Karamollaoğlu’ndan Diyanet’e fitre tepkisi: Fitre iktidarın gönlünü hoş tutmak için belirlenemez

Din İşleri Yüksek Kurulu, 2021 yılında fitre miktarını sadece 1 TL arttırarak 28 lira olarak belirlemişti

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Din İşleri Yüksek Kurulu’nca, 2021 yılı ramazan ayının başlangıcından 2022'nin ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için fitre miktarının 28 lira olarak belirlenmesine tepki gösteren Karamollaoğlu, “Bu rakam aç bir insanın doyurulması için gerekli olan asgari rakam. Keyfi belirlenemez, iktidarın gönlünü hoş tutmak için hiç belirlenemez” dedi.

“Çanakkale Zaferi emperyalizme bir tokattır”

Konuşmasına Çanakkale Zaferi’ni anarak başlayan Temel Karamollaoğlu, “Çanakkale Zaferi üzerinde çokça tefekkür etmemiz gereken şanlı tarihimizin sayfalarına altın harflerle yazılmış destansı bir başarıdır. Çanakkale Zaferi, emperyalizmin coğrafyamızı kıskaca almaya çalıştığı bir dönemde beklemediği anda yediği kuvvetli bir tokattır. Çanakkale Zaferimizi kutluyor, bu zaferde emeği geçenler başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” diye konuştu.

“Çanakkale demek; Diyarbakır’dan Trabzon’a, Anadolu’dan Ortadoğu’ya, Balkanlardan Kuzey Afrika’ya, maşrıktan mağribe bir milletin ve ümmetin tek yürek olması, aynı dava uğruna omuz omuza gelmesi demektir” diyen Karamollaoğlu, Çanakkale Zaferi’nin bugün yaşanan ciddi kutuplaşma ve kamplaşma ortamının ortadan kaldırılması, sevgi ve şefkat ortamının oluşturulması için bir vesile bilinip adım atılmasının başta siyasilerin üzerine bir vazife olduğunu söyledi.  

“Her sabah aynı andı tekrar ederek bir ülke ayağa kalkmaz”

Danıştay’ın verdiği “Öğrenci Andı” kararı ve yaşanan tartışmalara da değinen SP lideri, “ Bugün meselemiz doğruluğu çocuklarımızın ahlakına yerleştirmek, çalışkanlığı ise bir ideal haline getirmek olmalıdır. Her sabah aynı andı tekrar ederek bir ülke ayağa kalkmaz, kalkamadı da” diye konuştu.

“Adaleti sağlamak istediniz de önünüzü kesen mi oldu?”

İktidarın gündeme getirdiği hukuk ve ekonomi reformları konusunda bir çelişki olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, “Dünyanın hiçbir ülkesinde hem durumumuz adaletten, ekonomiye kadar her konuda çok iyi derken hem de aynı konularda reform yapacağız diyen bir başka iktidara kolay kolay rastlanmaz” dedi.

“Siz adaleti sağlamak istediniz de önünüzü kesen kanunlar mı vardı? Fabrika kurmak istediniz, istihdamı artırmak istediniz de buna hangi kanun mani oldu? Emekliye ve işçiye, açlık sınırının üstünde bir ücret vermek istediniz de Anayasa'nın hangi maddesine takıldınız?” diye soran Karamollaoğlu, Türkiye’nin probleminin kanunlar ve anayasalar değil, yöneticilerin zihniyeti olduğunu dile getirdi.

Diyanet’e fitre tepkisi

Din İşleri Yüksek Kurulu’nca belirlenen 28 liralık fitre miktarının açıklanan resmi enflasyonda da düşük olduğunu dile getiren SP Genel Başkanı, “İlginçtir, 2019’da 23 lira, 2020’de 27 lira olan fitre bedeli bu yıl 28 lira olarak kabul edilmiş. Halbuki 2020 enflasyonuna göre bu rakam en az 31 lira, mutfak enflasyonuna göre ise 34 lira olması gerekirdi. Diyanetin rakamları ile 4 kişilik bir ailenin fitre bedeli 3360 lira yapıyor. Enflasyona göre 3720 lira, mutfak enflasyonuna göre 4080 lira yapıyor. Bu rakamların hepsinin altında kalan asgari ücret ise 2826 lira” dedi.

Fitre konusunda belirlenen rakamın gerçeklikle bağdaşmadığını rakamlarla açıklayan Karamollaoğlu, “Bu rakam aç bir insanın doyurulması için gerekli olan asgari rakam. Keyfi belirlenemez. İktidarın gönlünü hoş tutmak için hiç belirlenemez. İster Diyanet’in bugün belirlediği rakam olsun, ister genel enflasyon rakamına göre belirlenen rakam olsun, isterse mutfak enflasyonuna göre belirlenen rakam olsun; bugün asgari ücret bunların hepsinin altında kalıyor ” dedi.

“Üretimi ajandanızın başına koyun”

Adalet Bakanlığı tarafından Adıyaman'da açılan 9 kişilik temizlik görevlisi kadrosu için, 5 bin 217 kişi iş başvurusunda bulunduğunu ve  baş vuranların 156'sının lisans, 987'sinin ön lisans olmak üzere 1143’ünün üniversite mezunu olduğuna dikkat çeken Temel Karamollaoğlu, “İşte bizim halimiz bu. Her hafta bu konuları aynı kelimelerle dile getirmek bizi üzüyor ve yoruyor ama iktidar buna bir kere bile kulak vermiyor. İktidara sesleniyorum. Lütfen üretimi ajandanızın başına koyun. İşsizlik problemini, geçim sıkıntısını ancak böyle çözersiniz. Ancak böyle güçlü bir ülke haline geliriz. Samsung'un 2020 yılı geliri 1 trilyon 600 milyar lirayken Türkiye'nin 2020 bütçe geliri 1 trilyon 29 milyar 493 milyon lira. Destek için savaşa gittiğimiz Güney Kore'de bir şirketin cirosu ülkemizin gelirleri toplamından daha fazlaysa başka misale gerek yok” dedi.

Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi

Karamolloğlu, basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi yönündeki karar hakkındaki soruya şöyle yanıt verdi:

“Kutuplaştırmayı oy devşirmenin bir aracı haline getirirseniz, ister iktidar ister muhalefet, netice değişmez. Milletimiz bundan yararlanamaz. Genel olarak  bu ifadelerle yetinmeyi tercih ediyorum” dedi.

Tersine beyin göçü çağrısı

Karamollaoğlu, Erdoğan’ın tersine beyin göçü çağrısı için, “Gülelim mi ağlayalım mı? ‘Gelin buraya’ demek yetmez. Onların Türkiye’ye dönebilmesi için ortamı siz hazırlayacaksınız. En başta insanlar düşüncelerimi rahatça ifade edebiliyor muyum onu düşünür. Türkiye’de hukuk var mı? Ben iktidarı eleştirirsem başıma bir şey gelir mi? Bunu düşünür” dedi.

Mısır’la ilişkiler

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır’la diplomatik ilişkilerin yeniden başlayacağını ancak “önceki temaslara göre bir tık altı olacak” şeklindeki değerlendirmesi sorulan Karamollaoğlu, “Siz dış politikayı i politikaya alet etmek için her ülkenin yöneticisine kolay ifadelerle saldırırsanız, ilişkileri tekrar düzeltmek kolay olmaz. Ama bugün Türkiye’nin yapması icap eden sadece Mısır’la ilişkileri düzeltmek değil, bütün komşularımız başta olmak üzere bütün İslam ülkeleri ve ezilen ülkelerle bizim münasebetlerimizi geliştirmeye ihtiyacımız var. Çok geç kaldık. Geç kaldık ne demek, biz oluşturtulan münasebetleri tahrip ettik” dedi.

“Siz adama on yıl boyunca küfredeceksiniz, sonra da ‘gel barışalım’ diyeceksiniz. Kolay mı?  Size güvenebilir mi bilmiyorum. Ama bu tavrı geliştirmeye ihtiyaç var” diye konuştu.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU