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Bu yıl üreticilerimize toplam 24 milyar lira tarımsal destek sağlayacağız. Çalışmalarımızı artırarak yerli ve milli üretim anlayışıyla tarımda büyümeye devam edeceğiz.
Independent Türkçe
