Türkiye Bankalar Birliği Başkanı: Her şeyi bankacılık sisteminden beklememeliyiz; Sermaye piyasalarının payı ne ülkede?

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde konuşan bankacılık sektörünün liderleri, sektörün finansman gücünün kritik olduğunu ancak sermaye yatırımları ve hisse alımları olmadıkça çok problem yaşanacağını söyledi

Hüseyin Aydın, 2011'den bu yana Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yürütüyor/ Fotoğraf: uu.edu.tr

Bankacılık sektörünün liderleri, bu yıl 10'uncusu düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde bir araya geldi. 

Zirve'nin son gününde gerçekleşen "Bankacılık: Gelecek Nasıl Olacak?" başlıklı panelin konuşmacıları, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Citibank Türkiye Genel Müdürü Emre Karter, Akbank CEO'su Hakan Binbaşgil, Odeabank CEO'su Mert Öncü, Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ ve TEB CEO'su Ümit Leblebici'ydi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Söze Türk bankacılık sisteminin bilanço büyüklüğünün 6 trilyon lirayı geçtiğini söyleyerek başlayan TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın'ın aktardığına göre bilançoda menkul kıymetlerin payı yüzde 17, kredilerin payı ise yüzde 60 civarında. 

Hâlihazırda yüzde 4 seviyesinde olan sorunlu kredilerin oranının salgın etkisiyle yüzde 5'e çıkabileceğini söyleyen Aydın, "Türkiye'de sorunlu kredilerin yüzde 72-75'ine sektör karşılık ayırmış durumda. Bu çok önemli bir karşılık rakamı. Ayrıca ikinci grup diye adlandırdığımız yakın izlemedeki kredilere de çok ciddi biçimde karşılık ayırmış durumdayız" dedi. 

2010-2011'li yıllarda Türk bankacılık sisteminin öz kaynaklarının dolar cinsinden karşılığı 100 milyar dolar olduğunu hatırlatan Hüseyin Aydın, "Bugün 80 milyar dolardır. Daha fazla yorum yapmayacağım, bunları büyütmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
 


Salgın sürecinde sektördeki tüm bankaların üzerine düşeni yapmaya çalıştığını ancak kamu bankalarının özel bankaların bir adım önüne geçtiğini söyleyen Aydın, bankaların ne kadar özkaynağı, ne kadar gücü varsa o kadar katkıda bulunabileceğini aktardı. 

TBB Başkanı, "Reel sektöre, bireylere ve kamuya en çok desteği bizim vermemiz gerekirdi, bu eşyanın tabiatına uygun bir durumdu. Hepimiz aynı hedef için gayret gösteriyoruz" dedi. 

Aydın, "30 küsur yıldır bu işi yapıyorum, 18 yıldır da bu görevdeyim. Her sene 'En kötüyü geride bıraktık' diyoruz. Başımıza bir sürü şey geliyor. Elbette hayatın içinde ölmek de var doğmak da. En kötüyü geçtiğimizi düşünüyoruz" dedi ve ekledi: 
 

En kötüyü geçtikten sonra ne yapacağız? Ülkenin büyümesine paralel, bankacılık sistemi üzerine düşen görevi yerine getirecek. Bundan kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. 

Bunu yaparken reel sektöre de birtakım tavsiyelerimiz olacak. Türkiye'de firmaları fakir kişileri zengin yapan yapıdan yavaş yavaş sıyrılmalıyız. İş adamlarımızın kazandıklarının kendi yaptıkları işte kalmasını temin edecek teşvikler yapmalıyız. 

Sürekli yabancı parayla sürekli borçlanarak küresel anlamda rekabet etmek çok daha zorlu hale geldi. Özkaynakla iş yapmayı teşvik etmemiz lazım.


Bankacılık sektörünün çok kazandığına dair eleştirilere de yanıt veren Hüseyin Aydın, "Bu ortamda sadece bizim güçlü olmamız yetmiyor. Firmaların da dayanıklı olması gerekiyor. Firmalar yoksa biz yokuz, biz yoksak firmalar da olmuyor. Kendi ulusal para cinsimizden tasarrufları artıracak bir yöntem bulmalıyız" dedi. 

"Her şeyi bankacılık sisteminden beklememeliyiz" ifadesini kullanan Ziraat Bankası Genel Müdürü sözlerine şöyle devam etti: 

Banka çalışanlarının dörtte üçü SPK lisanslı. Peki sermaye piyasalarının payı ne ülkede? Bir eleştiri olarak söylemiyorum ama her şey bizim üstümüzde. ‘Az verdin çok verdin, yüksek komisyon aldın' vs. Kabul ediyoruz da sermaye piyasalarını mutlaka geliştirmemiz lazım. 

Milli gelirle mukayese ettiğinizde bankacılık sektörü daha hızlı büyüyor. Sermaye piyasalarının da ülke büyümesine yakın bir büyümeyi sağlaması lazım. 

Benim bildiğim bir alan değil. O arkadaşlar da gayret gösteriyorlardır. Katkı sağlayanlara müteşekkiriz ama sermaye piyasaları konusunda daha çok gayret etmemiz gerekiyor. 

"Sermaye piyasaları gelişmeden çok problem yaşarız" 

Panelde söz alan TEB CEO'su Ümit Leblebici'ydi.

Leblebici de Hüseyin Aydın'ın açıklamalarına paralel olarak sermaye piyasaları gelişmeden çok problem yaşanacağını söyledi. 

Ümit Leblebici, destek için bankaların finansman gücüne ihtiyaç olduğunu ancak sermaye yatırımı yapacak insanların da firmaların hissesini alacak kişilerin de gerekli olduğunu aktardı. 
 


Dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi Tesla örneğini veren TEB CEO'su, "Tesla'nın son 5-10 yıldaki bilançosu parlak değil. Hatta zararda. Ancak yatırımcı, Tesla'nın yaptığı işin ileride verimli olacağını düşündüğü sürece sermaye piyasası bu tür girişimleri destekliyor. Bunun önemine inanalım" dedi. 

Leblebici, "Sermaye piyasası olmadan bu işin yalnızca yüzde 60'ı var. Öyle bir dönem gelecek ki yüzde 60, yüzde 40'a düşüp bu işi sermaye piyasaları taşımalı. O fikirleri destekleyecek insanlar yatırım yapmalı. Evet biz melek yatırımcıları koyduk ama bu ortamı büyütmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu. 
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU